1.
basliga insan zihni diyerek basliyorum cunku, bazi hayvanlar da ruya gorurler. ustelik bu durum onlar icin neredeyse hayati oneme sahiptir bile denilebilir. yapilan bir arastirmaya gore, labaratuvar ortaminda turlu bir takim yontemlerle ruyalardan mahrum birakilan hayvanlarin yemeden kesilip acliktan öldüğü farkedilmis ve henuz bir neden de saptanamamis.
keza insan hayati icinde ruyalarin onemi hayli fazla. bilimsel arastirmalarca nasil olustugu konusunda bulgular elde edilse de, nicin olustugu konusu hala biraz muamma....
bu konuyla alakali freud'un bir kurami da bulunmakta. freud'a gore bilincaltimizda bulunan arzu ve isteklerin gündüz donemi bastirilmasiyla geceleri ortaya ciktigini belirtmistir. "rüyalar, bilincaltimiza giden yollardir" diye de eklemistir. bu calismasi hatta aktivasyon sentez kuramı olarak bilinir.
freud'un kurami disinda yapilan bir diger calismanin sonucu ise şoyledir; zihin tipki bir bilgisayar gibi sinir aglarina sahiptir. bu sinir aglari gün icerisinde disaridan aldigi bilgilerle, belirli bir limit sonrasinda doymus hale gelir. sinir aglari bu bilgileri sindirmeye calisirken, anilar rastgele suruklenip birbirleriyle birlesebilir. bu da ruyalarin olusumuna etken olur. yapilan bilimsel calismalar simdilik bu sonucu bir hayli destekliyor gibi.
ruyalarin olusmasinda hipokampus'ün yeri buyuktur. (beyinde anıların biriktigi bölge) ruya esnasinda anılardan olusmus deposundan ruyalar icin onerilerde bulunur. amigdala (duygu denetimi yapan bölum) olarak bilinen bölge de aktiftir. bu bölgenin de calisiyor olmasi demek, korkularimizin ve diger duygularinda ruyalarin icerisinde yeraldigini gosterir.
ancak beynimizin emir merkezi olarak bilinen dorsolateral prefrontal korteks ve orbitofrontal korteks (sosyal davranislarimizi mantik cercevesinde yoneten bolge), ruyalar esnasinda islevsizdir. bu bolgelerin kapali olmasi demek ruyalarda mantigin kurulamadigini, dolayisiyla gercek disi goruntulerin gorulmesinin olasi oldugunu soylemek mumkun.
ekstra eklemeler
* ruya esnasinda vucut dis dunyadan tamamiyla yalitilir. hatta ruya gorurken vucut yari felcli duruma girer. ıste uyku felci olarak bilinen rahatsizlikta, uyanildigi halde devam etmesiyle meydana gelir.
* yasanilan yogun hisler (amigdala korteks etkeni) ruya gormeyi tetikleyebilir.
* ruyalarimiz bir kac saat oncesinde olmus olaylarla ilgili olabilir. fakat genellikle beynimiz bir kac gunluk anilari birlestirmeyi daha cok tercih eder.
* ruyalarin buyuk cogunlugu uyandiktan bir kac dakika sonrasinda zihin tarafindan silinir, dolayisiyla uyanir uyanmaz unuturuz. bu bir nevi zihnin kendi icerisinde yaptigi temizlik gibi.
* geceleri uyurken zihin iki saatini ruya olusturmak icin harcar.
* olusan ruyalar ortalama 5 ila 20 dakika arasidir.
* yine hesaplanan bir diger veriye gore ortalama bir yasam suresince insanlar hayatinin alti yilini ruya gormeye harcarlar...
keza insan hayati icinde ruyalarin onemi hayli fazla. bilimsel arastirmalarca nasil olustugu konusunda bulgular elde edilse de, nicin olustugu konusu hala biraz muamma....
bu konuyla alakali freud'un bir kurami da bulunmakta. freud'a gore bilincaltimizda bulunan arzu ve isteklerin gündüz donemi bastirilmasiyla geceleri ortaya ciktigini belirtmistir. "rüyalar, bilincaltimiza giden yollardir" diye de eklemistir. bu calismasi hatta aktivasyon sentez kuramı olarak bilinir.
freud'un kurami disinda yapilan bir diger calismanin sonucu ise şoyledir; zihin tipki bir bilgisayar gibi sinir aglarina sahiptir. bu sinir aglari gün icerisinde disaridan aldigi bilgilerle, belirli bir limit sonrasinda doymus hale gelir. sinir aglari bu bilgileri sindirmeye calisirken, anilar rastgele suruklenip birbirleriyle birlesebilir. bu da ruyalarin olusumuna etken olur. yapilan bilimsel calismalar simdilik bu sonucu bir hayli destekliyor gibi.
ruyalarin olusmasinda hipokampus'ün yeri buyuktur. (beyinde anıların biriktigi bölge) ruya esnasinda anılardan olusmus deposundan ruyalar icin onerilerde bulunur. amigdala (duygu denetimi yapan bölum) olarak bilinen bölge de aktiftir. bu bölgenin de calisiyor olmasi demek, korkularimizin ve diger duygularinda ruyalarin icerisinde yeraldigini gosterir.
ancak beynimizin emir merkezi olarak bilinen dorsolateral prefrontal korteks ve orbitofrontal korteks (sosyal davranislarimizi mantik cercevesinde yoneten bolge), ruyalar esnasinda islevsizdir. bu bolgelerin kapali olmasi demek ruyalarda mantigin kurulamadigini, dolayisiyla gercek disi goruntulerin gorulmesinin olasi oldugunu soylemek mumkun.
ekstra eklemeler
* ruya esnasinda vucut dis dunyadan tamamiyla yalitilir. hatta ruya gorurken vucut yari felcli duruma girer. ıste uyku felci olarak bilinen rahatsizlikta, uyanildigi halde devam etmesiyle meydana gelir.
* yasanilan yogun hisler (amigdala korteks etkeni) ruya gormeyi tetikleyebilir.
* ruyalarimiz bir kac saat oncesinde olmus olaylarla ilgili olabilir. fakat genellikle beynimiz bir kac gunluk anilari birlestirmeyi daha cok tercih eder.
* ruyalarin buyuk cogunlugu uyandiktan bir kac dakika sonrasinda zihin tarafindan silinir, dolayisiyla uyanir uyanmaz unuturuz. bu bir nevi zihnin kendi icerisinde yaptigi temizlik gibi.
* geceleri uyurken zihin iki saatini ruya olusturmak icin harcar.
* olusan ruyalar ortalama 5 ila 20 dakika arasidir.
* yine hesaplanan bir diger veriye gore ortalama bir yasam suresince insanlar hayatinin alti yilini ruya gormeye harcarlar...
devamını gör...