çocukların zekasının yüzde 90'ının anneden gelmesi

independent tr
bugün öğrendiğim ve öğrenince dehşete düştüğüm hede. şu an çok zeki bir kadınla evlensem, sonra zeki bir oğlum olsa zeka sadece tek nesil sürdürülebiliyor. eğer bundan sonraki doğacak olan tüm çocuklarım ve torunlarım kız olursa zeka tüm nesil boyunca aktarılabilir hale geliyor. tabi burada çocuğun ne kadar gen aldığı ve çevresel etkenler de önemli. bu durumda zeki erkek zeki kadın çiftleşmesi ile salak erkek zeki kadın çiftleşmesinden doğacak çocukların zeki olma olasılığı aynı.


bu iddia 2020'nin başlarında atılmış olsa da ben yeni gördüm.

bu arada başlıklara yüzde işareti konulamıyor nedense.

celâli'ninde dediği gibi zekanın tek faktörü genetik aktarım değildir. hamilelik döneminden başlayan çevre etkenlerini unutmamak gerek. kaldı ki bilimsel araştırma ve bulguların doğruluğu için birden çok araştırma gereklidir (katılımcı sayısı, profili, kısacası metodolojiden ötürü). nörolojik araştırmaların bu anlamda önemli olduğunu düşünüyorum ama yine onlarda da bu tip sıkıntılar mevcuttur. gen çevre etkisi hala tam anlaşılamamıştır denilebilir tabii kısaca.

zeka geriliği olsa anneden..
zeka fazlalığı olsa babadan..
bravo valla..

bu bilgiyi ilk okuduğumda şaşırmıştım ve bir süre girdiğim her ortamda satılacak bilgi olarak sundum.

aynı zamanda çocukların erken gelişim döneminde yanlış eğitim ile köreltildiğine dair de uzun sohbetler yapardık. çünkü çoğu zaman çocukları, bilgi ve becerilerine göre değil kendi istediğimiz özelliklere göre yetiştirme eğilimindeyiz. sonuç olarak, bu konu da dahil olmak üzere diğer alanlarda da yeterli bilgi düzeyine erişmeden çocuk yapmama kararı aldım.

zeka tek başına değerlendirilmemeli, diğer unsurları göz ardı etmeyiniz.

biz zamanında “anasına bak kızını al” diyerek konuyu çözüp bırakmışız zaten.

bundan böyle ben de sapyoseksüelim ulan.

erkek çocukların zekasının anneden geçtiğini okumuştum epey bir zaman önce bir yerlerde. aşağıdaki gibi bir bilgiye ulaştım bununla ilgili de.


(diyor, ben demiyorum. yazıyı alıntıladığım kişi hangi araştırmaya dayandırmış, onu da bilmiyorum. bulamadım kaynağını.)

eşim, annem ve babaanneme bakarak, babam, ben ve oğlumu kıyaslayarak söylüyorum yalan.

hemen heee zekisindir evet diyecekler için oğlum yaşadığım şehirdeki bilsem sınavına girip kazanmıştır. kontenjanı il genelinde 15 olup, yaşadığımız şehir ülkenin en büyük 5. şehridir.

ulan koca dünyanın evrende toz taneciği yer kaplamayan bir canlının iki farklı cinsini bu kadar malzeme etmesi ibret verici!

(bkz: buyur buradan yak)

zeka geliştirilebilirliği kalıtsaldır diyor ve hiçbir şey bilmeyen kendimle bu tezi atıyorum. zekamı direkt annemden ya da babamdan alsaydım, hatta her ikisinden biraz biraz alıp üzerine sos dökseydim bile bir köprü altında yan kesicilik yapıyor, bali çekiyor olurdum.

ama ben o zekaya gözüm gibi baktım.

mutlu eden istatistik.

şöyle belirteyim.

evde 4 kadın var. bir gün elektrik süpürgesi bozuluyor. aslında tam olarak bozulduğunu iddia edemeyiz, artık görevini yerine getirmiyor, küçük bir toz tanesini bile çekmiyor ruh hastası. yine çok sinirlendirdi beni. sebepsiz geriliyorum, çok sinirleniyorum.

anne süpürgeyi açıyor ve başlıyor şikayetlere. bu ev her şeyi bozuyor diye sürekli şikayet ediyor. tam 4 gün boyunca ihtiyacı oldukça süpürgeyi açıyor ama gerekli verimi alamadığı an kıyameti koparıyor. sonra yeni süpürge almaya karar veriyor ve süpürgeden vazgeçiyor.

en küçük kızı ihtiyacı olunca süpürgeyi açıyor ve bozulmuş olduğuna karar verip bir kenara bırakıyor hemen.

ortanca olan yine bir kez deniyor ve yeni süpürge alma konusunda diğerleri ile aynı görüşü ortaya atıyor.

bir süpürge ve farklı insan davranışlarını o güne kadar sabırla izleyen en büyük kız kalkıyor, süpürgenin borusuna bakıyor, görünür bir şey bulamıyor. torbasını değiştiriyor. sonra motoruna bakıyor. en sonunda borunun içine ince uzun bir sopa sokuyor ve içinden çıkan o pisliği yeni gibi çalışmaya başlamış süpürge ile çekiyor. yani napıyor? çözüm buluyor.

neden bir sorun karşısında 3 kişi aynı şekilde davranıp sadece içlerinden biri sorunu çözmeye yönelik davrandı sizce? çünkü zeki insanlar sorunu çözmeye çalışır. daha az zeki olanlar ise ya cabuk vazgeçer ya da sadece şikayet eder.

o yüzden napcaz? oturup bir bakacağız ailemize. annemiz her şeyden cabuk şikayet eden, bir şeyleri çözmek yerine onu sadece şikayet konusu eden, mızmız, vır vır sürekli şikayet eden biriyse şöyle diyeceğiz. hayır yaaaa ne saçma sapan iddialar bunlar.

yok çoğumuzun anası bu profilin tam tersi ise aaa diyeceğiz evet ya anneler sahiden epey etkiliyor olabilir bu süreci. doğrudur.

ama birbirimizi kandırmaya gerek yok, annelerimiz mutfağa girip 6 saat söylenen ve sorunu büyüten kadınlar. çoğumuzun öyle. oysa yine çoğumuz kendimizi dahi zannediyoruz. bir yerlerde büyük terslik var..

keratalar, çok şanslısınız. %90 benden, %10 babanızdan aldıysanız zekayı yaşadınız.
oğlanı da zeki bir kızla başgöz edersek, iki nesli kurtardım demektir.

kadınların zekâsını küçümseyen angutların hoşuna gitmeyecek durum.

çevrenin etkisinden falan bağımsız konuşayım. çok zeki olduğunu düşünenler, o zekânın tümünün kalan %10'dan geldiğini sanıyor olsa gerek*. peki o %10'un %90'ı nereden?

hem matematik bilmiyorlar hem kibirliler. hayret!

nikola tesla'nın annesi için küçük ev aletleri mucidi derler. babası da din adamıymış...

neyse... kadınları nasıl aşağılayacağını şaşıran şaşkınlara gelsin bu görsel:

türklerin islam öncesinde kadınlara değer veren anaerkil bir toplum olmasının sebepleri varmış demek ki.
(bkz: anasına bak kızını al)

insanların zekasının %40-%60 oranından genetik olarak soydan kalıtıldığı kalanının da sosyal çevre etkisi ile şekillendiği araştırma sonuçlarında yer alıyor. bu da demek oluyor ki %40-%60 lık kısmın %90'ını anneden geliyor.

zeka özellikle 0-4 yaş aralığında %85'i oluşan bir yapı. iyi beslenen, yeterli protein alan ve zengin uyarıcıların olduğu bir çevrede ilgi ve sevgi ile büyütülen çocuklar genetik potansiyeline ulaşır.

yani anne dahi düzeyinde zeki bile olsa bu ondan doğan çocukların da dahi olacağı anlamına gelmez.

eyvah eyvah.

dişil diliniz batsın.

*

kesin bilgi mi? ona göre yayalim bunu bu onemli.