
ukdelerini kendi dolduran yazar
o konuda gerekli bilgiye,donanıma sahip olmadığım için daha sonra başlık girmek istediğim konuları ukdeliyorum, daha sonra dolduruyorum. ben dolduramadan ukdemi dolduran olursa da hiç problem değil daha iyisini yazan oluyor elbet.
devamını gör...
1 aralık 2020 ibb başkanı ekrem imamoğlu'na suikast alarmı
mafya liderlerinin canını sıkmış olacaklar ki böyle bir tehditle karşı karşıya kalınmıştır. ama devletin de bu mafya düzenini beslediği gerçeğini, cezaevinden afla lider çıkarttıklarını unutmamak gerekir. 80'ler 90'lardan farksız bir düzen adeta.
edit: suikast emri verilen deaş üyeleri yakalandı haberlerine karşılık egm, ''suikat girişimi ya da yakalama söz konusu değildir.'' diye açıklama yaptı.
edit: suikast emri verilen deaş üyeleri yakalandı haberlerine karşılık egm, ''suikat girişimi ya da yakalama söz konusu değildir.'' diye açıklama yaptı.
devamını gör...
eniştesi tarafından tecavüze uğrayan adam
2. palu ailesi vakası.
buradaki tuncer de ailenin eniştesi. tuncer de ailenin bütün fertlerine tecavüz etmişti.
bu aileye gelecek olursak da enişteyle evli olan abla 2 ay önce bahsi geçen enişteden ayrılmış. çünkü eniste ailenin saf ve evlilik vaadiyle kayınçosunu kandırmış. suriyeli bir kadın bulduğunu ve kızın düğün masrafları için önden 5.000 tl istemiş. tabi mağdur aile bu para istemelerin önüne geçememişler.
enişte, kayınçosunun motorunu, kıyıda köşede biriktirdiği 50.000 tl 'yi de alarak evlenme vaadiyle dolandırmış . sonra saf kayınçoyu bankaya götürüp, elinde avucunda biriktirdiği parasını zorla bankadan çektirmeye çalışmışlar. adam da önce kaçmış eniştenin elinden ama, sonra "beni önce yemeğe götürdüler sonra dövdüler" demiş. ormana götürüp tecavüz etmişler.
bununla da bitmiyor tabi eniştenin yaptıkları.
ailenin tüm fertlerini 6,7 saatlik büyücü bir herife götürüyor. aile istemese de kızını, karisini ve dolandırdığı kayınçosunu da götürüyor. hatta boşanan eş "bizi götürdüğü büyücü hiçbir şey yapmiyor anca taciz ediyordu " diyo.
bulduğu suriyeli kadinla da iliskisi varmış zaten. anlayacaginiz bu eniste hem hırsız, hem dolandirici, hem sapık hem de yürüyen suç makinesi.
edit1: bahsi geçen enişte ve 3 kişi daha tutuklanmış.
buradaki tuncer de ailenin eniştesi. tuncer de ailenin bütün fertlerine tecavüz etmişti.
bu aileye gelecek olursak da enişteyle evli olan abla 2 ay önce bahsi geçen enişteden ayrılmış. çünkü eniste ailenin saf ve evlilik vaadiyle kayınçosunu kandırmış. suriyeli bir kadın bulduğunu ve kızın düğün masrafları için önden 5.000 tl istemiş. tabi mağdur aile bu para istemelerin önüne geçememişler.
enişte, kayınçosunun motorunu, kıyıda köşede biriktirdiği 50.000 tl 'yi de alarak evlenme vaadiyle dolandırmış . sonra saf kayınçoyu bankaya götürüp, elinde avucunda biriktirdiği parasını zorla bankadan çektirmeye çalışmışlar. adam da önce kaçmış eniştenin elinden ama, sonra "beni önce yemeğe götürdüler sonra dövdüler" demiş. ormana götürüp tecavüz etmişler.
bununla da bitmiyor tabi eniştenin yaptıkları.
ailenin tüm fertlerini 6,7 saatlik büyücü bir herife götürüyor. aile istemese de kızını, karisini ve dolandırdığı kayınçosunu da götürüyor. hatta boşanan eş "bizi götürdüğü büyücü hiçbir şey yapmiyor anca taciz ediyordu " diyo.
bulduğu suriyeli kadinla da iliskisi varmış zaten. anlayacaginiz bu eniste hem hırsız, hem dolandirici, hem sapık hem de yürüyen suç makinesi.
edit1: bahsi geçen enişte ve 3 kişi daha tutuklanmış.
devamını gör...
dünyanın sonuna doğmuşum
ya da ölmüşüm haberim yok...
devamını gör...
chandler bing
devamını gör...
bu yazara yakın zamanda çok fazla beğeni yaptığınız için oyunuz kaydedilmedi
okuyarak(!) üst üste beğenen ya da favorileyen beni üzmüştür.
geçenlerde favorilerde başıma gelmişti, bugün de beğenilerde. sevdiğim, takip ettiğim yazarların profiline girip okuyup beğenip ya da favorileyip çıkıyordum. her girdisini beğendiğim yazar da çok nadir zaten, beğenmeden geçtiklerim de oluyor. sonuçta seri gibi görünse de, her yazılanı da beğenmiyoruz. kime ne zararım vardı?*
bu arada uzun entry’leri okuyup beğenirken bu uyarı çıkmadı. sanırım uzun yazın diyorlar ya da çok fazla entry girmeyin, insanları üst üste beğenmeye itmeyin.*
geçenlerde favorilerde başıma gelmişti, bugün de beğenilerde. sevdiğim, takip ettiğim yazarların profiline girip okuyup beğenip ya da favorileyip çıkıyordum. her girdisini beğendiğim yazar da çok nadir zaten, beğenmeden geçtiklerim de oluyor. sonuçta seri gibi görünse de, her yazılanı da beğenmiyoruz. kime ne zararım vardı?*
bu arada uzun entry’leri okuyup beğenirken bu uyarı çıkmadı. sanırım uzun yazın diyorlar ya da çok fazla entry girmeyin, insanları üst üste beğenmeye itmeyin.*
devamını gör...
üniversiteyi bırakıp yurt dışına yerleşmek
(bkz: hop hemşerim nereye)
devamını gör...
gelecekte olmasıyla mutlu edecek şeyler
beni bekleyen hayallerime kavuşmak, koyduğum hedeflere ulaşmak beni çok mutlu edecek.
devamını gör...
normal sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliği
iyi ki sözlüğe katılmışım dedirten güzel kampanya.ilk fırsatta destek olacağım.
devamını gör...
eurovision'a tekrar katılma durumunda türkiye'yi temsil edecek sanatçı
(bkz: gaye su akyol)
devamını gör...
mevlana’nın gay olduğu iddiası
mevlanay la şemsi okududugumda benimde aklımdan geçen şey bu olmuştu sonra bi kaç farklı kaynaktan daha okudum aklımdan aynı şeyler geçti .....
üstünde durmamıştım beni ilgilendiren şey duyguylardı kimle oldugu degil.
üstünde durmamıştım beni ilgilendiren şey duyguylardı kimle oldugu degil.
devamını gör...
baltalı hano
istanbul'un ilk kadın kabadayısıdır. gerçek adı hanzadedir.
12 yaşındaki oğlunu kaçırıp hamamda erkeklere pazarlamaya çalışan adamı ve 21 erkeği baltayla öldüren kadındır.
bu hamam olayından sonra baltalı hano olarak anılmıştır.
12 yaşındaki oğlunu kaçırıp hamamda erkeklere pazarlamaya çalışan adamı ve 21 erkeği baltayla öldüren kadındır.
bu hamam olayından sonra baltalı hano olarak anılmıştır.
devamını gör...
judas priest
metal müziğin tanrıları olarak anılan, 1968'de kurulan, solistliğini rob halford'ın yaptığı ingiliz heavy metal müzik grubudur. metal müziğe deri kıyafetler giyme alışkanlığını öğreten gruptur.
en sevilen şarkıları breaking the law, living after midnight, painkiller'dır. ama benim favorim her zaman hellrider'dan yana olmuştur.
en sevilen şarkıları breaking the law, living after midnight, painkiller'dır. ama benim favorim her zaman hellrider'dan yana olmuştur.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ölümden döndüğü anlar
denizde yüzerken bir anda büyük bir fırtına çıktı. kıyıdan epey uzaklaşmış olan ben geri dönmeye çalışırken, arkamdan gelen dev dalgalar da beni adeta dövüyordu. arada bir dalgaların altına sürüklüyor, yüzeye çıkmamı da zorlaştırırken, aynı zamanda nefesinin gitgide tükenmesine ve su yutmama neden oluyordu.
böyle bir vaziyet altında iken, bir de üstüne hiç istemeyeceğim türden bir olay geldi: vefat etmiş dedemden kalma antika bir para kolyesi boynumdan kurtulup suyun dibine düştü. şans getirsin diye zamanında kolye yapmıştım ve hep boynumda taşırdım. o benim için çok önemli bir parçaydı. asla ve asla onu almadan gidemezdim. dalgalar bir yandan beni döverken, azıcık kalan son nefesimle suya daldım. neyse ki daldığım yer çok derin olmamakla birlikte 5 metreden biraz daha derindi. ancak yine de deniz gözlüğüm yoktu ve suyun dibini göremiyordum. yaklaşık 30 saniye boyunca kolyeyi bulmak için kumu eşeleyip durdum. ancak bir türlü elim ona çarpmıyordu ve nefesim de halim de hiç yoktu. o yüzden bir süreliğine yüzeye çıkmaya karar verdim. nefes nefese olmama rağmen, o panik içinde sadece birkaç saniye soluklandım, ve tekrar daldım. ikinci dalışımda son nefesime kadar o kolyeyi arıyordum. diyaframım daha önce hiç bu kadar sıkışmamıştı ve öleceğimi düşünüyordum. en sonunda, elim o metal hissiyatını aldı ve kolyeyi de buldum. suyun altında iken hemen boynuma taktım, ve boynumdan bir daha düşmeyecek şekilde kolyeyi boynuma doğru gerdim.
ancak, kolyeyi bulmanın mutluluğunu fazla yaşayamadım. birkaç kulaç daha attıktan sonra yorgunluktan bayılmışım. bu andan sonra, artık kıyıya çıplak göz ile görülebilecek kadar yaklaşmıştım. balıkçı abilerimden biri olan kemal abi de, çok şanslıyım ki beni görmüş ve kurtarmış. uyandığım zaman onun teknesi de kıyının dibine vurmuştu ve o an denizde yüzen tüm ahali etrafımda toplanmıştı. sağolsun oradaki herkes de sonrasında bana yardımcı olup beni evime kadar götürecekti. böyle uzaktan söyleyince karizmatik olmuyor biliyorum ama; eğer kemal abi olmasa orada boğularak çoktan ölmüş tüm bile. kendisine olan borcum ödenmez gerçekten. işte böyle, benim de mucizevi hikayem budur...
böyle bir vaziyet altında iken, bir de üstüne hiç istemeyeceğim türden bir olay geldi: vefat etmiş dedemden kalma antika bir para kolyesi boynumdan kurtulup suyun dibine düştü. şans getirsin diye zamanında kolye yapmıştım ve hep boynumda taşırdım. o benim için çok önemli bir parçaydı. asla ve asla onu almadan gidemezdim. dalgalar bir yandan beni döverken, azıcık kalan son nefesimle suya daldım. neyse ki daldığım yer çok derin olmamakla birlikte 5 metreden biraz daha derindi. ancak yine de deniz gözlüğüm yoktu ve suyun dibini göremiyordum. yaklaşık 30 saniye boyunca kolyeyi bulmak için kumu eşeleyip durdum. ancak bir türlü elim ona çarpmıyordu ve nefesim de halim de hiç yoktu. o yüzden bir süreliğine yüzeye çıkmaya karar verdim. nefes nefese olmama rağmen, o panik içinde sadece birkaç saniye soluklandım, ve tekrar daldım. ikinci dalışımda son nefesime kadar o kolyeyi arıyordum. diyaframım daha önce hiç bu kadar sıkışmamıştı ve öleceğimi düşünüyordum. en sonunda, elim o metal hissiyatını aldı ve kolyeyi de buldum. suyun altında iken hemen boynuma taktım, ve boynumdan bir daha düşmeyecek şekilde kolyeyi boynuma doğru gerdim.
ancak, kolyeyi bulmanın mutluluğunu fazla yaşayamadım. birkaç kulaç daha attıktan sonra yorgunluktan bayılmışım. bu andan sonra, artık kıyıya çıplak göz ile görülebilecek kadar yaklaşmıştım. balıkçı abilerimden biri olan kemal abi de, çok şanslıyım ki beni görmüş ve kurtarmış. uyandığım zaman onun teknesi de kıyının dibine vurmuştu ve o an denizde yüzen tüm ahali etrafımda toplanmıştı. sağolsun oradaki herkes de sonrasında bana yardımcı olup beni evime kadar götürecekti. böyle uzaktan söyleyince karizmatik olmuyor biliyorum ama; eğer kemal abi olmasa orada boğularak çoktan ölmüş tüm bile. kendisine olan borcum ödenmez gerçekten. işte böyle, benim de mucizevi hikayem budur...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının dizi önerileri
the queens gambit dizisi netflix tarihinde gördüğüm en iyi dizilerden
devamını gör...
tarafsız bölge
ingilizcesi no man's land olup, iki taraf arasında oluşturulan askerden arınmış bölge manasında kullanılır. günümüzde iki kore arasında 1953 yılında belirlenen askerden arındırılmış bölge ve kıbrısta türk ve rum tarafı arasındaki yeşil hat tarafsız bölgelerdendir.
devamını gör...
sosyal fobikler derneği genel başkanının açılış konuşması
ikii üç kelimeyi geçmeyecek bir konuşmadır. örneğin; merhaba, tahmin edebileceğiniz üzere çok gerginim şu an , o yüzden sözlerime burada son verirken hepinizi saygıyla selamlıyorum. dağılabiliriz.
devamını gör...
sait faik abasıyanık
bir insanı sevmekle başlar her şey, der sait faik ama sonra şöyle devam eder o cümleler; burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor. şüphesiz denizdeki balığı öpecek kadar ince düşünceli bir adama bu cümleleri yazdıran senin benim yaşadığımız dünya. ardından bu havada ölünür mü hiç diye söylenilen 'durgun deniz bakışlı' öykücü. yky'den çıkma şimdi sevişme vakti ve diğer şiirleri'nde o ve ben isimli bir şiiri var ki durup düşündürüyor insanı dakikalarca, umulmadık kadar korkak olan en çirkin yanımı törpüleyip sevgiye inancımı baki kılıyor; çoğu zaman insanlar sevmekten pek bir şey anlamadığımı düşünse bile. şiirden bahsedip yazmamak olmaz hem zaten şüphesiz yazmasam deli olacaktım.*
sana koşuyorum bir vapurun içinden
ölmemek, delirmemek için.
yaşamak; bütün adetlerden uzak
yaşamak.
hayır değil, değil sıcak
dudaklarının hatırası
değil saçlarının kokusu
hiçbiri değil.
dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
ben onsuz edemem.
eli elimin içinde olmalı.
gözlerine bakmalıyım
sesini işitmeliyim
beraber yemek yemeliyiz
ara sıra gülmeliyiz.
yapamam, onsuz edemem
bana su, bana ekmek, bana zehir
bana tad, bana uyku
gibi gelen çirkin kızım
sensiz edemem.
sana koşuyorum bir vapurun içinden
ölmemek, delirmemek için.
yaşamak; bütün adetlerden uzak
yaşamak.
hayır değil, değil sıcak
dudaklarının hatırası
değil saçlarının kokusu
hiçbiri değil.
dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
ben onsuz edemem.
eli elimin içinde olmalı.
gözlerine bakmalıyım
sesini işitmeliyim
beraber yemek yemeliyiz
ara sıra gülmeliyiz.
yapamam, onsuz edemem
bana su, bana ekmek, bana zehir
bana tad, bana uyku
gibi gelen çirkin kızım
sensiz edemem.
devamını gör...
kafa sözlük
sosyal medya çağında, çağın gereklerine uyum sağlayan “sözlük” formatını deniyor. çağın beklentisi; kişisel profiller üzerinden kurulan hızlı ve kitlesel iletişim.
“sözlük” formatı da aksine; anonim profiller arkasında, kişisel olan profili yazılarla oluşturmak üzerine kurulu bir sistem. çok ince bir çizgi üzerinde durmamız gerekiyor.
klasik bir sözlük gibi davranırsak, çağa ayak uyduramayacağımızı ve çağın beklentisine karşılık veremeyeceğimizi düşünüyorum.
klasik bir sözlük gibi davranmayıp, kişisel profiller üzerinden ve “entry’ler” üzerinden olmayan bir etkileşim şeklini benimsersek de sosyal medya platformuna dönüşeceğimizi ve “sözlük” formatını koruyamayacağımızı düşünüyorum.
bunu korumanın en güvenli yolu; başlıkları arkadaş ortamımız gibi düşünmek. “başlık” geyik yaptığımız konu ve başlığa yazan “herkes” arkadaşımız. evet bazı arkadaşlarımızı daha çok sevebiliriz ama grubumuz her zaman daha büyük olmalı. arkadaş grubumuzdan 3-5 kişiyle farklı yerlerde buluşabiliriz ama bunu çok sık yaparsak buluştuğumuz 3-5 kişi; yeni arkadaşlık grubumuz olur ve büyük olanı yok ederiz.
büyük olan arkadaş grubumuz; kafa sözlük.
arkadaşlığımızın konusu da başlıklar.
bunu böyle görmeyip, sürekli aynı 10-15 yazarla kümelenip birbirimizi oylayıp, sürekli mesajlaşırsak bir süre sonra “kafa kasıyor ya, wasap var mı?” muhabbeti başlar. bu büyük olanı yok etmektir ve herkes başka yerlere kayarsa; burada kimse kalmaz.
yapmalıyız,
etmeliyiz,
durmalıyız,
falan diyorum ama ne sözlüğün kurulmasına bir katkım oldu, ne yönetimdeyim, ne de bana bir fikir sordular. sadece çok sözlük gördüm, çok uzun yıllar sözlük kullandım. sözlüklerin nasıl başlayıp, nasıl bittiğini çok iyi biliyorum.
bugün “biz” demezsek, yarın yönetim “biz” diyecek ve “biz” çekip gitmek zorunda kalacağız, kaldık da. çekip gitmek zorunda kalanlardan biri kurdu bu sözlüğü.
ne yapacaksak başlıklar altında yapmalıyız. diğer türlü başlık açacak, başlık altına yazacak kimse kalmaz. bu kutucuklar da 50 kişilik bir telegram grubu yüzünden kaybolur gider.
ekşi, inci ve o ruhun kafa sözlükte yeniden küllerinden doğabilme ihtimalini de şu entry’de anlattım.
benden bu kadar.
“sözlük” formatı da aksine; anonim profiller arkasında, kişisel olan profili yazılarla oluşturmak üzerine kurulu bir sistem. çok ince bir çizgi üzerinde durmamız gerekiyor.
klasik bir sözlük gibi davranırsak, çağa ayak uyduramayacağımızı ve çağın beklentisine karşılık veremeyeceğimizi düşünüyorum.
klasik bir sözlük gibi davranmayıp, kişisel profiller üzerinden ve “entry’ler” üzerinden olmayan bir etkileşim şeklini benimsersek de sosyal medya platformuna dönüşeceğimizi ve “sözlük” formatını koruyamayacağımızı düşünüyorum.
bunu korumanın en güvenli yolu; başlıkları arkadaş ortamımız gibi düşünmek. “başlık” geyik yaptığımız konu ve başlığa yazan “herkes” arkadaşımız. evet bazı arkadaşlarımızı daha çok sevebiliriz ama grubumuz her zaman daha büyük olmalı. arkadaş grubumuzdan 3-5 kişiyle farklı yerlerde buluşabiliriz ama bunu çok sık yaparsak buluştuğumuz 3-5 kişi; yeni arkadaşlık grubumuz olur ve büyük olanı yok ederiz.
büyük olan arkadaş grubumuz; kafa sözlük.
arkadaşlığımızın konusu da başlıklar.
bunu böyle görmeyip, sürekli aynı 10-15 yazarla kümelenip birbirimizi oylayıp, sürekli mesajlaşırsak bir süre sonra “kafa kasıyor ya, wasap var mı?” muhabbeti başlar. bu büyük olanı yok etmektir ve herkes başka yerlere kayarsa; burada kimse kalmaz.
yapmalıyız,
etmeliyiz,
durmalıyız,
falan diyorum ama ne sözlüğün kurulmasına bir katkım oldu, ne yönetimdeyim, ne de bana bir fikir sordular. sadece çok sözlük gördüm, çok uzun yıllar sözlük kullandım. sözlüklerin nasıl başlayıp, nasıl bittiğini çok iyi biliyorum.
bugün “biz” demezsek, yarın yönetim “biz” diyecek ve “biz” çekip gitmek zorunda kalacağız, kaldık da. çekip gitmek zorunda kalanlardan biri kurdu bu sözlüğü.
ne yapacaksak başlıklar altında yapmalıyız. diğer türlü başlık açacak, başlık altına yazacak kimse kalmaz. bu kutucuklar da 50 kişilik bir telegram grubu yüzünden kaybolur gider.
ekşi, inci ve o ruhun kafa sözlükte yeniden küllerinden doğabilme ihtimalini de şu entry’de anlattım.
benden bu kadar.
devamını gör...