sevgili yazar, (bkz: ozgur1ey) ukdesi....
paradoks meselesi sanırım sekter edilmemeli.*
seni seviyorum dememek için direnç göstermiyorsanız eğer sıkıntı yok.
ama fakat lakin geceye bırakılan acı ama gerçek bir bilgiden yola çıkarak sevdiğiniz birinin olmadığını anlıyoruz.
sevmek istiyorsunuz sanırım, malum kontrollü açılma başladı, baharı geçirdik, yaza evriliyoruz, duygular şelale, istemez miyiz sevdiğimiz insanla püsküresso içmeyi?
siz, bu dış etkenlere çok aldırış etmeyin, içinizden geleceği zaman farkında bile olmadığınız bir anda diyebileceksiniz, eminim.
mesela, tam yüzünüze doğru püsküren kahve köpükleri arasında, dudaklarınızdan dökülecek olan seni seviyorum cümlesi çok yerinde ve dolu dolu olmaz mı ve elbette hesapsız...
astral seyahatlerde buluşmaktan yorulmadınız mı?
paradoksagider buradan
devamını gör...

benim için tam karşılığı "ürkmek" di. korkuyla karışık ürkmek. pencere camlarını ateşe tutup is bağlatıp hazırlanmıştık oysa eğlenceye. ağustosun ortasında gündüz vakti hava aniden buz kesti, ortalık karardı, hatta ışığı yaktığımı hatırlıyorum. doğanın, evrenin büyüklüğü ve bizim acziyetimiz resmen önümdeydi. tam eşhedü falan demeye karar verdim, güneşin koronasından ilk ışıkları saçıldı ve lannnn bildiğin doğa olayı işte ne oluyor dedim.
devamını gör...

tchibo gold. olcukca başarılı ve aroması bana göre zengin bir kahvedir.
devamını gör...

nick vermeyeyim de daha kullanılabilir bir sözlük için arada birilerinin başlıklarını engellemek lazım. gerçekten bak.
misal ben sol frame'de neden hep tecavüz, cinayet, cinnet var diye kafayı yerken bu tarz başlıkları genelde bikaç kişinin açtığını fark ettikten sonra sözlük benim için daha verimli olmaya başladı.

ülkede yaşanan olayı buraya taşımış kardeşim adam suçu kendisi mi işlemiş sanki diyebilirsiniz. haklısınız da. sizi de engellerim.
napalım? psikologların seansı 250den başlıyor. bi de psikolojiyi mi bozalım yani?
devamını gör...

birine ya da bi şeye karşı duyulan kin ve nefret. yakın çevremdekiler sağ olsun nelere yol açtığını çok iyi görme şansım oldu ve gerçekten kendine de etrafındakilere de çok fazla zarar veren korkunç bi his, duygu.
devamını gör...

devamını gör...

on dokuz saniyelik bir kitaptır pierre charras’ın yazdığı…

sandrine ve gabriel ayrılmak ya da yola devam etmek konusunda verecekleri kararı bir oyunla süslemeye karar verirler ve gabriel 25 yıldır aşık olduğu karısı sandrine’i 17:43 metrosunun kapısında beklemeye karar verir. eğer sandrine gelirse ilişki sürecek eğer gelmezse bitecektir. roman işte tam burda başlar metro görünür ve 19 saniye içinde olanları anlatır charras ve sonrasını.
sarı montlu adamı örneğin ki bu adam sarı montuyla herkesin dikkatini çekerek görünmez olabileceğine inanan bir adamdır ve bunu da başaracaktır. sonra eşcinsel adamın bulduğu çantanın içindekilere duyduğu cinsel merakının sonuçlarını görürüz. metro kapısı kapanmadan önce son anda sarı montlu adamın yardımıyla metroya binen 16 yaşındaki kızın zihninde dolananları. huysuz adamın kadınlara sahip olmak için kurduğu hayalleri ve onlara dokunmaktan ne kadar nefret ettiğini, ve sandrine’i ve diğer kadını ve olanların şaşırtıcılığını.

tam işte sürpriz buymuş derken karşınıza çıkan diğer sürprizlerle hayranlık dozunuzu artıracak olan bu kitap fnac ödülünü bileğinin hakkıyla kazanmış bir şaheserdir. sizce “on dokuz saniye”de neler olabilir?
devamını gör...

"çocuklarımız, bu heykelleri görüp korkabilir.'' sözünün özetlediği çalışma.

ne çocuğu yahu! ben bile korktum, bu ne! *

partisi falan önemli değil. beceremediği işi yapmamalı insanlar.
devamını gör...

ilişki yaşamaktır. yani bu olayın birlikte yaşandığının farkına varılmalıdır. bazen biri alttan alması gerekebilirken bazen de diğeri alttan alması gerekebilir. sorunları büyütmek yerine iliskiye zarar vermeden çözmek için birlikte hareket edilmelidir. sevgi bile karşılıklı olmalıdır. arasında uçurum olursa mutlu bir sekilde devam etmesi zordur. muhtemelen çok üzücü biçimde bitecektir. kısacası hayat müşterektir. bu bilinçle birlikte hareket edilmelidir. son olarak, ne demiş cemal süreya; “sevmek çiftleşmek değil, tekleşmektir.”
devamını gör...

tarkan-unut beni.
devamını gör...

kendini beğenmiş bir yazardır. böyle insanlar bayağı bir toksik olurlar. ekşide iyiymiş, hatırlatalım burası kafa sözlük.
zaten ekşi değil diye buradayız bana ne ekşide seviliyorsan.

burada da mı sevileceğini zannediyorsun? bu tavırların seni acayip soğutuyor haberin olsun. tanımlarında kendini beğenen yazar ben seni beğenmiyorum.
devamını gör...

bir pierre charras romanıdır.

biz dünyaya gelmeden önce, yarattıklarına kayıtsız bir yazarın kaleminden dökülmüş bir kahraman bekler bizi. biz varolmaya başlayınca onun da dünyadaki görevi başlamış olur. yol göstermek görevlerinden biridir elbette, ama daha çok, korumak bizi. acz içinde korkulacak kadar büyük bu gezegene gözyaşları ve mutluluk nidaları arasında geldiğimizde bizim için orda bekleyen bu gönüllü muhafız, yardıma hazırdır.

biz doğmadan önce zorunlu olarak tayin edildiği kahramanlık görevi zaman geçtikçe gönüllü hale dönüşür. önce o dev bir adamdır önümüz sıra yürüyen, sonra yanımızda yürüyen bir dev olur. ve zamanla, nankörlük sözcüğünün sözlük anlamını öğrenmeye başladıkça önde giden biz oluruz ve o dev adamın gitgide küçüldüğü yanılsamasına kapılırız. uzun süreli bu yanılsama yerin hayalkırıklıklarına bıraktığında, bir pişmanlık dalgası çarpar bedenimize ki iş işten geçmiş olur çoğu zaman. kim ne derse desin, kahramanlarımız babalarımızdır. onlara en çok kızdığımız anlar, yanımızda olmalarını en çok istediğimiz anlardı, en çok; onları ne kadar sevdiğimizi söyleyemediğimiz zamanlar bizi sevmediklerini düşünürüz, onlardan nefret etmeye başladığımızda artık onların aynısı olmuşuzdur bile, ki bu nefret tiyatrosu sahtelikten başka bir şey değildir.

pierre charras, on dokuz saniye‘den sonra bu sefer bir başka kitabıyla odama konuk oldu. onun hakkında uzun bir yazı yazmak isterdim ama kısa romanlar yazan bu yazara haksızlık etmiş olmak istemem asla. bu romanda pierre charras bir baba-oğul öyküsü anlatıyor bize. tanrıyla arası ikizinin ölümünden sonra açılan bir baba ile ona olan sevgisini bir türlü ifade edememiş bir oğulun çekişmeleri. babanın ölümünün ardından oğulun onun izini sürüp, anılar ve tahminler eşiliğinde babasıyla konuşmaları. annesinin babasına olan büyük aşkı ve 17 senelik beyhude bekleyişi. babanı oğlunda gördükleri ve oğulun zamanında anlayamadıkları.

romanı okurken içinizi garip bir korku kaplayacak. bir kaybetme korkusu, zaten kaybetmiş olanlarda ince bir sızı. romanı okuyunca babanız yakınınızda ise ona sarılın ve hiçbir şey söylemeyin, uzaktaysa bir telefonla ona, onu sevdiğinizi söyleyin, bir yerlerde sizi bekliyorsa, pencereyi açın ve ona “iyi geceler” dileyin.pierre charras’ın diğer romanında yaptığı gibi bir sürprizle bizi roman sonuna doğru yolculayışı kendisine olan hayranlığı artıracak cinsten. charras romana diderot’dan bir alıntı ile başlamış ben de yazımı bu alıntıyla bitirmek isterim:

“görmeden yazıyorum…bütün boşlukları sizi seviyorum ile doldurun.” iyi geceler sevgili babacığım…”
devamını gör...

"günah değil mi? böyle kara düşünmek masmavi aydınlığın karşısında."
odysseia sayfa: önsöz xlii
devamını gör...

"... sevgiye saplanıp kalmaya karar verdim.
nefret, taşınamayacak kadar ağır bir yük."
devamını gör...

yavuz çetin - yaşamak istemem.. sadece dinleyin dinlettirin demek istiyorum
devamını gör...

o kadar sevdiğim bir aktiviteydi ki bu. çocukluğumda az hikaye kitabı, boyama kitabı almadım o kuponlarla. her gün inanılmaz bir dikkatle o kuponları keser, yatıp kalkıp kaç gün sonra hayalini kurduğum kitaba ulaşacağımı hesaplardım. çok güzeldi... keşke yeniden öyle güzel ürün kuponları olsa gazetelerde. ülkemizin ekonomisinin görece iyi olduğu günlerdi tabi o zaman.
devamını gör...

planlı ve düzenli bir çalışma durumudur. stratejik adımlar atıp, geniş çaplı araştırma ile kendine ciddi manada geliştiren insanların çoğu başarılıdır. ne kadar çaba ve ne kadar emek verirsek karşılığını o kadar almış oluruz. insanoğlu çabalamadan bir şeylerin eline geçmesine, elde etmeye çalışmasına anlam verememekle beraber, kendini tatmin edemiyor sonrasında. verilen çaba karşılığında alınan başarının gözle görülür bir tatmin duygusu vardır.
devamını gör...

son dakika ortaya çıkan işler.
devamını gör...

yüksek sadakat adlı müzik grubunun en sevdiğim şarkılarından biridir.
devamını gör...

3. sayfa sizlerle sevgili kafa sözlük ailesi! gündem başlıkları ele alınmış ve içerik olarak baya güzel bir sohbet anlatım var. keyifli dinlemeleriniz olsun!! supportgirl’in konuk olmasıyla epey tatlı ve verimli olmuş. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim