bohemian rhapsody (film)

başrolünde rami malekin oynadığı freddie mercury'nin hayatının anlatıldığı filmdir. quenn grubunun en net konser kayıtları bu filmde mevcuttur. rami malek filmde freddie mercury olmuş bildiğiniz ona dönüşmüş ama böyle bir oyunculuk performansı uzun süredir izlememiştim kesinlikle izlenilmesi gereken bir film olmuş. film bittikten sonra konserden çıkmış gibi hissedip elinize bir bira alıp quenn dinleyeceksiniz iddia ediyorum efenim.

izlerken pek bir keyif aldığım film. severlerinin izlemesini tavsiye ederim. konserden çıkmış gibi hissettiriyor. hayta evde gittiğinizde elinizde mikrofon dans ederken buluyorsunuz kendinizi. (u: (:)

queen grubu şarkısı. başlık açılmış ama önce ne olduğunu yazmamız yani tanım gerekiyor sanırım. ayrıca bu şarkıyla aynı isimli biyografik filmi mevcuttur. filmde çok iyi oyunculuklar izlersiniz ve bu grubu seviyor ve o döneme ilgi duyuyorsanız keyifli vakit geçirebilirsiniz.

büyük bir rockçının şahane olan şarkısının adını verdiği bu film bu rockçının yükselişi ve bununla beraber hayatının nasıl değiştiğini ele alıypr gerçekten izlenmesi gereken filmlerden özellikle rock camiasını sevenlerin seveceğini düşünüyorum (bkz: )(bkz: queen)
o muhteşem şarkı ve atmosfer

güzel bir biyografi filmi fakat çok eksik ve kopuk. film izlerken size hiç bitmeyecekmiş hissiyatı verdikten bir süre sonra paldır küldür bitiveriyor o yönden kötü. bir de sondaki live aid konserinden önce freddie mercury aids olduğunu henüz bilmiyordu diye biliyorum fakat filmde tam tersi...

rami malek bu film için yaptığı ve çin tarafından sansürlenen konuşmasında şöyle demiştir
" hayatını özür dilemeyerek yaşayan eşcinsel bir göçmen erkeğin filmini çektik, bugün burada bunu kutluyor oluşumuz böyle hikayelere özlem duyulduğunun bir kanıtıdır"

öncelikle bu filmi deneyimleyebilmeme neden olan kişilere teşekkür etmek istiyorum. filmi izlemek değil, deneyimleyebilmek diye tarif ettim. çünkü bu insanı bir seviye yukarıya taşıyan bir film. bu filmi izledikten sonra aynı yerde kalmak zor.
freddie mercury ve tabii ki queen’i öylece izleyebilmek hayallerimin ötesinde bir zevkti. bütün sevdiğim adamların ben doğmadan önce ya da ben daha müziklerini keşfedemeden ölmeleri çok büyük şanssızlık! freddie mercury’i sahnede bir kez olsun canlı canlı izleyebilmek için kalan ömrümün 5 ylını veririm. the beatles için de 10 yıl... geriye pek bir şey kalmıyor gerçi. bu umurumda olmazdı. böyle bir deneyim için değer bence.
bu filmi tekrar tekrar izleyebilirim. böyle muhteşem bir film olması...
freddie mercury’nin tarzı, sesi, müziği... mucizevi!
tavırlarına, zekasına bittim! ve ölümü... beni derinden etkiledi.
erkeğin bir başka erkeği sevmesi ya da kadının bir başka kadını sevmesi neden bir türlü kabullenilmiyor, anlamıyorum. anlayamayacağım da! lütfen insanları rahat bırakın diye de haklı çıkışımı yaparım.
film 2018 yapımıdır. müzikal/dram olarak geçer. rami malek en iyi erkek oyuncu oscar'ını kazanmıştır.
yönetmenler bryan singer, dexter fletcher.

sinemaya koşarak gitmeme sebep olan filmdir diyeceğim ama benim için belgesel tadında idi. gözlerim dolmuştu hep hem de en güzel en üzülmemem gereken sahnelerinde. o müthiş konserde, o minicik görünen binlerce insandan biriymişim gibi hissetmiştim. belki de queen'e olan hayranlığımdan ötürüdür bu coşkum bilemeyeceğim.

film çok beğenildi ama ben biraz olaya farklı açıdan bakayım. öncelikle tarihi bilgiler filmlerden öğrenilmez. film bu açıdan bir ton hata barındırıyor.

filmin konusu, freddie mercury ve queen grubunun kuruluşu ve dağılışı üzerine ama daha ilk sahnede error veriyor. freddie'nin gruba dahil olmasını tamamen doğaçlama olarak verilmiş ki, bu yanlış. zaten grup ile tanışıklığı vardır ve provalarına gider hatta şarkılar söyler. grup solisti ayrıldığında gruba dahil olur.

bir diğer önemli yanlış ise, freddie'nin solo albüm yapmak istemesi ve grubun dağılması sahnesidir ki, çüş artık! grubun bateristi roger taylor, freddie'den çok önce solo albüm yapar. solo albüm grup için sorun olmamıştır. bir diğeri efendim o ünlü şarkı "we will rock you" bestelenirken freddie yeni imajı kısa saç ve bıyıklı haldedir. töbe töbe! şarkı 77 yılı, bıyıklı imajı 80'ler.

hataları bir kenara koyarsak, başrol hakkıyla oynamış rolü. ancak daha çok şarkı dinlemek isterdim. filmin son 10 dakikasına şarkılar konmuş. ben daha çok dinleyeyim diye hemen bir adet lp'sini aldım. eski kafalı olduğum için plak dinliyorum.


ama fakat tv görüntüsü fena patlamış. tanım içerisinde habertürk reklamı gibi oldu.

sanıyorum şu an üçüncü kez izliyorum. film henüz 6 yıllık olmasına rağmen 3 kez izlemiş olacağım. daha kaç kez izlerim kestiremiyorum ama çift haneli sayılara ulaşırım diye tahmin ediyorum. gerçekten çok özel bir film. bundan 20 sene sonra da aynı keyifle izleneceğine eminim.

bu filmi en özel yapan şeylerden biri de finalde neredeyse birebir canlandırılan live aid sahnesi. sinema tarihinde müzikaller dışında bu kadar uzun süreli bir konser sahnesi var mı bilemiyorum. ama the doors da dahil olmak üzere izlediğim hiçbir filmde bu kadar uzun bir konser sahnesi hatırlamıyorum.

freddie mercury'nin son yıllarını ve aids ile olan mücadelesini anlatan canlandırmalı bir belgesel. oynattıkları adam her kimse rami malek'ten beş yüz kat daha fazla mercury'ye benziyor ve daha başarılı canlandırmış.

queen müzik grubu solisti freddy mercury'nin hayatını konu alan biyografik filmdir. kendisini canlandıran oyuncu rami malek'tir. yönetmenliğini bryan singer yapmıştır ve diğer oyuncular da gwilym lee, lucy boynton, ben hardy ve joseph mazzello.

gerçek ismi farrokh bulsara olan freddy mercury, 5 eylül 1946'da, o zamanlar ingiltere sömürüsünde olan zanzibar'da (tanzanya) doğdu.
iran'a müslümanlık geldiği zamanlarda, hindistan'a göç eden zerdüştlerin soyundan geldiği bilinir.

filmde bu noktalara değiniliyor fakat freddy 'nin çocukluk yıllarında hindistan'da piyano eğitimi almaya basladığı, ortaokulda the hectics adında bir grup kurduğuna, ailesinin zerdüşt geleneklerine göre defnedildiğine değinilmiyor. gerçi film freddy'nin hastalığı ve ölümü ile pek alâkalı değil orası ayrı bir detay.
filmin ilgilendiği nokta, sıradışı bir adamın şöhret serüveni ve dinlediğimiz queen şarkılarının nasıl ortaya çıktığı ile alâkalı daha çok.

hastalık ajitasyonu ve ölüm gibi temaları işleyerek kolaya kaçılmaması takdire şayan.

aile ilişkilerine de çok değinilmiyor bu filmde. mesela babası ile problemli bir ilişkisi var, bunu ele alsa da detayları işlemiyor. gerçek kimliğinden utandığı vurgulanıyor ama yine üzerinde durulmuyor. bu kısımlar daha doyurucu işlenebilirdi bence.

filmin en güzel sahnesi live aid konser sahnesidir. yaklaşık 20 dk live aid konserine tanık oluyoruz. fazlasıyla gerçekçi. tabii bunun sebebi rami malek'in performansı ile sesinin freddy mercury'e olan benzerliği ile dikkat çeken marc martel'in performansının şahane birleşimi olduğunu düşünüyorum.

freddy 'nin hayatının toplum normlarına göre işlenmesi de filmin eksik yönlerinden bana kalırsa. hatta onun bohem yaşamını gölgeleyen, sansürleyen bir yapıda.

genel hatlarıyla filme bir başarı öyküsü hâkim.
freddy 'nin azimli ve kararlı duruşuna, parlak yönlerine şahit olurken bir yandan da şöhret sarhoşu olup, kendini kaybedecek kadar sıradan biri olduğuna tanık oluyoruz.

bütün eksileri ve artılarına bakarak söyleyebiliriz ki,bohemian rhapsody , ele aldığı hikâyeyi genel olarak başarılı bir şekilde sunan bir yapım olmuştur.