kadınların erkeksi hale gelme sorunsalı

bireyler artık izledikleri içeriklere göre asimile olmuş haldeler. kadınların sürekli erkeksi video içeriklerini tüketmesi ve erkeklerin sürekli kadınsı içerikleri tüketmesi bireylerin duygusal dengeleri bozma amaçlanarak üretilen içerikleri tüketmelerinden dolayı. kişilikler değişikliğe uğradı. bir kadının doğası gereği sexi çekici halleri daha erkeksi erkeklerin de otoriter çekiciliği pek gözlenmemekte… tiktok platformunda karşıma çıkan içerik ve içeriği izledikten sonra aratılan anahtar kelime dediğimi bi hayli açıklıyor.

ne alakası var ayoll .s

erkeksiyi kekremsi okudum uyku sersemliğiyle.

üzülerek söylemek zorundayım ki " çarpıtılmış popüler kültürün" sonucu bunlar. insanların cinsiyet algısı ile oynanmaya başlanıldı. kimse kendisini içine doğduğu vücuda psikolojik olarak ait hissetmek istemiyor. daha doğrusu, ait hissedilmemesi için yayılan bir hipnoz dalgası var. dizilerin/ romantik komedilerin tamamında var olan yüksek miktar lgbtqr vurgusu bir çok insanın kabul ettiği cinsiyetine şüphe ile yaklaşmasına sebebiyet veriyor.

benim 20 küsür yıldan sonra bir anda eşcinsel olduğuna karar veren bir arkadaşım var. 20 yıl straight bir erkek olarak yaşamış hatta kızlarla duygusal ilişkileri olmuş bir bireyin nasıl algısı eşcinselliğe kayabilir? doğal psikoloji açısından bu imkansız ama algı çarpıtılırsa, kesinlikle işler değişir, değişiyor. algıyı çarpıtan ise, içinde yaşanılan toplum, arkadaş çevresi ve izlenilen şeylerin tamamı. kişide manipülatif bir alan açıp, oradan işliyorlar. sonuçta cinsiyet algısı allak bullak olan, kendisini straight/ bisexual, transgender, queer, gay, lesbian vb cinsel kimliklerle tanımlamaya çalışan bir insan ortaya çıkıyor. bu durum ile başa cıkamayıp, terapiye giden insanlar var. cinsiyet algısının kırılması kolay bir eşik değil ama o eşiği geçene kadar etrafınızdaki insanı iyi gözlemlemeniz ve buna izin vermemeniz gerekiyor.

kesinlikle homofobik değilim, aksine tüm arkadaş çevrem neredeyse lgbtqr'a mensup. eşcinsel arkadaşlarımı seviyorum ve onlara saygı duyuyorum. kimse konuşmasın, ben konuşurum. kimse onlarla yemek yemesin, ben yerim. toplumun ne düşündüğünü önemsemiyorum bu konuda. keza, geçmişte çok baskın gay olan bir arkadaşım girdiğimiz her ortamda özellikle çalıştığım şirkette negatif anlamda dikkat çekmesine rağmen, bir kez gelme demedim. aksine hep çağırdım. gögsümü gere gere onunla da yürüdüm/ yemek yedim/ tonlarca resim çekildim , ailemin içerisine/ evime istediği gibi girip cıkar, onunla her yere gittim hala gidiyorum. olayımız arkadaşlarımızın cinsel eğilimlerinden öte, neden böyle bir duygusal ilgileri olduğunu düşündükleri hakkında konuşmak aslında. cinsiyet algısının karşı cinsten, hemcinse yönelmesinin hep bir nedeni vardır. bu algı kırılması neye dayanarak oluştu/ ne zaman oluştu? o nedeni- olay örgüsünü bulup, çıkartmak lazım.

herkesi hayatla hikayesi farklı. umarım hepimiz kendimiz için en iyi olanı , en az hasarsız şekilde buluruz.

erkeklerin kadınsı hale gelmesi kadar önemli bir sorunsaldır. böyle insanların artmasının tek sebebi sosyal medya ve içerik üreticiler.

ergenlik dönemindeki herhangi biri kısa video kaydırırken "karısının ayağının altında dönme dolap olmayan erkek, erkek değildir." başlıklı bir video görüyor ve kendi kendine bunun doğru olabileceğini düşünüyor. bu ve benzeri içerikleri tükettikçe bu düşünceler daha da artıyor. sonra aynı videoları kaydıran liseli sevgilisi sudenaz da ona gelip"sen nasıl erkeksin la" dediğinde bu iş bitmiş oluyor. al sana toplumda maskülen erkek eksikliğinin sebebi. tabi maskülen erkek kalmayınca kadınlar maskülen olmaya başladı. normaldir.

sabah kalktığınızda -sanki öncekiler yeterli değil mişçesine- nurtopu gibi bir sorunsalınız daha olduğunu öğrenmek heyecanı, sadece sözlükçülerin yaşayabildiği bir şey olmalı.
bu yüzden diğer insanlar, neler kaçırmadıklarını asla bilemeyecekler.!

evet ya, kahvaltı hazırlarken arada şaplak atıyorlar

erkeklerin de kadınsı hale gelmesini konuşsak mı

kadınların kadın oluşla barışamaması ile ilişkili olduğunu düşündüğüm sorunsal. burada şimdi yine bir şeyler konuşacağım, yine feminazi damgası yiyeceğim ama hazırım.

kadınların üzerinde çocukluktan itibaren büyük bir baskı olduğunu düşünüyorum, özellikle geleneksel ailelerde. (erkeklerin üzerinde de vardır arkadaşlar, kadınlar üzerinden başlık açıldığı için kadınlar diye giriyorum. erkekleri seviyorum. erkek düşmanı değilim (u: swh) ). bence bir noktada şu da sorun olabilir, erişimin çok mümkün olduğu ve fiziksel değilse bile sanal yolla her türlü alt kültüre temas edebildiğimiz bir dünyadayız. şöyle bir şey, belki eskiden x bir köyde yaşayıp "kadının görevi sayılan her şeyi layıkıyla yapan", işte çocuk bakmak, ev işlerine yardım etmek, babanın / kocanın sözünden çıkmamak, varlığını herkesin gözüne sokmamak gibi, insanlar o x köyünde kabul ve onay görüyordu. ama şimdi o x köyünden çıkıp üniversiteye giden bi kız belki yadırganıyor orada o şekilde inşa ettiği kimliği ile. arkadaşları garip buluyor çünkü herkes aynı yaşantıdan gelmiyor. internete girip bakınca yeni dünyalar ve kavramlar görüyor. belki de aslında içinde bulunduğu durumu da sevmediği için hemen o kavramların birini seçiyor, o yaşantıların birini seçiyor ve o olmaya çalışıyor. ama oralarda olmanın handikapları da var. mesela cinselliği istediğim gibi yaşarım diyorsanız mutlaka birileri size ırıspı diyor. haklarım var diyorsanız feminazi oluyorsunuz. kadın olarak kendinizi savunmayı bilmiyorsanız ve kadın oluşla derdiniz varsa tabii ki erkek gibi davranmaya başlayabiliyorsunuz.

bir yandan da bu "erkek gibi oluşun" günümüzde dayatılan feminizm anlayışıyla da ilişkili olduğunu düşünüyorum. orada bize şuna hakkınız var , bunu da isteyin, şunu da talep edin, söke söke alacağız diye bir şeyler öğretiyorlar ve belki de haklılar. ama belki de bunu "kadın olarak ve kadın gibi" almanın yolunu çok da bilemiyoruz. bunu söylerken seksi kullanmayı kastetmiyorum. "ben kendime yeterim"i, akşam vakti erkek bir arkadaşımın (sevgilim veya değil) beni otobüse / taksiye bindirmesine engel olmakla ilişkilendirebiliyorum mesela, "ben yapamaz mıyım yani, koca kadınım, kendimi korurum" a getiriyorum atıyorum. yaparsın, yapabilirsin, neden yapamayasın? ama o bir kibarlık, jest. bunu kabul de edebilirsin, sana eşlik ettiği için teşekkür edebilirsin. yemeğe çıkılınca bir hesap ödeme kavgası verilmesin mesela? paylaşmayı teklif edebilirsin hesabı ama ısrar ediyorsa bırak ödesin. sen de tatlı teklif edersin, kahve ısmarlarsın?

bunları örnek veriyorum çünkü bazı erkek insanlar, arkadaşlarım sohbet ettiğimizde bu tür davranışların rahatsız edici olduğunu düşündüklerini söylüyorlar. bir tanesi şey demişti mesela, "ben hani eskiden geyik avlayıp getiriyordum ya hoşlandığım kadına. şimdi geyik avlayamayacağıma göre onu doyurabilme yolum hesap ödemek. bıraksın da onu da yapayım, kendimi erkek gibi hissedeyim." burada hesabı kadın ödedi diye erkek gibi hissedemiyorsa s*ki küçüktür onun bahanesi budur'a varmayalım arkadaşlar. * kadını erkek, erkeği de kadın gibi algılamamız böyle küçük küçük davranışlar vesilesiyle oluyor demek ki, onu diyorum.

velhasılı bazı fikirleri içselleştirmeden aldığımız için bir karmaşa içindeyiz diye düşünüyorum. ve sanki bir ispat çabamız da var kimliğimize dair. "ben öteki gibi değilim"in çarpık çurpuk tezahürleri sanki bunlar.

erkeklerin dünyasında safkan kadın haliyle dik ve emin durulamayacağını anlayan kadının oyunu kuralına göre oynamak adına büründüğü rol.

peki erkeklerin kadınsı hale gelme sorunsalı?

erkekler kadinsi degil
kadinlar erkeksi
ha bazi erkekler de kadinsi(?)

sinirlendirmeyin beni ağzınızı "cart!" diye yırtarım ha.