türkiye'de kanser tedavisinin farklı seçeneklerinin sgk tarafından karşılanmaması
başlık "işimbu" tarafından 19.02.2021 20:06 tarihinde açılmıştır.
1.
kanser, çağın tedavisi hala bulunamamış hastalığı.
türkiye'de her yıl 160 bin yeni kanser vakası ve 92 bin de kanserden kaynaklı ölüm olayı gerçekleşmekte.
dünya'da uygulanan neredeyse tüm tedavi yöntemleri ülkemizde de uygulanabilmekte, ancak bazı istisnalar söz konusu.
kanser tedavisinde yöntemler belli.
-herkesin bildiği klasik kemoterapi,
-mümkün ise cerrahi,
-ışın denilen bir nevi ablasyon tedavisi,
-bazı gereklilikleri sağlayan hastalarda, klasik kemoterapinin yanına eklenen yeni nesil akıllı ilaçlar
- immünoterapi.
son maddede verdiğim immünoterapi , kanser tedavisinde diğer yöntemlere göre hasta açısından en az hasar yaratan yöntem olarak bilinmekte.
ancak turkiyede bu yöntemin tedavi masrafları sgk tarafından karşılanmıyor.
rutin gidişatta, tüm tedavi seçenekleri denenip, sonuç alınamayan hastalarda, son bir umut olan immünoterapiye vatandaşın kendi imkanlarıyla ulaşması mümkün değil.
daha işe başlamadan önce, immünoterapiye uygun olup olmadığın konusunda bazı tümör testlerinin yapılması gerekiyor.
ama bunları türkiye'de yaptırmak mümkün değil.
yurtdışında yapılan bu testler için bugün vermen gereken ücret yaklaşık 11 bin euro.
bu parayı verip, yurtdışında ( isviçre, belçika gibi bir kaç ülke tespit ettim) yaptırdığın test sonunda, eğer immünoterapiye uygun sonuç çıkarsa, türkiye'de bu konuda uzmanlaşmış bazı onkoliji doktorları yoluyla tedaviye başlıyorsun.
ancak asıl iş burada başlıyor.
tüm ilaç ücretlerini cebinden ödüyorsun ki doğrusunu söylemem gerekirse her bir kürün maliyetini öğrenemedim, ancak çok ciddi rakamlar olduğunu duydum,
ardından devketi yani sgk'yı mahkemeye veriyorsun.
ılgili raporlarla mahkemeye gidiyor, ödediğin parayı sgk'dan geriye istiyorsun.
bu süreç ne kadar sürüyor, sonuç ne oluyor doğrusu bilmiyorum. ama bu şekilde bir işleyiş olduğu bilgisine ulaştım.
şimdi soruyorum.
tıbbi olarak olumlu beklentiler varsa ve bu durum doktor raporlarıyla ortaya konuyorsa,
kişilerin yaşam hakkını korumakla birinci dereceden sorumlu olan devlet ergini elinde bulunduran siyasi yönetimler, bu sorumluluklarını neden yerine getirmezler ?
vatandaş bir taraftan hastalıkla uğraşırken, diğer taraftan da maddi ve manevi bir yıkımın içine neden itilir?
bu tür uygulamaların, halkın devlete olan güvenini derinden zedelediğini, bunun da telafisi güç sorunlara sebep olduğunu yetkililer bilmezler mi?
tıpkı sma hastası çocuklar gibi, kanser hastası binlerce insanın da en son tedavi seçeneklerine sahip olma hakkı vardır, sosyal devletcilik bunu gerektirir.
umarım bu fevri uygulamalardan bir an önce dönülür ve sosyal devlet, devlet babalığını gösterir, halkın her bir bireyinin sağlığı için gerekli tüm tedbirleri kişilerin kafasında soru işaretlerine mahal vermeden alır...
türkiye'de her yıl 160 bin yeni kanser vakası ve 92 bin de kanserden kaynaklı ölüm olayı gerçekleşmekte.
dünya'da uygulanan neredeyse tüm tedavi yöntemleri ülkemizde de uygulanabilmekte, ancak bazı istisnalar söz konusu.
kanser tedavisinde yöntemler belli.
-herkesin bildiği klasik kemoterapi,
-mümkün ise cerrahi,
-ışın denilen bir nevi ablasyon tedavisi,
-bazı gereklilikleri sağlayan hastalarda, klasik kemoterapinin yanına eklenen yeni nesil akıllı ilaçlar
- immünoterapi.
son maddede verdiğim immünoterapi , kanser tedavisinde diğer yöntemlere göre hasta açısından en az hasar yaratan yöntem olarak bilinmekte.
ancak turkiyede bu yöntemin tedavi masrafları sgk tarafından karşılanmıyor.
rutin gidişatta, tüm tedavi seçenekleri denenip, sonuç alınamayan hastalarda, son bir umut olan immünoterapiye vatandaşın kendi imkanlarıyla ulaşması mümkün değil.
daha işe başlamadan önce, immünoterapiye uygun olup olmadığın konusunda bazı tümör testlerinin yapılması gerekiyor.
ama bunları türkiye'de yaptırmak mümkün değil.
yurtdışında yapılan bu testler için bugün vermen gereken ücret yaklaşık 11 bin euro.
bu parayı verip, yurtdışında ( isviçre, belçika gibi bir kaç ülke tespit ettim) yaptırdığın test sonunda, eğer immünoterapiye uygun sonuç çıkarsa, türkiye'de bu konuda uzmanlaşmış bazı onkoliji doktorları yoluyla tedaviye başlıyorsun.
ancak asıl iş burada başlıyor.
tüm ilaç ücretlerini cebinden ödüyorsun ki doğrusunu söylemem gerekirse her bir kürün maliyetini öğrenemedim, ancak çok ciddi rakamlar olduğunu duydum,
ardından devketi yani sgk'yı mahkemeye veriyorsun.
ılgili raporlarla mahkemeye gidiyor, ödediğin parayı sgk'dan geriye istiyorsun.
bu süreç ne kadar sürüyor, sonuç ne oluyor doğrusu bilmiyorum. ama bu şekilde bir işleyiş olduğu bilgisine ulaştım.
şimdi soruyorum.
tıbbi olarak olumlu beklentiler varsa ve bu durum doktor raporlarıyla ortaya konuyorsa,
kişilerin yaşam hakkını korumakla birinci dereceden sorumlu olan devlet ergini elinde bulunduran siyasi yönetimler, bu sorumluluklarını neden yerine getirmezler ?
vatandaş bir taraftan hastalıkla uğraşırken, diğer taraftan da maddi ve manevi bir yıkımın içine neden itilir?
bu tür uygulamaların, halkın devlete olan güvenini derinden zedelediğini, bunun da telafisi güç sorunlara sebep olduğunu yetkililer bilmezler mi?
tıpkı sma hastası çocuklar gibi, kanser hastası binlerce insanın da en son tedavi seçeneklerine sahip olma hakkı vardır, sosyal devletcilik bunu gerektirir.
umarım bu fevri uygulamalardan bir an önce dönülür ve sosyal devlet, devlet babalığını gösterir, halkın her bir bireyinin sağlığı için gerekli tüm tedbirleri kişilerin kafasında soru işaretlerine mahal vermeden alır...
devamını gör...