tüm türkiyenin sorunudur. herkes köyden kente göçmüş jenerasyonun torunları bu ülkede. kim e devlete girerse girsin iki üç kuşak geriye gidince direkt bir köyün adresini veriyor eğer eskiden beri şehirli olan bir aileye mensup olan nadir insanlardan değilseniz. o yüzden şaşılmaması gereken durum. benim peder memur olarak geldiği için şehre oturmuş çoktan bu işler ailede. ama o tipleri ben de nadiren de olsa görüyorum. bu sorunu anlatan çok güzel muhsin bey filmi var.
film
devamını gör...
benimsedikleri yaşam tarzı olduğundan kolay adapte olamazlar. kent-kır yaşamı ile harmanlaşmış bir anlayış hakimdir. tam anlamıyla şehirlileşmeleri kendilerinden sonraki nesillerde görülür. yani tam anlamıyla kentlileşme ancak 30-40 yıl gerçekleşir.
devamını gör...
kentten köye göçenler hemen adapte oluyor ne hikmetse. yerde yemek yiyen birini masada yemek yedirmeye ikna etmek zor. evine tablo bile asmıyor gâvur icadıymış... peh!
devamını gör...
abi gerçekçi olalım. sen 18 yaşına kadar köyde yaşamış birini ( bu saatten sonra da köylü özellikleri değişmez, karakter oturur.) uyduruk bir bölümde okuma fırsatı sunup şehir yaşamının olanaklarını, üretmeden tüketimi tattırırsan hem üretimi yok eder hem de şehir kültürünü aşağıya çekersin. bir an önce bu uyduruk üniversitelerin kapanması gerek. köylü köyünde evli evinde boşuna dememişler
devamını gör...
aslında adapte olmalarına gerek yok, şehir hayatı olarak dayatılan hayat biraz saçma çünkü. şehir kaba bir şekilde kibar şeyler söyleyenlerin değil, kibar bir şekilde küfür edenlerin gibi sanki. diğer sayılan uyumsuzluklar ise ülkenin eğitim düzeyi ile alakalı köy-şehir ayrımı ile değil.
devamını gör...
adaptasyonu kolaylaştırmak için şöyle bir şey geliştirmişler, tamamen doğal yollarla;
kendi sokaklarını, mahallelerini yaratıyorlar, gittikleri yerlerde.

böylece, kendilerini güvende hissediyorlar.
sonrasında sıra geliyor, şehir hayatına uyum sağlamaya...
derken!
bir bakıyorsun, ona hiç zaman kalmıyor.
rutin birkaç eylem dışında, şehir kültürüyle hiç haşır neşir olmuyorlar...
işten eve, evden işe...

şehir hayatına karıştığı nadir anlardan birinde de işte mutlaka, objektiflere yakalanıyor.
gülümse! akıştasın!

aslında gidişat, onların lehine ilerlemekte.
çünkü nüfus olarak müthiş seviyelere geldiler ve hemen her ilçede, azınlıktan çoğunluk seviyesine ulaşmak üzereler.
hal böyle olunca, ''şehir hayatı'' kavramı da acımasız bir değişime uğramakta.
yeni bir şehir hayatı kitabını her an çıkarabilirler.
sonrasında da sorulmaya başlar;
gerçek şehir hayatı ne?
hangi hayat doğru?
biz kimiz?
derken, adaptasyon sorunu bu sefer, şehir hayatının kitabını yazmış karakterlerde görülme başlar.

gördün mü başımıza geleni?
''derinlemesine hastalıklı bir toplumda sağlıklı olmak bir sağlık ölçütü değildir'' den devam edersek...
hahhaha...
şaka şaka.. burada bitiyorum.
devamını gör...
köyden kente göçenlerin adapte olamaması gibi bir sorun yok. çünkü köyden şehre göç edenler köylerini de şehre taşıyorlar. bizim memleketimizdeki en büyük problem bu zaten. şehrin kültürüne ve yaşayış biçimine uyum sağlamak yerine kendi kültürlerini şehre taşımayı tercih ediyorlar.
devamını gör...
haklı önermeleriniz var ama türkiye’de “şehir kültürü” diye bir şey hiç bir zaman olmadı. gerçi hoş türkiye de bugün bile şehir olup olmadığı tatışılabilir.
devamını gör...
kent kentli değil ki. sıraya girmeyi bilmeyen katırların arasında biz adapte olamıyoruz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"köyden kente göçenlerin bir türlü adapte olamaması sorunu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim