#242120 burada bahsetmiştim.
+jeopolitik konum.
+insanlarımız kolay galeyana gelmesi. politikacıların bu zaafı sürekli suistimal etmesi.
devamını gör...
aksiyon seviyoruz.
devamını gör...
hayat şartları. çalışma koşullarının ağırlığı, nefes alacak vakit olsa sakin olursun.insan kendine reset atamıyorki.
devamını gör...
ortadoğu gibi bir cehennemin ortasında yer alıyor olması en büyük etken.

basiretsiz ve yolsuzlukta master yapmış devlet adamlarını da es geçmiyorum tabii.
devamını gör...
buraya paragraflarca neden yazabiliriz ama ben iki kelime ile özetlemek istiyorum; toplum ve coğrafya.
devamını gör...
toplumun temel taşı aile, ailenin temeli de bireydir. kaosun hakim olduğu ailelerde genelde travma geçirmiş kişi veya kişiler vardır. ve bence ülkece çok ağır travmalar yaşadığımız için herkes ayakta. herkes her an tetikte ve dikenli. sağlıklı psikolojilerimiz olsaydı dingin ve sakin bir ülke olabilirdik.
devamını gör...
birincil nedeni, akdeniz ve ortadoğu toplumlarının kesişim kümesinin özelliklerini taşıyor olmamız.
bu coğrafyanın insanı karar alırken duygu süzgecini kullanır, soğuk iklimlerde yerleşmiş toplumlar akıl süzgecini.
her ikisinin de birbirine göre artıları ve eksileri var elbette.
devamını gör...
maalesef ülke insanı olarak hep siyasetin içine çekildik ve bundan birileri sürekli nemalandı. amerika seçimlerini saymazsak - amerikalılardan çok dünyanın gözü üzerilerinde- gelişmiş ülkelerde seçimler sıradan bir olay görülürken, devlet yöneticilerine kimse kafa vermiyor iken bizde aylar öncesinde moda giriliyor. insanlar kutuplaştırılıp adrenalin oluşturuluyor. ortalama her iki yılda bir seçim olduğunu varsayarsak bu durumda sakin kalmamız zaten pek mümkün görünmüyor.

diğer bir faktör ise yazarların değindiği gibi coğrafya. öyle bir yerdeyiz ki etrafımız hep problemli. biz de bu problemlerin içinde olmak zorundayız. terazi dengeyi ne zaman kaybetse diğer taraftan yumruk geliyor bize. ortadoğu sınırlarının ateşi hep bize sıçrıyor. oraya yön vermek isteyenlerin öncelikli hedefi biz oluyoruz. herkesin (abd, ab, çin, rusya...) söz sahibi olmak istedikleri
bu topraklarda bir türlü başrol olamıyor, sürekli taraf seçmek ve taraf değiştirmek zorunda kalıyoruz. bu durum da tepemizden balyozu hiç eksiltmiyor.

yetkin siyaset yapacak yöneticilerin ülke idaresinde olmamaları, olduklarında da düzene ayak uydurmaları. insanların çoğunun ülke menfaatini değil de kendi menfaatini düşünerek demokrasi hakkını kullanması bana göre kanayan yaramız. ben doyayım, ben yaşayayım, benden sonrakiler beni ilgilendirmez diyen bir seçmen kitlesinin varlığı uzun vadeli ekonomik, eğitim, bilim ve teknoloji gibi uzun, sabırlı politikalarının üretilmesinin önüne geçiyor. ülkeyi yönetenlerin hedef kitlesinin bu grup olması günübirlik hedefler oluşturulmasına sebep oluyor. her gün değişen kurallar kaotik bir hava oluşturuyor. önce ve sonra durum hep bu şekilde olmuştur. muhtemelen bundan sonrasında da böyle olmaya devam edecektir.
devamını gör...
yoksulluk ve eğitimsizlik. kenan evren'in de dediği gibi türkiye uzun yıllar boyunca kuzey ülkeleri gibi olamayacaktır. insanlar bu kadar yoksul olmasaydı eğer kafalarını başka konularda kullanabilirdi. zamanla bu sinemaya, müziğe kısacası sanata kayardı. fakat yoksul olan insan sürekli stres altında olur ve ertesi gün ne yiyeceğini düşünür. bundan dolayıdır ki kavgacıyız. hiçbir şeye tahammülümüz yok. eğitim desen zaten günümüz şartlarını biliyorsunuz. paran yoksa devlet okulunda bir öğrenci ne kadar şey öğrenebilir, öğretmen ona ne kadar katkıda bulunabilir?
devamını gör...
yeterli potansiyele sahip olduğu halde büyükleri tarafından iyi yönlendirilmediğindendir.
devamını gör...
bence öncelikli neden devlet adamlarımızın şuan liyakatli insanlar olmaması ve bu da bir çok devlet kurumunda yolsuzluğun başlamasına etki etmektedir. diğer neden ise coğrafyadır. herkesin bildiği gibi coğrafya kaderdir. özellikle ortadoğu gibi bir bataklığa yakın olması, jeopolitik konumunun çok avantajlar sağladığı kadar dezavantajlar da sağladığı bir coğrafyadayız. en büyük kara sınırına sahip iki ülkede(ırak-suriye) devlet yok. komşularımız arasında güçlü müttefiğimiz yok ve her geçen gün batı ile de uzaklaşmaya başladık.
devamını gör...
sakin olmadığı için
devamını gör...
ortadoğu'da olmamızdan mütevellit. yani evet coğrafya.
devamını gör...
terör, ekonomik krizler, darbeler ve dünyanın balta girmemiş ormanlarında yaşayan kabilelerinden sonra gelen; eğitime, medeniyete, öğrenmeye ve bilgiye hiçbir şekilde açlık duymayan kesimi ile devamlı adrenaline maruz kalmıştır.
devamını gör...
insanların artık bu ülkede tahammül seviyesi çok düştü. o yüzden herkes potansiyel katil. dikkat edin!!
devamını gör...
coğrafyadir.
devamını gör...
büyük ölçekte coğrafyadır ve küçük ölçeği kapsar. küçük ölçekte ise mutlu olamayan, sevgisiz ve yoksun büyüyen insanlardır. yoksunluklar gün geçtikçe artmaktadır, misal ev geçindirmeye çalışan her insandan çocuğuna sevgi verebilmesini bekleyemeyiz. çocukluktan itibaren kendini bulamayan kişiler, kendi hayatlarında kendilerini bilmeden ve bulamadan başkalarının mutsuzluğuyla beslenir durumdadır ve ne yazıktır ki kimse kimsenin bunun dışında umurunda bile değildir.
devamını gör...
ülkede adalet olmadığından olabilir mi?
hırsızı içeri alırlar iki ay kalır çıkar yine hırsızlık yapar, tacizciyi alırlar yedi ay tutarlar salarlar ikinci defa yaptığında içeri bile almazlar. bu durum böyle devam ettikçe suçlular suçunu anlamayacak. neden bu kadar arttı ölümler, çünkü adamlar iki ay yatar çıkarım ne olacak kafasındalar.
devamını gör...
yaşam kalitesi çok düşük diyelim.
devamını gör...
kaostan beslenmesi
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye'nin sakin bir ülke olamamasının nedenleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim