arabesk

melankolik duygu müziği.

harika bir absürd komedi örneği olan şener şen filmi. çekildiği dönemin bütün klişelerine dokundurmuştır.

ana dilde depresyona girme yöntemi olarak dinlenebilecek müzik türü.

hiçbir zaman sevemedigim müzik turu. bir zamanlar da acayip popülerdi.

ergen yaşlardayken koyu bir anti-sempatizanı olduğum ama daha sonra bu kadar sert girmenin doğru olmadığı kanısına varıp, biraz merak ile birkaç örnek dinleyip sonunda nitelikli* ve niteliksiz* olarak kendimce ayırdığım müzik türü.

fantezi müzik olarak da adlandırılır. "fantezi" denmesinin sebebi, klasik türk musikisi'nden kopmuş fakat onun standartları* dışında kalmış olması ve kendi kendine altere olup* evrim geçirmesidir.

ilk başlarda aslında deneysel, bağımsız bir tarz olmuş fakat sonradan zamanla pop hatta rock müziğe de bulaşmıştır.

şimdi ise birçok müzisyen aslında arabesk yaptığının farkında değildir, aynı şekilde müzikseverler de arabesk dinlediklerinin...

gençliğimde, çocukluğumda dinlediğim muhteşem seslerin yer aldığı müzik türü.
o yılların tadı elbette şimdi yok ama eserler adeta bir hazine gibi duruyor. alışan insan için vazgeçilmezdir.
hayatı acılar içinde geçenler, yokluğu sadece maddi yönden değil, sevgi, merhamet yokluğu içinde geçen çok insanımız vardır.
dinleyince sadece müzik olarak değil, adeta bir manevi tedavi gibi gelir.
dinleyenlere selam olsun...

kötü bir hayat yaşıyorsun diyelim arabesk daha iyisi olmak için insanı motive etmek yerine insana ' isyan ulan ,seviyom vermediler , yav neden böyle , az daha üzüleyim belki düzelir' düşüncelerini pompalayan müzik türüdür.
muhsin bey gibi bir tavırla ' arabesk okumak yok , arabesk okuyacağım diyorsan git!'. bak o filmde bile muhsin bey müzeyyen hanımın nağmeleri ve çiçekleri ile ne kadar mutluydu , dönemin trendini kabullenememişti , kazancı iyi olsa da arabeskin verdiği baskıyı sevmiyordu.

o bu değil de kıraç'ın "arabesk günler" diye bir şarkısı var. bu tanımı okuyan sevgili yazarlar bir zahmet açıp dinleyin, pişman olmazsınız.

bakın coğrafyamızın kültürlerini yani türküdür yayladır severim. ama arabesklik sanıyorum ağlaklığa, kolaya kaçmaya yatkınlıktan kaynaklanıyor. yani ücretsiz kütüphaneye gidip okumaktansa oxford mu vardı da okumadık zihniyetinin bir ürünü. ben herkesin yaşadığı zorluğa saygı duymaya çabalayan bir insanım. ama ümmiye koçak gibi kısıtlı imkanlardan imkan yaratsa herkes belki çok şey değişir. bunun dışında çöpteki kitapları toplayıp kütüphane yapan nadide işçilerimiz var.

benim için hayatın anlamı olmuş müzik türüdür. sevinsem, üzülsem, ne hissetsem bir arabesk koyarım olayın içine. ne kadar sevdiğim nickimden de belli oluyor :)

uzak durulması gereken müzik türü. (bkz: müziğin ruh haline etkileri)

aşk acılarının, ağlsyışların çokça arkadaşlık ettiği müzik türü.

yüzüm gülse kalbim ah çekip inliyor. her zaman dünyamı başıma yıkıyor.

topladığı gariban kitleyi harekete geçmeyi değil ağlaklığa teşvik eden müzik türü. 70'lerde köyden kente göç etmiş fakir halk dalga dalga politize olup fabrikalarda örgütlenirken bir yandan da arabesk müzik bu kitlelerin bir kısmının isyanının pasifize edilmesinde çok faydalı olmuş ve 80'lerde, 90'larda bu etki devam etmiştir. şikayeti olan bir grup halk anca batsın bu dünya demekle yetinmiştir. halbuki demode görülen 500 yıllık türküler bile şöyle demiştir:

şu milleti güruh güruh gezelim
mazlumları bir katara dizelim
zalımların sarayını bozalım
yıkalım bakalım nice olursa olsun

(bkz: pir sultan abdal)

18-20 yaşın kadar herkesin dinleyeni ayıplayan gözlerle baktığı müzik türü. ama o çocukluğu attıktan sonra anlıyorsun ki hakikaten müthiş bir müzik türüymüş. bakıyorum 20 yaşına kadar dinlediğim şarkıların özünde de bu müzik türü varmış.

türkiye'nin blues'u arabesktir.

sistem tarafından paspasa çevrilmiş emekçinin, lümpenin, yoksulun cebinde kalan 3 kuruşu da "bak kardeş ben de dertliyim, ben de sendenim" üçkağıdıyla almaktır. sanattan ziyade zanaat başlığı altında incelenmelidir.

arap süsleme üslubu. orijinali fransızca "arabesque" şeklinde olan terimi, haçlı seferleri döneminden itibaren islam sanatını çok daha yakından tanıma fırsatını elde eden avrupalılar, geç orta çağ'da (14. yy.) islam sanatını belirtmek için kullanmaya başlamışlardır. islam görsel sanatlarında iç içe geçmiş bitkisel figürleri ifade eder. osmanlı türkçesi'ne fransızca okunuşundan "arabesk" olarak geçmiştir (daha önce osmanlıda arap sanatı için arapkari (arapişi), şamkari (şamişi) kullanılıyordu).

üslup olarak ise osmanlı’ya 18. yy ikinci yarısı görsel sanatlarda girmeye başlar. 19. yy.da etkisi artar. 20. yy başlarında türk müziğinde de arabesk motifler görülmeye başlar. istanbul’da gösterime giren mısır filmlerinin arapça müzikleri atılarak yerine sadettin kaynak gibi ustalar yeni müzikler yapmıştır. bu müziklerde arap motifleri görülür. örneğin leyla ile mecnun filmindeki “leyla bir özge candır” şarkısı. 50’lerde doğu ve güneydoğudan istanbula göçlerle arabesk müzik istanbulda daha çok dinlenir olur. arabesk diğer müzik türlerine de sirayet eder. çünkü arabesk talep görüyordur. bir rock müzik sanatçısına “neden rocktan arabeske geçtiği” özel bir sohbette sorulunca “çünkü rock dinlenmiyordu, arabesk dinleniyordu” diye cevap verdiğini birinci ağızdan duydum.

bu kültür kımıl zararlısı insanlar yaratır.
arabesk müzik, duygu ve düşüncelerin ifade edilişi bakımından bayağıdır.

aşk kadar güzel bir duyguyu dahi olabilecek en sanatsız en kötü sözlerle ifade etmeye yarar..
bunu hiçbirimiz bir yerlerimizden uydurmuyoruz. itiraz edecek olanları samimiyete davet ederim.

hala pek çok insanın ırkçı yaklaşımlar içinde bulunduğu müzik türü.
30 farklı enstrümanla bestelenen, çeşit çeşit makamlar barındıran arabesk müzik eserini dinliyorsan kırosundur, görmemişsindir, sanattan anlamayan cahilin önde gidenisindir. ama aynı eseri bas gitar fetişisti rockçı bozmalarından dinliyorsan sanatseversindir, müzik kulağın iyidir.
sizin iki yüzlülüğünüzü seveyim ben.

bestenin ve sesin güzel olması durumunda dinleyebileceğim müzik türüdür.

sözlerin çok karamsar olmaması da beğeni ölçütlerimin içindedir. aksi taktirde drama pornosuna dönüşebiliyor ve çekilmez hale geliyor.