1.
yönetmen larisa shepitko tarafından çekilen film.
1942 yılında, ikinci dünya savaşı'nın karanlık yıllarında geçen film, belarus'un ormanlık bir bölgesinde işgalci almanlardan ve işbirlikçi ruslardan kaçan bir grup sovyet partizanı ve köylünün hem düşmanla, hem de açlık ve soğukla mücadelesini anlatıyor. kahramanların ölüm ve vicdanla baş başa kalmaları ve özveri ile ihanet arasındaki çatışmalarını konu edinen yapım, savaşın kendisinden çok karakterlerin iç dünyalarına yoğunlaşıyor. film, felsefe ve ahlakla desteklenen kanılarla birlikte direniş, kahramanlık ve ihanetin psikolojisini çarpıcı bir dille açığa çıkarıyor.
devamını gör...
2.
yönetmen koltuğunda gencecik yaşında hayatını kaybetmiş, filmi izledikten sonra keşke yaşasaydı diye kocaman bir iş geçirdiğim larisa shepitko bulunan, 1977 yılında sovyetler birliğinde vizyona girmiş, ilk kez bir film için siyah-beyaz olması gerçekten büyük kayıp olarak nitelendirdiğim, yavaş yavaş ilerleyen, her geçen dakikada insan psikolojisini hem en doğru hem de en korkunç biçimde gözlerimizin önüne seren, belki de savaşın insan üzerindeki etkisini en doğru anlatmış nadir filmlerden bir tanesi... azıcık konusundan bahsedeyim madem, değil mi?
almanlar sovyetler birliğini işgal etmiş, sovyetler de büyük yurtseverlik savaşını ilan ederek ellerinde ne varsa almanlara karşı koymaya başlamış. bu savaşta en dişli olanlar sovyet partizanlar olunca, almanlar da dönemin yönetim sistemine karşı olan rusları kendi taraflarına katılmaya ilan edince sovyet partizanlar iki farklı düşmana karşı savaşırken bulmuşlar kendilerini. hem miğfer devletleri hem de onlarla işbirliği yapan ruslar...
bu güzel film de iki sovyet partizanı askerin bu iki düşmana karşı hem savaşması, hem de soğukla mücadelesini anlatıyor. filmin senaryosu öylesine güzel işliyor ki, inanın birçok korku filminde hissedemediğim korkuyu, gerilimi bu filmde hissettim...
larisa ablamız bu filmde güzel iş çıkarmış, her ne kadar bazı sahneler vasat olsa da filmin eneli ortalamanın üzerinde sahnelere sahipti bence, filmin asıl kısmı müziklerinde yatıyor. öyle ki, bazı sahnelerde gerilimi müthiş dengelemiş...
oyunculuklar beni benden alan diğer bir kısım. her bir oyuncu hem korkuyu, hem hayal kırıklığını, hem de hepimizin içinde bulunan o yaşama isteğini sağlayan umudu öyle bir göstermiş ki, bu filmi sinemada izlese idim film biter bitmez ayağa kalkıp alkışlardım.
sovyet sinemasının en güzel filmlerinden birisi bu film, mutlaka siz de izleyin.
bu arada bu kadar övdüm ama bence bu güzel film 8.3'lük bir film değildi. 7.8 puan için oldukça ideal.
almanlar sovyetler birliğini işgal etmiş, sovyetler de büyük yurtseverlik savaşını ilan ederek ellerinde ne varsa almanlara karşı koymaya başlamış. bu savaşta en dişli olanlar sovyet partizanlar olunca, almanlar da dönemin yönetim sistemine karşı olan rusları kendi taraflarına katılmaya ilan edince sovyet partizanlar iki farklı düşmana karşı savaşırken bulmuşlar kendilerini. hem miğfer devletleri hem de onlarla işbirliği yapan ruslar...
bu güzel film de iki sovyet partizanı askerin bu iki düşmana karşı hem savaşması, hem de soğukla mücadelesini anlatıyor. filmin senaryosu öylesine güzel işliyor ki, inanın birçok korku filminde hissedemediğim korkuyu, gerilimi bu filmde hissettim...
larisa ablamız bu filmde güzel iş çıkarmış, her ne kadar bazı sahneler vasat olsa da filmin eneli ortalamanın üzerinde sahnelere sahipti bence, filmin asıl kısmı müziklerinde yatıyor. öyle ki, bazı sahnelerde gerilimi müthiş dengelemiş...
oyunculuklar beni benden alan diğer bir kısım. her bir oyuncu hem korkuyu, hem hayal kırıklığını, hem de hepimizin içinde bulunan o yaşama isteğini sağlayan umudu öyle bir göstermiş ki, bu filmi sinemada izlese idim film biter bitmez ayağa kalkıp alkışlardım.
sovyet sinemasının en güzel filmlerinden birisi bu film, mutlaka siz de izleyin.
bu arada bu kadar övdüm ama bence bu güzel film 8.3'lük bir film değildi. 7.8 puan için oldukça ideal.
devamını gör...
"tırmanış (film)" ile benzer başlıklar
tırmanış
1