61.
acil durum eylem planı şart, deprem sonrası yaşarsanız şehirden uzaklaşmanız için, hazırlığa ihtiyacınız vardır.
plan yapmayı, deprem çantası hazırlamayı unutmayın.
not: dandik deprem çantası demiyorum, detaylı hazırlanması lazım. öyle pet şişe su atmakla olmaz.
plan yapmayı, deprem çantası hazırlamayı unutmayın.
not: dandik deprem çantası demiyorum, detaylı hazırlanması lazım. öyle pet şişe su atmakla olmaz.
devamını gör...
62.
önlem alınan değil adı üstünde beklenen!
şaka gibi ülke a..koyim ya. ne sürekli hükümeti eleştiren muhalif belediye bir şey yapıyor ne de halkın babası rolüne bürünen iktidar.
ceylan derisi koltuklara götünü dayayan sadece konuşuyor kimse bir şey yapmıyor ya. daha iki yıl oldu 50 bin insan öleli. ki bu resmi rakam gerçek kim bilir ne kadar. gram ders alma, istifa etme, şeref, onur, haysiyet yok bunlarda. hepsi aynı lan. biri diğerinin laciverdi sadece.
bak bu istanbul'da oldu mu mesele sadece insan kaybı olarak kalmayacak. ülke ekonomik ve siyasi açıdan felç bile kalır. hatta boğazlar meselesi üzerinden bağımsızlık bile tehlikeye girer.
neyse s. et. siyasetçilere küfredip oturmak bana göre değil. ben de kendimce insanlara faydalı olacağım bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
şaka gibi ülke a..koyim ya. ne sürekli hükümeti eleştiren muhalif belediye bir şey yapıyor ne de halkın babası rolüne bürünen iktidar.
ceylan derisi koltuklara götünü dayayan sadece konuşuyor kimse bir şey yapmıyor ya. daha iki yıl oldu 50 bin insan öleli. ki bu resmi rakam gerçek kim bilir ne kadar. gram ders alma, istifa etme, şeref, onur, haysiyet yok bunlarda. hepsi aynı lan. biri diğerinin laciverdi sadece.
bak bu istanbul'da oldu mu mesele sadece insan kaybı olarak kalmayacak. ülke ekonomik ve siyasi açıdan felç bile kalır. hatta boğazlar meselesi üzerinden bağımsızlık bile tehlikeye girer.
neyse s. et. siyasetçilere küfredip oturmak bana göre değil. ben de kendimce insanlara faydalı olacağım bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
devamını gör...
63.
kimseyi korkutmayalım, huzurunu kaçırmayalım gece gece ama bir iki aksi fikir olsa da genel bir beklentidir maalesef.
bırakıp gidin, başka yere taşının demesi kolay fakat yapması çok zor. o yüzden henüz orada olmayanlara taşınmayın demek istiyorum. istanbul'da yaşama planı olan varsa bunu bir kere daha düşünsün. istanbul zaten çok kalabalık.
bırakıp gidin, başka yere taşının demesi kolay fakat yapması çok zor. o yüzden henüz orada olmayanlara taşınmayın demek istiyorum. istanbul'da yaşama planı olan varsa bunu bir kere daha düşünsün. istanbul zaten çok kalabalık.
devamını gör...
64.
prof. dr. naci görür:
• marmara depremi 7,5 büyüklüğünde olacak ve 2 dakikaya yakın sürecek.
• raporlara göre en az 100.000 bina çok ağır hasar alacak.
• bu hesaba göre şu an 4.000.000 insan ölümle burun buruna. bu sadece istanbul için.
vidyolu
abd başkanı trump'ın gazze hakkındaki açıklamaları:
abd'nin gazze'yi yeniden inşa edeceğini ve burada yaşayan filistinlileri bölge ülkelerine yerleştireceğini söyleyen abd başkanı donald trump, tepkilere rağmen geri adım atmadı. trump, gazze'deki çatışmalı sürecin sona ermesiyle israil'in bölgeyi "abd'ye devredeceğini" kaydetti.
trump 4 şubat'ta israil başbakanı binyamin netanyahu ile yaptığı basın toplantısında abd'nin gazze'de "yönetimi devralacağını", burada yaşayanların başka bir yere yerleşmesi gerektiğini söylemişti.
uluslararası kamuoyuna sürpriz olan bu çıkışla ilgili son açıklamasını 6 şubat'ta sosyal medya hesabından yapan trump, benzer ifadeleri tekrarladı.
abd başkanı, "filistinlilerin bölgedeki güvenli ve güzel mahallelerde, yeni ve modern evlere yerleştirilebileceğini" ifade etti ancak ülke adı vermedi.
trump, israil'in gazze şeridi'ni inşaat için "abd'ye devredeceğini" belirtti.
daha fazlasıyla
bu depremin gerçekleşmesi ve sonraki gün ve haftalarda yaşanacaklar başlı başına bir kıyamet olabilir; peki ya sonrası? ya birileri gelip de "birader biz enkazı kaldırırız, aç karnınızı doyururuz, ilaç ve sağlık hizmeti sunarız, ama siz de anadolu'ya ya da size söyleyeceğimiz başka yere gideceksiniz, çünkü almanya'dan gelecek olan kızım ve damadım buraya yerleşecek" derse?
grönland'a, kanada'ya, panama'ya, gazze'ye çöreklenmek isteyenler istanbul gibi müthiş bir coğrafyayı, hem de türkiye, tarihinin en savunmasız ve güçsüz dönemini yaşarken bırakır mı? abd? çin? rusya? yunanistan-ab?
devamını gör...
65.
not: listeye eklemek ya da düzeltmek istediğiniz bir yer varsa lütfen yazmaktan çekinmeyin.
prof. dr. naci görür, zayiat açısından çok ciddi sayılardan söz ediyor. deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında alınması gereken önlemler hakkında burada kapsamlı bir yazıya denk gelmediğim için deneyimlerim dahil olmak üzere birkaç not düşeceğim. multiplet earthquakes, kırılmamış segmentlerin ne kadar risk doğurduğu yahut bu kadar büyük çaplı bir depremin enerjisinin küçük çaplı depremlerle sönümlenip sönümlenemeyeceği gibi spesifik konuları bu işin uzmanları zaten aktaracaktır. benim uzmanlık alanım değil ve bu kadar hassas bir konuda yanlış bilgi vermek istemiyorum. hâlâ bilmiyor olanınız varsa eğer notunu düşeyim; şayet bütçeniz karot testi yaptırmaya müsait değil ise istanbul büyükşehir belediyesi ücretsiz olarak hızlı tarama testi yapıyor. detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
imkânı olan zaten ya şehirden taşınmayı tercih ediyor ya da 2018'de yürürlüğe giren türkiye bina deprem yönetmeliği standartlarına uygun binalarda ikamet etmeye özen gösteriyor ancak ekonomik buhran çok fazla insanın elinden bu lüksü almış durumda. hayatta kalmak için 'lüks' kelimesini kullanmak bile gerçekten çok vahim ancak ne yazık ki durum bu. iş veya mecburi sebeplerle şehirden taşınamayanlar veya oturduğu semti yahut binayı değiştirmesi mümkün olmayanlar için en azından ufak da olsa yardımcı olmasını umut ediyorum.
başlık altında hâlâ 'takdiri ilahi', 'yapacak bir şey yok', 'oradan kaçsanız başka yerde ölürsünüz' gibi akıl almaz girdiler duruyor, ne yazık ki. fikirlerin özgürce ifade edilmesine saygı duyuyorum ama bu çok aleni bir zalimlik. xii. yüzyılda gelgitlerden korunmak için toprak setler inşa eden felemenkler bile daha medeniydi. gerçekten kimsenin kalbini kırmak istemiyorum ama neden kendinize açık açık gerizekâlı dedirtmek için bu kadar çaba sarf ediyorsunuz? bu kadercilik yüzünden kaç insanın daha ölmesi lazım? ne zaman doyacak bu açlığınız tam olarak? yıllardır 'deprem değil, çürük bina öldürür' diye kendimizi paralıyoruz, ama hayır, ortaçağ köylüsü gibi kadercilik yapıp her insani trajediden rant sağlamak daha kolay, elbette. kim ne yapsın bilimsel verileri? neyse, stresimi burada kusmak istemiyorum.
felaket senaryosu yazmamaya özen göstereceğim ancak halihazırda bir travma yaşıyorsanız devam etmemenizi salık veririm. niyetim korkularınızı ve travmalarınızı tetiklemek değil ancak istemeden de olsa bu yazının bazılarınız için buna sebep olabileceğini biliyorum ve özür dilerim bunun için. yalnızca deprem sonrasında üzülüp kendimizi paralamaktansa öncesinde bilgi aktarımıyla dahi olsa en azından birbirimize fayda sağlamak taraftarıyım. bunun acınızı daha fazla deşmemesini içtenlikle umuyorum.
temelde depreme yönelik hazırlıkları başlı başına ilk dalgadan sağ çıkabilmek olarak ele alıyor olsak bile ne yazık ki ülke olarak tecrübelerimiz daha kapsamlı bir hazırlığın gerekliliğini ortaya koyuyor. bu yüzden esasında hepimizin ihmal ettiği en önemli şeylerin başında deprem çantalarının içeriği, sayısı ve kaç gruba ayrılması gerektiği geliyor.
bunu hafif ve ağır olarak iki gruba ayırmak mümkün ancak tam olarak amacına hizmet etmiyor bu sınıflandırma. o yüzden deprem öncesi ve sonrası olarak ifade etmek daha doğru olacaktır. ilki enkaz altında kalırsanız hayati durumlarda önem arz ediyorken ikincisi -şayet ev yıkılmamışsa- deprem sonrasında salgın hastalıklar, ağır yaralanmalar, barınma ve beslenme hususunda fayda sağlayacaktır.
sırasıyla ilerlemek en doğrusu. depremde anlık olarak elinizin altında olması gereken çantalar -ki bunlar mümkün mertebe her aile bireyi için kişiye özel olmak zorundadır- elinizi atınca direkt ulaşabileceğiniz yahut yaşam üçgeni kurmayı planladığınız alana yakın bir yerde bulunmak zorunda. dolap, kapalı bir alan, bazanın içi yahut benzeri bir alanda tutmayın. yatağınızın yanında yahut yatağınız yerden yüksekse elinizi attığınız gibi zahmetsizce sapından tutup çekebileceğiniz konumda olmalı. o sarsıntı sırasında ayakta duramayacağınız için -ki kendinizi yaşam üçgeni kurabileceğiniz bir alana atmak dışında ayakta durmaya çalışmanız çok ciddi yaralanmalara sebep olacaktır ve önerilmez- ve özellikle sabitlenmemiş dolaplar üzerinize düşebileceği yahut siz ulaşamadan yüz üstü devrilip içindeki çantaya erişimi imkansız kılacağı için mantıklı değil. hâlâ inatla bu çantayı hazırlayıp dolabın içine tıkan çok fazla insan var. lütfen yapmayın.
bu çantalar içeriği bakımından ağır olmamalı zira duruma bağlı olarak enkaz altında çok geniş bir hareket alanı olmuyor. bu sebeple bazen çantaya erişim dahi mümkün olmayabilir. hareket etmenize engel teşkil edecek yaralanmalar yaşayabilir yahut ağır demir ve beton yığınları yüzünden hareket ederseniz yaralanmaya açık bir durumda kalabilirsiniz. çantayı elinize almak veya sırtınıza takmak yerine göğsünüze yakın tutmanız en azından erişebilirlik yüzdesini bir miktar arttıracaktır.
içerik açısından muhtemelen daha önce listelenmiş olan ve listelenmemiş olan bildiğim her şeyi ekleyeceğim ancak önem sıralaması yapmayacağımı belirteyim. öncelik, koşullar ne olursa olsun her zaman su olacaktır çünkü. işlevlerini ve alternatiflerini yanlarına not düşerim mutlaka.
--- acil durum bilgi kartı. bu çok sık atlanılıyor olsa da aslında oldukça hayati öneme sahip. kan grubu, tedavi sürecinde anafilaksi gibi hayati tehlikelere sebep olabilecek alerji bilgisi (belirli antibiyotik grupları gibi) ve kimlik bilgilerinizin yer aldığı bu kartlar olası bir durumda kurtarıcıdır. zira açık olmak gerekirse hastanelerden kaçının ayakta kalacağı zaten bir muamma ve deprem sonrası baz istasyonları ve internet erişimi ciddi miktarda hasar görecek. yani kısaca elektronik sistemlere erişim ya sınırlı olacak ya da hiç olmayacak, bu yüzden sağlık kayıtlarınıza da erişim mümkün değil. ki türkiye için konuşuyorsak bu hizmetlerin herhangi birinin sağlam kalacağına ihtimal dahi vermeye gerek yok. o yüzden acil müdahale gerektiren bir durumda iseniz ve bilinciniz açık değilse tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek hekimlerin işini kolaylaştırmak elzem.
bileklik yahut yaka kartı biçiminde satılıyor. çantada bir tane bulunmasının yanı sıra eğer ulaşmanızın mümkün olduğu bir yerde tutuyorsanız direkt bileğinize takabilir ya da boynunuza asabilirsiniz. özellikle çocuklar için mümkün mertebe bu kartlara deprem bölgesine uzak ancak tahliye edilebilecek kadar yakın olan; çocuğu himayesi altına alabilecek güvenilir bir yetişkinin numarasını yahut adres veya ismini not düşün. ne yazık ki bu süreç ve sonrası çocuklar için çok daha korkunç olaylara gebe.
--- quickclot gibi geleneksel ilk yardım setlerinde olmayan ama acil durumda gerekli olan medikal malzemeler yine listede sıklıkla atlanıyor. bu sebeple bireysel/geliştirilmiş ilk yardım kiti, yaygın kitlerin aksine özellikle enkaz altındayken oluşan ciddi travmaları göz önüne alırsak deprem için çok daha kullanmaya elverişli oluyor ancak eğer ilk yardım eğitimi almadıysanız standart ilk yardım kitini tercih edin. bunu detaylandıracağım birazdan ancak öncesinde şunu söylemem gerekiyor: deprem tehlikesi olsun ya da olmasın bir birey olarak on altı saatinizi ayırıp en azından temel bir ilk yardım eğitimi almanız gerekiyor. ilkokulda basitçe anlatılıp geçilen ilk yardım eğitimini dahi hatırlamıyor muhtemelen çoğu insan. bu çok ciddi bir eksiklik. hiç değilse kendinize, aile üyelerinize ve sevdiklerinize ilk müdahalede bulunabilecek kadar öğrenmeniz elzem. bunu söylemek beni de üzüyor ama mecbur kalırsanız kendinize nasıl turnike yapacağınızı, ne süreyle takip edeceğinizi, turnike gevşetme prosedürlerini, nasıl ilerlemeniz gerektiğini bile bilmiyor çoğunuz. büyük marmara depremi için konuşacak olursak eğer, haftalarca tek bir yardımın dahi ulaşamama ihtimali var.
ilk yardım kitini hazır olarak satın alabilirsiniz (çoğu yerde içerik aşağı yukarı aynıdır) ama eğer ilk yardım eğitiminiz varsa alabileceğiniz riske göre bireysel ilk yardım kitinizi kendiniz oluşturun. ben genel olarak içeriği yazmayacağım ancak standart ilk yardım kitlerine bazen koymadıkları malzemeleri not düşeyim, spesifik olarak eklemek isteyen olabilir. tıp alanında uzmanlığı olan bir yazar bir şeyi eklememi ya da çıkarmamı isterse düzenlemeye açığım, lütfen bildirin. quickclot, celox gibi hemostatik ajanlar,
kompresyon bandajı, atel seti (splint) maske (n95 veya cerrahi maske, nedense bazen bulunmuyor ancak gerekli) taktiksel veya lastik turnike. termal battaniye (uzay battaniyesi olarak da geçiyor, oldukça küçük ve yer kaplamaz)
hemostatik ajanlar ağır yaralanmalarda kan kaybetmenizi önleyerek en azından gerçek bir tıbbi yardım alana kadar hayatta kalmanızı kolaylaştırır. o yüzden aldığınız kitin içinde yer almasa dahi kendiniz mutlaka ekleyin. diğerlerinden daha önemli. ayrıca turnike yapmayı bilmiyorsanız girişmeniz sepsise bağlı ölüme kadar gidebilir. ilk yardım eğitimi alın.
--- erişilebilir gıda. su mutlaka çok daha büyük bir önem arz ediyor ancak depremde aksiyon alabilmek planlı bir şekilde dahi en az üç günü bulur ve bu iyimser bir süredir zira ekiplerin sahaya inerek bölgeyi analiz etmesi dahi bazen daha uzun sürmekte. bizim ülkemizde çoğu prosedürün atlandığını da hesaba katarsak eğer bu süreyi minimum bir hafta olarak değerlendirmek zaruridir. istanbul gibi çarpık kentleşmeden muzdarip, sokakların dar ve evlerin iç içe olduğu, kalabalık bir şehirde ise bu ne yazık ki günler değil haftalar alacak. özellikle bazı semtlerde tek bir binanın dahi yıkılması oldukça geniş ölçekte bir alana ulaşım sorunu yarattığı gibi aynı zamanda ekipler buraya ulaşsa bile gerekli ekipmanların tespiti ve ne zaman getirilebileceği dahi belirli bir zaman aralığına ihtiyaç duyuyor. getirilse dahi bazen bir demirin kesilmesi saatler alabilir. o yüzden en az üç hafta olarak değerlendirmeniz akıllıca olacaktır.
bunun için konserve önerisinde bulunanları ciddiye almayın. çanta küçük, ulaşılabilir ve hafif olmalı. çikolata gibi paketli gıda önerileri makuldür ancak acil durum gıda paketleri ya da çoğunlukla ordu mensupları yahut kampçılar için üretilen rasyon paketleri daha akıllıcadır. çoğunluğu kalori açısından zengin -ordu için üretilenler bir askerin günlük alması gereken ortalama kalori baz alınarak hesaplanır- ve konserveye nazaran oldukça hafiftir. yalnız, alevsiz ısıtma kiti ibaresine sahip olanları almayın yanlışlıkla. kalori jelleri ve glikoz tabletleri de iyi bir tercih yine.
olası bir durumda şunu da belirtmek istiyorum ancak öncesinde bir not düşmem gerekiyor; bundan sonra söyleyeceğim şey sağlık alanında tahsilim olmadığı için yalnızca kişisel bir deneyimden kaynaklıdır. o yüzden sizde aynı biçimde gerçekleşmesi pek olası olmayabilir. bunu hesaba katarak dikkate alın lütfen. mitral kapak prolapsusundan muzdarip yetişkin bir kadın olarak açlığın en azından benim kendimde görebildiğim sınırı 14 güne tekabül etmekte. bu süreçte asgari düzeyde de olsa suya erişimimin olduğunu belirtmem gerekiyor. süreç devam etseydi bu sınırın ne olabileceğini bilmiyorum açıkçası ancak bu zaman diliminde kendimde açık bir biçimde gözlemlediğim en dikkate değer semptom kaslarımın bir noktadan sonra -takribi olarak ilk haftayı geçtikten sonra hissedilebilir hâle geldiğini söyleyebilirim- çok şiddetli bir biçimde kasılmaya başlamasıydı ve acı gerçekten dayanılmaz bir hâle geldi. böyle bir durum yaşarsanız eğer rica ediyorum paniğe kapılmayın. canınız çok yanabilir, özellikle bacak kaslarınızın işlevini yitirdiğini düşünmeye başlayıp kendinizi strese sokabilirsiniz ama bunu yapmamak en doğrusu. kendinizi sakin tutmaya bakın. eğer suya erişiminiz varsa yahut elektrolit kaybını asgariye indirebilecek bir takviyeye sahipseniz açlığın vücudu çok ciddi bir yıkıma uğratması -spesifik bir hastalığınız yoksa- çok daha uzun süre alır. o yüzden böyle durumlarda umutsuzluğa düşürmeyin kendinizi. biliyorum sizden en insanca tepkiyi vermemenizi istiyorum ama böyle koşullar küçük zafiyetleri kaldırmıyor. deprem olana kadar en kötüsünü hesap ederek hazırlanmak ve deprem sırasında ise en iyisini düşünerek sakinliğinizi korumak zorundasınız. enkaz altındayken panik ve umutsuzluk, açlıktan daha beter sonuçlara sebep olabilir.
--- çantanın mevcut kapasitesinin neredeyse %70'ini su kaynakları oluşturmak zorunda zira daha hayati hiçbir şey yok. suyu mümkün mertebe kolayca ezilmeyecek, patlamayacak malzemelerin içinde muhafaza edin. bazı yerlerde daha hafif diye küçük plastik paketler öneriliyor. onlar baskı altında çabuk patlar, o yüzden iyi bir fikir değil. matara yahut dromedary bag kullanmak en iyi seçim ama bütçe ayırmanız zor ise plastik şişe de işlev görecektir. özellikle yeterince gıdaya sahip değilseniz suya birden yüklenmeyin, bir noktada açlıktan böyle bir baskılama yöntemine girme ihtiyacı hissedebilirsiniz ki hissedeceksiniz ama dişinizi sıkmanız gerekiyor. hem zaten tükenebilir bir kaynak hem de eğer gıda alamıyorsanız vücuttaki sodyum daha hızlı seyreleceği için elektrolit dengesini mahvedersiniz ve enkaz altında geçen süreç uzadıkça bunun tehlikesi çok şiddetli olabilir. imkanınız varsa elektrolit tozu alabilirsiniz, yoksa eğer bazı şişelerin içine eser miktarda tuz eklemek iyi bir fikir ancak fazlası makul olmayacaktır yoksa su içme isteğinizi arttırmaktan başka bir işe yaramaz.
suyu mümkünse eğer belirli zaman aralıklarında içmek en mantıklı seçim. telefonunuzun şarjı bir noktadan sonra tükenecek dürüst olmak gerekirse ya da başından beri elinizin altında olmayacak. böyle durumlarda kendi nabzınızı tutarak az çok ortalama olarak geçen süreyi algılayabilirsiniz. bu hem kaynaklarınızı idareli kullanmanızı kolaylaştırır hem de zaman algınızın kaybolmaması için yardımcı olabilir. çok mecbur kalmadıkça kendi idrarınızı içmekten de kaçınmaya çalışın. dehidrasyonu hızlandırıyor ne yazık ki.
--- düdük temel kitlerin içinde yer alır ancak yine de depreme uyurken yakalanma ihtimalinize karşı komidinin üstünde hızlıca boynunuza asabileceğiniz yedek bir tane daha bulundurmak mantıklı olacaktır. bunun alternatifi olarak bir öneri mevcut aslında ama aklıma yatan ve yatmayan tarafları var. yine de düdük ile karşılaştırıp avantaj ve dezavantajlarını yazacağım. daha yüksek ses çıkarması açısından el kornaları (bunları gazsız deprem kornası olarak arayabilirsiniz) da önerilebiliyor. oksijenin kısıtlı olduğu, toz toprak içerisindeki bir alanda -yara almanız ve takviyelerinizin tükenmesi gibi etmenlerle de birlikte- aktif olarak sürekli nefesinizi harcamak yorucu olabileceği için eğer elinizi kullanamayacağınız kadar sıkışık bir durumda değilseniz daha az enerji tüketmesinden kaynaklı olarak avantajlı olabilir ancak düdük daha küçük ve hafif olduğu için her yerde taşınabilirdir ve deprem çantası kısıtlı bir kapasiteye sahip olduğudan, büyük ve hantal olan bu kornalara nazaran düdük daha avantajlı. kullanım açısından da ne kadar nefes tüketse bile tek elle kullanılabilir ve ağızda tutulabilir, üstelik mekanik parçalara ihtiyaç duyulan kornaların aksine bozulma riski de yok. dileyen ikisini de koyabilir çantaya ancak düdük daha elzem. yine de nefesinizi hızla tüketmemeye bakın. belirli aralıklarla üç kısa üç uzun tekrardan üç kısa olmak kaydıyla düdük çalmak boşa enerji harcamanızı engeller.
--- el feneri yine kitlerin içinde bulunuyor ancak mümkünse çantaya koymadan önce üstüne yedek pil bantalamayı unutmayın. ek olarak dinamolu el fenerlerinden de koyabilirsiniz yedek pilin de tükenmesi ihtimaline karşı. kırılmaması için koruyucu bir kılıf geçirip çantanın en ulaşılabilir kısmına koymanız en iyisi olacaktır çünkü ilk başta zifiri bir karanlık olacak. gözlerinizin zarar gördüğünü düşünüp paniğe kapılmayın. çanta ulaşabileceğiniz şekilde üstünüzdeyse hâlâ, feneri alıp sağlık durumunuzu kontrol etmek ilk önceliğiniz olsun. başlangıçta tozdan nefes almak ve etrafı görmek zordur ve büyük yaralanmaları bilmiyorum ancak küçük yaralanmalar, kırık ve çıkıklarda sıcağı sıcağına hasarı hemen algılayamayabilirsiniz. fenere ulaşana kadar panikle sağa sola büyük hareketler yapmamaya çalışın. yaralı veya sıkışmış vaziyetteyseniz önce en çok hangi yaranın kan kaybına sebebiyet verdiğini anlayıp bilincinizin kapanması ihtimaline karşı ona öncelik verip kanamayı durdurmaya çalışmanız gerekecek. bunu yaparken çok ani ve enerjinizi birden tüketecek hareketlerde bulunmadan ağırdan almanız gerekiyor. ayağa kalkmaya çalışmak da iyi bir fikir değildir. dizlerinizin üstünde kalın. yeni bir çökme riski çok yüksek olabiliyor bu gibi durumlarda.
--- telefonunuz hâli hazırda elinizde ve çalışır durumda olsa dahi baz istasyonlarının çalışır vaziyette olmadığını göz önünde bulundurarak pille yahut el dinamosu ile çalışan radyo bulundurabilirsiniz. telefonunuz çalışıyorsa mümkün mertebe sms ile iletişim kurmanız daha mantıklıdır her zaman. ara sıra konumunuzu iletip uçak moduna almanızı da salık verebiliyorlar şarj çabuk bitmesin diye. iki adet powerbank bulundurun çantada mutlaka. bu radyolardan bazıları bu işlevi görebiliyor, onlardan tercih etmek yer sorunu için biraz da olsa çözüm sağlayabilir.
--- su geçirmeyen bir dosyanın içine kimlik fotokopisi, acil durumda ulaşılabilecek insanların numaraları ve belirli bir miktar nakit para koyabilirsiniz. bir miktar ip ve mümkünse isviçre çakısı gibi çok yönlü kesici bir alet de koymayı unutmayın. kronik sağlık sorunlarınız varsa eğer ilaçlarınızın bulunduğu küçük bir paket de elzem. astım hastasıysanız yedek inhaler ekleyin mutlaka.
--- küçük bir bebeğiniz yahut evcil hayvanınız varsa eğer bebekler konusunda çok bilgim olmasa da diğer listelerde gördüğüm kadarıyla bir şeyler eklemeye çalışacağım. hazır kavanoz mamalar, süt tozu, ekstra içme suyu, bebek bezi (muhtemelen çantada çok yer kaplayacaktır ama vakumlu poşetlerin içine yerleştirirseniz daha fazla depolayabilirsiniz) ve su sızdırmayan battaniye yer alıyor genelde listelerde ortak olarak. bebeğin yaş grubuna göre değişecektir tabii ama ebeveyn olarak buna benden daha hakimsinizdir mutlaka. o sebeple bu kısım biraz da kişiye göre değişkenlik gösterecektir. evcil hayvanlarınız için de ekstra içme suyu ve kuru mama bulundurmanız gerekiyor. bir de eğer mümkünse her ikisi için de küçük bile olsa oyuncak koyun.
ikinci tipte deprem çantaları daha fazla eşya alabilme potansiyeline sahiptir zira deprem anında değil sonrasında hayatta kalabilmek üzerine hazırlanıyor. yani bu çantalardan birini seçip hazırlayın demiyorum. her ikisi de hazır olarak bulunmak zorunda. ilki kişiye özel ancak bunu birden fazla hazırlamanız zorunluluk değil. eviniz yıkılmadıysa ve kendinizi bir şekilde dışarı atma şansı bulduysanız çıkarken alabileceğiniz bir yerde olması daha iyi olacaktır. ana giriş kapısının yakınlarına yerleştirmelisiniz o yüzden mümkünse. eğer arabanız varsa hazır bir biçimde araba bagajında da tutmak oldukça mantıklı. kimi durumda özellikle müstakil ev sahipleri bahçedeki depo alanlarına da koyabilir.
ilk çantada bulunan tüm malzemeleri -gıda hususunda konserveler artık daha kabul edilebilir- bu çantaya da ekstra olarak koymanız iyi olur. nakit para mutlaka koyun. ek olarak ise yangın söndürme tüpü, hijyen için gereken ekstra malzemeler, kamp çadırı (çok yer kaplama ihtimaline karşı kamp tentesi yahut termal bivak da olabilir) bir levye yahut küçük bir balta, mümkünse daha fazla maske, su arıtma tableti, mini su filtresi, çakmak, çöp poşeti (yüksek ihtimalle uzun bir süre tuvalet ihtiyacınızı gidermek için işlev görecek) mümkünse bir harita, antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar (yanık için krem bulundurmak da mantıklı olacaktır) eklenebilir. kamp için özel olarak üretilmiş bir çanta kullanmak daha iyi olacaktır. uzun yürüme mesafesi boyunca taşımak zorunda kalırsanız daha konforlu ve daha az yorucu olur. standart çantalara göre daha fazla eşya alma kapasitesi de mevcut aynı zamanda. evcil hayvanınız varsa ve mama stoğu tükendiyse, pirinci ıslatarak geçici süreliğine verebilirsiniz. o yüzden bir miktar bulundurmak faydalı olacaktır.
bunların bazıları gereksiz ağırlık ya da fazlalık gibi görünebilir ancak istanbul'daki çarpık kentleşme ve nüfus düşünüldüğü zaman depremden ziyade sonrasının nasıl bir felakete dönüşebileceğini kestirmek zor. üstelik tsunami riski de durumu pek iç açıcı hâle getirmiyor. eğer durum tahmin edildiği gibi seyrederse yüksek ihtimalle ilk haftalarda hava yolu dışında avrupa yakasına erişim sağlanabilecek bir alternatif zor ve onda da öncelik acil yardım ekiplerine verilecektir zaten. lojistik konusunda iki yıl önce yaşadığımız felaketten ders almadı erk sahipleri ne yazık ki. yaşanan izdiham, yağma, salgın hastalık riski, askeriyenin ne zaman müdahil olup olmayacağının kesin olmaması; köprülerin ve viyadüklerin hatta bazı yolların sağlam kalıp kalmayacağı çok muallakta. o yüzden bir şekilde bu felaketten sağ çıkılsa bile tahliye süreci çok uzun ve meşakkatli olacak. hazırlıkları ona göre planlamak gerekiyor.
ne yazık ki bulunan her boşluğa bir avm ya da rezidans dikiliyor olsa da e-devlet üzerinden afet ve acil durum alanlarını sorgulayabilir, yakınlarda olanları işaretleyebilirsiniz. mümkünse bir acil durum planı oluşturun. o kaosun içinde çok çetrefilli bir planı hatırlamak ya da uygulamak çok mümkün değil. o yüzden basit tutmaya çalışarak ayrı düşme hâlinde nerede toplanacağınızı ve ne yapacağınızı kararlaştırın mutlaka. bazılarınızın evde hareket edemeyecek durumda olan hastaları mevcut, bu yüzden önceden tahliye planı yapmak en azından o şok hâlinde bir şeyler düşünmeye çalışmaktan daha iyi olacaktır. odadaki eşyalar sabit değilse mutlaka sabitleyin ve yatağı devrilebilecek eşyalardan uzak bir konuma taşıyın. eğer yatak tekerlekli ise kilitli tutmakta fayda var. evden çıkarken vanaları kapatmayı asla ama asla unutmayın. deprem sırasında ve sonrasında yangın en büyük problemlerden birine dönüşüyor. genelde depremde ölüme götüren en ciddi sorunlardan biri de aniden asansör yahut merdivene koşmaya çalışmak. bunu da yapmayın lütfen. yalnızca önceden belirlediğiniz, yaşam üçgeni oluşturabileceğiniz alana yönelin. genelde deprem sırasında ilk yıkılan yerler merdivenler oluyor. yıkılmasa dahi o sarsıntı sırasında düşüp ciddi yaralar almanız olası.
yağma ve soyulma tehlikesine karşı kendinizi koruyabilecek bir şeyiniz mutlaka olsun. tercihen bıçak varsa ruhsatlı silah iş görecektir ancak çantada biber gazı bulundurmak da faydalı olabilir.
çocuklarınız aptal değil, onları benden daha iyi tanıyorsunuz. deprem sırasında ne yapmaları gerektiğini onları paniğe sürüklemeden ve korkutmadan öğretin mutlaka. bunun için yardımcı olabilecek pek çok uygulama ve pedagog tavsiyesi mevcut. paniğe kapılmadan evde nerenin güvenli olabileceğini anlayabilecek kadar biliyor olmaları gerekiyor. aksi bir durumda ne yazık ki onlara ulaşamayabilir, odalarına uzak kalabilirsiniz. panikle hareket etmelerindense öncesinde korkutulmadan bilinç kazanmaları daha sağlıklı. mümkünse endişelendirmeden birlikte deprem çantasını hazırlayabilirsiniz. içinde ne olduğunu bilerek kendisi yerleştirebilir. istediği bir oyuncak yahut eşyayı koymasına izin vererek stresini biraz azaltabilirsiniz. bilmiyorum, çocuğum yok. bu konuda bir sürü eğitim metodları var, araştırıp çocuğunuza uygun olanı mutlaka bulacaksınızdır.
biliyorum bazılarınız gerçekten iyi niyetlerle, belki sevdikleriniz için endişelenerek deprem sonrasında bölgeye gitmek isteyeceksiniz. bunun bir örneğini yakın bir zamanda yaşadık hepimiz. lütfen bunu yapmayın. afad gönüllüsü değilseniz, sağlık hizmetinde yer almıyorsanız yahut kurtarma çalışmaları için gereken ekipmanları kullanabilme becerisine sahip değilseniz bu faydadan çok zarara sebep oluyor. zaten lojistik ve ulaşım sorunu yaşanıyorken ne yazık ki fayda sağlayamayacağınız bir bölgeye ulaşmaya çalışarak yardımları geciktiriyor yahut bölgede çok fazla yanlış müdahalede bulunuyor veya yalnızca ses çıkararak dahi kurtulma şansı olan bir insanın şansını elinden alabiliyorsunuz. bunlar çok güzel, çok doğal ve insani niyetler; sevdikleriniz için endişe duyuyor, yardım etmek istiyor ve bir yol arıyorsunuz biliyorum ancak ne yazık ki faydalı değil. beklemenin de en az o can pazarında olmak kadar korkunç hissettirdiğinin farkındayım ve yargılamıyorum ancak lütfen kendinizi frenleyecek kadar bilinçli olmaya çalışın.
zaten bölgedeyseniz ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız kurulan çadır kentlere gidebilirsiniz ancak mümkün mertebe açık yaranız varsa steril tutmak için elinizden geleni yapın. salgın hastalıkların ve enfeksiyonun çok şiddetli bir biçimde yayılma potansiyeli var bu toplanma alanlarında. özellikle sevgili hemcinslerim; hamileyseniz, ikinci tip çantaya mutlaka fazladan gıda takviyesi koyun. ped ve tampon gibi hijyen için gereken malzemeler çoğunlukla kitlerde mevcut ancak vakumlu paketler aracılığıyla daha fazla yanınıza alma şansınız var.
yardımcı olmak istiyorsanız da yalnızca bildiğiniz şeye odaklanın. yanlış müdahalede sonucu ampüte kalan, hayatını yitiren; crush ve refeeding sendromu sebebiyle zarar gören çok fazla insan var. anlık iyi niyetlerle birini kurtarmaya çalışırken daha büyük bir hasara sebep olabilirsiniz.
şimdilik aklıma gelenler bunlar. diğer yazarların katkılarıyla ya da yeni denk geldiğim bir şey olursa eklerim mutlaka. yaşanmasını hiç istemesem de gerçeğe gözümü kapattığımda birden yok olmayacağını biliyorum. belki sen, ben, bir başkası, tanımadığım herhangi biri; bir noktada bu ülkede bunu belki yine yaşamak zorunda kalacağız, bilmiyorum. tek bildiğim, cehennem gibi hissettiriyor olsa da bir şekilde ayakta kalmaya inancımız olsun istediğim. ne yazık ki kimse bizim için kılını kıpırdatmayacak ama en azından biz birbirimiz için bir şeyler yapabiliriz diye umuyorum.
bazılarınız istanbul'da, bursa'da, yalova'da yaşıyor. bazılarınızı tanıyorum, bazılarınız arkadaşımsınız ve bazılarınızdan pek haz etmiyorum. bazılarınızla belki depremden sonra iyi misin diye sorabileceğim bir iletişim ağım bile kalmadı artık elimde ve bu beni mahvediyor ve bazılarınızla bağ kurduğumu düşünsem bile bu sadece benim tarafımca gerçekleşen bir şeydi ve koptu gitti. yine de bir önemi yok dürüst olmak gerekirse. umarım hepiniz ne olursa olsun güvende kalırsınız. lütfen güvende kalın. korku açığa çıkana kadar bir yerlerde iyi olduğunuzu bilmekten daha rahatlatıcı bir hissin olduğunu bilmiyordum. sevdiklerinizle güvenli bir şekilde yaşayıp gidin. daha iyisini umamam.
prof. dr. naci görür, zayiat açısından çok ciddi sayılardan söz ediyor. deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında alınması gereken önlemler hakkında burada kapsamlı bir yazıya denk gelmediğim için deneyimlerim dahil olmak üzere birkaç not düşeceğim. multiplet earthquakes, kırılmamış segmentlerin ne kadar risk doğurduğu yahut bu kadar büyük çaplı bir depremin enerjisinin küçük çaplı depremlerle sönümlenip sönümlenemeyeceği gibi spesifik konuları bu işin uzmanları zaten aktaracaktır. benim uzmanlık alanım değil ve bu kadar hassas bir konuda yanlış bilgi vermek istemiyorum. hâlâ bilmiyor olanınız varsa eğer notunu düşeyim; şayet bütçeniz karot testi yaptırmaya müsait değil ise istanbul büyükşehir belediyesi ücretsiz olarak hızlı tarama testi yapıyor. detaylara buradan ulaşabilirsiniz.
imkânı olan zaten ya şehirden taşınmayı tercih ediyor ya da 2018'de yürürlüğe giren türkiye bina deprem yönetmeliği standartlarına uygun binalarda ikamet etmeye özen gösteriyor ancak ekonomik buhran çok fazla insanın elinden bu lüksü almış durumda. hayatta kalmak için 'lüks' kelimesini kullanmak bile gerçekten çok vahim ancak ne yazık ki durum bu. iş veya mecburi sebeplerle şehirden taşınamayanlar veya oturduğu semti yahut binayı değiştirmesi mümkün olmayanlar için en azından ufak da olsa yardımcı olmasını umut ediyorum.
başlık altında hâlâ 'takdiri ilahi', 'yapacak bir şey yok', 'oradan kaçsanız başka yerde ölürsünüz' gibi akıl almaz girdiler duruyor, ne yazık ki. fikirlerin özgürce ifade edilmesine saygı duyuyorum ama bu çok aleni bir zalimlik. xii. yüzyılda gelgitlerden korunmak için toprak setler inşa eden felemenkler bile daha medeniydi. gerçekten kimsenin kalbini kırmak istemiyorum ama neden kendinize açık açık gerizekâlı dedirtmek için bu kadar çaba sarf ediyorsunuz? bu kadercilik yüzünden kaç insanın daha ölmesi lazım? ne zaman doyacak bu açlığınız tam olarak? yıllardır 'deprem değil, çürük bina öldürür' diye kendimizi paralıyoruz, ama hayır, ortaçağ köylüsü gibi kadercilik yapıp her insani trajediden rant sağlamak daha kolay, elbette. kim ne yapsın bilimsel verileri? neyse, stresimi burada kusmak istemiyorum.
felaket senaryosu yazmamaya özen göstereceğim ancak halihazırda bir travma yaşıyorsanız devam etmemenizi salık veririm. niyetim korkularınızı ve travmalarınızı tetiklemek değil ancak istemeden de olsa bu yazının bazılarınız için buna sebep olabileceğini biliyorum ve özür dilerim bunun için. yalnızca deprem sonrasında üzülüp kendimizi paralamaktansa öncesinde bilgi aktarımıyla dahi olsa en azından birbirimize fayda sağlamak taraftarıyım. bunun acınızı daha fazla deşmemesini içtenlikle umuyorum.
temelde depreme yönelik hazırlıkları başlı başına ilk dalgadan sağ çıkabilmek olarak ele alıyor olsak bile ne yazık ki ülke olarak tecrübelerimiz daha kapsamlı bir hazırlığın gerekliliğini ortaya koyuyor. bu yüzden esasında hepimizin ihmal ettiği en önemli şeylerin başında deprem çantalarının içeriği, sayısı ve kaç gruba ayrılması gerektiği geliyor.
bunu hafif ve ağır olarak iki gruba ayırmak mümkün ancak tam olarak amacına hizmet etmiyor bu sınıflandırma. o yüzden deprem öncesi ve sonrası olarak ifade etmek daha doğru olacaktır. ilki enkaz altında kalırsanız hayati durumlarda önem arz ediyorken ikincisi -şayet ev yıkılmamışsa- deprem sonrasında salgın hastalıklar, ağır yaralanmalar, barınma ve beslenme hususunda fayda sağlayacaktır.
sırasıyla ilerlemek en doğrusu. depremde anlık olarak elinizin altında olması gereken çantalar -ki bunlar mümkün mertebe her aile bireyi için kişiye özel olmak zorundadır- elinizi atınca direkt ulaşabileceğiniz yahut yaşam üçgeni kurmayı planladığınız alana yakın bir yerde bulunmak zorunda. dolap, kapalı bir alan, bazanın içi yahut benzeri bir alanda tutmayın. yatağınızın yanında yahut yatağınız yerden yüksekse elinizi attığınız gibi zahmetsizce sapından tutup çekebileceğiniz konumda olmalı. o sarsıntı sırasında ayakta duramayacağınız için -ki kendinizi yaşam üçgeni kurabileceğiniz bir alana atmak dışında ayakta durmaya çalışmanız çok ciddi yaralanmalara sebep olacaktır ve önerilmez- ve özellikle sabitlenmemiş dolaplar üzerinize düşebileceği yahut siz ulaşamadan yüz üstü devrilip içindeki çantaya erişimi imkansız kılacağı için mantıklı değil. hâlâ inatla bu çantayı hazırlayıp dolabın içine tıkan çok fazla insan var. lütfen yapmayın.
bu çantalar içeriği bakımından ağır olmamalı zira duruma bağlı olarak enkaz altında çok geniş bir hareket alanı olmuyor. bu sebeple bazen çantaya erişim dahi mümkün olmayabilir. hareket etmenize engel teşkil edecek yaralanmalar yaşayabilir yahut ağır demir ve beton yığınları yüzünden hareket ederseniz yaralanmaya açık bir durumda kalabilirsiniz. çantayı elinize almak veya sırtınıza takmak yerine göğsünüze yakın tutmanız en azından erişebilirlik yüzdesini bir miktar arttıracaktır.
içerik açısından muhtemelen daha önce listelenmiş olan ve listelenmemiş olan bildiğim her şeyi ekleyeceğim ancak önem sıralaması yapmayacağımı belirteyim. öncelik, koşullar ne olursa olsun her zaman su olacaktır çünkü. işlevlerini ve alternatiflerini yanlarına not düşerim mutlaka.
--- acil durum bilgi kartı. bu çok sık atlanılıyor olsa da aslında oldukça hayati öneme sahip. kan grubu, tedavi sürecinde anafilaksi gibi hayati tehlikelere sebep olabilecek alerji bilgisi (belirli antibiyotik grupları gibi) ve kimlik bilgilerinizin yer aldığı bu kartlar olası bir durumda kurtarıcıdır. zira açık olmak gerekirse hastanelerden kaçının ayakta kalacağı zaten bir muamma ve deprem sonrası baz istasyonları ve internet erişimi ciddi miktarda hasar görecek. yani kısaca elektronik sistemlere erişim ya sınırlı olacak ya da hiç olmayacak, bu yüzden sağlık kayıtlarınıza da erişim mümkün değil. ki türkiye için konuşuyorsak bu hizmetlerin herhangi birinin sağlam kalacağına ihtimal dahi vermeye gerek yok. o yüzden acil müdahale gerektiren bir durumda iseniz ve bilinciniz açık değilse tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek hekimlerin işini kolaylaştırmak elzem.
bileklik yahut yaka kartı biçiminde satılıyor. çantada bir tane bulunmasının yanı sıra eğer ulaşmanızın mümkün olduğu bir yerde tutuyorsanız direkt bileğinize takabilir ya da boynunuza asabilirsiniz. özellikle çocuklar için mümkün mertebe bu kartlara deprem bölgesine uzak ancak tahliye edilebilecek kadar yakın olan; çocuğu himayesi altına alabilecek güvenilir bir yetişkinin numarasını yahut adres veya ismini not düşün. ne yazık ki bu süreç ve sonrası çocuklar için çok daha korkunç olaylara gebe.
--- quickclot gibi geleneksel ilk yardım setlerinde olmayan ama acil durumda gerekli olan medikal malzemeler yine listede sıklıkla atlanıyor. bu sebeple bireysel/geliştirilmiş ilk yardım kiti, yaygın kitlerin aksine özellikle enkaz altındayken oluşan ciddi travmaları göz önüne alırsak deprem için çok daha kullanmaya elverişli oluyor ancak eğer ilk yardım eğitimi almadıysanız standart ilk yardım kitini tercih edin. bunu detaylandıracağım birazdan ancak öncesinde şunu söylemem gerekiyor: deprem tehlikesi olsun ya da olmasın bir birey olarak on altı saatinizi ayırıp en azından temel bir ilk yardım eğitimi almanız gerekiyor. ilkokulda basitçe anlatılıp geçilen ilk yardım eğitimini dahi hatırlamıyor muhtemelen çoğu insan. bu çok ciddi bir eksiklik. hiç değilse kendinize, aile üyelerinize ve sevdiklerinize ilk müdahalede bulunabilecek kadar öğrenmeniz elzem. bunu söylemek beni de üzüyor ama mecbur kalırsanız kendinize nasıl turnike yapacağınızı, ne süreyle takip edeceğinizi, turnike gevşetme prosedürlerini, nasıl ilerlemeniz gerektiğini bile bilmiyor çoğunuz. büyük marmara depremi için konuşacak olursak eğer, haftalarca tek bir yardımın dahi ulaşamama ihtimali var.
ilk yardım kitini hazır olarak satın alabilirsiniz (çoğu yerde içerik aşağı yukarı aynıdır) ama eğer ilk yardım eğitiminiz varsa alabileceğiniz riske göre bireysel ilk yardım kitinizi kendiniz oluşturun. ben genel olarak içeriği yazmayacağım ancak standart ilk yardım kitlerine bazen koymadıkları malzemeleri not düşeyim, spesifik olarak eklemek isteyen olabilir. tıp alanında uzmanlığı olan bir yazar bir şeyi eklememi ya da çıkarmamı isterse düzenlemeye açığım, lütfen bildirin. quickclot, celox gibi hemostatik ajanlar,
kompresyon bandajı, atel seti (splint) maske (n95 veya cerrahi maske, nedense bazen bulunmuyor ancak gerekli) taktiksel veya lastik turnike. termal battaniye (uzay battaniyesi olarak da geçiyor, oldukça küçük ve yer kaplamaz)
hemostatik ajanlar ağır yaralanmalarda kan kaybetmenizi önleyerek en azından gerçek bir tıbbi yardım alana kadar hayatta kalmanızı kolaylaştırır. o yüzden aldığınız kitin içinde yer almasa dahi kendiniz mutlaka ekleyin. diğerlerinden daha önemli. ayrıca turnike yapmayı bilmiyorsanız girişmeniz sepsise bağlı ölüme kadar gidebilir. ilk yardım eğitimi alın.
--- erişilebilir gıda. su mutlaka çok daha büyük bir önem arz ediyor ancak depremde aksiyon alabilmek planlı bir şekilde dahi en az üç günü bulur ve bu iyimser bir süredir zira ekiplerin sahaya inerek bölgeyi analiz etmesi dahi bazen daha uzun sürmekte. bizim ülkemizde çoğu prosedürün atlandığını da hesaba katarsak eğer bu süreyi minimum bir hafta olarak değerlendirmek zaruridir. istanbul gibi çarpık kentleşmeden muzdarip, sokakların dar ve evlerin iç içe olduğu, kalabalık bir şehirde ise bu ne yazık ki günler değil haftalar alacak. özellikle bazı semtlerde tek bir binanın dahi yıkılması oldukça geniş ölçekte bir alana ulaşım sorunu yarattığı gibi aynı zamanda ekipler buraya ulaşsa bile gerekli ekipmanların tespiti ve ne zaman getirilebileceği dahi belirli bir zaman aralığına ihtiyaç duyuyor. getirilse dahi bazen bir demirin kesilmesi saatler alabilir. o yüzden en az üç hafta olarak değerlendirmeniz akıllıca olacaktır.
bunun için konserve önerisinde bulunanları ciddiye almayın. çanta küçük, ulaşılabilir ve hafif olmalı. çikolata gibi paketli gıda önerileri makuldür ancak acil durum gıda paketleri ya da çoğunlukla ordu mensupları yahut kampçılar için üretilen rasyon paketleri daha akıllıcadır. çoğunluğu kalori açısından zengin -ordu için üretilenler bir askerin günlük alması gereken ortalama kalori baz alınarak hesaplanır- ve konserveye nazaran oldukça hafiftir. yalnız, alevsiz ısıtma kiti ibaresine sahip olanları almayın yanlışlıkla. kalori jelleri ve glikoz tabletleri de iyi bir tercih yine.
olası bir durumda şunu da belirtmek istiyorum ancak öncesinde bir not düşmem gerekiyor; bundan sonra söyleyeceğim şey sağlık alanında tahsilim olmadığı için yalnızca kişisel bir deneyimden kaynaklıdır. o yüzden sizde aynı biçimde gerçekleşmesi pek olası olmayabilir. bunu hesaba katarak dikkate alın lütfen. mitral kapak prolapsusundan muzdarip yetişkin bir kadın olarak açlığın en azından benim kendimde görebildiğim sınırı 14 güne tekabül etmekte. bu süreçte asgari düzeyde de olsa suya erişimimin olduğunu belirtmem gerekiyor. süreç devam etseydi bu sınırın ne olabileceğini bilmiyorum açıkçası ancak bu zaman diliminde kendimde açık bir biçimde gözlemlediğim en dikkate değer semptom kaslarımın bir noktadan sonra -takribi olarak ilk haftayı geçtikten sonra hissedilebilir hâle geldiğini söyleyebilirim- çok şiddetli bir biçimde kasılmaya başlamasıydı ve acı gerçekten dayanılmaz bir hâle geldi. böyle bir durum yaşarsanız eğer rica ediyorum paniğe kapılmayın. canınız çok yanabilir, özellikle bacak kaslarınızın işlevini yitirdiğini düşünmeye başlayıp kendinizi strese sokabilirsiniz ama bunu yapmamak en doğrusu. kendinizi sakin tutmaya bakın. eğer suya erişiminiz varsa yahut elektrolit kaybını asgariye indirebilecek bir takviyeye sahipseniz açlığın vücudu çok ciddi bir yıkıma uğratması -spesifik bir hastalığınız yoksa- çok daha uzun süre alır. o yüzden böyle durumlarda umutsuzluğa düşürmeyin kendinizi. biliyorum sizden en insanca tepkiyi vermemenizi istiyorum ama böyle koşullar küçük zafiyetleri kaldırmıyor. deprem olana kadar en kötüsünü hesap ederek hazırlanmak ve deprem sırasında ise en iyisini düşünerek sakinliğinizi korumak zorundasınız. enkaz altındayken panik ve umutsuzluk, açlıktan daha beter sonuçlara sebep olabilir.
--- çantanın mevcut kapasitesinin neredeyse %70'ini su kaynakları oluşturmak zorunda zira daha hayati hiçbir şey yok. suyu mümkün mertebe kolayca ezilmeyecek, patlamayacak malzemelerin içinde muhafaza edin. bazı yerlerde daha hafif diye küçük plastik paketler öneriliyor. onlar baskı altında çabuk patlar, o yüzden iyi bir fikir değil. matara yahut dromedary bag kullanmak en iyi seçim ama bütçe ayırmanız zor ise plastik şişe de işlev görecektir. özellikle yeterince gıdaya sahip değilseniz suya birden yüklenmeyin, bir noktada açlıktan böyle bir baskılama yöntemine girme ihtiyacı hissedebilirsiniz ki hissedeceksiniz ama dişinizi sıkmanız gerekiyor. hem zaten tükenebilir bir kaynak hem de eğer gıda alamıyorsanız vücuttaki sodyum daha hızlı seyreleceği için elektrolit dengesini mahvedersiniz ve enkaz altında geçen süreç uzadıkça bunun tehlikesi çok şiddetli olabilir. imkanınız varsa elektrolit tozu alabilirsiniz, yoksa eğer bazı şişelerin içine eser miktarda tuz eklemek iyi bir fikir ancak fazlası makul olmayacaktır yoksa su içme isteğinizi arttırmaktan başka bir işe yaramaz.
suyu mümkünse eğer belirli zaman aralıklarında içmek en mantıklı seçim. telefonunuzun şarjı bir noktadan sonra tükenecek dürüst olmak gerekirse ya da başından beri elinizin altında olmayacak. böyle durumlarda kendi nabzınızı tutarak az çok ortalama olarak geçen süreyi algılayabilirsiniz. bu hem kaynaklarınızı idareli kullanmanızı kolaylaştırır hem de zaman algınızın kaybolmaması için yardımcı olabilir. çok mecbur kalmadıkça kendi idrarınızı içmekten de kaçınmaya çalışın. dehidrasyonu hızlandırıyor ne yazık ki.
--- düdük temel kitlerin içinde yer alır ancak yine de depreme uyurken yakalanma ihtimalinize karşı komidinin üstünde hızlıca boynunuza asabileceğiniz yedek bir tane daha bulundurmak mantıklı olacaktır. bunun alternatifi olarak bir öneri mevcut aslında ama aklıma yatan ve yatmayan tarafları var. yine de düdük ile karşılaştırıp avantaj ve dezavantajlarını yazacağım. daha yüksek ses çıkarması açısından el kornaları (bunları gazsız deprem kornası olarak arayabilirsiniz) da önerilebiliyor. oksijenin kısıtlı olduğu, toz toprak içerisindeki bir alanda -yara almanız ve takviyelerinizin tükenmesi gibi etmenlerle de birlikte- aktif olarak sürekli nefesinizi harcamak yorucu olabileceği için eğer elinizi kullanamayacağınız kadar sıkışık bir durumda değilseniz daha az enerji tüketmesinden kaynaklı olarak avantajlı olabilir ancak düdük daha küçük ve hafif olduğu için her yerde taşınabilirdir ve deprem çantası kısıtlı bir kapasiteye sahip olduğudan, büyük ve hantal olan bu kornalara nazaran düdük daha avantajlı. kullanım açısından da ne kadar nefes tüketse bile tek elle kullanılabilir ve ağızda tutulabilir, üstelik mekanik parçalara ihtiyaç duyulan kornaların aksine bozulma riski de yok. dileyen ikisini de koyabilir çantaya ancak düdük daha elzem. yine de nefesinizi hızla tüketmemeye bakın. belirli aralıklarla üç kısa üç uzun tekrardan üç kısa olmak kaydıyla düdük çalmak boşa enerji harcamanızı engeller.
--- el feneri yine kitlerin içinde bulunuyor ancak mümkünse çantaya koymadan önce üstüne yedek pil bantalamayı unutmayın. ek olarak dinamolu el fenerlerinden de koyabilirsiniz yedek pilin de tükenmesi ihtimaline karşı. kırılmaması için koruyucu bir kılıf geçirip çantanın en ulaşılabilir kısmına koymanız en iyisi olacaktır çünkü ilk başta zifiri bir karanlık olacak. gözlerinizin zarar gördüğünü düşünüp paniğe kapılmayın. çanta ulaşabileceğiniz şekilde üstünüzdeyse hâlâ, feneri alıp sağlık durumunuzu kontrol etmek ilk önceliğiniz olsun. başlangıçta tozdan nefes almak ve etrafı görmek zordur ve büyük yaralanmaları bilmiyorum ancak küçük yaralanmalar, kırık ve çıkıklarda sıcağı sıcağına hasarı hemen algılayamayabilirsiniz. fenere ulaşana kadar panikle sağa sola büyük hareketler yapmamaya çalışın. yaralı veya sıkışmış vaziyetteyseniz önce en çok hangi yaranın kan kaybına sebebiyet verdiğini anlayıp bilincinizin kapanması ihtimaline karşı ona öncelik verip kanamayı durdurmaya çalışmanız gerekecek. bunu yaparken çok ani ve enerjinizi birden tüketecek hareketlerde bulunmadan ağırdan almanız gerekiyor. ayağa kalkmaya çalışmak da iyi bir fikir değildir. dizlerinizin üstünde kalın. yeni bir çökme riski çok yüksek olabiliyor bu gibi durumlarda.
--- telefonunuz hâli hazırda elinizde ve çalışır durumda olsa dahi baz istasyonlarının çalışır vaziyette olmadığını göz önünde bulundurarak pille yahut el dinamosu ile çalışan radyo bulundurabilirsiniz. telefonunuz çalışıyorsa mümkün mertebe sms ile iletişim kurmanız daha mantıklıdır her zaman. ara sıra konumunuzu iletip uçak moduna almanızı da salık verebiliyorlar şarj çabuk bitmesin diye. iki adet powerbank bulundurun çantada mutlaka. bu radyolardan bazıları bu işlevi görebiliyor, onlardan tercih etmek yer sorunu için biraz da olsa çözüm sağlayabilir.
--- su geçirmeyen bir dosyanın içine kimlik fotokopisi, acil durumda ulaşılabilecek insanların numaraları ve belirli bir miktar nakit para koyabilirsiniz. bir miktar ip ve mümkünse isviçre çakısı gibi çok yönlü kesici bir alet de koymayı unutmayın. kronik sağlık sorunlarınız varsa eğer ilaçlarınızın bulunduğu küçük bir paket de elzem. astım hastasıysanız yedek inhaler ekleyin mutlaka.
--- küçük bir bebeğiniz yahut evcil hayvanınız varsa eğer bebekler konusunda çok bilgim olmasa da diğer listelerde gördüğüm kadarıyla bir şeyler eklemeye çalışacağım. hazır kavanoz mamalar, süt tozu, ekstra içme suyu, bebek bezi (muhtemelen çantada çok yer kaplayacaktır ama vakumlu poşetlerin içine yerleştirirseniz daha fazla depolayabilirsiniz) ve su sızdırmayan battaniye yer alıyor genelde listelerde ortak olarak. bebeğin yaş grubuna göre değişecektir tabii ama ebeveyn olarak buna benden daha hakimsinizdir mutlaka. o sebeple bu kısım biraz da kişiye göre değişkenlik gösterecektir. evcil hayvanlarınız için de ekstra içme suyu ve kuru mama bulundurmanız gerekiyor. bir de eğer mümkünse her ikisi için de küçük bile olsa oyuncak koyun.
ikinci tipte deprem çantaları daha fazla eşya alabilme potansiyeline sahiptir zira deprem anında değil sonrasında hayatta kalabilmek üzerine hazırlanıyor. yani bu çantalardan birini seçip hazırlayın demiyorum. her ikisi de hazır olarak bulunmak zorunda. ilki kişiye özel ancak bunu birden fazla hazırlamanız zorunluluk değil. eviniz yıkılmadıysa ve kendinizi bir şekilde dışarı atma şansı bulduysanız çıkarken alabileceğiniz bir yerde olması daha iyi olacaktır. ana giriş kapısının yakınlarına yerleştirmelisiniz o yüzden mümkünse. eğer arabanız varsa hazır bir biçimde araba bagajında da tutmak oldukça mantıklı. kimi durumda özellikle müstakil ev sahipleri bahçedeki depo alanlarına da koyabilir.
ilk çantada bulunan tüm malzemeleri -gıda hususunda konserveler artık daha kabul edilebilir- bu çantaya da ekstra olarak koymanız iyi olur. nakit para mutlaka koyun. ek olarak ise yangın söndürme tüpü, hijyen için gereken ekstra malzemeler, kamp çadırı (çok yer kaplama ihtimaline karşı kamp tentesi yahut termal bivak da olabilir) bir levye yahut küçük bir balta, mümkünse daha fazla maske, su arıtma tableti, mini su filtresi, çakmak, çöp poşeti (yüksek ihtimalle uzun bir süre tuvalet ihtiyacınızı gidermek için işlev görecek) mümkünse bir harita, antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar (yanık için krem bulundurmak da mantıklı olacaktır) eklenebilir. kamp için özel olarak üretilmiş bir çanta kullanmak daha iyi olacaktır. uzun yürüme mesafesi boyunca taşımak zorunda kalırsanız daha konforlu ve daha az yorucu olur. standart çantalara göre daha fazla eşya alma kapasitesi de mevcut aynı zamanda. evcil hayvanınız varsa ve mama stoğu tükendiyse, pirinci ıslatarak geçici süreliğine verebilirsiniz. o yüzden bir miktar bulundurmak faydalı olacaktır.
bunların bazıları gereksiz ağırlık ya da fazlalık gibi görünebilir ancak istanbul'daki çarpık kentleşme ve nüfus düşünüldüğü zaman depremden ziyade sonrasının nasıl bir felakete dönüşebileceğini kestirmek zor. üstelik tsunami riski de durumu pek iç açıcı hâle getirmiyor. eğer durum tahmin edildiği gibi seyrederse yüksek ihtimalle ilk haftalarda hava yolu dışında avrupa yakasına erişim sağlanabilecek bir alternatif zor ve onda da öncelik acil yardım ekiplerine verilecektir zaten. lojistik konusunda iki yıl önce yaşadığımız felaketten ders almadı erk sahipleri ne yazık ki. yaşanan izdiham, yağma, salgın hastalık riski, askeriyenin ne zaman müdahil olup olmayacağının kesin olmaması; köprülerin ve viyadüklerin hatta bazı yolların sağlam kalıp kalmayacağı çok muallakta. o yüzden bir şekilde bu felaketten sağ çıkılsa bile tahliye süreci çok uzun ve meşakkatli olacak. hazırlıkları ona göre planlamak gerekiyor.
ne yazık ki bulunan her boşluğa bir avm ya da rezidans dikiliyor olsa da e-devlet üzerinden afet ve acil durum alanlarını sorgulayabilir, yakınlarda olanları işaretleyebilirsiniz. mümkünse bir acil durum planı oluşturun. o kaosun içinde çok çetrefilli bir planı hatırlamak ya da uygulamak çok mümkün değil. o yüzden basit tutmaya çalışarak ayrı düşme hâlinde nerede toplanacağınızı ve ne yapacağınızı kararlaştırın mutlaka. bazılarınızın evde hareket edemeyecek durumda olan hastaları mevcut, bu yüzden önceden tahliye planı yapmak en azından o şok hâlinde bir şeyler düşünmeye çalışmaktan daha iyi olacaktır. odadaki eşyalar sabit değilse mutlaka sabitleyin ve yatağı devrilebilecek eşyalardan uzak bir konuma taşıyın. eğer yatak tekerlekli ise kilitli tutmakta fayda var. evden çıkarken vanaları kapatmayı asla ama asla unutmayın. deprem sırasında ve sonrasında yangın en büyük problemlerden birine dönüşüyor. genelde depremde ölüme götüren en ciddi sorunlardan biri de aniden asansör yahut merdivene koşmaya çalışmak. bunu da yapmayın lütfen. yalnızca önceden belirlediğiniz, yaşam üçgeni oluşturabileceğiniz alana yönelin. genelde deprem sırasında ilk yıkılan yerler merdivenler oluyor. yıkılmasa dahi o sarsıntı sırasında düşüp ciddi yaralar almanız olası.
yağma ve soyulma tehlikesine karşı kendinizi koruyabilecek bir şeyiniz mutlaka olsun. tercihen bıçak varsa ruhsatlı silah iş görecektir ancak çantada biber gazı bulundurmak da faydalı olabilir.
çocuklarınız aptal değil, onları benden daha iyi tanıyorsunuz. deprem sırasında ne yapmaları gerektiğini onları paniğe sürüklemeden ve korkutmadan öğretin mutlaka. bunun için yardımcı olabilecek pek çok uygulama ve pedagog tavsiyesi mevcut. paniğe kapılmadan evde nerenin güvenli olabileceğini anlayabilecek kadar biliyor olmaları gerekiyor. aksi bir durumda ne yazık ki onlara ulaşamayabilir, odalarına uzak kalabilirsiniz. panikle hareket etmelerindense öncesinde korkutulmadan bilinç kazanmaları daha sağlıklı. mümkünse endişelendirmeden birlikte deprem çantasını hazırlayabilirsiniz. içinde ne olduğunu bilerek kendisi yerleştirebilir. istediği bir oyuncak yahut eşyayı koymasına izin vererek stresini biraz azaltabilirsiniz. bilmiyorum, çocuğum yok. bu konuda bir sürü eğitim metodları var, araştırıp çocuğunuza uygun olanı mutlaka bulacaksınızdır.
biliyorum bazılarınız gerçekten iyi niyetlerle, belki sevdikleriniz için endişelenerek deprem sonrasında bölgeye gitmek isteyeceksiniz. bunun bir örneğini yakın bir zamanda yaşadık hepimiz. lütfen bunu yapmayın. afad gönüllüsü değilseniz, sağlık hizmetinde yer almıyorsanız yahut kurtarma çalışmaları için gereken ekipmanları kullanabilme becerisine sahip değilseniz bu faydadan çok zarara sebep oluyor. zaten lojistik ve ulaşım sorunu yaşanıyorken ne yazık ki fayda sağlayamayacağınız bir bölgeye ulaşmaya çalışarak yardımları geciktiriyor yahut bölgede çok fazla yanlış müdahalede bulunuyor veya yalnızca ses çıkararak dahi kurtulma şansı olan bir insanın şansını elinden alabiliyorsunuz. bunlar çok güzel, çok doğal ve insani niyetler; sevdikleriniz için endişe duyuyor, yardım etmek istiyor ve bir yol arıyorsunuz biliyorum ancak ne yazık ki faydalı değil. beklemenin de en az o can pazarında olmak kadar korkunç hissettirdiğinin farkındayım ve yargılamıyorum ancak lütfen kendinizi frenleyecek kadar bilinçli olmaya çalışın.
zaten bölgedeyseniz ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız kurulan çadır kentlere gidebilirsiniz ancak mümkün mertebe açık yaranız varsa steril tutmak için elinizden geleni yapın. salgın hastalıkların ve enfeksiyonun çok şiddetli bir biçimde yayılma potansiyeli var bu toplanma alanlarında. özellikle sevgili hemcinslerim; hamileyseniz, ikinci tip çantaya mutlaka fazladan gıda takviyesi koyun. ped ve tampon gibi hijyen için gereken malzemeler çoğunlukla kitlerde mevcut ancak vakumlu paketler aracılığıyla daha fazla yanınıza alma şansınız var.
yardımcı olmak istiyorsanız da yalnızca bildiğiniz şeye odaklanın. yanlış müdahalede sonucu ampüte kalan, hayatını yitiren; crush ve refeeding sendromu sebebiyle zarar gören çok fazla insan var. anlık iyi niyetlerle birini kurtarmaya çalışırken daha büyük bir hasara sebep olabilirsiniz.
şimdilik aklıma gelenler bunlar. diğer yazarların katkılarıyla ya da yeni denk geldiğim bir şey olursa eklerim mutlaka. yaşanmasını hiç istemesem de gerçeğe gözümü kapattığımda birden yok olmayacağını biliyorum. belki sen, ben, bir başkası, tanımadığım herhangi biri; bir noktada bu ülkede bunu belki yine yaşamak zorunda kalacağız, bilmiyorum. tek bildiğim, cehennem gibi hissettiriyor olsa da bir şekilde ayakta kalmaya inancımız olsun istediğim. ne yazık ki kimse bizim için kılını kıpırdatmayacak ama en azından biz birbirimiz için bir şeyler yapabiliriz diye umuyorum.
bazılarınız istanbul'da, bursa'da, yalova'da yaşıyor. bazılarınızı tanıyorum, bazılarınız arkadaşımsınız ve bazılarınızdan pek haz etmiyorum. bazılarınızla belki depremden sonra iyi misin diye sorabileceğim bir iletişim ağım bile kalmadı artık elimde ve bu beni mahvediyor ve bazılarınızla bağ kurduğumu düşünsem bile bu sadece benim tarafımca gerçekleşen bir şeydi ve koptu gitti. yine de bir önemi yok dürüst olmak gerekirse. umarım hepiniz ne olursa olsun güvende kalırsınız. lütfen güvende kalın. korku açığa çıkana kadar bir yerlerde iyi olduğunuzu bilmekten daha rahatlatıcı bir hissin olduğunu bilmiyordum. sevdiklerinizle güvenli bir şekilde yaşayıp gidin. daha iyisini umamam.
devamını gör...
66.
sadece istanbul'un değil tüm türkiye'nin gerçek beka sorunu.
#3393635
sayın yazarın eline emeğine sağlık.
bir aralar ben de bunları çok düşünüyor, deli gibi korkuyor, geceleri uyuyamıyordum. 80'li yıllarda yapılmış bir binada yaşıyorum ve her tarafımızda benzer yaşta binalardan var. daracık bir sokakta evim. evin çeşitli yerlerine su, düdük, snickers falan depoluyodum. ama artık bıraktım. ev sahibi ve komşulara şu binaya baktıralım dediğimde, sıcak yaklaşmamaları da etkil oldu tabi.
deprem olduğunda kafama tavan düşsün ve direkt öleyim başka bir dileğim yok. enkaz altında kaldıktan sonra bekleye bekleye kafayı yiyerek ölmektense kafam bi anda yarılsın ve öleyim ya. eğer öyle olmaz da enkaz altında kalırsam da bulduğum kesici bişi ile bileklere dalmak gibi bir düşüncem var ama bilmiyorum yapabilir miyim.
enkaz altından kurtulsak bile çıkınca nolacak, o travmayla ömür mü geçer?
artık ülke olarak önlem alınacak noktayı da geçtiğimizi düşünüyorum. onca binayı nasıl ve hangi kaynakla yenileyeceksin. şehirden taşınsan deprem sonrası yaşanacak kriz ve anarşi ile nasıl sağlam kalacaksın?
#3393635
sayın yazarın eline emeğine sağlık.
bir aralar ben de bunları çok düşünüyor, deli gibi korkuyor, geceleri uyuyamıyordum. 80'li yıllarda yapılmış bir binada yaşıyorum ve her tarafımızda benzer yaşta binalardan var. daracık bir sokakta evim. evin çeşitli yerlerine su, düdük, snickers falan depoluyodum. ama artık bıraktım. ev sahibi ve komşulara şu binaya baktıralım dediğimde, sıcak yaklaşmamaları da etkil oldu tabi.
deprem olduğunda kafama tavan düşsün ve direkt öleyim başka bir dileğim yok. enkaz altında kaldıktan sonra bekleye bekleye kafayı yiyerek ölmektense kafam bi anda yarılsın ve öleyim ya. eğer öyle olmaz da enkaz altında kalırsam da bulduğum kesici bişi ile bileklere dalmak gibi bir düşüncem var ama bilmiyorum yapabilir miyim.
enkaz altından kurtulsak bile çıkınca nolacak, o travmayla ömür mü geçer?
artık ülke olarak önlem alınacak noktayı da geçtiğimizi düşünüyorum. onca binayı nasıl ve hangi kaynakla yenileyeceksin. şehirden taşınsan deprem sonrası yaşanacak kriz ve anarşi ile nasıl sağlam kalacaksın?
devamını gör...
67.
mümkün mertebe istanbuldan uzak durulması gerektiğine inanıyorum.
umarım bir sıkıntı yaşanmaz.
umarım bir sıkıntı yaşanmaz.
devamını gör...
68.
bir yandan hazır olunması gerekirken bir yandan da bu çapta bir depremin sadece istanbul'da olmayacağını unutmamak gerek. senelerdir sadece bu konuşuluyordu. ne oldu? 6 şubat oldu. bambaşka bir yerde, aynı yıkım...
şimdi aynı hatayı yine yapıyoruz ve sadece istanbul'da olabilecek bir şeymiş gibi endişeleniyoruz ama burası bir deprem ülkesi. ege'yi mesela, çok sık unutuyoruz. son günlerde biraz hatırlattı kendisini santorini ile ama aslında hiç unutmamış olmamız gereken yerlerden biriydi burası. tarihinde 7, hatta 7.7 gibi depremler var ege'nin. hatta bir de minos patlaması var. yani tek dert deprem değil bu bölgede.
neyse. esas konuya geleyim. deprem çantası konusunu elminster the wise gayet güzel anlatmış. ben ek olarak, önemli belgelerinizi veya bunların fotokopilerini falan da koymanızı tavsiye ederim. diploma falan gibi...
bunun dışında genel olrak, belki akla gelmemiş olabilecek şeyler de dahil olmak üzere, neler yapılabileceği konusunu chatgpt'den alıp özetleyerek ekşi'de de paylaşmıştım. buraya da alıntılamak istiyorum:
1- fiziksel güvenlik önlemleri
güçlendirilmiş binalar: eğer bina güvenli değilse, mümkünse daha sağlam yapılmış bir alana taşınmayı önceliklendirin. deprem öncesi sağlam bir barınma alanına sahip olmak, sonraki kaosu daha yönetilebilir hale getirir.
enkaz riskini azaltın: binalardan, köprülerden ve üstgeçitlerden uzak, açık alanları hedefleyin. enkazdan kaçmak için en hızlı rotaları belirleyin.
barınma alternatifleri: çadır, karavan gibi geçici yaşam alanlarını önceden planlayabilir ve saklayabilirsiniz.
2. sosyal kaos ve kargaşa planı
grup halinde hareket edin: tek başına hareket etmek yerine, güvendiğiniz kişilerle bir araya gelin. kalabalıklar daha az hedef haline gelir. (bu kısmı bence önemli arkadaşlar. hırsızlık, tecavüz gibi rezil ve tehlikeli olaylara karşı koyabilmek adına gerekli.)
savunma ve kendini koruma: yasal olarak taşınabilecek savunma ekipmanlarına sahip olun. biber gazı, düdük, el feneri gibi ekipmanlar faydalı olabilir.
gizlilik ve dikkat: yiyecek, su veya değerli eşya bulunduruyorsanız bunları dikkat çekmeyecek şekilde taşıyın. insanlar kaynak bulma uğruna agresifleşebilir. (buna da çok dikkat etmeli.)
3. alternatif kaçış ve hareket yöntemleri
yürüyerek kaçış rotaları: kalabalık yollar ve otoyollar trafiğe kapanabilir. yaya olarak kullanılabilecek patikalar ve yan yolları keşfedin. mümkünse bir bisiklet veya scooter bulundurun. (tabii ki bunları depremden etkilenmeyecek bir yerde tutmalısınız.)
deniz yolu: istanbul gibi bir şehirde, deniz yoluyla kaçış büyük bir avantaj olabilir. küçük tekneler veya sahil şeridindeki ulaşım yolları alternatif planlarınızda yer alabilir.
4. su ve gıda güvenliği
saklama ve gizleme: yiyecek ve suyu kolay erişilebilir, ama kimsenin göremeyeceği yerlerde saklayın.
uzun ömürlü gıdalar: daha az dikkat çeken, kolay taşınabilir ve uzun süre bozulmayan gıdalar seçin.
su filtrasyon cihazları: temiz su bulmak zor olabilir. hafif taşınabilir su filtreleri hayat kurtarabilir.
5. iletişim ve haberleşme
kısa dalga telsiz: cep telefonu şebekelerinin çökme ihtimali yüksek. telsiz gibi alternatif haberleşme araçları edinin. (bu konuy iyice araştırmanızı tavsiye ediyorum. kaliteli telsiz edinecek maddi durumunuz varsa mutlaka edinin.)
sessiz haberleşme: eğer etraf güvensiz hale gelirse, sessiz iletişim yöntemleri (ışık sinyalleri, el işaretleri gibi) kullanın.
6. güvenli toplanma noktaları
mahalle grupları: mahallenizde güvendiğiniz kişilerle bir toplanma planı yapın. güçlü bir grup halinde hareket etmek, bireysel hareketten daha güvenli olabilir.
resmi kurumlar: afad ve kızılay’ın toplanma alanlarını öğrenin. bu alanlarda yardım ekipleri bulunma olasılığı yüksektir.
7. psikolojik hazırlık
soğukkanlı olmayı öğrenin: kaos ortamında sakin kalmak zor olabilir. bu nedenle stresle başa çıkma tekniklerini öğrenin.
önceden tatbikat yapın: kaçış planınızı aile bireyleriyle veya arkadaşlarınızla önceden birkaç kez deneyin. bu, panik anında daha bilinçli hareket etmenizi sağlar. (önemli bir tavsiye olduğunu düşünüyorum)
8. uzun vadeli kaçış stratejisi
şehirden ayrılma: eğer mümkünse, depremin hemen ardından istanbul’u terk etme planı yapın. ana yollar tıkalı olabileceği için alternatif şehir çıkış yollarını öğrenin.
güvenli bölgelere geçiş: marmara dışındaki daha az riskli bölgelere tahliye seçeneklerini düşünün.
şimdi aynı hatayı yine yapıyoruz ve sadece istanbul'da olabilecek bir şeymiş gibi endişeleniyoruz ama burası bir deprem ülkesi. ege'yi mesela, çok sık unutuyoruz. son günlerde biraz hatırlattı kendisini santorini ile ama aslında hiç unutmamış olmamız gereken yerlerden biriydi burası. tarihinde 7, hatta 7.7 gibi depremler var ege'nin. hatta bir de minos patlaması var. yani tek dert deprem değil bu bölgede.
neyse. esas konuya geleyim. deprem çantası konusunu elminster the wise gayet güzel anlatmış. ben ek olarak, önemli belgelerinizi veya bunların fotokopilerini falan da koymanızı tavsiye ederim. diploma falan gibi...
bunun dışında genel olrak, belki akla gelmemiş olabilecek şeyler de dahil olmak üzere, neler yapılabileceği konusunu chatgpt'den alıp özetleyerek ekşi'de de paylaşmıştım. buraya da alıntılamak istiyorum:
1- fiziksel güvenlik önlemleri
güçlendirilmiş binalar: eğer bina güvenli değilse, mümkünse daha sağlam yapılmış bir alana taşınmayı önceliklendirin. deprem öncesi sağlam bir barınma alanına sahip olmak, sonraki kaosu daha yönetilebilir hale getirir.
enkaz riskini azaltın: binalardan, köprülerden ve üstgeçitlerden uzak, açık alanları hedefleyin. enkazdan kaçmak için en hızlı rotaları belirleyin.
barınma alternatifleri: çadır, karavan gibi geçici yaşam alanlarını önceden planlayabilir ve saklayabilirsiniz.
2. sosyal kaos ve kargaşa planı
grup halinde hareket edin: tek başına hareket etmek yerine, güvendiğiniz kişilerle bir araya gelin. kalabalıklar daha az hedef haline gelir. (bu kısmı bence önemli arkadaşlar. hırsızlık, tecavüz gibi rezil ve tehlikeli olaylara karşı koyabilmek adına gerekli.)
savunma ve kendini koruma: yasal olarak taşınabilecek savunma ekipmanlarına sahip olun. biber gazı, düdük, el feneri gibi ekipmanlar faydalı olabilir.
gizlilik ve dikkat: yiyecek, su veya değerli eşya bulunduruyorsanız bunları dikkat çekmeyecek şekilde taşıyın. insanlar kaynak bulma uğruna agresifleşebilir. (buna da çok dikkat etmeli.)
3. alternatif kaçış ve hareket yöntemleri
yürüyerek kaçış rotaları: kalabalık yollar ve otoyollar trafiğe kapanabilir. yaya olarak kullanılabilecek patikalar ve yan yolları keşfedin. mümkünse bir bisiklet veya scooter bulundurun. (tabii ki bunları depremden etkilenmeyecek bir yerde tutmalısınız.)
deniz yolu: istanbul gibi bir şehirde, deniz yoluyla kaçış büyük bir avantaj olabilir. küçük tekneler veya sahil şeridindeki ulaşım yolları alternatif planlarınızda yer alabilir.
4. su ve gıda güvenliği
saklama ve gizleme: yiyecek ve suyu kolay erişilebilir, ama kimsenin göremeyeceği yerlerde saklayın.
uzun ömürlü gıdalar: daha az dikkat çeken, kolay taşınabilir ve uzun süre bozulmayan gıdalar seçin.
su filtrasyon cihazları: temiz su bulmak zor olabilir. hafif taşınabilir su filtreleri hayat kurtarabilir.
5. iletişim ve haberleşme
kısa dalga telsiz: cep telefonu şebekelerinin çökme ihtimali yüksek. telsiz gibi alternatif haberleşme araçları edinin. (bu konuy iyice araştırmanızı tavsiye ediyorum. kaliteli telsiz edinecek maddi durumunuz varsa mutlaka edinin.)
sessiz haberleşme: eğer etraf güvensiz hale gelirse, sessiz iletişim yöntemleri (ışık sinyalleri, el işaretleri gibi) kullanın.
6. güvenli toplanma noktaları
mahalle grupları: mahallenizde güvendiğiniz kişilerle bir toplanma planı yapın. güçlü bir grup halinde hareket etmek, bireysel hareketten daha güvenli olabilir.
resmi kurumlar: afad ve kızılay’ın toplanma alanlarını öğrenin. bu alanlarda yardım ekipleri bulunma olasılığı yüksektir.
7. psikolojik hazırlık
soğukkanlı olmayı öğrenin: kaos ortamında sakin kalmak zor olabilir. bu nedenle stresle başa çıkma tekniklerini öğrenin.
önceden tatbikat yapın: kaçış planınızı aile bireyleriyle veya arkadaşlarınızla önceden birkaç kez deneyin. bu, panik anında daha bilinçli hareket etmenizi sağlar. (önemli bir tavsiye olduğunu düşünüyorum)
8. uzun vadeli kaçış stratejisi
şehirden ayrılma: eğer mümkünse, depremin hemen ardından istanbul’u terk etme planı yapın. ana yollar tıkalı olabileceği için alternatif şehir çıkış yollarını öğrenin.
güvenli bölgelere geçiş: marmara dışındaki daha az riskli bölgelere tahliye seçeneklerini düşünün.
devamını gör...