yeniçerilerin bektaşiliği ve vaka-i şerriye
başlık "abdülgaffar elfettani" tarafından 24.02.2025 14:57 tarihinde açılmıştır.
1.
kapı yayınlarından çıkmış olan bir reha çamuroğlu kitabı. yeniçeriler ile bektaşiler arasındaki bağın ne zaman ve nasıl kurulduğundan, bize tarih derslerinde "bozulma" olarak öğretilen, ocak yapısının değişmesinin nedenlerine ve daha pek çok konuya kısa da değiniyor yazar. vaka-i hayriye olarak bilinen, ocağın kaldırılmasına verilen isim üzerine de yoğunlaşıyor. hayır mı, şer mi olduğu konusunu işlerken, hiçbir konu üzerinde fikir birliğine varamamış olan, sağcı-solcu-türkçü-türk islamcı-islamcı vb. sıfatları ile bilinen yazar ya da aydınların, bu isim üzerinde nasıl olup da hemfikir olduklarını ele alıyor.
105 sayfa, yani incecik olan kitap 13,5x19,5 cm ebatlarında. bu da arka kapağı:
bir toplumun özgürlük ölçütü, içinde bir arada barışçı bir şekilde yaşattığı özgünlüklerdir. özgünlüklerin yaşaması o toplumda şu ya da bu şekilde katılımcılığı da teşvik edici olarak özgürlüklerin geliştirilmesinde iki yönlü bir rol oynayacaktır. 1826'da bektaşilik, osmanlı toplumunda, puta tapanlarla tapmayanları, şarap içenlerle içmeyenleri, domuz yiyenlerle yemeyenleri, bilmek isteyenlerle inanmak isteyenleri, her ikisini birden yapmak isteyenleri bir arada tutan ve boğazlaşmadan uzaklaştıran bir faktördü. vaka-i şerriyye bu faktöre vurdu.
kısacası, garip bir hayır anlayışımız var. bu anlayışa son vermek gerekiyor. böyle bir hayır anlayışına son vermenin bir yolu da, niçin vaka-i hayriyye'ye artık hak ettiği adı vermekten geçmesin?
105 sayfa, yani incecik olan kitap 13,5x19,5 cm ebatlarında. bu da arka kapağı:
bir toplumun özgürlük ölçütü, içinde bir arada barışçı bir şekilde yaşattığı özgünlüklerdir. özgünlüklerin yaşaması o toplumda şu ya da bu şekilde katılımcılığı da teşvik edici olarak özgürlüklerin geliştirilmesinde iki yönlü bir rol oynayacaktır. 1826'da bektaşilik, osmanlı toplumunda, puta tapanlarla tapmayanları, şarap içenlerle içmeyenleri, domuz yiyenlerle yemeyenleri, bilmek isteyenlerle inanmak isteyenleri, her ikisini birden yapmak isteyenleri bir arada tutan ve boğazlaşmadan uzaklaştıran bir faktördü. vaka-i şerriyye bu faktöre vurdu.
kısacası, garip bir hayır anlayışımız var. bu anlayışa son vermek gerekiyor. böyle bir hayır anlayışına son vermenin bir yolu da, niçin vaka-i hayriyye'ye artık hak ettiği adı vermekten geçmesin?
devamını gör...