#televizyon dizileri
#final yapan diziler
2004 yılında yayınlanan haldun dormen ve gamze özçelik'in sunuculuğunu yaptığı şarkı yarışma programıdır.
çeşitli şehirlerde yapılan şeçmelerde seçilen 13 kişi şarkı söylemektedir ve verilen oylar sonucu en az oyu alan yarışmacı elenmektedir.
çeşitli şehirlerde yapılan şeçmelerde seçilen 13 kişi şarkı söylemektedir ve verilen oylar sonucu en az oyu alan yarışmacı elenmektedir.
yönetmen:
osmantan erkir
sunucular:
haldun dormen
gamze özçelik
jüriler:
armağan çağlayan
ercan saatçi
ahmet san
deniz seki
zerrin özer
osmantan erkir
sunucular:
haldun dormen
gamze özçelik
jüriler:
armağan çağlayan
ercan saatçi
ahmet san
deniz seki
zerrin özer
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "kafası kendinden güzel" tarafından 18.11.2020 03:14 tarihinde açılmıştır.
1.
2004 yılında kanal d'nin yayınlamış olduğu müzik yarışması. haldun dormen ve gamze özçelik'in sunumuyla, ercan saatçi, armağan çağlayan, deniz seki ve ahmet san'ın jüri üyeliğiyle reyting rekorları kırmış yarışma.
devamını gör...
2.
albümü bile çıkmıştı. ben haydi gel benimle ol barış'ı destekliyordum. yapmacık bi abidin firdevs aşkı doğmuştu. çöpçüler abidin birinci olmuştu sanırım. öyle deli gibi bakma bayhan kendi tarzıyla ve deniz seki'nin saldırılarıyla dikkat çekmişti(deniz seki bayhan'ın hapis yatmasından rahatsız oluyordu sanırım. yıllar sonra kendi de hapis yattı. bu programı bilenler hep huna yormuştur deniz seki'nin hapis yatmasını). deniz seki bayhan ile ilgili şov yapıp jüriliği bıraktı ve yerine ııığğğğ şeklindeki kahkahalarıyla kafamıza kazınan zerrin özer geldi. bayhan' ın ayrıca unchained melody performansı da takdire şayan dinlenesiydi. ercan saatçi' de elemelerde bir yarışmacı ile baya küfürleşmişti. aklımda kalanlar bunlar.
not: akıl akıl değil çöplük aw teşekkürler sözlük, teşekkürler başlık kendimden utandım *
not: akıl akıl değil çöplük aw teşekkürler sözlük, teşekkürler başlık kendimden utandım *
devamını gör...
3.
herkesin bildiği ama söyleyenlerini hatırlamadığı şarkıların bir kısmı işte bu programda söylenmiştir. bir dönem genç kızların sevgilisi abidin ve program aşkı firdevs, türkiye gündemini az meşgul etmedi. bir sabah uyandığımızda her yerde bayhan diye bir çocuk var, kader mahkûmuymuş deniyordu. bu kadar politika hayatımızın içinde değildi, ülkenin en büyük gündemi elenen yarışmacının ardından armağan çağlanın höykürerek ağlamasıydı. güzeldi.
popstar abidin -boşunaaa boşunaaa
popstar abidin -boşunaaa boşunaaa
devamını gör...
4.
çocukluğumun yarışması. o ses türkiye nin babası bir yarışma.. bayhan firdevs ve abidin. firdevs 1. olmuştu yanılmıyorsam. benim unutamadığım olay. deniz seki nin bayhan a hapis yattığı için ağır derece hakaret etmiş sonra daha sonra deniz seki yaşamıştı.. sır kapısı gibi bir olay
devamını gör...
5.
alaturka versiyonu türkiye televizyon tarihinin en mükemmel programlarından biridir lan.
entel vs popülist, sanatçı vs sonradan görme ayrımını en çok gördüğümüz programlardan biri olabilir çok net bir şekilde. canım sıkıldıkça ara ara bu programdaki kavgaları izlerim. ve hem entel dantel anlamda hem de magazin anlamında aşşşırı zevk alıyorum bu poroğramdaki kavgaları izledikçe. sanat sanat için midir? toplum için midir şeklinde yüzyıllardır süren tartışmanın en görsel örneği çünkü. bir tarafta bülent hanım ve orhan beğ. diğer tarafta ebru ve armağan. allahım kadroya bak aşslkda
şaka bir yana. sanatsal ve usul kaygıları yüzünden popülizme yenik düşen iki büyük müzik insanı versus biri çok büyük televizyoncu, ticaret adamı (armağan) diğeri sonradan görme halktan gelen ebru. bu çatışmayı yakalayabilmek ve bu kadar büyük reytinglerle izletebilmek cidden büyük iş. mesela bakın şu kesitte tartışılan şey, icracının bemolü, diyezi doğru basıp basmadığı. armağan çağlayan bir ara ayağa fırlayıp bu salonda kim anladı bemolü bastı mı basamadı mı falan diye popülizm yapıyor. tarafsızca dinleyen biri olarak ben de anlamadım. bemol neymiş diyez neymiş bir iki satır tanım dışında bişi bilmem bu konuda. ama bülent hanım ve prhan beğ diyor ki bu işin doğrusu bu. yanlış okudu. ki bu söylemleri icracı da kabul ediyor. ancak ebru ve armağan diyor ki ben de konfeksiyondan geldim, ben de bemolü anlamadım ama hissettirdiyse, dinlediğim şeyden etkilendiysem benim için ok, aferin çocuuum. ülkenin geldiği genel durumu mikro örnekte tadımlayabileceğiniz 20 dakikalık harika bir sekans resmen. bir tarafta bu işin yaşayan en büyük uzmanlarından iki kişi. diğer tarafta televizyoncu/kasetçi/ticari kaygıları bulunan iki kişi. bakmayın siz armağan çağlayan'ın son dönemde youtube'da yaptığı işlere. geçmişini de biliyoruz kendisinin.
gerçekten tam manada sanat sanat için mi toplum için mi tartışmasının en bariz örneklerinden biri bu program. halkın ve gerzek çoğunluğun delice alkışladığı insanlardan ziyade işin uzmanlarına kulak kabartırsak ne kadar çok gelişebileceğimizin mikro bir örneği. hee bu programın üzerinden 10+ sene geçti. halkın şu an delice alkışladığı bazı uzman kişiler de bunun ekmeğinden dolayı herbokolog olma yolunda saçma sapan işlere imza atıyor. yapacak bişi yok. halk neyse herbokologlarımız da o minvalde gelişiyor, ona göre davranıyor.
entel vs popülist, sanatçı vs sonradan görme ayrımını en çok gördüğümüz programlardan biri olabilir çok net bir şekilde. canım sıkıldıkça ara ara bu programdaki kavgaları izlerim. ve hem entel dantel anlamda hem de magazin anlamında aşşşırı zevk alıyorum bu poroğramdaki kavgaları izledikçe. sanat sanat için midir? toplum için midir şeklinde yüzyıllardır süren tartışmanın en görsel örneği çünkü. bir tarafta bülent hanım ve orhan beğ. diğer tarafta ebru ve armağan. allahım kadroya bak aşslkda
şaka bir yana. sanatsal ve usul kaygıları yüzünden popülizme yenik düşen iki büyük müzik insanı versus biri çok büyük televizyoncu, ticaret adamı (armağan) diğeri sonradan görme halktan gelen ebru. bu çatışmayı yakalayabilmek ve bu kadar büyük reytinglerle izletebilmek cidden büyük iş. mesela bakın şu kesitte tartışılan şey, icracının bemolü, diyezi doğru basıp basmadığı. armağan çağlayan bir ara ayağa fırlayıp bu salonda kim anladı bemolü bastı mı basamadı mı falan diye popülizm yapıyor. tarafsızca dinleyen biri olarak ben de anlamadım. bemol neymiş diyez neymiş bir iki satır tanım dışında bişi bilmem bu konuda. ama bülent hanım ve prhan beğ diyor ki bu işin doğrusu bu. yanlış okudu. ki bu söylemleri icracı da kabul ediyor. ancak ebru ve armağan diyor ki ben de konfeksiyondan geldim, ben de bemolü anlamadım ama hissettirdiyse, dinlediğim şeyden etkilendiysem benim için ok, aferin çocuuum. ülkenin geldiği genel durumu mikro örnekte tadımlayabileceğiniz 20 dakikalık harika bir sekans resmen. bir tarafta bu işin yaşayan en büyük uzmanlarından iki kişi. diğer tarafta televizyoncu/kasetçi/ticari kaygıları bulunan iki kişi. bakmayın siz armağan çağlayan'ın son dönemde youtube'da yaptığı işlere. geçmişini de biliyoruz kendisinin.
gerçekten tam manada sanat sanat için mi toplum için mi tartışmasının en bariz örneklerinden biri bu program. halkın ve gerzek çoğunluğun delice alkışladığı insanlardan ziyade işin uzmanlarına kulak kabartırsak ne kadar çok gelişebileceğimizin mikro bir örneği. hee bu programın üzerinden 10+ sene geçti. halkın şu an delice alkışladığı bazı uzman kişiler de bunun ekmeğinden dolayı herbokolog olma yolunda saçma sapan işlere imza atıyor. yapacak bişi yok. halk neyse herbokologlarımız da o minvalde gelişiyor, ona göre davranıyor.
devamını gör...
6.
aklima sadece armağanla bülent ersoyun evliliği ve armağanin yüklü bir tazminatla boşanmasi geliyor.bir de ibrahim tatlisesin muazzez abaciyla konusurken 'bn nota bilmiyorum ablacım,sen ne diyorsun anlamiyorum bız bız die' demesi vardi ki o daha da vahimdi.
devamını gör...