#araştırma-inceleme
orijinal adı: rethinking world history: essays on europe, islam and world history
yazar: marshall g. s. hodgson
yayım yılı: 1993
yazarın ölümünden sonra yazdığı makalelerin bir araya getirilmesiyle oluşan eser, avrupa merkezci tarih paradigmasına itiraz eder. batı dünyasından bu alanda daha önce de dile getirilen eleştiriler hodgson tarafından biraz daha ortadoğu perspektifinin öncelenmesi açısından önemlidir.
yazar: marshall g. s. hodgson
yayım yılı: 1993
yazarın ölümünden sonra yazdığı makalelerin bir araya getirilmesiyle oluşan eser, avrupa merkezci tarih paradigmasına itiraz eder. batı dünyasından bu alanda daha önce de dile getirilen eleştiriler hodgson tarafından biraz daha ortadoğu perspektifinin öncelenmesi açısından önemlidir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "yazarkasa" tarafından 06.02.2022 20:47 tarihinde açılmıştır.
1.
marshall g. s. hodgson'ın çeşitli makalelerinin bir araya getirilmesi ile oluşan dünya tarihi kitabıdır.
tarih içerisinde farklı dönemlerde ve dünya’nın farklı yerlerinde dünya tarihi temalı çeşitli çalışmalar yapılmıştır. ancak gerçek anlamda dünya tarihi kavramı 20. yüzyılda amerikalı tarihçiler tarafından geliştirilmiştir. hodgson da bu dönemde bir dünya tarihi kitabı yazmak için çalışmalara başladı. ancak hodgson bu eserlerini tamamlayamadan vefat etti. dünya tarihini yeniden düşünmek kitabını ise edmund burke, hodgson’ın yapmış olduğu çalışmalardan derledi. böylece günümüz tarih anlayışına yön veren ve dünya çapında büyük etkiler uyandıran bu eser ortaya çıkmış oldu.
bu eser küresel bağlamda avrupa, küresel bağlamda ı̇slam ve dünya tarih disiplini başlıları ile adeta dünya tarihi’ni yeniden ele almıştır. çünkü bu eser yazıldığı dönemin tarih anlayışına karşı çıkmış ve farklı bir tarih perspektifi sunmuştur. dünya tarihine olan avrupa merkezci bakış açısı ve islam tarihi'nin orta doğu tarihi içerisinde ele alınması, bu eserin eleştirdiği temel konulardandır.
hodgson avrupa’yı dünya'dan ayıran veya avrupa'yı dünya'nın merkezine koyan bir anlayışı reddetmiştir. ona göre avrupa, ı̇slam medeniyeti ile ortak köklere sahip ve etkileşim içerisinde bir medeniyettir. burada çok yönlü bir etkileşim ve ortak gelişme mevcuttur. öncelikle ticaret sayesinde tüm dünya birbiri ile etkileşim içerisindedir. ticaretin yanı sıra savaşlar, göçler ve benzeri nedenler ile bu etkileşim zaman içerisinde artmıştır. bu etkileşimler neticesinde avrupa şekillenmiştir. dolayısıyla herhangi bir tarih anlatımında avrupa’ya ne kadar yer veriliyorsa onu ortaya çıkaran unsurlara da o kadar yer verilmesi gerekir.
tarih içerisinde farklı dönemlerde ve dünya’nın farklı yerlerinde dünya tarihi temalı çeşitli çalışmalar yapılmıştır. ancak gerçek anlamda dünya tarihi kavramı 20. yüzyılda amerikalı tarihçiler tarafından geliştirilmiştir. hodgson da bu dönemde bir dünya tarihi kitabı yazmak için çalışmalara başladı. ancak hodgson bu eserlerini tamamlayamadan vefat etti. dünya tarihini yeniden düşünmek kitabını ise edmund burke, hodgson’ın yapmış olduğu çalışmalardan derledi. böylece günümüz tarih anlayışına yön veren ve dünya çapında büyük etkiler uyandıran bu eser ortaya çıkmış oldu.
bu eser küresel bağlamda avrupa, küresel bağlamda ı̇slam ve dünya tarih disiplini başlıları ile adeta dünya tarihi’ni yeniden ele almıştır. çünkü bu eser yazıldığı dönemin tarih anlayışına karşı çıkmış ve farklı bir tarih perspektifi sunmuştur. dünya tarihine olan avrupa merkezci bakış açısı ve islam tarihi'nin orta doğu tarihi içerisinde ele alınması, bu eserin eleştirdiği temel konulardandır.
hodgson avrupa’yı dünya'dan ayıran veya avrupa'yı dünya'nın merkezine koyan bir anlayışı reddetmiştir. ona göre avrupa, ı̇slam medeniyeti ile ortak köklere sahip ve etkileşim içerisinde bir medeniyettir. burada çok yönlü bir etkileşim ve ortak gelişme mevcuttur. öncelikle ticaret sayesinde tüm dünya birbiri ile etkileşim içerisindedir. ticaretin yanı sıra savaşlar, göçler ve benzeri nedenler ile bu etkileşim zaman içerisinde artmıştır. bu etkileşimler neticesinde avrupa şekillenmiştir. dolayısıyla herhangi bir tarih anlatımında avrupa’ya ne kadar yer veriliyorsa onu ortaya çıkaran unsurlara da o kadar yer verilmesi gerekir.
devamını gör...