yazar: ipek çalışlar
basım yılı:2006
biyografi çalışmalarıyla tanıdığımız ipek çalışlar'ın, bu defa da cumhruyet'in ilk yıllarında mustafa kemal atatürk ile evlenip, belirli bir süre sonra boşanan, boşandıktan sonra da pek adı duyulmayan latife hanım üzerine yaptığı çalışmayla adını duyurmaktadır. latife hanımın döneme göre aldığı muazzam eğitim, bildiği diller, entelektüel kimliği, kadın hakları mücadelesi gibi birçok konuya yer veren bu eser, belgelere dayalı titiz bir çalışmaya dayanıyor.
basım yılı:2006
biyografi çalışmalarıyla tanıdığımız ipek çalışlar'ın, bu defa da cumhruyet'in ilk yıllarında mustafa kemal atatürk ile evlenip, belirli bir süre sonra boşanan, boşandıktan sonra da pek adı duyulmayan latife hanım üzerine yaptığı çalışmayla adını duyurmaktadır. latife hanımın döneme göre aldığı muazzam eğitim, bildiği diller, entelektüel kimliği, kadın hakları mücadelesi gibi birçok konuya yer veren bu eser, belgelere dayalı titiz bir çalışmaya dayanıyor.
pen yazarlar derneği duygu asena ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bengaripsengüzeldünyaumutlu" tarafından 04.04.2022 12:02 tarihinde açılmıştır.
1.
bizlerin onu mustafa kemal ’in eşi olarak tanıdığımız, 1898 yılında doğan, devrin ünlü iş adamı uşakizade muhammer bey’in ve adevi’ye hanımın kızı latife uşaki’nin ipek çalışlar tarafından yazılan biyografi niteliğinde kitabıdır.
ipek çalışlar, kafasında oluşan sorulara cevap bulmak için girişir bu kitabı yazmaya. bulduğu bilgileri latife’nin yaşayan yakınlarına doğrulatarak yazar bu kitabı.
latife devrin alınabilecek en iyi eğitimini almış bir kadındır. mustafa kemal ile iki buçuk yıl kadar evli kalmıştır. evlilik mustafa kemal’in rızası üzerine gerçekleşmiştir. çünkü latife; donanımlı, hoş, etkileyici bir kadındır.
kitapta çok iyi yabancı dil bildiği ve çok iyi muhakeme kabiliyeti olduğu için, yabancı eserleri çevirip mustafa kemal’e aktardığından bahsediliyor. aslında başı açık olan bir kadın olan latife’nin mustafa kemal'in isteği üzerine başı örtülü resimler verdiğinden bahsediyor.
donanımından etkilen mustafa kemal, onu bu günün moda tabiriyle yaşam koçu gibi görüyor. hayatına çeki düzen vermesi, okunacak önemli şeyleri çevirmesi hatta annesi ile ilgilenmesinden çok memnun oluyor.hatta yoğun olan mustafa kemal'in yerine, hasta olan annesine bakıyor. zübeyde hanım latife’nin ellerinde veriyor son nefesini. mustafa kemal annesinin cenazesine de katılamıyor.
berthe georges-gaulis milli mücadeleyi izleyen bir gazetecidir.
latife ile ilgili,
hem çok kadın, hem çok yoldaş, çalışma, yolculuk, iş arkadaşı, sevgili, becerikli bir arkadaş. mustafa kemal’in önüne geçilmez enerjisine şiddetle karşı durmayan, onu kendi enerjisini kabullenmeye iten bir arkadaş
, diye niteler gördüğü latife’yi.
evlilikleri köşkteki sofralar yüzünden biter.
mustafa kemal’in o sofraları latife’ye anlamsız gelir. bir liderin alkol ile ve alkol alan insanlar ile bu kadar zaman geçirmesine katlanamaz ve bunu da gizlemez. her sofra kurulduğunda topukları ile mesaj vermeye çalışır. eşini ona zarar verecek arkadaşlardan kurtarmaya çalışır.
bu kitabı okuduktan sonra, acaba latife ile evli kalsaydı siroz olur muydu diye çok düşündüm. boşanan yalnız erkeklerin ömürlerinin kalanını kalitesiz bir şekilde yaşadıkları ve erken yaşta öldüklerine dair pek çok araştırma var. ne yazık ki boşanma, kadınlardan çok erkeklere zarar veren bir kurum.
benim doğduğum sene olan, aynı zamanda dünya kadın yılı olan 1975 yılında ölüyor latife. mustafa kemal ile yaşadığı iki buçuk yılı kimseye anlatmıyor. bun konuda ona verilen üstü kapalı bir talimat var çünkü.
ben sadece bir talimattan ötürü latife’nin sustuğunu sanmıyorum. o ruhla böyle bir kuru bir itaat yan yana durmuyor.
latife belki de, kendini daha iyi olabilecekken, bunu başaramadı diye susturdu. bir liderin eşi olmayı yeterince iyi yapamadı diye susturdu. 1938 yılında, ondan çok daha önce ölen bir liderin, yaşaması için gerekli sabrı gösteremedi diye susturdu.
çoğu donanımlı kadının, gördüğü mantıksızlıklara karşı tahammülsüz olmasının, onda ki haline karşı olan bir tepsiydi belki de bu susma.
ipek çalışlar, kafasında oluşan sorulara cevap bulmak için girişir bu kitabı yazmaya. bulduğu bilgileri latife’nin yaşayan yakınlarına doğrulatarak yazar bu kitabı.
latife devrin alınabilecek en iyi eğitimini almış bir kadındır. mustafa kemal ile iki buçuk yıl kadar evli kalmıştır. evlilik mustafa kemal’in rızası üzerine gerçekleşmiştir. çünkü latife; donanımlı, hoş, etkileyici bir kadındır.
kitapta çok iyi yabancı dil bildiği ve çok iyi muhakeme kabiliyeti olduğu için, yabancı eserleri çevirip mustafa kemal’e aktardığından bahsediliyor. aslında başı açık olan bir kadın olan latife’nin mustafa kemal'in isteği üzerine başı örtülü resimler verdiğinden bahsediyor.
donanımından etkilen mustafa kemal, onu bu günün moda tabiriyle yaşam koçu gibi görüyor. hayatına çeki düzen vermesi, okunacak önemli şeyleri çevirmesi hatta annesi ile ilgilenmesinden çok memnun oluyor.hatta yoğun olan mustafa kemal'in yerine, hasta olan annesine bakıyor. zübeyde hanım latife’nin ellerinde veriyor son nefesini. mustafa kemal annesinin cenazesine de katılamıyor.
berthe georges-gaulis milli mücadeleyi izleyen bir gazetecidir.
latife ile ilgili,
hem çok kadın, hem çok yoldaş, çalışma, yolculuk, iş arkadaşı, sevgili, becerikli bir arkadaş. mustafa kemal’in önüne geçilmez enerjisine şiddetle karşı durmayan, onu kendi enerjisini kabullenmeye iten bir arkadaş
evlilikleri köşkteki sofralar yüzünden biter.
mustafa kemal’in o sofraları latife’ye anlamsız gelir. bir liderin alkol ile ve alkol alan insanlar ile bu kadar zaman geçirmesine katlanamaz ve bunu da gizlemez. her sofra kurulduğunda topukları ile mesaj vermeye çalışır. eşini ona zarar verecek arkadaşlardan kurtarmaya çalışır.
bu kitabı okuduktan sonra, acaba latife ile evli kalsaydı siroz olur muydu diye çok düşündüm. boşanan yalnız erkeklerin ömürlerinin kalanını kalitesiz bir şekilde yaşadıkları ve erken yaşta öldüklerine dair pek çok araştırma var. ne yazık ki boşanma, kadınlardan çok erkeklere zarar veren bir kurum.
benim doğduğum sene olan, aynı zamanda dünya kadın yılı olan 1975 yılında ölüyor latife. mustafa kemal ile yaşadığı iki buçuk yılı kimseye anlatmıyor. bun konuda ona verilen üstü kapalı bir talimat var çünkü.
ben sadece bir talimattan ötürü latife’nin sustuğunu sanmıyorum. o ruhla böyle bir kuru bir itaat yan yana durmuyor.
latife belki de, kendini daha iyi olabilecekken, bunu başaramadı diye susturdu. bir liderin eşi olmayı yeterince iyi yapamadı diye susturdu. 1938 yılında, ondan çok daha önce ölen bir liderin, yaşaması için gerekli sabrı gösteremedi diye susturdu.
çoğu donanımlı kadının, gördüğü mantıksızlıklara karşı tahammülsüz olmasının, onda ki haline karşı olan bir tepsiydi belki de bu susma.
devamını gör...
"latife hanım (kitap)" ile benzer başlıklar
latife
6
latife tekin
13