1920 yılının 10 temmuz gecesi fransız ve ermeni işbirliğince gerçekleştirilen faciadır. karboğazı olayının intikam planı da denebilir.

öncelikle olayın amacından biraz bahsetmek istiyorum. adana'da ermeni çoğunluğunu sağlayıp, bunu tescillendirmek için bölgedeki türkleri baskı ile toros dağları civarına sürmek amaçlanmıştır. böyle deyince masum geliyor değil mi kulağa? gelmesin, zira bu korkutma "bööö" diye gerçekleştirilmiyor. cinayetler işleniyor, adana'da kalan bütün türkler öldürülecek diye söylentiler yayılıyordu. hatta söylentiler bu kadar düz de değil; çocuklar boğazlanacak ya da kurşunlanacak, kadınlar ise tecavüze uğrayacak gibisinden ayrıntılar içeriyordu. bu cinayetler işlenirken bölgedeki fransızlar bu olaylara da fransızdı, tabi yersen.
9 temmuzu 10 temmuza bağlayan gece kurşun sesleri ile feryatlar duyulmaya başlandı. fransızlar da uçaklar ile bomba yağdırmaya başlamışlardı. saydam caddesi civarından* karahan köyü, pozantı ve karaisalı taraflarına gitmeye çalışan halkın çoğunluğu kadın, çocuk ve özürlülerden oluşuyordu. erkeklerin çoğu çetelere katılmış ya da tutuklanmıştı.
4 gün süren olaylar sonucunda sıcak ve salgın hastalıkların da etkisiyle çok kişi hayatını kaybetti.

kaç kaç faciasını yaşayan abdulkadir bilginer kitabında şu şekilde bahsetmiş:

"...bizler dikenli ve tozlu yollarda, kuşları uçurtmayan kasıp kavuran güneş tepemizde; etrafımızda vicdansız süngülü askerler, durup dinlenmeden yürüyorduk....askerler arasında çok sayıda ermeniler de vardı. ellerine istedikleri fırsat geçmiş, bizlerden intikam alıyorlardı. ara sıra: `alçak dacikler` deyip gülüyorlardı-dacik ermenice türk demekmiş-. kafilenin arasına tüfeklerle giremiyorlardı. canı yananlar bir hadise çıkarabilir korkusu vardı. bir ara solumuzda acı bir kadın sesi, bağırışlar, itişip kakışmalar oldu. yaşlı bir nineye çabuk yürü diye dipçik vurmuşlar. o ana kadar ufak tefek homurdanmalar dışında yürüyüş oldukça sakindi. ihtiyar nineye yapılan bu alçaklığa halk dayanamadı. askerlere saldıranlar bile oldu. fransız askerleri daha çok ateş açarak, halkı tehdide başladılar. askerlerin bütün güvenceleri havaya silah sıkmaktı. ermeni olduğu anlaşılan bir asker ise: `sinirlenmeyin sonunuz daha fena olur` dedi ve yürüdü...."


teşkilatlanan murtçuların yardımıyla bazı insanlarımızın hayatı kurtarılmıştır. murtçular için (bkz: murt).


on temmuz bilseniz ne kara gündü
obalar göç etti ocaklar söndü,
adana bir yangın yerine döndü
o günden ruhlarda bir sızı vardı

o gün döküldü masumlar kanı
bu kaç kaç ateşi sardı seyhan'ı
boğulmak istendi türkün imanı
şafakta kaç kaç'ın izleri vardı




her bir canın ruhu şad olsun.
devamını gör...
bu kaç kaç sırasında rahmetli babannem küçükmüş, nasıl bir panik halindelerse kendısını evde unutmuşlar. babannemı unuttuklarını kuruköprüye vardıklarında farkedince babası at kırbacı ve bir erkek kardeşini daha alıp tekrar geri dönmüş eve babannemi almaya; annemin annannesi olan rahmetli büyük büyük nine de türk kapı komşusunun oğlunu ermeni komşusuna emanet edip “seni aramazlar, bir oğlumun hayatını kurtar” dediğini, ancak ermeni komşunun fransızlar sokaga girerken çocugu kolundan sürükleyerek evden cıkarttıgını fransızların da cocugu sokak ortasında öldürdüğünü anlatırdı. türk kadın ve cocukları fırınlara toplayıp yaktıklarını, yıkık mekruh kalmış o köşedeki yeri küçükken anannem bize gösterirdi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kaç-kaç faciası" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim