"big bang'i ne tetikledi ?" " big bang'den önce ne vardı ? "
uzay ve zaman sonsuza doğru bükülüyordu. (bkz: singularity)

bilmediğin bir konuya açıklık getirmek için hakkında hiçbir şey bilmediğin varlıkları cevap olarak sunmak biraz anlamsız gibi. tıpkı bilimsel konular hakkında konuşurken, hiçbir kaynak göstermeden kendi anlamsız yorumlayış tarzını sunmaya benziyor.

link

lawrence krauss - hiç yoktan bir evren kitabı yine bu konular için güzel bir okuma önerisi olur diye düşünüyorum.
devamını gör...

şeref yoksunluğu,
haysiyet eksikliği,
cibiliyetimsitraklık,
ben aslında buyumizm,
bu bumuymuşistan,
adam sandık fos çıktı vıttırıvızzıklar.
nerde track yavrum orda bırak.
devamını gör...

insanlar goygoy yapmak istiyor. ben de goygoy başlığı açmıyorum. bu kadar basit.
devamını gör...

/ ama hala çok güzel hakkında konuşmak senin
ben senden bahsediyorum yine
kime darlansa kalbim kimin kılığında
ne zaman aklım çıksa yerinden
tuzu ayarında gözyaşlarıyla /

demiş adam, kime / kim için / neden demiş bilinmez, sorulmaz da, bu saatten sonra önemi de yok. ama demiş, sonra izmirli dingilin biri yine başka izmirli ama çok güzel bir yarı dingil hakkında bağıra bağıra söylemiş bunu içinden, tüm basmane duymuş, duymazdan gelmiş, benden öte kaçmış çaresizliğimin acısına saygısından, bir duble kocaman anason kokusu yatıştırır bunu demişler vermişler elime emzik gibi, ne o kokuya kar olmuşum ne içime çare, alışığıma dönmüşüm vakit bu vakit, hem de moderatör tasdikli, tüm site onaylı, ruh tuhaf, iç kor, yüz güleç, türkan az ötede ben ne yapayım uykusunda, sen bilmiyorsun orada, ben unutmuyorum burada.
devamını gör...

işe yaramayacak olan tavsiyelerdir.

geçmişte yaşadıklarınız, şu an yaşadığınız ya da gelecekte yaşayacağınızı düşündüğünüz sıkıntılar sizi kuşatmıştır. sonsuz bir kaygınız ve karamsarlığınız mevcut ve arkadaşınız gelip size şöyle diyor:

- hayat her şeye rağmen güzel, bardağın dolu tarafına bakalım.

nasıl oldu da düşünmediniz bunu değil mi? tabii ya bardağın dolu tarafı da var. hooop bitti gitti, pozitif bir ponçiksiniz artık.

her şeyin zıddının hayatta mümkün olduğunu kabullenmeliyiz. pozitif varsa negatif de vardır ve olmaya devam edecek. istesek de istemesek de.
devamını gör...

yoldaş benjamin franklin'in yazarlara feda olsun diyerek başlattığı kitap kampanyasıydı spotifydı udemydi derken iyice cüzdanın dibini gören yönetimden yazarların açtığı başlık başına mangır isteme durumu.
neyse ki bugün cuma. her bir mod bir cami önüne mendil açarsa bu sorunu da çözebiliriz. ben sahte bebek alıp cami aramaya gidiyorum.
devamını gör...

insanoğlu için büyük öneme sahip olan hafıza kelimesinin, kelime olarak değerlendirildiği eş anlamlısı. yazılış ve okunuşları farklı olan bu iki sözcük, aynı anlamı karşıladığından ikisi de tercih edilebilir.
devamını gör...

"hayatın yalnızca yaşadıklarımız olmadığını, yaşamadıklarımızın, yaşayamadıklarımızın da hayatın kendisi olduğunu anlarsın. bütün varlıkların yanı başında bir mahrumiyet vardır. hatta diyebilirim ki, varlıklar mahrumiyetten doğar."

(bkz: barış bıçakçı)
devamını gör...

çoğu insanın gözünde -ben de dahil- masaya herhangi bir telefon bırakan insandan farkı yoktur bence.

telefon hava atılacak bir şey değil çünkü.
devamını gör...

17 yaşında genç insan başına 3 yıl 4 ay ceza demek. ben alkollü bilgisayar başına geçmiyorum adamlar arabayla can alıyor ve baklava çalan çocuk cezasına yakın bir ceza ile kurtuluyor. bu kararı verenlerin uykuları kaçar da uykusuzluktan ölürler inşallah.
devamını gör...

her çocuk onların çocuğu değil doğanın çocukları olduğu gerçeği. hayata onların vasıtasıyla geliyorlar ama onlara ait değiller. o yüzden günün birinde onlardan ayrılacak gibi yetiştirmeleri gerekir .
devamını gör...

la linea *
püskürerek gülmesi, el kol hareketleri ve seslendirme hala istemsizce güldürür insanı efendim.
her şeye söylenen bu müthiş sevimli çılgını taklit ederdim eskiden, sonra sonra ona benzedim ben de...*

abaragandi
devamını gör...

ingiliz roman ve oyun yazarı henry fielding'in yazdığı dördüncü oyun. fielding ingiliz sınıflarının her birinin yozluğunu ve renkli maskelerin altında yatan gülünç insan tabiatını diğer eserlerinde olduğu gibi burada da kendince düşürmeye çalışıyor fakat karmaşık olay örgüsünün ve birbirine dolanmış insan ilişkilerinin anlatımı bir güldürü için abartı olmasa bile yorucu. yazarın bir diğer oyunu olan love in several masques gibi belirli bir karakter motifini içinde barındıran oyun yine de love in several masques'e göre daha basit ve tek düze bir biçimde ilerliyor. bu benzer karakter motifini jean baptiste poquelin moliere'in eserlerinde de görüyoruz esasında ama fielding'in güldürüsü ve hicvi moliere kadar keskin değil. yine de bu ifade yanıltıcı olmasın, fielding -özellikle samuel richardson'ın ünlü pamela'sına parodi olarak yazdığı muhteşem bir hiciv ürünü olan shamela eseri ile- gerçek anlamda büyük bir hiciv ustası, sadece iğnesini moliere gibi belirgin bir biçimde batırmıyor. kahkahalara boğulduktan dakikalar sonra aslında kendisine güldüğünü fark ediyor insan. fielding'in zaman zaman oyunların içine yedirdiği -ki bunun en başarılı örneği muhtemelen çok yerilmesine rağmen rape upon rape oyunudur- siyasi eleştiriler bu oyunda yok denecek kadar az, fielding çuvaldızı daha çok soylu sınıfına batırıyor ve oyunun üzerine ilerlediği aşk-evlilik gibi kavramlar bir nebze gölgede kalıyor. bellaria, wilding, lady gravely gibi oldukça renkli karakterlere sahip olduğunu söylemek gerek. ki wilding karakteri itibari ile love in several masques'in ana karakteri wisemore ile epey benzerlik taşımaktadır. iki oyunun arasında 2 senelik bir süre olduğunu göz önüne alırsak the temple beau oyunu fielding'in love in several masques'i geliştirmesinin bir yan ürünü denilebilir.


the slander of some people is as great a recommendation as the praise of others. for one is as much hated by the dissolute world, on the score of virtue, as by the good, on that of vice. -act. 1, sc. 1
devamını gör...

işte en en büyük olmanın tek keyif veren hali.
3'ünü de dövdüm. ta ki onlar beni dövmeye başlayana kadar.
erkek kardeşim, ilkokulda iken elinde oklava ile beni kovalardı. sonra ben bunun peşine bir dönerdim. elinde oklava ile kaçardı.
bir kere ortanca kızkardeşimin alnına blr tekme attım kız bayılacak gibi oldu.
bir küçük kızkardeşiminin sivri takunyaları ile kafasını kanattım.
işte bunlar hep annemle babam gezmelere gidip bizi evde yalnız bırakınca olan işler.
içimde bir yerlerde şiddet seven biri var.
devamını gör...

orijinal adı beverly hills 90210
olan, 1990 ile 2000 yılları arasında yayımlanan ve tüm dünyada büyük ilgi gören gençlik dizisi. dizi sırasıyla interstar, kanal d, show tv ve cine 5'te gösterildi ve başrol oyuncuları o yillarda gençlerin idolleri olmuşlardı.
dizinin yakışıklı oyuncusu luke pery 2019 yılında 52 yaşında iken inme geçirip ölmüştür.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dün, sen kimsin ki?... ile başlayan bir cümleyle muhattap oldum. yutamıyorum iki gündür. tahammül sınırım mı düştü artık bilmiyorum ama son zamanlarda bu kadar kırılmamıştım. kim olduğumu anlatmaya bile takatim kalmadı. belki de gerek kalmadı.
devamını gör...

ben çaylaklardan iki tane evlat edindim ama arkadaş konusunu henüz bilmiyorum.
devamını gör...

akıllıca şeyler yazar ve beğenilerini esirgemez ise zamanla takipçisi olacağını düşündüğüm yazar topluluğu.
devamını gör...

felsefe öğretmenimizin kulakları duymazdı. çok ağır işitirdi duysa bile. sınavlarda bir kişi hep öğretmeni oyalar, diğerleri bağıra çağıra kopya çekerdi ve öğretmenimizin ruhu duymazdı. o zamanlar zevk alırdık bu durumdan çalışsak geçebileceğimiz derslerden katakulliyle geçerdik. şimdi utanıyorum açıkçası o zamanlar eğlence gibiydi. haylazlık yıllarım 3 yaşların da başladı 17-18 civarında bitti. herkes tarafından falancanın akıllı, hanım kızlarından biriydim ama aslını çok az insan bilirdi. mahallede ailemin çok sevilmesi okulda ise derslerimin iyi olmasından dolayı hep tolere edilirdim. aslında güzel bir çocukluk geçirdim. tam bir mahalle kültürüyle büyüdüm. yaşıtım çocukların korkulu rüyası olmam dışında bir sorun yoktu şimdi acaba kimin ahını aldım diye düşünüyorum. hani travmalarınızı bulup çözmek için çocukluğunuza inin diyorlar ya sanırım bu ah konularını çocukluğuma inerek çözebilirim. kusura bakmayınız canım çocukluk arkadaşlarım ve mahallemizin güzide sakinleri.
devamını gör...

avrupa kökenli bu müzik türünü, kısaca klasik müzik olarak biliriz. genellikle yüksek kültür seviyesi üzerinden değerlendirilir. ilk defa rönesans döneminde romen diyojen öncülüğünde ortaya çıktığı söylenir. bu müzik türünde keman, çello, viyola, obua, piyano, flüt gibi enstrümanlar rol oynarlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim