#ödüllü filmler
türkçe adı: günah tohumu
1976 yılında stephen king';in aynı adlı kitabından uyarlanmış film. carrie'nin telekinetik güçleri vardır ve annesi onu bir lanet olarak görüp, sürekli baskı altında tutmaktadır. bu nedenle insanlarla iletişim kuramayan carrie'nin hiç arkadaşı yoktur. okulda da bu nedenle dalga geçilen kızdır ve okuldaki bir grubun ona yaptığı oyun, kötü olaylara sebep olacaktır.
1976 yılında stephen king';in aynı adlı kitabından uyarlanmış film. carrie'nin telekinetik güçleri vardır ve annesi onu bir lanet olarak görüp, sürekli baskı altında tutmaktadır. bu nedenle insanlarla iletişim kuramayan carrie'nin hiç arkadaşı yoktur. okulda da bu nedenle dalga geçilen kızdır ve okuldaki bir grubun ona yaptığı oyun, kötü olaylara sebep olacaktır.
yönetmen:
brian de palma
oyuncular:
sissy spacek
amy ırving
william katt
nancy allen
john travolta
betty buckley
p.j. soles
piper laurie
brian de palma
oyuncular:
sissy spacek
amy ırving
william katt
nancy allen
john travolta
betty buckley
p.j. soles
piper laurie
*ulusal film eleştirmenleri birliği ödülleri (1977) - nsfc ödülü en iyi kadın oyuncu [sissy spacek]
*avoriaz fantastik film festivali (1977) - büyük ödül / mansiyon ödülü [sissy spacek]
film toplam 6 ödüle sahiptir.
*avoriaz fantastik film festivali (1977) - büyük ödül / mansiyon ödülü [sissy spacek]
film toplam 6 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "esketit" tarafından 14.02.2021 12:45 tarihinde açılmıştır.
1.
(bkz: stephen king)’in sinemaya uyarlanan ilk romanıdır. carrie, beyazperdeye ilk olarak 1976 senesinde (bkz: brian de palama) tarafından uyarlandı. filmin inanılmaz bir başarı yakalaması kitabı hayli popüler bir hale getirdi ve stephen king'in başarı basamakalarını tırmanmasına büyük katkı sağladı. 2013 yılında ise (bkz: kimberly peirce) tarafından bir uyarlama daha gerçekleşti, ilk film gibi bir başarı yakalamak şöyle dursun neredeyse adından söz ettirmedi bile. kitabı okumuş, iki filmi izlemiş biri olarak naçizane birkaç fikir sunacağım.
kitabını severek okuduğum ancak 2013'te çekilen filmini her anlamda yetersiz bulduğum yapımdan başlamak gerekirse yavan bir amerikan lise geriliminden başka hiçbir anlamı döşenmemişti, oyuncularını, özellikle (bkz: chloe grace moretz)'i çok beğenmeme ve aldığı bir çok eleştiriyi haksız bulmama rağmen bu filmde nedenini anlamadığım bir şekilde fazla yetersiz kaldı. muhtemelen filmin de yetersizliği beni buna körükledi. filmin neden yetersiz olduğuna kabaca değinecek olursak : carrie'nin sıradan ve bu kadar yumuşak işlenecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum, genç-ergen dramasından çok daha fazlası. dominant bir annenin çocuğunu bir hata olarak görmesi ve bu doğrultuda onu büyütmesini anlatıyor ama film ergen kız ve anne hikayesi izliyormuş tadı veriyordu.
1979 yılında çekilen ve hala ikonik sahneleri ile adından söz ettiren ilk uyarlamaya dönelim. (bkz: sissy spacek) hakkında diyebileceğim tek şey piyasanın tanrıçası olacağını daha o yaşta bize kanıtlamış olması, her zerresi ile oynayan spacek rolüne hazırlanırken setten kimseyle vakit geçirmeyerek yalnız başına rolüne hazırlanmış, işini bu kadar ciddiye alması da ona tertemiz bir oscar adaylığı kazandırmıştı. (bkz: piper laurie) yani esas kızımızın annesi, diğer filme göre kitaptaki sertliği çok daha iyi yakalamış ve çok daha iyi aktarmış. gerek kamera kullanımı gerekse renklerin can alıcılığı haddim olmayarak brian de palama'yı takdir etmemi sağladı. kitaptan farklı ve bence daha ince olan finali filmin en sevdiğim yeri olabilir. isa'nın çarmıha gerilmesine atıfta bulunmak için kitabın sonunu değiştiren öve öve bitiremediğim yönetmenimiz bunu iyi ki yapmış.
daha fazla uzatmadan son notumu da şöyle döşeyeyim: yönetmen palama filmde bir çok yerde (bkz: alfred hitchcock) hayranlığını sinematografisi ile bizlere hatırlattı. hatta hitchcock'un unutulmaz eseri olan (bkz: pscyho)'da kullandığı o gerici keman sesine birebir yer veriyor.
kitabını severek okuduğum ancak 2013'te çekilen filmini her anlamda yetersiz bulduğum yapımdan başlamak gerekirse yavan bir amerikan lise geriliminden başka hiçbir anlamı döşenmemişti, oyuncularını, özellikle (bkz: chloe grace moretz)'i çok beğenmeme ve aldığı bir çok eleştiriyi haksız bulmama rağmen bu filmde nedenini anlamadığım bir şekilde fazla yetersiz kaldı. muhtemelen filmin de yetersizliği beni buna körükledi. filmin neden yetersiz olduğuna kabaca değinecek olursak : carrie'nin sıradan ve bu kadar yumuşak işlenecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum, genç-ergen dramasından çok daha fazlası. dominant bir annenin çocuğunu bir hata olarak görmesi ve bu doğrultuda onu büyütmesini anlatıyor ama film ergen kız ve anne hikayesi izliyormuş tadı veriyordu.
1979 yılında çekilen ve hala ikonik sahneleri ile adından söz ettiren ilk uyarlamaya dönelim. (bkz: sissy spacek) hakkında diyebileceğim tek şey piyasanın tanrıçası olacağını daha o yaşta bize kanıtlamış olması, her zerresi ile oynayan spacek rolüne hazırlanırken setten kimseyle vakit geçirmeyerek yalnız başına rolüne hazırlanmış, işini bu kadar ciddiye alması da ona tertemiz bir oscar adaylığı kazandırmıştı. (bkz: piper laurie) yani esas kızımızın annesi, diğer filme göre kitaptaki sertliği çok daha iyi yakalamış ve çok daha iyi aktarmış. gerek kamera kullanımı gerekse renklerin can alıcılığı haddim olmayarak brian de palama'yı takdir etmemi sağladı. kitaptan farklı ve bence daha ince olan finali filmin en sevdiğim yeri olabilir. isa'nın çarmıha gerilmesine atıfta bulunmak için kitabın sonunu değiştiren öve öve bitiremediğim yönetmenimiz bunu iyi ki yapmış.
daha fazla uzatmadan son notumu da şöyle döşeyeyim: yönetmen palama filmde bir çok yerde (bkz: alfred hitchcock) hayranlığını sinematografisi ile bizlere hatırlattı. hatta hitchcock'un unutulmaz eseri olan (bkz: pscyho)'da kullandığı o gerici keman sesine birebir yer veriyor.
devamını gör...
2.
bir brian de palma filmdir.
filmin senaryosunu lawrence d. cohen yazmıştır. film stephen king'in aynı isimli romanından uyarlanmıştır. sanırım kitapları en çok filme uyarlanan yönetmenlerden biri olan büyük usta stephen king'in filme uyarlanan ilk kitabıdır.
filmde bu filmdeki rolüyle en iyi kadın oyuncu rolü ile oscar adaylığı kazanmış olan sissy spacek harikalar yaramıştır. carrie'nin annesi rolündeki piper laurie de performansı ile en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülüne aday olmuştur. filmde ayrıca amy irving, john travolta, william katt ve nancy allen da rol almıştır.
stephen king uyarlaması filmler her zaman iyi olmaz ama iyi bir yönetmenin elinde harikalar yaratabilir. bu film de harikalar yaratmış olan filmlerden biridir.
güzeller güzeli bir kız olan carrie telekinezi özelliğine sahiptir. aşırı dindar olan annesi carrie'yi lanetli sayar. bu esnada lisede yaşadığı olumsuz bir deneyim yüzünden carrie çok üzgündür ama çok yakışıklı bir genç tarafından baloya davet edilince bir şeylerin düzeleceğine inanır. ama işler asla öyle yürümez.
büyük usta stephen king'in romanlarından yapılan en iyi uyarlamalardan biridir.
filmin senaryosunu lawrence d. cohen yazmıştır. film stephen king'in aynı isimli romanından uyarlanmıştır. sanırım kitapları en çok filme uyarlanan yönetmenlerden biri olan büyük usta stephen king'in filme uyarlanan ilk kitabıdır.
filmde bu filmdeki rolüyle en iyi kadın oyuncu rolü ile oscar adaylığı kazanmış olan sissy spacek harikalar yaramıştır. carrie'nin annesi rolündeki piper laurie de performansı ile en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülüne aday olmuştur. filmde ayrıca amy irving, john travolta, william katt ve nancy allen da rol almıştır.
stephen king uyarlaması filmler her zaman iyi olmaz ama iyi bir yönetmenin elinde harikalar yaratabilir. bu film de harikalar yaratmış olan filmlerden biridir.
güzeller güzeli bir kız olan carrie telekinezi özelliğine sahiptir. aşırı dindar olan annesi carrie'yi lanetli sayar. bu esnada lisede yaşadığı olumsuz bir deneyim yüzünden carrie çok üzgündür ama çok yakışıklı bir genç tarafından baloya davet edilince bir şeylerin düzeleceğine inanır. ama işler asla öyle yürümez.
büyük usta stephen king'in romanlarından yapılan en iyi uyarlamalardan biridir.
devamını gör...