her şeyin zıttıyla var olması

en kısa ifade ile karşıtlıkların çatışırken oluşturdukları birliktir denilebilir. bir başka deyişle her şeyin kendi zıttı vardır ve bu zıtlıklar birlik oluşturur. gece/gündüz, hastalık/sağlık, yaşam/ölüm, artı/eksi, yin/yang vb.

cümlenin literatürde geçen aslı, "her şey zıddı ile kaimdir" şeklindedir. bu cümlenin başlık yapıldığı bir ege cansen yazısı için buradan

*

zıttıyla var olmayan hiçbir olgunun, niteliğin, varlığın kıymetinin de olmayacağı veya ölçülemeyeceğinin kabulüdür.

diyalektik.

çok doğru. mesela siyah, beyazların arasında daha güzel duruyor.

(bkz: antagonizma)

insan beyninin çalışma prensibi de diyebiliriz. temelde kıyasa dayanır. şöyle ki bir şeye iyi demek için kötünün kabulü gerekir, iyi dediğimiz mutlak iyi değil kötüye göre iyi olandır. yada çirkin demek için ortalama bir güzellik sınırı belirler ve bunun altında kalanlara çirkin deriz. elbette örnekler çoğaltılabilir ancak gerek görmüyorum. her şeyin zıttıyla (bkz: kaim) olması ise mefhumun varlığı yada yokluğu ile değil de anlam ifade etmesiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. nitekim kaim ayakta duran demektir, bu yönüyle düşünüldüğünde kötü olmadan da iyinin var olabileceğini fakat bu iyinin bir anlam ifade etmeyeceğini kabul etmek gerekir diye düşünüyorum. ama zıttın bulunmadığı durumlarda gri alanların da kalmayacağını yalnızca mutlak iyi yada mutlak kötünün kalacağını da söylemek gerekir.
ayrıca (bkz: dikotomi) (bkz: diyalektik)

daha somut örnekler verelim.
pilin artı ve eksi olmak üzere iki kutbu vardır. eğer bu kutuplardan birisi olmayacak olsaydı pil gibi bir güç kaynağı asla olmazdı. aynı mantık mıknatıs için de geçerlidir. manyetik ve elektrik alan ile çalışan her makine için de geçerli bu durum.
bir atom mesela bünyesinde hem elektron (-) hem de proton (+) bulundurur.

insan da erkek ve kadın olmak üzere iki zıttan var olmuştur. erkek veya kadından birisi olmasaydı nesiller böyle süregelemezdi. bir çocuğun olması için bir kadına ve bir erkeğe ihtiyaç vardır. iki erkek veya iki kadın veya yalnızca bir erkek, yalnızca bir kadın çocuğun dünyaya gelmesi için yeterli değildir.

insanı kendi zıddını aramaya iten felsefe. madem ki ben zıddım sayesinde var oldum, o zaman nerede benim zıddım?

lanet olsun zayıf zapzayıf kızlar yüzünden kilolu sayılır olduk biz... halbuki ne gerek vardı. zayıf olmasa şüşko da olmayacaktı... ne alaka inan bilmiyorum sözlük acıktım sadece...

zıttımı arıyorum zıtlaşacam.

her şey değil, soyut kavramlar zıttıyla anlaşılır. madde de şeydir ama zıttı mı var. gömleğin zıttı ne anasını satim pijama mı

zıttı olmayan bi şeyin değeri de yoktur. zıttını yaşamadıkça diğerinin önemini anlamayız.

beni ben yapan yegâne şey;benden olmayandır.

tamam her şey zıttıyla var da, bu varlık sebebi değerli midir. bence değildir.

dualitenin bir gerçeğidir. çoğu şey zıttıyla birlikte anlam kazanır.

iyi varsa kötü güzel varsa çirkin ya da tam tersi en basit tabiriyle. kötü olmamış olsa iyi diye bir şey olamaz güzel çirkinle beraber var olmak zorunda. her konu her ayrıntı için geçerli.

kötülük ve çirkinliğin varlık sebebinin olası açıklaması olabilir. niye varlar? çünkü iyilik anlam kazanamazdı.
iyiliğin ve güzel şeylerin değerini hakkıyla bilemezdik, dolayısıyla bir zorunluluk olarak varlar.

görmeyi bilem gözler için kainatın tek bir yaratıcının eseri olduğunun açık delillerinden biridir.

dünya iyi prim yapıyor herhalde böyle olunca.

"her şey"
her şey her şeyi içine alır mı
her şey ne kadar "her"dir benim açımdan buradaki "her şey" metafiziksel varlıkların direkt reddedilişi olacaktır zira onlar hakkında yorum yapmamız lüzumsuz olacaktır ve bir dayanak noktası olmayacağı için yorumun bir anlamı da olmayacaktır hâliyle.

"her şey" kavramının tanımını kendi nezdimde yaptığıma göre diyebilirim ki bu tanıma dahil olan "her şey" maddeden oluştuğu ve antimadde olgusal bir gerçek olduğuna göre evet, "her şey"’in zıttıyla var olduğu da doğrudur zira antimaddede de ya antimadde ve madde birbirinden bağımsız şekilde ikiside varlıklarını sürdürür ya da ikisi birbirini yok eder, ikiside yok olur. hatta en temelinde fizik kısmını geçip felsefi tarafına kadar çıksak bile "varlık" diye nitelendirdiğimiz şey için öncelikle yokluğun karşılanmış olması gerektiği için yine önerme doğru çıkacaktır.