bilim insanlarının şarkıcılar kadar değer görmemesi

postmodern dönemin bir gerçeğidir. fakat emin olun şarkıcılar da artık eskisi kadar değer görmüyor. (en azından eski nesilleri)

herkesin tek tuşla şarkı yayımlayabildiği bu dönemde, şarkıcı olmak çok kolay. buna rağmen, o kötü işlerine ve seslerine rağmen, modernizmin, sanatçıya atfettiği o değeri bekliyor ki bilinçsiz bir kitle tarafından o değeri de görüyor.

tuhaf bir geçiş dönemindeyiz; 1-2 jenerasyon, bu dönemde zayi olacak ama yapacak pek bir şey de görünmüyor.

şuanki türkiye gibi toplumlarda oldukça sık görülen sorun. ama atatürk gibi bir lidere sahip millet için umut her zaman vardır.

bilim adamları şarkıcılar gibi reklam yapmıyorlar zira ihtiyacı yoktur.şarkıcıların yaptığı şarkıları dinlemek için düşünmeye gerek yoktur,kulağına hoş gelirse seversin yada sevmezsin.bilimde ise kafa patlatman gerek.bilim bir yaşam felsefesi,toplumdaki insanların kaçında var ? azınlık derecesinde.yani arz-talep meselesi.gelişmiş ülkelerde de durum aynı.

çünkü, kimse bilmek istemiyor ve herkes aldanmak istiyor. bilime önem veren kişilere bir bakın. hepsinin gerçeğin peşinde koşan insanlar olduğunu görürsünüz.

çünkü bilim insanları dekolte giymiyor, frikik vermiyor. halkın umurunda olan başka şeyler.

sanırım eğlenceli ya da keyifli olmadığı için. şarkılarda sitem edebilirsin, bu da insana keyif verir ve egosunu okşar insanın. bilimi herkes sevemez. gücü yetmez. bazı insanlar öğrenmeye üşenirler. bazıları gereksiz bulur.

sadece bilimin önemini anlamayan toplumlarda rastlanan durum değildir. tüm toplumlarda rastlanan durumdur. çünkü bilim günümüzde popüler kültür öğesi değildir. örneğin modern bilimin doğuşu olan bin dokuzyüzlü yıllarda einstein, max planck, maxwell ve şuan aklıma gelmeyen bir çok fizikçi en az şarkıcılar kadar değer görüyordu. he tabi şan şöhret ne kadar umurlarındadır orasını hiç bilemiyorum.
ek olarak benim de merak ettiğim bir konu var acaba türk toplumlarında bahsettiğim gibi bilimin popüler kültürde değer gördüğü bir zaman olmuş mudur?

25 seneye yakındır bilimle ilgilenen biri olarak katılıyorum ve daha ileri taşıyorum bu düşünceyi.
facebook kullanırken, saatlerce analiz yapıp ortaya bir sonuç çıkartırdım.
sonra meteoroloji ile ilgili tahminlerimi paylaşırdım.
alta gelen yorumlarda, küfür edenler olurdu.
yani adam, bilimsel paylaşıma küfrediyor.
ne denir ki ?

covid-19'un ilk zamanlarında ''bilim insanları futbolcular kadar para kazanamıyor'' gibi bi tartışma konusu vardı.
aslında arttırarak ''bilim insanları youtuber'lar kadar bile değer görmüyor'' demek istiyorum.

değer ölçüsü olarak neyi aldığımıza bağlı olarak problem kabul edilebilecek bir ifade.
değer ölçüsü olarak, instagram takipçisi sayısı yahut yaptığı iş karşılığı kazandığı para olarak bakarsak, bana kalırsa problem değil. (tabii ki şarkıcının da sanatçı olanını baz alıyorum)
popüler olmak şarkıcının işinin gerekliliği iken bilim insanının işi açısından gerekli değildir. para ise kişiye göre kıymet belirten bir araç olabileceği gibi kimine göre ise anlamsızdır. dolayısıyla bilim insanı bunu değeri bilinmeme gibi almayabilir.
bilim insanının popüler olmaması toplumun gelişmişlik duzeyiyle de genel olarak ilintisizdir fikrimce. amerika'da da bu böyledir, isveç'de de, venezuela'da da şarkıcı bilim insanından daha popülerdir.

ancak, değer ölçütü olarak topluma yön verme kabiliyeti olarak alırsak iş değişiyor. şarkıcı'nin bilimsel bir alanda bilim insanından önde tutulduğu yerler işte az gelişmiş cografyalar oluyor. misal ekonomi bilimsel bir problemdir. eğer toplumu yönetenler, toplumun önüne şarkıcıyı sürüyor ve toplum da şarkıcının fikrini ekonomostten önde tutuyor ise evet bu ciddi bir problemdir. bu işte bizim problemimizdir.

en yakın örneği şu pandemide görüldü. alman devleti ilk andan itibaren bilim insanlarının kontrolü almasını sağlarken, bizde iş öyle yürümedi. sadece bizde deyip kendimizi gömmeyelim de bunun yöneticiler seviyesinde bir problem olduğunu amerika üzerinden göstermiş olalım. amerikan başkanı ve mevcut yöneticileri popülizm kaygısı ile oradaki kıymetli bilim insanına kulak vermemeyi seçti. dr. fauci'yi önce ortaya atıp, sonra işine gelmediği anda da susturmayı seçtiler.

burdan da görebiliriz ki, burda biçimi değiştirecek olan maalesef alelade insan değildir. popülizm yenecek olan tv başındaki sıradan insan değil, yine bilim insanı, sanatçı, aydın gibi toplumun öncü kesimidir. yönetim üzerinde basınç olusturacak kesim yine aydınlardır. elit diye otelenen bu kesim yine avamı değiştirecek olan insandir.

turkiye ile ilgili endişelerin esas kaynağı işte bu aydının popülizmi benimsemiş olmasıdir. yoksa halk bilim insanına değer vermiyor ciddi bir toplumsal problem değildir. turkiye'de sorun, celal şengör'un popülistlesmesidir. ya da işte ilber ortaylı'nin her alanda ahkam kesmeye başlamasıdir. yani aslında bilim insanının şarkıcılaşmasidir.

bilim insanlari sarkicilar kadar ilgi görse magazin programlarindan düsmez.

sahne isigina alisir bilime zaman ayiramaz.

bilimsel çalışmaları okumak, takip etmek, kafa yormak zor ve yorucu, sanatsal bir çalışmayı irdelemek de öyle. sanatcı niteliğinde bir şarkıcı ile ilgili söz konusu olan da sadece dinleme eylemidir, bir de hissetme; üzerine düşünmek, geçmişini irdelemek ise pek az rastlanılan bir durumdur.

şarkıyı anlıyoruz, peki einstein ya da openheimer"i ? tamamen geri zekalılıkla ilgili.

başlıkta kastedilen, bilim insanının şarkıcı kadar tanınmaması veya para kazanamaması ise bence bu gayet normaldir. zaten bilim insanlarının da böyle bir beklentisi yoktur. bir bilim insanı yeterli kaynakların sağlandığı özgür bir çalışma ortamında, gelecek kaygısı da olmadan çalışabiliyorsa bence istekleri karşılanmıştır. her gün televizyona çıkmasına gerek yoktur.
not: kanaatimce, memleketteki bilmem kaç yüz tane üniversitede hiç bir vasfı olmadığı halde hoca namıyla dolanan ve bu ünvanla para kazanan, ne eğitime ne de bilime zerre katkısı olmayan kişiler bilim insanı değildir.

kıyaslama oldukça yanlış. değer görmekten kasıt göz önünde bulundurulması, izlenilmesiyse zaten doğası gereği olması gereken şey budur. şarkıcı seyirciye performans göstererek şarkıcı olur. görünür olması ( duyulması.) gerekir. show yani. bilim insanı yaptığı işlerle var olur. ne kadar önemli işlere imza atarsa o kadar var olur ve ünlü de olur. halka show yapmaz. görünmezdir. ısaac newton ile günümüzdeki bir şarkıcıyı kıyaslamaya sokamazsınız aslında elvis presley i bile sokamazsınız. aslında müzikteki bilim insanları da şarkıcılar kadar değer görmez. müzik de bilimin bir çok dalını bulundurur ve geniş inceleme alanları içerir. ses fiziği, harmony vs. müzikte son ve en önemli nokta şarkının ses müdendisleri tarafından dinlenilmeye hazıra getirilmesidir basit bir tabirle. (bkz: mastering) çok büyük bilgi birikimi ve " bilimsellik" gerektirir. bazı mixlerin yapılandırılması 6 ay bile sürebilir. bu müziğin size ulaşması, kanallar, konser kurulumu, bestecilik uzar gider. ama dinleyici bunlarla ilgilenmez elbette. ilgilenmesi de gerekmez zaten. bilimde de bilimin getirdiği faydalar ön plandadır.

birleşik krallık, amerika birleşik devletleri, almanya, güney kore, japonya gibi ülkelerde bilim insanları finans sektöründe çok ünlüdürler. laboratuvarlarına yatırımcı çekerler. yeni bir projeye ve genç bilim insanlarına finans sağlayan kişilere melek yatırımcı denmektedir.

beyin göçü yapmak isteyen o gençler bu sistemi çok iyi biliyorlar. bu yüzden proje odaklı çalışıyorlar. dandik üniversite sınavları umurlarında bile değil. çünkü normal bir insan hayatı boyunca bir işte mükemmelliğe yaklaşabilir. çocuklara zaten internetten bir kaç tıklamayla ulaşabileceği bilgileri ezberletip onları yarışa sokmak çok saçma bir sistem. yani banane şimdi genç osman'ın iktidarında osmanlı devletindeki yeniçeri isyanından. ben bunu niye öğrenmek zorundayım, bana bir bakış açısı katıyor mu?

milli eğitim bakanlığı ilk iş olarak bütün tarih profesörleriyle video kayıtlar almalı. tarih, tarih öğretmeninden öğrenilmez. gidip profesöründen öğrenilir. çünkü profesör anlattığında size bir bakış açısı da kazandırır. tarih öğretmenlerinize gidin sorun herhangi bir veri tabanı biliyor mu? bazıları belleten nedir bilmez bile. niteliksiz öğretmenleri sırf işsizlik azalsın diye memur yapmak zorunda değilsiniz.

fizik, kimya, matematik gibi dallar uygulamalı bilimdir. bunları öğrenmek için mutlaka bir mentora ihtiyaç var. ama tarih, edebiyat gibi dersler çok yavan kalıyor. çocuklara ezberletip sınava sokmak yerine felsefe, antropoloji, sosyoloji gibi biraz daha ileri bilgiler verebilirsiniz. ben hala failün failün mefailatün faül gibi saçma bir vezin biliyorum. şuna bak dua gibi. ben bu bilgiyi öğrenmesem de olurdu. yıllardır boş yere nöronlarım bu saçma bilgiyi saklıyor. üstelik kira da almıyorum.

yav agam iyisiniz hoşsunuz da neden tüm insanların bilime değer vermesini bekliyorsunuz ? bilim mi daha büyük kitleye hitap ediyor şarkılar mı ? bilimle ilgilenmesi gereken kişilerin bilime değer vermesi gerek. yoksa bir şantiye şefinin (bilimle alakasız olduğu için verilen rastgele bir örnekten ibarettir) cern'deki deneyleri takip etme ihtimali bana acayip saçma bir karşılaştırma gibi geldi nedense...

bırakın insanları eğlensinler da. bilime vatandaşların değil devletin değer vermesi gerekiyor.

gelişmemiş bir toplum olduğumuzun göstergesidir. elini sallayan şarkıcı oluyor. boş boş, işe yaramayan herhangi bir şarkıcıları ünlü yapacağınıza insanlığa katkısı olanları ünlü yapın.

ülkede ki sorun kimi ünlü yaptığımızdan çok kimin kendini iyi pazarlamasıyla oluşuyor. kendini iyi pazarlarsan ünlüsün. birde twitter'da falanda görüyoruz hiçbir bilgisi olmayan insanlar bile çıkıp bilimsel dayanağı olmayan açıklamalar yapıyor ve halkımız bu açıklamalara adeta tapıyor. dediğim gibi pazarlama önemli.
zaten bence bilim insanlarının ünlü olmak gibi beklentisi de yoktur.

bilim insanları da şarkıcılar kadar değerli olabilir ikisi de çok farklı alanlar karşılaştırmak doğru değil.