1.
bunların oynadığı futbola bakıyoruz bir de kendi oynadığımız futbola. bunların oynadığına bakınca bizim oynadığımız cilalı taş devri gibi kalıyor.
devamını gör...
2.
kulüpleri bir kenara bırakacak olursak, milli takımlar düzeyinde uzun süredir başarı sağlayamayan ve diğer büyük ülkelerin epey gerisinde kalmış olan ekol.
devamını gör...
3.
dünyada en seri top oynayan liglere sahiptir. ataklar seri ve devamlı gelişir. izlemesi zevk verir.
devamını gör...
4.
portekiz, arjantin, ispanyol ya da brezilyalı futbolcuların oynadığı futbol kadar estetik değildir diye düşünüyorum. her ligin tadı varsa onlar sayesinde diyebiliriz bence. izletiyorlar kendilerini.
devamını gör...
5.
çok yağış alan bir bölge futbolu olduğu için oyun hatları genelde doldur boşalt üzerine kuruludur, son yıllarda (bkz: premier lig)'in kurulması ve (bkz: championship)'in ise çoğu üst düzey ligden daha kaliteli hale gelmesiyle ingiltere göze hoş gelen, izlenilesi bir futbol vaat etmektedir.
devamını gör...
6.
bir transfer yapılacağı zaman medyası tek bir soru sorar.
''yağmurlu bir stoke deplasmanında bu oyuncu ne yapabilir?''
ingiliz futbolu denince akla gelen ilk şeylerden biri 4-4-2 formasyonudur. çünkü ingiliz takımlarının bir dönem oldukça sık kullandığı bir formasyondu. hali hazırda dünyanın en iyi ligine de sahiptir.
''yağmurlu bir stoke deplasmanında bu oyuncu ne yapabilir?''
ingiliz futbolu denince akla gelen ilk şeylerden biri 4-4-2 formasyonudur. çünkü ingiliz takımlarının bir dönem oldukça sık kullandığı bir formasyondu. hali hazırda dünyanın en iyi ligine de sahiptir.
devamını gör...
7.
4-4-2'ye ve orta kafa gole dayanan klasik ingiliz futbolu öleli bir 20 yıl oluyor arkadaşlar günaydın demek istiyorum. artık ingiliz, italyan, alman futbolu diye bir şey kalmadı. modern futbol hepsini sildi süpürdü. nasıl ki mahallenizin bakkalı bim'le, migros'la rekabet edemeyip kapattı, bu yerel futbol anlayışları da dükkanı kapatıp gittiler. o güzel ligler o güzel atlara binip gittiler hep...
devamını gör...
8.
öyle saçma bir futbol anlayışları vardır ki 1970 senesinde dünya futboluna giren kırmızı kartla cezalandırma yöntemine 1976'da geçmişlerdir. ancak yemin edebilirim ki ben çocukken oynanan ve şu anda ingiltere'de fa cup olarak bilinen o zamanki adıyla süt kupası'nda kırmızı kart yoktu. zira wembley'de oynanan bu maçları trt 1 naklen verirdi. oradaki spikerin kırmızı kart olmadığını, ikinci kez sarı kartlık bir hareket olduğunda hakemin oyuncuyu saha dışına davet ettiğini ! ( ingiliz kibarlığı) kulaklarımla duymuştum.
devamını gör...
9.
hızlı, sert ve aralıksız oyun.
futbolun tüm cazibesi var bu adamların ligi'nde. liginde var ama milli takım için aynı şeyi söyleyemem.
futbolun tüm cazibesi var bu adamların ligi'nde. liginde var ama milli takım için aynı şeyi söyleyemem.
devamını gör...
10.
dünyanın en iyi futbolu.
bugün manchester city - watford maçını izledim. tamam mc'de haaland yoktu. kevin de bruyne yoktu ama sahaya çıkardıkları takımın as takımdan farkı yoktu. watford ikinci lig sekizincisi. maçı da 2-1 kaybettiler. ama oynadıkları oyun birinci sınıf futboldu. toplu savunma, kontratak. bitirici elemanları olsa bugün city hüsranla dönerdi. başka hiçbir ülkede, spontane maçlar dışında böyle top oynanmıyor.
bugün manchester city - watford maçını izledim. tamam mc'de haaland yoktu. kevin de bruyne yoktu ama sahaya çıkardıkları takımın as takımdan farkı yoktu. watford ikinci lig sekizincisi. maçı da 2-1 kaybettiler. ama oynadıkları oyun birinci sınıf futboldu. toplu savunma, kontratak. bitirici elemanları olsa bugün city hüsranla dönerdi. başka hiçbir ülkede, spontane maçlar dışında böyle top oynanmıyor.
devamını gör...
11.
way be 1970leri bilen o dönemde tv seyreden insanlar var?
ağabey sen sultan abdülhamit zamanınıda hatırlıyosundur.
sahi büyük iskender anadoluya geldiğinde kimlerle savaştı? harb falan olmuşmuydu?
ağabey sen sultan abdülhamit zamanınıda hatırlıyosundur.
sahi büyük iskender anadoluya geldiğinde kimlerle savaştı? harb falan olmuşmuydu?
devamını gör...
12.
dünyanın en zevksiz futbolu... bireysel beceri yok, çalım yok, doğaçlama hareketler yok... tak tak tak ayağa ve hızlı paslar, uzun paslar, bol bol orta, kafa golleri, makine gibi çalışan bir sistem, ileri geri takımca koşmalar, uzun boy avantajı, güçlü fizikler... maç boyunca ohaaaa herif ne hareket yaptı bee diyeceğin hiç bir pozisyon olmaz. bilekleri meşe odunu gibi...
dip: ingiliz milli takımı adına bu yorum, yoksa liglerinde top cambazları var ama ingiliz değiller.
dip: ingiliz milli takımı adına bu yorum, yoksa liglerinde top cambazları var ama ingiliz değiller.
devamını gör...
13.
ingiliz futbolundan hoşlanan kişinin bireysel yeteneği yoktur, o düzdür.
maradona
hagi
zidan
redondo
gullit gibi oyuncular dururken kim izler lan tek paz yapıp, at gibi koşan düz oyuncuları?
maradona
hagi
zidan
redondo
gullit gibi oyuncular dururken kim izler lan tek paz yapıp, at gibi koşan düz oyuncuları?
devamını gör...
14.
beğenilir ya da beğenilmez ve fakat mevzu bahis bir ekol var ortada.
devamını gör...
15.
(bkz: vasat)
devamını gör...
16.
eski klasik ingiliz futbolu ilkel ve zayıftı.
ama şimdi bambaşka bir çehreye büründü, özellikle kulüpler bazında.
gpt o3 mini adlı yapay zeka da şöyle analiz etti yeni ingiliz futbolunu:
"modern ingiliz futbolu, geçmişte “doğrudan” ve fiziksel ağırlıklı bir tarzın hâkim olduğu bir yapıyken, son yıllarda teknik, taktik ve teknolojik altyapıya yapılan yatırımlarla çok yönlü, esnek ve yüksek tempo ile oynanan bir sisteme evrilmiştir. bu dönüşümün ana hatlarını ve unsurlarını aşağıdaki başlıklar altında derinlemesine inceleyebiliriz:
1. takım organizasyonu ve formasyon esnekliği
farklı formasyonların benimsenmesi:
ingiliz premier league’deki takımlar, artık klasik 4-4-2’den ziyade, 4-3-3, 4-2-3-1 veya 3-5-2 gibi modern formasyonları başarıyla uyguluyor. bu formasyonlar; defansif sağlamlık, orta sahada yaratıcılık ve hızlı hücum geçişlerini bir arada sunuyor. örneğin, manchester city, pep guardiola’nın önderliğinde topa sahip olma ve pozisyonlar arası akıcılığı artırırken, liverpool ise jürgen klopp’un “gegenpressing” (yüksek pres) anlayışıyla rakibin topa sahip olma süresini minimize etmeye odaklanıyor.
dinamik ve durumsal adaptasyon:
takım organizasyonu, maçın seyrine göre esnek biçimde değişebiliyor. rakibin oyun sistemine, maçın kritik anlarına veya rakip oyuncuların stratejik tercihine bağlı olarak takımlar, formasyonlarında orta saha ağırlığını artırabilir veya savunmayı derinleştirebilir. bu taktiksel esneklik, modern ingiliz futbolunun en önemli özelliklerinden biridir.
2. teknik yetenek ve fiziksel dinamizm
bireysel teknik gelişim:
geleneksel olarak fiziksel güce dayalı olarak anılan ingiliz futbolu, bugün oyuncuların teknik becerilerinin de ön plana çıktığı bir yapıya büründü. genç yeteneklerin, pas trafiği, top kontrolü ve bireysel yaratıcılık gibi alanlarda sürekli kendilerini geliştirdikleri gözlemleniyor. bu durum, takımların hücum varyasyonunu zenginleştiriyor; örneğin, kanat oyuncularının dar alanlarda hızlı çapraz paslar ve içe kesmelerle gol pozisyonlarına girebilmesi gibi.
yüksek tempo ve fiziksel dayanıklılık:
ingiliz futbolunun kendine has fiziksel temposu, modern antrenman metotlarıyla destekleniyor. oyuncular, yüksek tempoda çalışarak maç boyunca sürekli pres yapmaya, hızlı toparlanmaya ve ani geçişlere hazırlıklı hale getiriliyor. bu durum, özellikle karşı pres uygulamalarında ve hızlı kontrataklarda belirgin bir avantaj sağlıyor.
3. veri analitiği, teknoloji ve stratejik yaklaşım
veri destekli taktik planlaması:
günümüzde ingiliz kulüpleri, maç öncesi ve sırasında kapsamlı veri analizleri yaparak rakip takımların zayıf ve güçlü yönlerini detaylı şekilde inceliyor. gelişmiş video analiz araçları, oyuncu hareketleri, pas trafiği, savunma yapıları ve rakip değişkenliklerinin belirlenmesinde kritik rol oynuyor. bu analizler, teknik direktörlere maç stratejilerini oluştururken somut veriler sunuyor.
teknolojik yatırımlar ve eğitim altyapısı:
premier league kulüpleri, sporsal bilimler, performans izleme ve oyuncu gelişim programlarına büyük yatırımlar yapıyor. bu sistemler; oyuncuların kondisyon durumunu, maç içindeki davranışlarını ve taktiksel uyumlarını optimize etmeye yönelik çalışmalarda kullanılıyor. aynı zamanda, modern eğitim akademileri ve altyapı merkezleri sayesinde, genç oyuncuların teknik ve taktiksel becerileri daha sistematik bir şekilde geliştiriliyor.
4. oyun felsefesi ve kültürel etkileşim
fiziksel gücün ve hızın ötesinde:
geleneksel ingiliz futbolunun “doğrudan” ve sert oyun anlayışı, modern sistemde teknik dokunuş, oyun zekâsı ve stratejik planlamayla harmanlanıyor. bu, oyuncuların sadece fiziksel güçleriyle değil, aynı zamanda zihinsel becerileri ve yaratıcılıklarıyla da öne çıkmalarını sağlıyor. modern ingiliz futbolu, hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılığı ön plana çıkararak rakiplere karşı üstünlük kurmayı hedefliyor.
uluslararası etkileşim ve çeşitlilik:
ingiltere, tarihsel olarak dünya futbolunun birçok farklı tarzıyla etkileşim içerisinde oldu. yabancı teknik direktörler, analistler ve oyuncuların katkıları, ingiliz futbol sistemine uluslararası bir perspektif kazandırdı. bu durum, takımların farklı oyun anlayışlarını sentezleyerek, hem yerel hem de uluslararası arenada rekabet edebilmesine olanak tanıyor.
sonuç
modern ingiliz futbolunun sistemi, disiplinli savunma, esnek taktik yapılar, yüksek tempo ve teknik becerilerin birleşiminden oluşuyor.
takım organizasyonu konusunda, farklı formasyonlar ve durumsal adaptasyonlar sayesinde hem savunmada hem de hücumda denge sağlanıyor.
teknik olarak oyuncuların bireysel yetenekleri ve kolektif oyun zekâsı ön planda tutulurken, fiziksel hazırlık da maçın temposunu belirlemede kritik rol oynuyor.
veri analitiği ve teknolojik altyapı sayesinde, taktiksel stratejiler somut verilerle destekleniyor ve maç öncesi hazırlık süreçleri daha bilimsel bir zemine oturtuluyor.
kültürel etkileşim ise, uluslararası deneyimlerin senteziyle ortaya çıkan esnek oyun anlayışını destekleyerek, ingiliz futbolunu hem geleneksel hem de modern değerler ışığında şekillendiriyor.
bu bütünsel yaklaşım, ingiliz futbolunun dünya çapında rekabet gücünü artırmasının yanı sıra, oyun felsefesinin sürekli evrilmesine ve geliştirilmesine zemin hazırlamaktadır. modern premier league, bu açıdan hem fiziksel hem de taktiksel açıdan zengin bir futbol sergilerken, teknik direktörlerin vizyonu ve teknolojik gelişmelerle desteklenen analiz sistemleri sayesinde sürekli olarak yeniliklere açık bir yapıya bürünmüştür."
ama şimdi bambaşka bir çehreye büründü, özellikle kulüpler bazında.
gpt o3 mini adlı yapay zeka da şöyle analiz etti yeni ingiliz futbolunu:
"modern ingiliz futbolu, geçmişte “doğrudan” ve fiziksel ağırlıklı bir tarzın hâkim olduğu bir yapıyken, son yıllarda teknik, taktik ve teknolojik altyapıya yapılan yatırımlarla çok yönlü, esnek ve yüksek tempo ile oynanan bir sisteme evrilmiştir. bu dönüşümün ana hatlarını ve unsurlarını aşağıdaki başlıklar altında derinlemesine inceleyebiliriz:
1. takım organizasyonu ve formasyon esnekliği
farklı formasyonların benimsenmesi:
ingiliz premier league’deki takımlar, artık klasik 4-4-2’den ziyade, 4-3-3, 4-2-3-1 veya 3-5-2 gibi modern formasyonları başarıyla uyguluyor. bu formasyonlar; defansif sağlamlık, orta sahada yaratıcılık ve hızlı hücum geçişlerini bir arada sunuyor. örneğin, manchester city, pep guardiola’nın önderliğinde topa sahip olma ve pozisyonlar arası akıcılığı artırırken, liverpool ise jürgen klopp’un “gegenpressing” (yüksek pres) anlayışıyla rakibin topa sahip olma süresini minimize etmeye odaklanıyor.
dinamik ve durumsal adaptasyon:
takım organizasyonu, maçın seyrine göre esnek biçimde değişebiliyor. rakibin oyun sistemine, maçın kritik anlarına veya rakip oyuncuların stratejik tercihine bağlı olarak takımlar, formasyonlarında orta saha ağırlığını artırabilir veya savunmayı derinleştirebilir. bu taktiksel esneklik, modern ingiliz futbolunun en önemli özelliklerinden biridir.
2. teknik yetenek ve fiziksel dinamizm
bireysel teknik gelişim:
geleneksel olarak fiziksel güce dayalı olarak anılan ingiliz futbolu, bugün oyuncuların teknik becerilerinin de ön plana çıktığı bir yapıya büründü. genç yeteneklerin, pas trafiği, top kontrolü ve bireysel yaratıcılık gibi alanlarda sürekli kendilerini geliştirdikleri gözlemleniyor. bu durum, takımların hücum varyasyonunu zenginleştiriyor; örneğin, kanat oyuncularının dar alanlarda hızlı çapraz paslar ve içe kesmelerle gol pozisyonlarına girebilmesi gibi.
yüksek tempo ve fiziksel dayanıklılık:
ingiliz futbolunun kendine has fiziksel temposu, modern antrenman metotlarıyla destekleniyor. oyuncular, yüksek tempoda çalışarak maç boyunca sürekli pres yapmaya, hızlı toparlanmaya ve ani geçişlere hazırlıklı hale getiriliyor. bu durum, özellikle karşı pres uygulamalarında ve hızlı kontrataklarda belirgin bir avantaj sağlıyor.
3. veri analitiği, teknoloji ve stratejik yaklaşım
veri destekli taktik planlaması:
günümüzde ingiliz kulüpleri, maç öncesi ve sırasında kapsamlı veri analizleri yaparak rakip takımların zayıf ve güçlü yönlerini detaylı şekilde inceliyor. gelişmiş video analiz araçları, oyuncu hareketleri, pas trafiği, savunma yapıları ve rakip değişkenliklerinin belirlenmesinde kritik rol oynuyor. bu analizler, teknik direktörlere maç stratejilerini oluştururken somut veriler sunuyor.
teknolojik yatırımlar ve eğitim altyapısı:
premier league kulüpleri, sporsal bilimler, performans izleme ve oyuncu gelişim programlarına büyük yatırımlar yapıyor. bu sistemler; oyuncuların kondisyon durumunu, maç içindeki davranışlarını ve taktiksel uyumlarını optimize etmeye yönelik çalışmalarda kullanılıyor. aynı zamanda, modern eğitim akademileri ve altyapı merkezleri sayesinde, genç oyuncuların teknik ve taktiksel becerileri daha sistematik bir şekilde geliştiriliyor.
4. oyun felsefesi ve kültürel etkileşim
fiziksel gücün ve hızın ötesinde:
geleneksel ingiliz futbolunun “doğrudan” ve sert oyun anlayışı, modern sistemde teknik dokunuş, oyun zekâsı ve stratejik planlamayla harmanlanıyor. bu, oyuncuların sadece fiziksel güçleriyle değil, aynı zamanda zihinsel becerileri ve yaratıcılıklarıyla da öne çıkmalarını sağlıyor. modern ingiliz futbolu, hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılığı ön plana çıkararak rakiplere karşı üstünlük kurmayı hedefliyor.
uluslararası etkileşim ve çeşitlilik:
ingiltere, tarihsel olarak dünya futbolunun birçok farklı tarzıyla etkileşim içerisinde oldu. yabancı teknik direktörler, analistler ve oyuncuların katkıları, ingiliz futbol sistemine uluslararası bir perspektif kazandırdı. bu durum, takımların farklı oyun anlayışlarını sentezleyerek, hem yerel hem de uluslararası arenada rekabet edebilmesine olanak tanıyor.
sonuç
modern ingiliz futbolunun sistemi, disiplinli savunma, esnek taktik yapılar, yüksek tempo ve teknik becerilerin birleşiminden oluşuyor.
takım organizasyonu konusunda, farklı formasyonlar ve durumsal adaptasyonlar sayesinde hem savunmada hem de hücumda denge sağlanıyor.
teknik olarak oyuncuların bireysel yetenekleri ve kolektif oyun zekâsı ön planda tutulurken, fiziksel hazırlık da maçın temposunu belirlemede kritik rol oynuyor.
veri analitiği ve teknolojik altyapı sayesinde, taktiksel stratejiler somut verilerle destekleniyor ve maç öncesi hazırlık süreçleri daha bilimsel bir zemine oturtuluyor.
kültürel etkileşim ise, uluslararası deneyimlerin senteziyle ortaya çıkan esnek oyun anlayışını destekleyerek, ingiliz futbolunu hem geleneksel hem de modern değerler ışığında şekillendiriyor.
bu bütünsel yaklaşım, ingiliz futbolunun dünya çapında rekabet gücünü artırmasının yanı sıra, oyun felsefesinin sürekli evrilmesine ve geliştirilmesine zemin hazırlamaktadır. modern premier league, bu açıdan hem fiziksel hem de taktiksel açıdan zengin bir futbol sergilerken, teknik direktörlerin vizyonu ve teknolojik gelişmelerle desteklenen analiz sistemleri sayesinde sürekli olarak yeniliklere açık bir yapıya bürünmüştür."
devamını gör...
"ingiliz futbolu" ile benzer başlıklar
türk futbolu
91