orijinal adı: how to win friends and influence people
yazar: dale carnegie
yayım yılı: 1936
zirveye çıkmak ve daha iyi koşullara sahip olmak için öğütler içeren bir kişisel gelişim kitabıdır. kitabın taahhütleri arasında insanların sizinle fikir birliğinde olması ve insanları kırmadan değiştirmek gibi hedefler vardır.
yazar: dale carnegie
yayım yılı: 1936
zirveye çıkmak ve daha iyi koşullara sahip olmak için öğütler içeren bir kişisel gelişim kitabıdır. kitabın taahhütleri arasında insanların sizinle fikir birliğinde olması ve insanları kırmadan değiştirmek gibi hedefler vardır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dartvader" tarafından 22.01.2022 00:08 tarihinde açılmıştır.
1.
1937'de dale carnegie tarafından yazılmış kitap. carnegie, 1912'de başlayarak 30 yıl boyunca etkili konuşma, iş hayatında nasıl davranılmalı gibi konularda seminer vermiştir. ancak bu seminerler boyunca insanların sadece etkili konuşmada değil genel olarak insan ilişkilerinde rahatsız olduğu ve geliştirmek istedikleri yönler olduğunu keşfetmiştir. kendi deyimiyle kitap bir bilgi değil eylem kitabıdır. hiç arkadaşımın olmadığı bir dönemde, yav bu insanlar nasıl arkadaş buluyor diye merak ederken bu kitabı keşfedip okumuştum. çok uygulamasam da yazanları, kısmen faydasını gördüğümü söyleyebilirim. kitapta kısaca bazı öneriler var ve öneriden önce yazarın gerçek hayattan karşılaştığı insanlar ve vakıalardan örnekler verilmiş ki iyice kafamızda canlansın. bir de sık sık pratik yapılması gerektiği yazıyor.
ilk bölüm olan bal istiyorsan arı kovanına çomak sokma kısmında, bir işi yapmak için bir insana ihtiyacın varsa ne olursa olsun olumsuz eleştirmemen gerektiğini anlatıyor. eleştirme, kınama, şikayet etme bölümün temel mottosu bu.
insanlarla ilişki kurarken, mantıklı yaratıklarla karşı karşıya olmadığımızı aklımızdan çıkarmayalım. biz duygusal davranan, ön yargıları olan, onuruna ve gururuna düşkün yaratıklarla iletişim kurmaya çalışmaktayız.
ikinci prensip, dürüst ve içten övgüyü esirgemeyin. bu şekil bir övgünün zor gibi görünen kapıları açacağını ifade ediyor. üçüncü prensip ise karşıdaki insanda bir istek uyandırmak. sen bir şey istiyorsun karşıdan ama karşındakinin bunu yapması için ona bir gerekçe vermelisin. kitapta daha fazla bölüm var ancak uzatmayacağım. yazarın vurguladığı birkaç yere değineceğim. insan oğlunun en temel dürtüsü önemli biri olma arzusudur. bunu dikkate almalı, o kişiyle bir ilişkimiz olduğunda bu arzusunu bilerek davranmalıyız. bu her ilişki için geçerli diyebiliriz. insan onaylanıp takdir edildiğinde eleştirildiği zamana kıyasla çok daha fazla çaba harcar. işveren isek böyle bir tutum daha yararlı olabilir. genel olarak bir insanla dost olmak istenirse ona zamanı ayırmalı, içten davranılmalıdır. onun da konuşmak isteyeceği sohbet konuları açmak, ismiyle hitap etmek, gülümsemek, söylediklerini hatırlamak gerek, bu hatırlama kısmı karşıya kendini değerli hissettirir. ancak bunlar dediğim gibi içten olmalıdır ki bu işin temeli odur. arkadaşlık, dostluk genel olarak insan ilişkilerinde sıkıntılar yaşıyorsanız nasıl kendimi daha iyi ifade ederim, yeni tanıştığım insanlara yaklaşımım nasıl olmalıdır diye düşünüyorsanız tavsiye ederim.
ilk bölüm olan bal istiyorsan arı kovanına çomak sokma kısmında, bir işi yapmak için bir insana ihtiyacın varsa ne olursa olsun olumsuz eleştirmemen gerektiğini anlatıyor. eleştirme, kınama, şikayet etme bölümün temel mottosu bu.
insanlarla ilişki kurarken, mantıklı yaratıklarla karşı karşıya olmadığımızı aklımızdan çıkarmayalım. biz duygusal davranan, ön yargıları olan, onuruna ve gururuna düşkün yaratıklarla iletişim kurmaya çalışmaktayız.
ikinci prensip, dürüst ve içten övgüyü esirgemeyin. bu şekil bir övgünün zor gibi görünen kapıları açacağını ifade ediyor. üçüncü prensip ise karşıdaki insanda bir istek uyandırmak. sen bir şey istiyorsun karşıdan ama karşındakinin bunu yapması için ona bir gerekçe vermelisin. kitapta daha fazla bölüm var ancak uzatmayacağım. yazarın vurguladığı birkaç yere değineceğim. insan oğlunun en temel dürtüsü önemli biri olma arzusudur. bunu dikkate almalı, o kişiyle bir ilişkimiz olduğunda bu arzusunu bilerek davranmalıyız. bu her ilişki için geçerli diyebiliriz. insan onaylanıp takdir edildiğinde eleştirildiği zamana kıyasla çok daha fazla çaba harcar. işveren isek böyle bir tutum daha yararlı olabilir. genel olarak bir insanla dost olmak istenirse ona zamanı ayırmalı, içten davranılmalıdır. onun da konuşmak isteyeceği sohbet konuları açmak, ismiyle hitap etmek, gülümsemek, söylediklerini hatırlamak gerek, bu hatırlama kısmı karşıya kendini değerli hissettirir. ancak bunlar dediğim gibi içten olmalıdır ki bu işin temeli odur. arkadaşlık, dostluk genel olarak insan ilişkilerinde sıkıntılar yaşıyorsanız nasıl kendimi daha iyi ifade ederim, yeni tanıştığım insanlara yaklaşımım nasıl olmalıdır diye düşünüyorsanız tavsiye ederim.
devamını gör...