artık banyolara pek küvet konulmaması sorunu

dejenere olmaktır. geriye gitmektir.

bir de bunu "akan su olmazsa temizlik olmaz" ifadesiyle savunmuyorlar mı... sanki küvetin içinde duş da yokmuş gibi saçma sapan konuşmalar. yahu banyonun sonunda duşu yine kullanıyorsun, hatta hamam kurnası bile kullanıyorsun, kim demiş sabit suyla sınırlı kalıyor banyo sefası. bir diğer savunma cümlesi de "su israfını engellemek" safsatası oluyor. küvet sefasını hergün yapmıyorsun. ikincisi her gün duş alacağına gün aşırı banyo yaparsın gerekirse ve yine suyu tutumlu kullanırsın küvet artı duşlu tam yıkanmada.

küvet olmayan evde banyoya yönelik sağlık ürünlerini kullanamazsınız veya banyo suyuna şifalı otlar ekleyerek kürler yapamazsınız. yani küvet sadece keyif değil, sağlık aracıdır aynı zamanda. bu yüzden hamamlarda mini havuzlar vs. vardır. çünkü suyu sadece tasla dökünmek kaplıca şifası için yeterli değildir, suyun içinde oturmalı veya uzanmalısınız.

(bkz: fakirlik)

banyo yapmanın, haftalık bir ritüel olmaktan çıkıp, gündelik ve acele bir eyleme dönüşmesinden kaynaklıdır.

çok eski değil, 90'larda dahi banyo, haftada bir yapılan, sıcak zamanlarda hafta arasına da bir duş sıkıştırılan, hatta okullarda da çocuklara bu şekilde öğretilen bir şeydi.
amerikada avrupada insanlar her gün duş alıyormuş diye garipsenerek anlatılırdı.

istanbul'da dahi evlerin çoğunda düzgün su ısıtma düzenekleri bulunmuyor, evler sobayla ısıtılıyordu. öyle elektrikli şofbenle 5 kişilik bir ailenin her gün duş almasına ne para yetişirdi ne zaman.

bu zamanlar, inşa edilen evlere de küvet eklenmesini getirdi. en ufak evlerde bile küçüğünden bir küvete rastlamak mümkündü.

şimdi böyle bir ritüel ortadan kalktı. duş, banyo gibi şeyler ergen çoluk çocukta bile saçına şekil vermek için günlük hale bağladı.
hal böyle olunca, ekonomik durumdan bağımsız olarak duşakabin doldu evler.
millet de hamama spaya otellere gider oldu.

olumludur olumsuzdur tartışılır, ancak toplumda bu yönde talebin azaldığı bir gerçektir.

küvet candır, duşakabin yerini tutamaz. laz mütahitler yerden ve masraftan kaçınacak diye görülmez oldu, yazık.
ben seksenliyıllarda izmide orta-lise öğrencisiydim. yazları su sıkıntısı olurdu, günde iki saat o da gece yarısı su gelirdi, küveti su depolama aracı yapardık. gece doldururduk, gün boyu maşrapa ile su kullanırdık. şimdi düşününce sefilliğe bak diyorum. ülke kesintisiz su ve elektirikle tanışalı yirmibeş otuz yıl oldu. ülkenin ilk stat konseri izmirde yapılmıştır. iptidailiğe bak! sandra (o zamanın meşhuru bi daha adını görmedik bi yerde) geldi stat konseri var diye bütün izmirin elektiriği kesilmişti konser boyunca. şehrin elektirik gücü stattaki elektirik ihtiyacını karşılayamıyordu. düşün.
sözlükteki gençler bunun değerini bilsinler diye yazıyorum. kesintisiz su, elektirik medeniyet demek. avrupada yüzyıldır var, o başka.

çünkü banyolar küvet kadar.

sebebi su israfıdır. ortalama bir küvet 200 lt su alır, duş alarak harcayacağınız su miktarı maksimum 50 lt dir. iyi ki bu saçma şey banyolardan kalktı.
ayrıca (bkz: kulleteyn)