aklımı kurcalayan ve henüz mantıklı bir sonuca varamadığım bir hadise.

inanmayan bir insan, inanmadığı bir konu hakkında onlarca kitap yazar? hatta bazı durumlarda bu uğurda öldürülür. yav, zaten inanmıyon! ölümden sonra bi cacık yok modunda yaşıyorsun. ne diye o kadar üstüne düşmeye, ömrü tüketmeye. bu güdü, bana saçma geliyor bi yerde.

inançlı insanların motivasyonu: tebliğ. müslüman, hristiyan, budist vb. inanç sistemleri yayılmak ve nüfus bulmak ister ve bu durum; aklen ve mantıken doğrudur bir inanan için.

peki, herhangi bir inanca sahip olmayan bir insanın; inançsızlığını kitap/makale/yazı yazarak canhıraşca ve ateşli bir şekilde dile getirme gereksinimi neden duyar ki? deist/ateist arkadaşlarda gördüğüm kadarıyla; inançsızlığı bir "üstünlük" olarak görmeleri ve bunu bir şekilde "dile getirme" ihtiyacı duymaları; garip gelmiştir hep bana.

yani, düşünüyorum da; bir inancım olmasaydı, ne dinlerle ilgili bir kitap/makale/yazı okurdum ne de bir inanan ile inançla ilgili konuşurdum. abi, çok yorucu bir şey değil mi bu? saatlerce din ve inanç hakkında konuşmak/tartışmak ile eline ne geçiyor ki inanmayan insanın? hem çok yorucu hem de gereksiz. "git, vaktini daha kaliteli yaşa olm" derdim kendime ve inanmadığım bir şeyle ilgili vaktimi zayi etmezdim. hobiler edinirdim. kişiliğime artı değer katacak uğraşlara vakit ayırırdım. işim gücüm yok! insanlarla inançsızlığı konuşacağım bir de. zaten 60/70 senelik bir zaman diliminde var oluyorum, onu da haybeye heba etmeyeyim diyerek yaşardım büyük ihtimalle. inanç hakkında tek bir kelime dahi okumaz ve yazmazdım. inançlı bir insan ile inanç hakkında tek kelime konuşmazdım. "he", "aynen aynen", "nasip işte" gibi kalıplar kullanarak konuyu kapatırdım ve başka bir konuda sohbete devam ederdim.

ama... bazı inanmayan arkadaşları görüyorum; gerek internette gerekse gerçek yaşamda çok heyecanlı heyecanlı yaşıyorlar bu inançsızlığını.

bu yazdıklarım, inançsız insanlara bir hakaret ve ya eleştiri değil. sadece sebebini merak ediyorum; bir insan, inanmadığı bir konuya bu denli yoğunlaşabilir?

edit: konuya biraz açıklık getirelim bari. maksat nasıl olsun. richard dawkins'ten tut da zibilyon tane adamların bu inançsızlık ile ilgili kitapları var. "ateistin kutsal kitabı" gibi kitaplar yazıyor insanlar. ben bunu merak ediyorum kardeşim. bir insan, neden inanmadığı bir konu hakkında bu denli yoğunlaşabilir. benimki sohbet misali bir iki karalama. bilimsel makale değil nihayetinde. olayı evrensel düşün.

edit2: ben, her insanın her yerde ve her koşulda konuşmasından yanayım. karşılıklı saygı çerçevesinde tüm insanların bir birileri ile konuşup sohbet etmesinden/edebilmesinden yanayım. bu konuda aksi düşünmek doğru bir yaklaşım olmaz. bu konuda hemfikiriz. ama... her coğrafyanın, her ülkenin, her kültürün bir gerçekliği vardır. iran'da yaşamak zorunda kalsam, bana saçma gelen uygulamaları (mut'a nikahı, sahabeler konusu vb.) hakkında onlarla tek kelime etmezdim. niye? çünkü bana göre yanlış olan "şey" o insanın gerçekliği. velhasıl-ı kelam; ibn-i haldun abimizin dile getirdiği gibi "coğrafya kaderdir" diye bir realite var malesef. inancın yoğun yaşandığı bir yerde doğmak/yaşamak; bir inaçsız için nerden baksan sıkıntı* )
devamını gör...
entry ile sunulan argüman hiç uyuşmuyor. inançsızın inanç ile ilgili konuşması mantıksızsa sizin kişinin inançsızlığı ve bu doğrultuda sergilediği davranışları üzerine bu kadar kafa yorup uzun uzadıya yazmanızın mantığı ne?

inancın da inançsızlığın da temeli sorgulamak değil mi? dolayısıyla insanın ilerlediği yoldan emin olmak adına sorgulaması ve karşıt görüşlü insanlarla tartışması gayet yerinde değil mi?

hem bir konu üzerine düşünmek, araştırmak, tartışmak için illa o konuyla ilişkili mi olmak gerekiyor? çok anlamsız.
devamını gör...
(bkz: insan sevgisi)
devamını gör...
nihayetinde soru şu: bir insan, neden inanmadığı bir konu hakkında bu denli yoğunlaşabilir

hemen anlatayım: inananlar bunu kendi kendine yaşamıyor. mesela ben günde beş kere binlerce tanrı iddiasından bir tanesinin doğru olduģunu arapça dinlemek zorundayım. maaşımı, kazandığım parayı alıp "hükümet lehine sünni islamı yorumlama ve yayma" kurumuna veriyorlar. çocukluktan itibaren zorunlu sünnilik dersi var. bebekliğe indirmeye çalışıyorlar. vicdani haklarım çiğnenerek, inancımı açıklamaya ya da çocuğumu buna maruz bırakmaya mecbur bırakılıyorum.

bu beni doğru yola sokmak adına yapılıyor. ınsanların çoğu bronz çağı halk masallarından derlenmiş hikayeleri hakikat saydığından her fırsatta tarihsel köklerini ve mantıksal tutarsızlıklarını ifade etmek zorunda kalıyorum.

kaldi ki, varlık sorusu kayda değer bir soru. bu inananların tekelinde değil ve hatta tam tersine. ısrarla yanlış, çelişik ve bilime aykırı iddialar tekrarlanıyorsa, bu soruya önem veren herkes aksini dile getirir.

yani arkadaşım, sen konuştukça biz de konuşacağız.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"inançsızlığı yayma motivasyonu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim