6 mart 2021 kadıköy büyük kadın buluşmasına gökkuşağı motifli bayrak ve şemsiyelerin alınmaması

(bkz: halaycıların ve eşcinsellerin her türlü demokratik eylemin içine etmesi)

artık lgbt bireylerin ayrıştırılmaya çalışıldığı, kadın cinayetlerinin olduğu, hayvanların katletildiği, insanların yoksulluğuyla dalga geçilen haberleri görmekten bıktım, bu ülkenin gündeminden de toplumun bu şekilde ayrıştırılmasından da bıktım. şu ülkeyi bi salın artık , gidin artık şu ülkenin başından yeter demek istiyorum.

ayrıştırmak artık kanıksandığı için, kimi çevrelerce çok da sallanmayacak nahoş eylemdir.
" ama o lezbiyenmiş " diyecekler.

ama sen de insan değilsin...

şu lgbtler de bi bitmediler kendi kendilerine mağduriyet yaratıp gündeme gelmeye çalışıyorlar.

tutum yanlış...anlamsız. gereksiz..

herkes anayasa maddeleri
özlü sözler vb. şeyler paylaşıyor. şöyle ülke böyle ülke şöyleyiz böyleyiz vik vik bik bik
oğlum biz şemsiyenin rengini tartışıyoruz.
siz neden bahsediyorsunuz..
hangi din-hangi laik.

sadece renkli ruhlardan değil renkli kumaştan dahi korkulduğundan, bazı davaların ne kadar haklı ve susturulması zor olduğunu tekrar tekrar ortaya koyan olay.

la bi boş yapmayın bee ! bıktık oğlum sizin cihangir solperenciliğinizden. ne oğlum bu eşcinsellik ? eline bayrak alıp hölölö diye bağırıp sürekli çığırtkanlık yapmak mı? bakın beni. en yakın ( evet en yakın ) arkadaşım escinsel. bana bunu açıkladığında ona söylediğim şey, “öğle arası ne yiyecez la ?” olmuştu. bu kadar takmıyorum bu mevzuyu ama siz bazı arkadaşlar, sürekli her şeye zıplayıp kendi cinsler kimliği altında sürekli taşkınlık yaparak insanları bezdiren insanlar benim midemi bulandırıyorsunuz.

ne oğlum bu feministlik ? 30 yaş üstü selülitli bacağa dövme yapıp saçı yeşile boyamak mı ? “erkek değil mi kesin yapar, öyle böyle yapmıştır” zihniyeti mi ? siz neyi savunduğunuzu bile bilemez olmuşsunuz. şirazeniz kaymış, belirli ideolojilerin köpekliğini yapacağınıza, gerçekten şiddet gören, taciz edilen, rahatsız, huzursuz olan, kısaca her türlü madur olan kadınların yanında olun. arkadaş konu ile alakasız olan her şeye bir zıplamayın ya ! bazı pravakatör arkadaşlar hem gerçekten lgbt bireylerin veya feminist arkadaşların ideolojik duruşunun içine ediyor hem de toplum tarafından antipati kazanıyorlar.
böööğğğğğ nasıl öyle derrresssiiiin diye üstüme kusmadan, önce kendi içinizdeki bu çürük elmaları temizleyin. benden size iyi niyetli bir arkadaş tavsiyesi.

ülkemizde muhalefetin neden dar bir çerçevede hapsedildiğini, iktidardan bunalan yoğun halk kitlelerinin neden muhalefetten taraf olmadığını kısa örneklemler üzerinden açıklayalım.
mesela ;
düşük maaş, eşit hak eylemindeki işçilerle dayanışma istersin, olaydan bağımsız üç renkli paçavrayı açan zılgıtçı tiplemelerin bu eylemi sahiplendiğini görürsün.
kadına şiddeti protesto eylemlerinde kadınlar ile omuz omuza kadın haklarını savunmak istersin, dağda ölen kadın teröriste ağıt yakan sempatizanların cırtlak seslerine şahit olursun.
üniversitelerde özgür düşünce, demokratik yönetim için yürüyüş yapan öğrencilere destek olmak istersin, tüm eylemi taşkınlıklarıyla ve kutsala saldırılarıyla lgbt tayfasının provoke ettiğini şaşkınlıkla izlersin.
kısaca;
türkiye'de muhalefeti domine eden marjinal döküntüler olduğu müddetçe iktidarın temelleri hep sağlamda kalacaktır. iktidarın da istediği zaten budur.

eylem yapmak istiyorlarsa başkalarınınkinin içine etmek yerine kendileri yapsınlar. haklı eylemi halk gözünde haksız duruma düşürüyorlar. ve eşcinsellerin konuyla alakası bile yok. bu şekilde bırakın eşcinselliği kabul ettirmeyi, nefret ettirirsiniz kendinizden

insan hakları eylem planı... farklı renkler insan değil zaten bu ülkede. sadece ampülseverler, çember sakallılar, sarkık bıyıklılar mı insan. yada besleme. ayıptır ayıp. kadınların 2. sınıf sayıldığı, eve kapatılmaya çalışıldığı, etek boyundan saç rengine kadar herşeyine karışıldığı ve üstelik hergün katledildiği bir ülkede, bu konular tartışılmıyor, bu konular hakkında ,kadınlara destek vermek için o buluşmaya gelen lgbt li yurttaşların niye geldiği, yok gökkuşağı motifleri tartışılıyor. utanılacak bir durum. keşke memlekette herkes onlar kadar duyarlı olsa da şu ayıptan kurtulsa memleket. devlet ve toplum, idare eliyle iyice paranoyaklaştı. kaç tane radikal, kafa kesen, bomba patlatan, toplu katliam yapan lgbt li var acaba.

şahit olduğum en uzun ikinci başlık.

halaycı ve lgbti'ciler an itibari ile hükümetin muhteşem ayrıştırma politikası sayesinde ötekileştiler. bu kitleyi seviyor muyum? dürüstçe söylemek gerekirse sevmiyorum. ama konu asla sizin veya benim sevgimiz yada saygımız değil, yaşananlar ve ülkenin rezaletleri, işte asıl sorun bu.
eylem yapma ve düşünce özgürlüğünün son derece kaliteli şekilde yaşandığı ülkemizde polislerimizin lgbti ve halaycı kardeşleri bahane edip her yeri toz duman etmesi ve insanlarında sonunda " lgbti'cilerin burada ne işi var, ne alaka?" , " halaycı kardeşlerin burada ne işi var?" gibi zekice soruları soruyor olması izlenen politikanın ne kadar başarılı olduğunun göstergesidir.
şu soruyu sormanız gerekiyor sayın arkadaşlar " eylem yapılan konuya veya aranan hakka karşılık yöneltilen soruların cevapları neden alınamıyor otoritelerden? "
" neden dikkatlerimiz gösteri alanındaki lgbti veya halaycılara yöneltiliyor? "
" neden soru soran halk iken, içindeki bir kaç kitle hedef gösteriliyor? "
" bütün bunları gören otorite, neden sorunlara çözüm bulmuyorda halkın arkasına girenle yada önünün girdiğiyle ilgileniyor? "
bunun yerine oradaki lgbti yada halaycıların ne aradığını soruyorsunuz ve bu soruyu sorduğunuz için kendinizi akıllı sanıyorsunuz. ama bilmiyorsunuz ki o lgbti , halaycılar , bilmem neciler ile birlikte ortak bir sorununuz var.
sorunuzun cevabınızı almaya ısrar ettiğinizde sorularınızın ve sorunlarınızın cevaplarını alacaksınız. işte bu yüzden bugün basın sizi lgbti'yi suçlu gösterip matiz edecek, yarın halaycıları, günü ve zamanı geldiğinde ise sizin ta kendinizi.
gözlerinizi açın!
kulaklarınızı açın!
beyninizi açın!
bütün bunları açtığınızda kalbiniz kan pompalamak yerine gerçekten atacak.

erkek bayrağı yok mu biz de sallasak. kimse sizin cinsel tercihinizi merak etmiyor. istediğiniz gibi bafileşebilirsiniz umrumuzda değil. çünkü sizin hayatınız ve sizin kararlarınız. meydanlarda renkli bayrak sallayarak geçireceğiniz süreyi bafileşerek değerlendirebilirsiniz.

bu tarz yasaklamalarin laillikle, dinle, ozgurlukle alakasi yok. yani daha bu kavramalara gelene kadar once insanliga takilir bu yasaklama. ınsanliga ve insana saygisi olan bir yonetimde bu tarz kisitlamalar olmaz. bunu dinle veya baska bir dusunceyle ortmeye calismak sadece kilif uydurmaktir. artik insanlari bi rahat birakin. heryerden bi sikistirma heryerden bir baski. bu size karsi nefreti korukler. ve birgun iktidar elinizden gittiginde vereceginiz hesabi kabariklastirir.

sözlük ortalamasının türkiye ortalamasından daha liberal olduğunu düşünürsek burada bile çoğunluğun faşist, ayrıştırmacı, insanlıktan nasibini almamış olduğunu görünce türkiye'nin gerçek bir açık hava hapishanesi olduğu gerçeği yüzümüze çarpıyor.

dünya'nın her yerinde dünya kadınlar gününde lgbt bayrakları açılır. zira lgbt kadın bireyler de var ve orada var olmak, var olduklarını da göstermek en doğal demokratik hakları. bundan rahatsız oluyorsanız önce bir insanlık muhasebesi yapın.

lgbt sorunu çözülmedikçe kadın sorununun da tam çözümünün mümkün olmadığını, haklar ve özgürlükler mücadelesinin birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğini anlayamamış sığ zihinlere sesleniyorum. onlardan rahatsızlık duyan insanlara inat herkes kadar "normal" olduklarını göstermek için bu insanlar orada o bayrakları açıyorlar. görünür olmalılar ve bu görünürlük desteklenmeli ki türkiye'de evrensel değerlerle bağları zayıf kitlelerin zihinlerindeki kireçlenme çözülsün.

ben heteroseksüel bir erkek bireyim. türküm ve sünni bir aile mensubuyum. yani türkiye'de tarih boyu 1.sınıf sayılmış vatandaş tiplemesindenim. ancak bu ülkedeki arkaik faşist zihniyetten rahatsızlık duyuyorum ve kürt haklarını korumak için kürt, alevi haklarını savunmak için alevi, lgbt haklarını savunmak için de lgbt bireyi olmak gerekmediğini haykırıyorum. sizin zihniyetiniz var olduğu sürece de bu ülkede huzur içinde yaşayamayacağız.

kadın deniyor, 8 mart emekçi kadınların günüdür, lgbtilerden nerede emekçi olan var damlamaya çalışıyor, haklı karardır.

lgbti ne alaka kadınlar günüyle hem gitsinler onur yürüyüşü falan yapsınlar lütfen.

adı "kadın buluşması" olan ve hetero cinsiyetlerden kadın olan temelinde düzenlenen bir eyleme, ısrarla katılmak isteyen hetero karşıtlarının yaşadığıdır.

kadın cinayetlerini durduracağız ablaları da şöyle evlere şenlik bir açıklama yapmış. kendi adı cinsiyet vurgusu yapan platforma bak hele sen.

"dünya kadınlar günü için dün beşiktaş'ta yaptığımız eylemimize lgbtiq+ pankartları alınmadı. tekrar ediyoruz #lgbtiqlarheryerde ve bunu kabul ettirene kadar mücadeleye devam edeceğiz. pankartımızda yazdığımız gibi; iktidarmiktidar ne derse desin kadın ve lgbtiq+ mücadelesi meydanları titretsin.”

rezalettir. lgbt'yi terör örgütüyle bir tutan zihniyetli adamların başımızda olması beni utandırıyor. bu kadar cehalete ne desem bilemiyorum. bu insanların bir defa bile eşcinsellikle ilgili makale okumadığına eminim. okusalar bunun çoğunlukla genlerle ilişkilendirildiğini, insanların bir cinsel yönelimle doğduğunu, hastalık olmadığını, özenmeyle eşcinsel olunmayacağını bilirlerdi. bu kadar insana, doğaya, bilime uzak yöneticilere sahip olmak için ne yaptık?

isteyen istediği gösteriye gider. silah mı götürmüş, uyuşturucu mu? hayır. ee, neyin derdindesiniz la? lgbt'lerin kadın buluşmasında ne işi var denmiş, kime ne kardeşim? anayasal olarak orada bulunmalarında hiçbir sakınca yok. ister şemsiye götürür ister bayrak, ister bulaşık makinası.

böl-parçala-yönet taktiğini kullanıyorlar ve bunu yiyen çok kişi var. bugün lgbti'leri dışlatacaklar, yarın başı açıkları, diğer gün yüzü görünen bütün kadınları. bu iş böyledir, sarı öküz hikayesi gibi. bölünen yok olur. ayrımcılık yapmayın, kafadaki tabuları yıkın artık.

bir tane dini motiflere bürünmüş gösteriyle ilgili,
bir müdahale, bir açıklama, bir yasaklama, bir yakıştırma yapın, dişimi kıracağım dediğim durum.

boğaziçili eylem yapar,
vaay efendim sol örgütler işin içine girip karıştırıyor,

kadınlar sokağa çıkar,
bu kez de lgbti'ye yasak naraları atılır.
her eyleme, gösteriye söyleyecek mutlaka birşey bulmak, yaratmak ,
pes, gerçekten pes.
ve bunu, yasaları da çiğneyerek en üst perdeden yapan yöneticilerin olması da ilginç.

lgbti'li demek ki fahrettin altundan izin alacak sokağa çıkmak için...