bana ne lan diyen psikologdan iyidir. dertleşirsiniz mis gibi.
devamını gör...

10 lira verip bir ekmek alırım. bu kadar.
devamını gör...

çokça en çok maruz kaldığım soru,
(bkz: iş buldun mu ?) yahu ben iş aramıyorum ki! bizim sistem farklı teyzecim, amcacım diyorum;
e keşke formasyon alsaydın, belki öğretmen olurdun, tebrikler yappprağım*!
bir alana kendimizi adamıştık, sizi memnun edemediğimiz için üzgünüz…
neden meslekler küçümsenir? neden herkes toplumun dayattığı mesleklere sahip olmak zorundadır ?
en son babaannem şöyle teselli etmişti: üzülme dansözüm, mühendisler bile iş bulamıyor( bakınız bunun alt metni şudur: sen ki, kıçımın kenarı bir bölüm okudun, sittin sene evde oturup boş boş takılırsın).
neyse
reyizzz sedat düzeni bozacak, sistem çökecek, liyakatsiz bir şekilde işe girmiş olanlar atılacak, e belki bize o zaman gün doğar….(şaka şaka ümidim 0) işimiz sedat’a kalırsa karısının özel koruması olur, giyim odasına girme hakkına erişirim.
offf yine out of topic
devamını gör...

yeni nick'ini alıp gelecekmiş gibi geliyor.
(bkz: nick'imle başım dertte ne yapsam bilmiyorum)diyerekten gitti.
devamını gör...

cinsiyet farketmeksizin olayda bulunan bütün şahsiyet(siz)lerin "sadakat" kelimesinden bir haber oldukları durumdur.
devamını gör...

biliyorsunuz bu zorlu soğuk, karlı günlerde sokak hayvanlarının yemek bulması bir hayli zor oluyor. en azından bu çarşambaya kadar herkes evinin önüne birer kap mama, su koyarsa birazda olsa onlara yardımcı olabiliriz. bu başlığı açma amacım farkındalık olması için benim gibi yaz, kış demeden hayvanları besleyen arkadaşlarımız zaten bu konuda bilinçli. *
devamını gör...

takip edilmesi gerekenler listesinin başındaki yazarlardan. üslubu keyifli, entarileri bilgi dolu yazar.
devamını gör...

sol taraftan bir çıtırt sesi gelir önce. kalırsın öyle, diğerlerini de seri beğendiğini anlarsın nick altlarından. sonra madagaskar filmindeki küçük lemur gibi dolar gözlerin. bu aldatılmışlık hissi seni insanlardan biraz daha uzaklaştırır.
devamını gör...

bahar kokusu
devamını gör...

geceleri çok yoğun anksiyete atakları geçirdiğim dönemde ilaç almadan halletmenin bir çok yolunu aradım. herkeste işe yarar mı bilmiyorum ama sıcak bir bitki çayı içip karanlıkta uzanarak youtube'dan masal falan dinlemek baya iyi geliyordu. kafayı başka bir şeyle meşgul etmek tekrarlayan felaket senaryolarını düşünmenin önüne geçiyor. mutlaka kendinizi meşgul tutmalısınız. anksiyete sırasında hiçbir şey yapmadan oturmanın bir faydası olmuyor ne yazık ki. kalkıp harekete geçmek lazım. bir şeyler izleyin, spor yapın, yürüyüşe çıkın. ne yaparsanız yapın ama oturup düşünmeyin.
devamını gör...

aradaki farkı bilmeyen insandır.

(bkz: fotoğraf)
(bkz: resim)
devamını gör...

elim ayağım karışıyo arkadaşlar. neyin nerden geldiğini anlayamıyorum dediğim başlık.
devamını gör...

yatmaya yakın doymuş yağ oranı yüksek gıdalar tüketme gafletinde bulunmak. akabinde sabaha karşı uyanılır ve nur topu gibi bir reflünüz vardır. bağrı yanık anadolu çocuğu sezai gibi gezer durursunuz ortalıkta.
devamını gör...

türkçedeki mendil kelimesinin kökeni süryanicedeki "mandylion" kelimesinden gelmektedir. kelimenin orjinali kutsal mandilyon olarak bilinen, isa'nın resmini taşıdığına inanılan kutsal rölik için kullanılmaktadır. türkçeye ise düz anlamı ile mendil olarak geçmiştir.
devamını gör...

zekâsını ve analitik düşünme yetisini mesleği gereği ya da şahsî amaçlarına erişmekte kullanan kişi. entelektüel kelimesinin kökeni latince intellectus sözcüğüne dayanır. aydın veya münevver demektir.
en çok (bkz: ilber ortaylı)'ya yakışan kavram.
devamını gör...

okulda koklamaya doyamadığımız ve bunun için kanser uyarılarına maruz kaldığımız silgi.
devamını gör...

daha çok abd, hong kong ve japonya'da kullanılmaktadır.
devamını gör...

son derece eğlenceli bir set ortamında çekilmiş film serisidir.





devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yıllardır bir kırgınlık yüzünden görüşmediğim halbuki çok sevdiğim bir yakınımla görüştüm bugün.
o şimdi kanserle mücadele ediyor, 2 gün olmuş 4. doz kemoterapisini alalı. henüz çok genç. ona ihtiyacı olan bir oğlu var. yaşayacak çok şeyi ve çok fazla hayali var.
görmüyorken, konuşmuyorken daha kolaydı benim için, ne de olsa çok haklı sebeplerim vardı, çok kırılmış çok incinmiş ve tamamen silmiştim sözüm ona.
öyle değilmiş dostlar, konuşmak tüm meseleleri çözmek gerekiyormuş geç olmadan. yarına uyanabileceğimin, uyanabileceğinin garantisi yokmuş ya da tenha bir hastane odasında o dosttan selam beklemeyeceğimin. ertelemeyin, büyütmeyin, vakit kaybetmeyin.
o dökülen her bir tel saçı için bile dünyayı yakabilecekken ben, yanında olmadım.
bu pişmanlık da bana bir ömür yeter.

yarın çok geç olunca
isyan etmek boşuna
hiddetin neye yarar ki
yalnız kalmaktan başka
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim