1.
enel hak dediği için değil, abbasi yönetimine, '' önüne gelen yemeği, senden daha muhtaç biri varken yiyemezsin ! '' dediği için dikkatleri üzerine çekti ve tarihin en dehşetli idamı ile yaşamına son verildi.
devamını gör...
2.
ebuzer el gıffari ile birlikte beni baya etkilemiş şahsiyet
devamını gör...
3.
tavasin isimli tanrı ve şaytanı karşılıklı diyaloglar halinda konuşturduğu bir kitabı vardır bulan olursa beni yeşillendirsin.
devamını gör...
4.
"cehennem acı çektiğimiz yer değil, acı çektiğimizi kimsenin bilmediği yerdir" sözünün sahibi. büyük filozof.
devamını gör...
5.
insan bir kâinattır.
ancak kâinat da insandadır.
tek tek bakarsan çok görürsün.
bütün bakarsan tek görürsün
ancak kâinat da insandadır.
tek tek bakarsan çok görürsün.
bütün bakarsan tek görürsün
devamını gör...
6.
"insanlar dünyayı cehenneme çeviren ve ardından da cennete gitmeye çalışan varlıklardır."
mevlânâ'dan yunus emre'ye, spinoza'dan kant'a, nietzsche'den fichte'ye kadar ünlü büyük düşünürleri etkilemiş, felsefelerine ilham kaynağı olmuş, düşünceleri yüzünden işkence ile idam edilmiş büyük bir düşünürdür hallac-ı mansur.
babasının pamukçu olmasından dolayı hallaç lakabıyla anılır. günümüzde dahi tartışma konusu olan mallac-ı mansur, iran'ın tur köyü'nde doğmuştur. küçük yaşta kur'an-ı kerim'i ezberlemiştir. dönemin ünlü bilginlerinden dersler alıp, daha 18 yaşına yeni basmışken çevresinde hayranlık uyandıran bir isim haline gelmiştir. hallac-ı mansur sürekli gezerek halka sohbetler ile islam'ı anlatmıştır. o dönemde birçok kişi mansur sayesinde müslüman olmuştur. hatta onun sohbetleri ile islâm'ı seçenlere daha sonra mansuri bile denilmiştir.
mansur açıksözlülüğü ve her yerde doğruları savunması ile döneminde oldukça sevilirken, dönemin siyasi çevreleri tarafından oldukça yoğun tepkiler almıştır. oldukça yoğun bir ilgi odağı haline gelmiş olan mansur, iktidar için bir tehdit unsuru haline gelmiştir.
hallac-ı mansur sohbetlerinde "her şey allah'a bağlıdır. ve her şey allah'tandır!" öğretisini savunuyordu. onun ünlü sözü "ene-l hak!" yani "ben hakk'ım" da bu felsefenin doruk noktasıdır. nitekim onun ölümüne neden olan da bu sözdür. bu sözden dolayı gözaltına alınan hallac-ı mansur, kırbançlanıp, ayakları kesilerek işkenceye maruz kalmış ve bedeni yakılarak idam edilmiştir.
"ene-l hak" kişinin benliğinden geçip bir butund ilerlemesi ve orada kendisi ile buluşmasının felsefedir. yani her şey o'dan gelmiştir ve her şey yine o'na dönecektir. hallac-ı mansur felsefesinde tüm varlıklar ilahidir. çünkü her varlık bir olan ve ilah olan tek varlık yani allah'ın bir parçasıdır. ona göre insanın iç dünyası derin bir anlam evresidir. bu yüzden mansur, insanı bir kainat olarak tanımlar.
hallac-ı mansur'a göre insan tefekkür ederek ve kendisini yaratan allah'ı anarak meşgul olursa iç dünyasını bol ve bereketli bir kainat kılacaktır.
hallac-ı mansur felsefesine göre gerçek olan, var olan, tektir ve birdir. ancak insan bu bir'in dışında değil içindedir. onun için tanrı ve insan birdir. insanı o'nunla özdeşleştirmiştir. tam da bu sebepten ölümü gerçek bir başlangıç olarak kabul eder. ölüm allah'a ulaşmaktır. yani gerçek olana. bundan dolayı insanın ölümü yaşamdadır, yaşamı ise ölümde.
mevlânâ'dan yunus emre'ye, spinoza'dan kant'a, nietzsche'den fichte'ye kadar ünlü büyük düşünürleri etkilemiş, felsefelerine ilham kaynağı olmuş, düşünceleri yüzünden işkence ile idam edilmiş büyük bir düşünürdür hallac-ı mansur.
babasının pamukçu olmasından dolayı hallaç lakabıyla anılır. günümüzde dahi tartışma konusu olan mallac-ı mansur, iran'ın tur köyü'nde doğmuştur. küçük yaşta kur'an-ı kerim'i ezberlemiştir. dönemin ünlü bilginlerinden dersler alıp, daha 18 yaşına yeni basmışken çevresinde hayranlık uyandıran bir isim haline gelmiştir. hallac-ı mansur sürekli gezerek halka sohbetler ile islam'ı anlatmıştır. o dönemde birçok kişi mansur sayesinde müslüman olmuştur. hatta onun sohbetleri ile islâm'ı seçenlere daha sonra mansuri bile denilmiştir.
mansur açıksözlülüğü ve her yerde doğruları savunması ile döneminde oldukça sevilirken, dönemin siyasi çevreleri tarafından oldukça yoğun tepkiler almıştır. oldukça yoğun bir ilgi odağı haline gelmiş olan mansur, iktidar için bir tehdit unsuru haline gelmiştir.
hallac-ı mansur sohbetlerinde "her şey allah'a bağlıdır. ve her şey allah'tandır!" öğretisini savunuyordu. onun ünlü sözü "ene-l hak!" yani "ben hakk'ım" da bu felsefenin doruk noktasıdır. nitekim onun ölümüne neden olan da bu sözdür. bu sözden dolayı gözaltına alınan hallac-ı mansur, kırbançlanıp, ayakları kesilerek işkenceye maruz kalmış ve bedeni yakılarak idam edilmiştir.
"ene-l hak" kişinin benliğinden geçip bir butund ilerlemesi ve orada kendisi ile buluşmasının felsefedir. yani her şey o'dan gelmiştir ve her şey yine o'na dönecektir. hallac-ı mansur felsefesinde tüm varlıklar ilahidir. çünkü her varlık bir olan ve ilah olan tek varlık yani allah'ın bir parçasıdır. ona göre insanın iç dünyası derin bir anlam evresidir. bu yüzden mansur, insanı bir kainat olarak tanımlar.
hallac-ı mansur'a göre insan tefekkür ederek ve kendisini yaratan allah'ı anarak meşgul olursa iç dünyasını bol ve bereketli bir kainat kılacaktır.
hallac-ı mansur felsefesine göre gerçek olan, var olan, tektir ve birdir. ancak insan bu bir'in dışında değil içindedir. onun için tanrı ve insan birdir. insanı o'nunla özdeşleştirmiştir. tam da bu sebepten ölümü gerçek bir başlangıç olarak kabul eder. ölüm allah'a ulaşmaktır. yani gerçek olana. bundan dolayı insanın ölümü yaşamdadır, yaşamı ise ölümde.
devamını gör...
7.
onun felsefesini özetleyen ene-l hak, tevhid inancına başkaldırı olarak görülmüş ve ne yazık ki idamına neden olmuştur.
devamını gör...
8.
her dönemde görülen riyakârlık bu dönemde de vuku bulmuş ve doğru söyleni dokuz köyden kovmak maksadıyla mansur'un ene'l-hak sözü bambaşka yerlere çekilmiştir. çünkü mansur onların çıkarlarına ters düşmüştür. gözlerini kapatıp görmek istemediklerini göstermiş, kulaklarını tıkadıkları gerçekleri haykırmıştır. ve her doğrunun başına gelen başına gelmiş bu uğurda canından olmuştur.
devamını gör...
9.
devamını gör...
10.
şeytanın savunmasını yapan adamdır kendisi. evet evet, bildiğin savunur şeytanı. kibirli olduğu için değil, allah'tan başkasına secde etmem diye düşündüğü için ademe secde etmediğini söyler. allah'a ben sendenim, ben değil sen kibirlendin der. hallacı mansur şeytanın savunması olarak aratırsanız bulursunuz. yorumlara bakmayıp direk yazdıklarını okuyun. daha iyi anlarsınız.
peki idamına gerek var mıydı? aslında hayır. ama savunduğu felsefe, enel hak mevzusu ve vahdeti vucud olayı islam'la bağdaşmaz.
peki idamına gerek var mıydı? aslında hayır. ama savunduğu felsefe, enel hak mevzusu ve vahdeti vucud olayı islam'la bağdaşmaz.
devamını gör...
11.
(bkz: hallac-ı mansur)
devamını gör...
12.
birçok mutasavvıf ve şairi etkilemiş kişidir. öldürülmesi insanın kanını dondurur ama o mutluymus. o deyolar.
devamını gör...