kişi başına düşen doktorun en az türkiye'de olması

türkiye kişi başına düşen doktor sayısında avrupa'da sonuncu oldu.

*türkiye’deki doktorlar sık sık şiddet mağduru oluyor.

*türkiye’den yurt dışına giden doktor sayısı da son yıllarda giderek artıyor.

*türk doktorların ilk tercihi almanya oluyor.

-euronews

o doktorlarin bir kismi da sadece yabancilara gobek, gogus, dudak, burun yapip sac ekmekle mesgul zaten.
muhtemelen afrika ulkelerinden hallice sayiliriz.

olanın da basında parke taşı kırılıyor, saçları yolunuyor, yerlerde sürükleniyor. çok bile insanlığını kaybetmiş primat artıklarına

hasta yakınları hemṣirenin kafasını tezgaha vurmuṣlardı girmemeleri gereken bir yere sokmuyor diye. kadının gitti beyin.

hemṣire fazla bence. doktorlar akıllandı kaçıyor, ya da araplara saç ekiyor. hemṣirelerin de hepsinin gitmesi lazım.

artık zerre şaşırmadığım bir durum. ülkede öyle bir zıtlık var ki ve bu zıtlık artık öylesine göze batacak bir aykırılık haline geldi ki ben gülüyorum sadece.

güzel türkiyemizde eskiden tıp okumak isteyenlerin sayılı seçeneği vardı. tıp, sadece devlet üniversitelerinde olan ve puanı çok yüksek bir alandı. bilinen sayılı tıp fakülteleri vardı ve bölgeden bölgeye puanlarda oynama olsa dahi, çoğu tam puana yakın skorla öğrenci alan üniversitelerdi. ( misal cerrahpaşa, çapa, trakya tıp, uludağ tıp vb ) o dönemlerde öylesine bir fakülte olanaksızlığına rağmen, insanlar deli gibi tıp kazanıp, mezun oluyordu ve doktor ihtiyacı bu kadar maksimal düzeyde değildi.

günümüzde artık her özel üniversitenin bir tıp fakültesi var. artık tıp okumak herhangi bir alan okumakla aynı standarta indi. devlete ait okullara giremeseniz bile, alternatifi olan bir sürü özele gidebiliyorsunuz. geçmişe göre bu kadar fazla tıp fakültesine sahip olmamız rağmen, doktor bulamıyoruz. hadi geçmişle- an arasındaki zıtlığı bulunuz.


globalleşmenin etkisi sebebiyle, çoğu özel üniversitenin eğitim dili artık ingilizce olduğu için, öğrenciler zaten okurken dil öğreniyorlar. dolayısıyla üniversiteyi bitiren, basıp yurt dışına gidiyor. yurt dışı beyin göçüne çok açık olan özellikle tıp alanında müthiş olanaklar sunan ve aynı zamanda farklı segmentleri barındıran bir sisteme sahip. doktorsanız ya da tıp mezunuysanız, kolay kolay red yediğiniz vize bile olmuyor.


dolayısıyla insanlar önce kendisini ve kendi özgürlüğünü düşünüyor sonra gidiyorlar. kızamayız. bu türkiye için, hiç birimizin kızmaya hakkı yok.

bana 6 tane düşüyor. hakkınızı yemişim. güzellikte de yedim hakkınızı zaten.

türkiye'den kurtulmamın ne kadar doğru bir tercih olduğunu bana göstermiş gerçektir.

her alanda olduğu gibi bu alanda da eksikliğimiz var. 10 milyon göçmenin elini kolunu sallaya sallaya ülkemize girmesi ekonomi, sağlık, ulaşım, gıda gibi bir çok alanı etkiledi.
üstüne birde doktorlara yurt dışı kapıları açılıp giden gitsin derseniz çoğu da gider gitmelidir de,
şiddeti zaten demiyorum bile. çoğu konuda haklılar.
benim kendi öz eleştirim ise pandemi sonrası doktorların egosunun da tavan olmasıdır. çok doktor arkadaşım var ve bunu gayette hissettiriyorlar. dünyayı kendi etraflarında döndüğüne inanmaya başladılar.

olan doktorların içindeki suriyeli olanları da çıkar oranı o zaman gör. muhteşem politikalarıyla milleti kaçırdılar bedelini halk ödüyor. halihazırda sarayında onlarca doktor bekleyen, uçağı olan adamların umrunda mı.

doktorların kaçmasına sebep olan, insanları darp eden, bu çarkın böyle dönmesine sebep olup oy verenler umrumda değil de olan bize oldu.

benim başıma hiç doktor düşmedi valla.

yani objektif bakınca bu halka çok bile...