trabzonluluk

futbol takımı, ekmeği, sisli havası, hamsisi vb. gibi değerlere anası babası evladı gibi sahip çıkmamın adı.
kalanını cüneyt özdemir anlatsın.
www.instagram.com/reel/CkN_...

kendisinden duyulan gururun sıklıkla diğer şehirlere mensup olmakla duyulan gururla karıştırıldığı aidiyet. sıradan bir memleketçilik değildir.

çoğunluğu çorak ve sıcak olan ülkede insanların yalnızca kartpostallarda görebildiği manzaraları köyünün alelade bir noktasında gorebilmektir.

bütün büyük futbol takımlarının istanbul'da yer aldığı, kimsenin kendi şehrinin takimini tutamadığı bir dönemde* trabzonspor ile devrim yapmaktır. anadolu takımlarının anca biraz yol katedebildigi günümüzde de trabzon deplasmanı diye bir olgunun muhatabı olmaktır.

yemek kültürünün özellikle son yıllarda kebaba sıkıştırıldiğı ülkemizde balık kültürüne sahip olmaktır. iskandinavlar için ringa balığı neyse senin için hamsi o'dur.

kısacası farklı olmaktır efendim, her şeye rağmen..

(bkz: trabzonlulaştıramadıklarımızdanmısınız)

7 büyük günahtan sekizincisi.

allah yardımcısı olsundur.
benim birkaç arkadaşımda da var bu illet. çok zor gerçekten. allah düşmanımın başına vermesin. acil şifalar diliyorum*.

eski karadeniz gelini olarak söylüyorum abi allah yardımcınız olsun gerçekten...inşallah peygamber sabrınız vardır...

mükemmel bir detay.

turnusol gibi sezgi gücü,
göçmen zannedilen bir fenotip,
saman alevi gibi bir öfke,
keçi gibi bir inat,
işte budur renkli hayat. *

hayde hayde trapezus uy ahha
hayde hayde trapzon
uuuuyyy ahha, uyyyy ahha.

asabiyet içeren olay.

trabzon'un damadıyım ve izmirliyim. trabzon'da iken bir gün berbere gittim. berber akranım, koltukta oturmuş gazete falan okuyor. asabi bir üslupla "buyur birader ne vardı" dedi; ortayı yaptı yani! tam doksana takılacak cinsten vurdum voleyi;

"bir şişe su, bir paket de sigara alayım" dedim.

"burası market mi birader" deyince "marketi kapatıp berber mi açtın" diye soruverdim ben de.

ya berbere ne için gelinir!? tıraşa geldim işte! neyin sorusu bu!? zaten sinek avlıyorsun.

neyse; asabiyetlerinin sebebini sorunca "hava durumundan kaynaklı" dedi. arkadaş olduk sonra. şimdi trabzon'a her gittiğimde işim düşmese bile bir uğrar selam verip selamını alırım. ankara'dan bir şey ister mi, bir daha ki gelişimde getirmek için sorarım vs.

aslında çok iyi insanlar; -da biraz sinirliler işte.

not : n'oluyor ya; sol frame full trabzon ile ilgili!?

düşmana bela olarak okunacak durumdur.
ilkelliktir.

günah falan değildir. bok atanlar muhtemelen k virüsüdür.

t: normal durum.

işime gelmeyen şeyleri anlamazdan gelirken dayandığım uluslararası kabul görmüş yurdum olgusudur...

hayır o değil of'luyum bi'de...
neresinden tutsam elimde kalıyor...

bir lütufmuş, biz trabzonlu olmayanlar halimize üzülmeliymişiz diye duydum birinden ve şokum yani.

var böyle bir şey. yani mesela kırıkkalelilik diye bir şey yoktur lakin trabzonluluk diye bir şey vardır. karadenizli olmak gibi bir de yancısı vardır. lüzumsuz düşük bir mikro kavmiyetçilik içerir ve trabzon'da kime trabzonluluk yapacaksın olduğu için de başka memleketlerde yüksek dozda trabzonluculuğu yaparlar. geçen mesela birisi ile kavga ettim (komşu) park yeri kavgası. adam bura benim namusum diyor dedim senin namusuna sen yokken girilebilir mi öyle saçma şey mi olur bura senin namusun değil bura yol. adam trabzona karadenize bağladı tiksinerek yüzüne baktım yani paket program halinde alabilirsiniz trabzonluluğu iyi güzel her şeyde uuuu çünkü trabzon çünkü karadeniz kötü fena olan şeylerde ferdi bireysel derseniz yemezler.

bayburtluluk ve çorumluluk antalyalılık karslılık aaa aydınlılıkın güzel mi bilmediğim ilçesi nazillililik hhajsjs gibidir.

inşaat, siyaset, nemrut ve sevimsiz tipler, mafya, hamsi ve trabzonspor etrafında şekillenen çar olma durumu.