artık genelleme yapmasak mı? burnu havada kadın/erkeklerin olduğu gibi olmayanları da vardır. rahatsız oluyorsan muhattap olmazsın.
devamını gör...

h p lovecraft ın şaheseri. en uzun öyküsüdür. neredeyse 200 küsur sayfaydı yanlış hatırlamıyorsam. antartikaya giden bir fosil inceleme amaçlı keşif ekibinin başından geçenleri anlatır. daha antartikanın alametleri olan dikili sıradağlar ufukta göründüğünden itibaren karakterlerdeki akli dengeler yavaştan sarsılmaya ve bozulmaya başlar. içlerine ilerledikçe, adeta görünmeyen bir deliliğin etrafını atmosferin her hücresinden sardıkları hissi, h.p.lovecraftın meşhur yarı imalı kozmik dehşetleri barındıran şahane betimlemeleriyle okuyucuya verilir.

bütün çılgınlık keşif ekibi tarih önesinde sözü bile edilemeyecek kadar ilkel çağlardan, yıldız tozlarının henüz dünyaya dökülmeye başladığı dönemlerden kalma yarı bitki yarı hayvan şeklinde donuk bir organizmanın kayaçlar arasında bulunmasıyla başlar. sonraki oalyları tabi ki tek tek detayıyla anlatmayacağım ama o yarı ölü ters üçgen biçimli şeyler bir kez açığa çıktıktan sonra geri dönüşü olmayan insanlık dışı korkuların labirentine ekip girmiştir.

hele hele o taş kentin içindeki oyma kabartmalar aracılığıyla tüm eskiler'in ve shoggotların varlık mücadeleleri, korkunç evrimleri ve trajedileri öyle güzel anlatılır ki, hiçbir diyalog olmadan sadece bir fresk kabartması serisi sayesinde nasıl böyle bir öykü kurgulanabilir, nasıl tarih anlatımı yapılabilir diye şaşar kalırsınız.

hele sonlara doğru o feci kovalamacada istasyonlara yönelik o tuhaf esprinin bile sıkıştırılabildiği son sekanslar anlatılmaz yaşanır. h.p. lovecraft kimdir, kozmik korku nasıl yazılır sorularının cevabı için tam başlangıç kitabıdır.
devamını gör...

benim gibilerin telefon ömürleri , çocuklarının telefonundan sıkılma zamanı ile orantılı, oğlum yeni telefon isterse , ona yeni telefon alınır, onun eski telefonu benim yeni telefonum olur, bir nevi geri dönüşüm ve ben asla atmam bozulmuş , tamir edilemez bile olsa saklarım.
elektronik geri dönüşüme vermeye çalışırım.
edit: bu bir fedakarlık değil, çoğu ailenin yaptığı bir şey, bu bir milli servet bizim sahip çıkmamız lazım.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dürümün yanına ikinci ayranı alabilen zenginin önde gidenidir.
devamını gör...

bi tarihçi olarak saçma beyanlara oldum olası açık olduğumu belirttiğim başlık.

zira misal verecek olursak; bir derste osmanlı devleti'nin 1299'da kurulduğunu iddia ederken, bir diğer dersimizde, 1302'de kurulduğunu kabul etmek zorunda kalıyorduk.
bunda baskı var mıydı? hayır elbette yoktu. tamamen hocanın görüşleri doğrultusunda sınıfın ileri görüşü hakimdi...
şayet kendi görüşünü ortaya atarsan, ki bu daha makbul görünürdü, onu çeşitli argümanlarla desteklemen ve kanıtlaman gerekirdi. bunda hocaların amacı tarihin bilimselliğini bize aşılamaktı. aşıladılar. hem öyle aşıladılar ki, dersini geçemeyeceğimi iddia eden arkadaşlarıma rağmen 1302 diyen hocanın dersinde 1299'u, 1299 diyen hocanın dersinde ise; 1302 tarihini savundum. ve evet, derste bahsedilen argümanları da kanıtsayarak rahatlıkla o dersi geçtim.

şimdi hal böyle iken hiçbir tarihçinin hiçbir beyanı saçma değildir: eğer o iddiayı destekleyecek kanıtlar bulabiliyorsa. çok mu kızdın? kabul mu edemiyorsun?.. o zaman, işin doğrusu hakkında, argümanları çat çat çat sunan bir makale yazarsın: o tarihçiyi de bilim dünyasına madara edersin.
bizde işler, böyle yürüyor.
bu nedenle ne üzülün, ne kızın, ne kanıksayın, ne de küfredin.. nasılsa kısa zamanda işinin erbabı bi'tarihçi çıkacak ve çok sevdiğiniz (!) murat bardakçı hocanızın, sözde kanıt beyanlarını, hiçe çıkaracak bir antitezle o iddiaları çürütecektir.
endişelenmeyin...
devamını gör...

kesinlikle "bilgin yoksa fikrin de olmayacak" mekanizması. düşünsenize, b olayı hakkında tam atıp tutacaksınız, öyle mal gibi kalıyorsunuz. hem fikir oluşması için teşvik edici de olur* kötü yanı, boş yapmanın önüne geçilirdi. vazgeçtim, olmasın.
devamını gör...

sesi anne karnındaki seslere benzemesinden sebep çocukların uyurken sesini dinlemeyi sevdikleri, ev süpürmeye yarayan elektronik alet. toz torbalıları vardı eskiden şimdi toz torbasız ve su hazneli olanları var ama bana göre en sağlıklıları temizlik robotu şeklinde olan daha fonksiyonelleri. oldum olası sesi ben eğrelti etmiştir. vın vın vınnn... neyseki artık az ses çıkartanları veya sessiz olanları var.
devamını gör...

kafa sözlük yönetiminin hücuma yönelik orta saha transferi olarak kadrosuna kattığı taze kan.
forumsal tanımlar ile mücadelede bitirici vuruşlar beklemekteyiz kendisinden.
devamını gör...

chicago'lu trip-hop, downtempo müzik grubu.

sanıyorum yaklaşık 5 senedir adı bile aklıma gelmemiştir. hayatımın bir döneminde tango ile hem dans hem müzikal anlamda ilgili olduğum zamanlar, hem de trip-hop'u fazlasıyla içselleştirip efsane muamelesi yaptığım dönemlerdi. bu ikisi bu sebeple birbirini fazlasıyla çağrıştırmaktadır. insan bilincinin altı, çok katlı... hiçbir şeyi unutmuyor açıkçası.
devamını gör...

bana bu karikatürü hatırlattı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ceplerini taşla doldurarak kendini ouse nehri’ne bırakmış yazar. cansız bedeni de 3 hafta sonra bulunmuş.intihar notu etkilemiştir:
“salı
en sevdiğim,
yine delirecekmişim; bu korkunç günleri atlatamayacakmışız gibi hissediyorum. ve sanki giden zamanı geri çeviremeyeceğim. sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum.bana verebileceğin en büyük mutluluğu verdin. kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. iki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. ben artık savaşamayacağım. biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum. okuyamıyorum. hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu olduğumu söylemek isterim. bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin.şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. her şey beni terk edip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. kimse, seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı.”
devamını gör...

iyidir, hoştur.
devamını gör...

imgeler bir dağı çok uzaktan gösteriyor. aynı şekilde suya baktığımda suyun neredeyse yüzeyinde gezdiriyor gözlerimi.
ben o dağı tırmanmak istiyorum.
o suyun en dibine dalmak… o acıyı, o sevinci koklamak iliklerime kadar.
dünyanın kendi etrafında döndüğünü,
kanımın damarlarımda nasıl aktığını mesela; duymak…

mümkün mü? doğaya ve insana ait ne varsa şiire dair olabilir ama o saf müziği duymak mümkün mü?
devamını gör...

ortaokula giden yeğenimi sözlüğe kayıt ettirdim. 12-13 entry de girdi. yazar olduktan sonra her boştaki kulübe başvuru yapacak. yavrucak okulda kulüp başkanlığı yapamıyor malum pandemi. inşallah burada başkanlığını yapacak. amin.
devamını gör...

edebiyat, sanat, felsefe, tarih ve ekonomi gibi konularda beyin fırtınası işlevi görüyor.
devamını gör...

'dağılma, geçme, yayılma' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...

osmanlı'dan kalan arşiv belgelerini, sanat eserlerini falan okumak isteseniz yine bir nebze anlarım da, mezar taşı okuyamamaktan şikayet etmek nasıl bir vizyonsuzluk? mezar taşı lan bu, yazacak olan şey isim, fatiha falan filan. hayır ben türkçe mezar taşı bile okunuyorum alüminyum; okuyup ne yapacağım?
sadece merhumun kimliğini öğrenmek için falan okunabilir o da en az 100 yıl önce yaşamış dedeniz sadrazam falan değilse nereden bulacaksınız mezarını zaten...

tanım: vizyonsuzluğun dibi olan bir istek.

öğrenmek isteyenler için onlarca osmanlıca kursu, kitabı vs var. bu arada hazır öğrenmişken gidip bir arşiv yüzü görün. belki o yalamaya doyamadığınız osmanlı hakkında objektif birkaç bilginiz olur.*
devamını gör...

1951 yılında henrietta lacks isimli bir kadından biyopsi için alınan, ismine onun isim ve soyisminin başındaki ikişer harf verilen, başta kanser olmak üzere birçok hastalığın araştırmalarında kullanılan hücreler.

kendisinden alınan hücrelerin araştırma için kullanılacağı henrietta'ya ve ailesine söylenmez. kadın bir süre sonra rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybeder. ondan alınan hücreler ise yıllarca bu konudaki araştırmalarda kullanılır. daha önce insanlardan benzer durumlarda alınan hücreler birkaç gün içerisinde ölürken, henrietta'nın hücreleri inanılmaz bir şekilde yaşamaya ve çoğalmaya devam etti.

şu linkten konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
devamını gör...

kızan erkek çocuk, genelde çoluk çocuk anlamında kullanılır.
kızçe kız çocuk anlamında kullanılır.
şavuk aydınlık
şavumak, kamaşmak anlamında da kullanılabilir.
aydamak sürmek
şırk pipiringa sırılsıklam ıslanmak
iğşimek ekşimiş
farımak sıcaklamak
mokar öküz
piiz içki
kukumav baykuş ya da gece kuşu
kaçılmak kenara çekilmek
sıbıtmak fırlatıp atmak
dırın dırın çok dar
longur longur çok bol
mintan gömlek
tosba kaplumbağa
somak dudak, ağız
kaktırmak itlemek
kaykılmak arkaya doğru yaslanarak oturmak
bırkalamak kurcalamak
tevekel saf
aga abi
mari more, mare hitap şeklidir, genellikle kadınlar arasında
tırıldama zırlama
koti arkadaş, yandaş
inge yenge
sefte ilk
kaçım kaçım telaşlı, telaş içinde ortalıkta dolanan
paysınmak didinmek, yanaşmak, pay istemek
şam şeytanı kurnaz
bikerekte bir seferde
haşlak aşlak, kaynar anlamında
soyka çakı, bıçak
acık ya da acıkın, azıcık
anca ancak
artıkın ya da artıklayın, artık
bilem bile
belkim belki
belber berber
aykırmak bağırmak
pasaranlık yabani otların büyüdüğü, girilmeyecek gibi olan yerler
biyenmek beğenmek
çetik yün çorap
devrisi gün ertesi gün
çokçana çok miktarda
giinik güzel giyinmiş olan, hazır olan
kadanak olduğu kadar
kokar kirli, miskin, uyuşuk, bozulmuş
kopça düğme, cırt cırt ya da tutma yeri
lingir lingir kıkır kıkır gülmek, ya da çok fazla gezen bir yere giden insanlar için kullanılır.

örnek: lingir lingir nire gidersın?

marzufan ya da moltofon hatta moltofan olarak da kullanılır. anlamı mankafadır.
masus mahsus
teke gibi, kokan uyuşuk
mera mere, otlak
mısandıra musandıra, yüklük, kiler
onuştan onun için
onca o kadar
oturukça oturur pozisyonda
pin bin
porta çardak, çatı altı
'popara' papara, asıl anlamı peynir çorbası olsa da karışık şeyler için kullanılır.

örnek: saçların popara gibi olmuş. aynı örnek için papaz kelimesi de kullanılabilir.

sirekseyrek
suvan soğan
şincikinşimdi
şılamış şılabık, parlamış, ışıldamış
şopar çingene çocuk, genelde abartılı bir iş yapmış, giyinmiş kişiye söylenir.

tunuk mat, donuk, donmuş
tospalık verimsiz arazi
üzbaş üst baş
yalap şap özensiz
yalaz yalaza, alev
yol çatımı yolun birleştiği yer
ünük boğaz
timsirik tiksinmiş
yudum lokma, bir parça yemek
yösam yoksa
zati zaten

aram param karışık
çoktanki eski olan, eskiden beri
eni kunu enim konum, göz göre göre, apaçık
kaçalanmak aramak
nanni beşik, bebek salıncağı
kocaannebabanne
sesetme ses çıkarmamak
ferace kadınların gezmeye giderken giydikleri bir çeşit giysi, siyah ve uzun bir pelerine benzer. yaşlılar sürekli olarak, gençler iste akşamüstü giyerler.

en çok uğraştığım entirimdir. sevgiler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim