arabesk

çok iyi temsilcileri olsa da unkapanı çakallarının elinde, özellikle meşhur olmak için anadolu'dan istanbul'a gelen garibanlar üzerinden çokça suistimal edilmiş müzik tarzıdır.

ama 90'lar ergenleri olan biz * en çok bu hâlini sevmiştik o yıllarda.
aslan sütü içerken genzime kaçtı
verem etti yar beni ellere kaçtı
kafamdaki beyaz tel sayısı kaçtı
arabesk dinliyorum kaşlarım çatık

türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük laf ebesi gökhan semiz'in sözleriyle grup vitamin 1993 - arabesk

hemen hemen hepsinin intro'su en az bir dakika olur.

arabeski övmek gibi algılamayın ama;
müzik bir sanat eseridir. bir şeyleri betimler, doğru veya dolaylı yoldan anlatır. bazen sözler anlatır enstrümanlar eşiliğiyle güçlendirir, bazen direkt sadece enstrümanlar anlatır. eserde bir kompozisyon vardır, giriş gelişme sonuç pasaj final çıkış vb. arabesk müzikte de emek vardır. ben arabesk müzikle çok geç tanıştım, şarkıları melodileri nağmeleri duyunca çok şaşırdım. bir orhan gencebay eseri dinleyince sanki aranjesini vivaldi yapmış sanki bach kompoze etmiş parçayı. her şarkıda intro var pasaj var cevaplar var ve nakaratı melodi olarak çal geç değil hepsine özel melodiler yazılmış gerçekten çok etkilendim. hala arabesk çok sevmem ama emek olduğu aşikar. türkiye' nin en büyük arabesk aranjörü bana göre burhan bayar' dır. kendisi flüt üstadı çok büyük bir sanatçı. bir de günümüz müzikleri var büyük şehirde yaşamak gibi, hep bir acelesi var giriş falan yok direkt sadede gel der gibi. nakaratla falan başlıyor parça. melodiler cayk cuyk elektronik bir cihaz güzel kafayla kurcalanmış bu çıkmış ortaya. aranjör bir arkadaşım geçen gün dinletti rap bir şarkı gelmiş eline düzenleyecek. öyle bir okumuş rapçi arkadaş, şarkıyı bırak konuşurken bu kadar kötü sesin olamaz çorba gibi heceler anlaşılmıyor metronom yok melodi yok, ordan bir tren geçiyor ki ray malifalitiko ysnında sanat eseri kalır öyle bir şey. bunu dedi aldım bu hale getirdim dedi 1 saatte. dinlenebilir bir hale gelmiş ama 1 saat emek var orada. 1 saatte sanat eseri mi olur şarkı mı olur? oluyorda böyle işte, yeni çıkanlar böyle oluyor, örnekte veremiyorum bilmiyorum tefo falan radyoda çıkıyor arada işte.

1950'li ve 60'lı yıllar türk toplumunda birçok değişimler yaşanmıştır, köyden kente göç artışa geçmiştir. köyden kente göç olunca, yaşamsal farklar müziğe de radikal biçimde yansımıştır. bu müziğe yansımışlık, doğu ezgileri ile batı çalgılarının harmanlandığı arabesk müziği gün yüzüne çıkarmıştır. arabesk müzik, tek kanal trt'si dönemi yasaklı müzik olmuştur. taşralının derdine ortak olan bu müzik türü, zamanla kentli insanı da etkisi altına almış, yavaştan filizlenmeye başlamıştır. 1964 yılında ortaya çıkan orhan gencebay isimli genç, yaptığı müziği arabesk olarak kabul etmese de bu akımın öncüsü sayılmıştır. ilerleyen dönemlerde de ferdi tayfur ve müslüm gürses ile akım gelişme gösterecek ve bu üçlü " arabeskin kralları" olarak anılmışlardır. özellikle alt tabaka insanlar tarafından bu üç isim, kendi iç sesleri ve aynaları olmuş, hislerine tercüman oldukları için baş tacı edilmişlerdir. gecekondu hayatı yaşayan insanların tutunacak dalı olan bu müzik, yasaklı hale geldiği dönemlerde de daha cazip hale gelmiştir. daha sonra müzik yapımcılarının yatırım yaptıkları bir müzik olmuştur. dolmuşçuların vazgeçilmez müziği olup bir isyana dönüşmüştür. devlet ve trt tarafından önüne engel koyulan arabesk müzik, orhan, ferdi, müslüm üçlüsünün yeşilçam filmleri aracılığıyla kendini kitlelere tanıtma yoluna gitmiştir. 1980'li yıllara gelindiğinde trt arabesk müziğe karşı yumuşama göstermiş ve orhan gencebay , yılbaşı gecesi trt kanalında "yarabbim " şarkısını seslendirmiştir. bu da arabeskin artık kabul gördüğünün sinyali olmuştur. bugün de dinlenen arabesk, geçmişe özlem duyanlar, 70'ler ve 80'ler nostaljisi yaşamak isteyenler vazgeçilmez bir müzik olmuştur.

arap ezgisi.

aslina bakilirsa ne iyidir ne kotu. toplumsal zararlari tartisilabilir evet ancak o zaman baska muzik turlerinin de zararlarini ve faydalarini tartismak geregi ortaya cikacaktir.

ınsan var pink floyd'dan high hopes dinleyip arabesk dinleyen birinin hissettigi duygulari hisseder. bilemezsin ki, olculebilen betimlenebilen bir sey degil sonucta.

gripin dinleyip, manga dinleyip dibe vurdugum zamanlar oldu. mesele hisler yani.

toplumsal zararlarını tartışmaya gerek olmayan müzik türü.
zararlıdır.

damar bizim olayımız ,damar bizim tarzımız ,damar bizim güzelliğimiz ,krala selam damara devam…

zaman zaman kapısını çaldığım müzik türüdür. devamlı olmasa da arada bir iyi gidiyor.

ilk önemli arabesk şarkıcısı ahmet sezgin'dir. bunun yanına nuri sesigüzel'i de ekleyebilirsiniz. orhan gencebay ahmet sezgin'in saz ekibinde bağlama çalardı. sonradan tek başına yola gitmiştir.
köylü zevksizliğiyle türk müziğinin köylü ağlaklığıyla vıcık vıcık yapıştırılmasıyla oluşmuş bir pavyon müziğidir.

tartışalım toplumsal zararlarını arabeskin. topluma zarar veren başka şeyleri de tartışalım. yeter ki tartışalım. anlatalım. anlayalım. ve görelim gerçek zararın nereden geldiğini.

arabesk(arabesque), sözcük anlamı olarak arap tarzı mimari demek olup aslında islami mimaridir. bunun da en bilineni, geometrik şekillerle yıldızlı süsleme ve kufi arap harfleriyle kaligrafidir. arabesk, aynı zamanda arap müziği demektir.
geometrik şekillerle ve yıldızlı süsleme olarak arabesk mimari
arap harflerinin özel bir türü olan kufi harflerle yapılmış kaligrafi arabesk sanat

jane birkin 2002 albümü.
arabesque.

murathan mungan'a göre ezan okunmayan ülkelerden çıkmayan müzik türü. arabesk müzik, insanı durduk yere depresyona sürükler ve insanı kaderci(fatalist) yapar. arabesk müzik, özellikle 12 eylül 1980 darbesi'nden sonra köyden kente göçün hızlanması sonucu yaygınlaşmıştır.

fazla overrated muslum gurses disinda.

geçemediği yurdum müzik türü.
rap ile daha bir damardan oluyor gibi.