kira artışına yüzde 25 sınırlama getirilmesi
başlık "sailoreee" tarafından 08.06.2022 12:34 tarihinde açılmıştır.
1.
kaynak
kira oranlarına sınırlama getirildiğini belirten bakan bekir bozdağ,
"yaptığımız çalışma sonucunda konut kiraları bakımından 1 temmuz 2023'e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde bir önceki kira yılının yüzde 25'ini geçmemek koşuluyla yapılacak artışların geçerli olduğuna dair bir geçici hüküm borçlar kanunu'na adalet komisyonu'nda eklenecek. ak parti grubu, mhp grubu orada teklif verecek ve oraya eklenecektir. böylelikle konut kiralarında bir yıl süreyle bir önceki yılın kira bedelinin yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde artış yapılabilme imkanı getiriliyor."
açıklamasında bulunmuş.
kira oranlarına sınırlama getirildiğini belirten bakan bekir bozdağ,
"yaptığımız çalışma sonucunda konut kiraları bakımından 1 temmuz 2023'e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde bir önceki kira yılının yüzde 25'ini geçmemek koşuluyla yapılacak artışların geçerli olduğuna dair bir geçici hüküm borçlar kanunu'na adalet komisyonu'nda eklenecek. ak parti grubu, mhp grubu orada teklif verecek ve oraya eklenecektir. böylelikle konut kiralarında bir yıl süreyle bir önceki yılın kira bedelinin yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde artış yapılabilme imkanı getiriliyor."
devamını gör...
3.
normalde kontrat gereği %10 değil miydi zaten.
ayrıca daha fazla zam isteyen ev sahibi istediğini alamayınca çeşitli bahanelerle evden çıkartıyor. onun önüne geçmek mühim olan.
ayrıca daha fazla zam isteyen ev sahibi istediğini alamayınca çeşitli bahanelerle evden çıkartıyor. onun önüne geçmek mühim olan.
devamını gör...
4.
tamamiyle başarıya ulaşacak bir hamle. hatta bu hamleyle dolar bir liraya bile düşebilir. o derecede iyi düşünülmüş bir hamle. daha iyisi düşünülemez, öyle mükemmel bir hamle.
devamını gör...
5.
devlet yetkilileri bir önceki yılın
elektrik,
su,
doğalgaz,
benzin
fiyatlarında yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde artış yaparak örnek olabilirler.
haziran 2021 elektrik fiyatı 0.80 tl. % 25 artışla 1 tl olmalı.
haziran 2022 elektrik fiyatı 1.6 tl.
elektrik,
su,
doğalgaz,
benzin
fiyatlarında yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde artış yaparak örnek olabilirler.
haziran 2021 elektrik fiyatı 0.80 tl. % 25 artışla 1 tl olmalı.
haziran 2022 elektrik fiyatı 1.6 tl.
devamını gör...
6.
ön açıklama olarak hem kira alan, hem de kira veren birisi olarak benim bu olaydan ilk çıkarımım kiralar ile alakalı değil. şudur efendim:
kira aldığım eve zam döneminde enflasyon %69,97 idi. kira artış oranı ise %35 olarak belirlendi. sonuç olarak %35 yaptık. %25 kararını alan hükümetin enflasyon öngörüsü temmuz 2023’e kadar %50 üzeri olacağı mıdır? yoksa çok daha üstü olacak ve bu biliniyorda mı %25 oran ile sınırlandırıldı? bu arada herkesin ayağa kalktığı bu oranın ne anlama geldiğini gelin bir belçika, almanya, ingiltere vatandaşına soralım. bu orana sevinen ve üzülenlere selam olsun, ülkedeki enflasyon içerisindeki tek derdimiz bu olursa benim için sorun yok.
ön edit: kira artış oranının nasıl hesapladığını biliyorum. hesabı yuvarlayarak yapabilmek için 70-35 ve 50-25 oranını verdim.
kira aldığım eve zam döneminde enflasyon %69,97 idi. kira artış oranı ise %35 olarak belirlendi. sonuç olarak %35 yaptık. %25 kararını alan hükümetin enflasyon öngörüsü temmuz 2023’e kadar %50 üzeri olacağı mıdır? yoksa çok daha üstü olacak ve bu biliniyorda mı %25 oran ile sınırlandırıldı? bu arada herkesin ayağa kalktığı bu oranın ne anlama geldiğini gelin bir belçika, almanya, ingiltere vatandaşına soralım. bu orana sevinen ve üzülenlere selam olsun, ülkedeki enflasyon içerisindeki tek derdimiz bu olursa benim için sorun yok.
ön edit: kira artış oranının nasıl hesapladığını biliyorum. hesabı yuvarlayarak yapabilmek için 70-35 ve 50-25 oranını verdim.
devamını gör...
7.
ıstediklerini elde ettiler ve sınır getirdiler.
devamını gör...
8.
kanun koyucuların emlak zengini olduğu bir ülkede ütopyadır.
devamını gör...
9.
ya diyorlar ki bana, turkiyedeki tum yatirimini sat, git dubai`de ispanyada yatirim yap. halkina bu kadar dusman bir iktidar olamaz. 25% nedir kardesim? niye 10% degil? nerenden uydurdun bu orani? ben de elektrigi 25% zamli odeyeyim veya akaryakiti. bunlar sermaye kontroludur. anayasaya aykiridir.
devamını gör...
10.
seçimlerin normal tarihi haziran 2023 olduğuna göre seçimlere kadar %25 den fazla artış yapılmamasını kanunlaştırmak demek hem vatandaşa bak seni ezdirmem demek hem de ev sahibine vereceğin parayla market alış verişi yap ekonomik durgunluk olmasın demek.
ayrıca daha şimdiden bunu aşmanın yolları tartışılır olmuş. hayat boşluk kaldırmaz. siz hukuku hayatın doğal akışına aykırı bir set olarak koyarsanız hukuk zedelenir.
haziran ayı resmi kira artışı %39 olarak ilan edildikten çok kısa süre sonra % 25 kotası getirmek ayrı bir garabet.
ayrıca daha şimdiden bunu aşmanın yolları tartışılır olmuş. hayat boşluk kaldırmaz. siz hukuku hayatın doğal akışına aykırı bir set olarak koyarsanız hukuk zedelenir.
haziran ayı resmi kira artışı %39 olarak ilan edildikten çok kısa süre sonra % 25 kotası getirmek ayrı bir garabet.
devamını gör...
11.
bizim firmaya asgari ücret ile haftanın altı günü çalışacak temizlik personeli arıyorlar. projedeki en ucuz dairenin satış fiyatı: 6.352.000 tl. (1+1)
2+1,3+1, 4+1 dairelerin rakamları 10.000.000 tl üzerinde, toplamda 744 konut. hacme bak. ama bir tane temizlik personeli bulamıyorlar. kim bu şartlarda çalışır lan. niye başvursun garibanlar.
istanbul'daki en kötü 1+1 dairelerin kirası dahi 4.000 tl civarı.
velhasıl bu maaş karşılığında değil iş yerine gelip görüşmek isteyen, telefonla arayıp soran dahi çıkmıyor.
kimse asgari ücretle çalışmak istemiyor. çünkü inanılmaz bir gelir-geçim adaletsizliği var. enflasyonuydu, şark kurnazı ev sahipleriydi, alım gücünün buhar olması, bir ton sebep. kim çalışsın bu paralara lan.
sonuç olarak büyük şehirlerde kiralar böyle giderse, alım gücü de aynı oranda yerlerde sürünmeye devam ederse, herkes şirketinde paspas atacak duruma gelir yerlere. ortalığı bok götürür.
2+1,3+1, 4+1 dairelerin rakamları 10.000.000 tl üzerinde, toplamda 744 konut. hacme bak. ama bir tane temizlik personeli bulamıyorlar. kim bu şartlarda çalışır lan. niye başvursun garibanlar.
istanbul'daki en kötü 1+1 dairelerin kirası dahi 4.000 tl civarı.
velhasıl bu maaş karşılığında değil iş yerine gelip görüşmek isteyen, telefonla arayıp soran dahi çıkmıyor.
kimse asgari ücretle çalışmak istemiyor. çünkü inanılmaz bir gelir-geçim adaletsizliği var. enflasyonuydu, şark kurnazı ev sahipleriydi, alım gücünün buhar olması, bir ton sebep. kim çalışsın bu paralara lan.
sonuç olarak büyük şehirlerde kiralar böyle giderse, alım gücü de aynı oranda yerlerde sürünmeye devam ederse, herkes şirketinde paspas atacak duruma gelir yerlere. ortalığı bok götürür.
devamını gör...
12.
adalet bakanlığı tarafından bir yıl daha uzatılan yasal uygulama. kaynak
kiracılara kolaylıklar diliyorum çünkü piyasada gereğinden fazla azıtmış "ev sahibi" kılıklı kan emici var. özellikle bu yasanın ikinci kez uzatılmasından sonra sosyal medya platformlarında ağlak ağlak dolaşıyorlar, dolaşanların hepside kan emici sıfatında olanlar, yoksa yasaya uyup düzgün bir şekilde kirasını alan karşısındaki kiracıyı da insan yerine koyan ev sahiplerinin ağladığı filan yok, nerede yan gelip aldığı kredi parasının taksidini kiracısına ödeten varsa yada enflasyondan banane kiracı karşılasın benim enflasyon zararımı gerisi beni bağlamaz diyen varsa hepsi birden ağlamaya başlamış. ağlayın anam ağlayın açılırsınız.**
lakin burada ufak bir parantez açmak gerek, bu "kan emici" sıfatında olan ev sahiplerini en fazla azıtan yine kiracılar, yasa %25 diyor, kiracı ev sahibinden tırsıp kalkıyor el altından %75, %150 artış yapıyor, yetmiyor sözleşmenin yarısında yine artış yapıyor ev sahibinin gözüne girmek için. yapmayın! sizler bunları yaptıkça onlar daha fazla azıtacak, sonra ağlayan siz olacaksınız, çanak tutmayın şunların aç gözlülüğüne! kiranızı düzgün zamanın da ödüyorsanız, varsa aidatını geciktirmiyorsanız, yasal zeminde artış yapıyorsanız sizi çıkaratamaz! yapacakları en fazla şey avukatları zengin etmektir fazlası değil.*
ev sahiplerinin argümanı ise genelde şu, herşeye bu kadar zam geliyor ben neden kendi malıma o kadar zam yapamıyorum. birincisi bunu demek için gerçekten vicdansız olmak gerek, yangına benzin dökmekten başka birşey değil bu, bunun meali nedir biliyor musunuz kiracı enflasyon karşısında benim çıkarlarımı korusun demektir fazla birşey değil, size kim dedi "temel barınma" hakkının ticari olarak kullanılabileceğini? en önemlisi hangi yatırım dünya'da risksiz olarak nitelendirilir? bitcoin'e yatırım yapanlar gibi bunlar, sonra kısa yoldan köşeyi dönme hayalleri buhar olup uçunca yandım anam... birkaç yıl önce 300.000 tl aldığı ev şu zamanlarda olmuş en aşağı 2.000.000 tl hala daha yakınmalar öldük bittik demeler, sat o zaman? bak ona hiçbirisi yanaşmaz, neden? çünkü emlak piyasasının şişmesi işlerine geliyor çoğunun, yabancılara evlerini kiraya vermek işlerine geliyor, yeter ki para gelsin gerisi önemli değil bu gebeşler için.
ev sahiplerinin anlayamadığı konu ise enflasyon kendilerine bir defa giriyorsa kiracıya iki defa giriyor, sonuçta kiracıların çoğu da sizin nazınızı çekmeye hevesli değil, heralde maddi imkanı olsa o insanlar ev alıp kurtulurlar sizden... yani onlarda çok heves değil sizin o en aşağı 15-20 yıllık hamamböcekli evlerinize!
neyse, gelelim bu yasanın baştan savmalığına, her zaman ki gibi akp'nin oldu bitti, yaptım ettim kafasında ortaya çıkardığı bir yasa bu, yoksa piyasayı dizginlediği filan yok yani, fahiş fiyatlar üzerinden yine kiralar devam ediyor, kam emici sıfatındaki bir takım ev sahipleri ise yasanın etrafından dolanmaya çoktan alıştılar, adliyelerdeki kiracı-ev sahibi dosyaları aldı başını gitti yani gerisini siz anlayın.
akp gerçekten emlak piyasasının şişmesini engellemek istese idi böyle ucube kılıklı bir yasayı zaten çıkarmazdı, yaptığı tek şey kiracılarla evsahiplerini karşı karşıya getirmek oldu, gerçekten bu kira konusuna bir çözüm getirmek istese idi yapabileceği şeyler belli idi;
1) kredi ile alınan taşınmazlara "kredisi bitene kadar kiraya verilemez" ibaresi getirmek,
2) tıpkı fransa'da olduğu gibi üçten fazla mülke sahip olan kişilerin emlak vergilerini üç katına çıkarmak ve satın aldıkları her taşınmazda bu oranı daha da artırmak,
3) dar gelirli ve orta sınıf vatandaşlara devlet güvencesi ile konut kredisi çekebilmelerinin önünü açmak,
4) emlakçıları piyasadan silmek, yerine işini profesyonellikle yapan şirketlere devretmek ve sadece bu şirketler üzerinden kiralama/satış yapılmasını sağlamak, bu şirketler dışında yapılan her türlü kira/satış işinin yasal zeminde herhangi bir karşılığının bulunmamasını sağlamak,
5) max kira oranlarına rayiç bedeller üzerinden sınırlandırma getirmek,
şu yukarıda ki 5 madde türkiye'deki emlak balonunu fazlası ile ortadan kaldırır, zamanında ona buna peynir ekmek gibi dağıttıkları krediler şimdi akp'yi tırmalıyor, o kredileri alıp ev sahibi olanların, daha da fazla ev alanların birçoğu zaten ülkedeki zengin kesimdi, bankaların kredi verirken istedikleri teminatı gösterebilen kişilerdi, asgari ücret alan, fakir olan yada orta gelirli olan kesim ise teminat gösteremediği için ortada kaldı zamanında, şimdi de bir grup kan emici kılıklı ev sahiplerinin insafına kaldı bu insanlar, aferin akp mükemmel bir yasa çıkardın gerçekten, tebrikler(!)
şimdi kiracı olan yazarlar varsa biraz bilgilendirmek isterim bazı konularda;
1) yasal artış oranı %25'tir bunun üzerinde artış yapmayın, isterse ev sahibiniz sinirden evinin tuğlalarını kemirsin, siz yasal artışınızı sözleşmenizin bir yılı dolduğunda yapın gerisine karışmayın.
2) sözleşmenizin yarı zamanın da artış yapmayın! bunun hiçbir yasal dayanağı yok, ayrıca yasal yaptırımı da yok, sonra birgün şikayetci olursanız hiçbirşey elde edemezsiniz! sonuçta artışı yapan sizsiniz, ev sahibiniz kıvırtır aradan sıyrılır, sizde ödediğiniz ekstra parayla kalırsınız.
3) oturmuş olduğunuz mülkte beş yılınız dolmadan kira tespit davası açamaz, sizi bu şekilde korkutmaya çalışan ev sahiplerine pabuç bırakmayın, ancak çok fazla düşük miktarda kira veriyorsanız beşinci yılınız sona ermeden başka bir yere taşının çünkü kira tespit davasının cebinizi yakma ihtimali oldukça fazla.
4) evde ben oturacağım çık diyen ev sahibinin karşısında ezilip büzülmeyin, özellikle de sözleşmeniz devam ediyorsa, size ihtarname göndermesini isteyin işi yasallaştırın! sözle haraket etmeyin, şunu unutmayın, söz uçar yazı kalır... noter'den ihtarname geldiği zaman 6 ay boyunca size dava açamaz! yasal zeminde kiracıya belirli süre tanınması gerekiyor tahliye isteği karşısında, daha sonra tahliye davası açma hakkı var, o dava da da eve kesin olarak ihtiyacı olduğunu ispat etmesi gerek! örnek kirada olan taşınmaz mülkünün bulunduğu il/ilçe sınırları içerisinde başka mülkünün olmaması, acil barınma ihtiyacının olması v.b. ben ev sahibiyim keyfim öyle istedi diye bir savunması olamaz.
5) ev sahibiniz ile kira yüzünden anlaşmazlık durumuna düştü iseniz sadece mahkeme yoluyla tahliyeyi kabul edin, bu şekilde hem o evi üç yıl kiraya veremez, hem de eğer verirse hakkında tazminat davası açma hakkınız olur. mahkeme kararı olmadan evi boşaltırsanız "kendi rızanızla" çıktığınız için hiçbir yasal hak elde edemezsiniz.
6) evde tamirat yapacağım çık laflarına kanmayın! bunun olabilmesi için oturduğunuz mülkün üzerinde kalıcı değişiklikler yapılmasını gerektirecek bir durum olması lazım, imar v.b. tamirat bahanesi kiracıyı tahliye etmek için yeterli değildir, hele hele yok su/elektrik tesisatını yenilemek, yok yerlere tahta döşeme yaptırmak, badana yaptırmak v.b. sizi tahliye etmek için yeterli sebep değildir bunlar. ayrıca bunun gibi tamiratlar tek taraflı olarak mülk sahibi tarafından belirlenemez kiracınında rızasının alınması şarttır!
7) aç kapıyı evime bakmaya geldim diyen ev sahibine kapıyı açmak zorunda değilsiniz! mülkü sözleşme ile kiraladığınız anda kullanım hakkı kirayı ödediğiniz müddetçe size aittir, sizi bu şekilde rahatsız eden ev sahibinizi özel hayatınıza müdahale ettiği gerekçesi ile savcılığa suç duyurusu vererek şikayet edebilirsiniz.
8) kiranızı herzaman banka aracılığı ile yatırın dekontlarınızı kaybetmeyin, hiçbir zaman elden kira ödemesini kabul etmeyin, kiranızı herzaman sözleşmede adı geçen ev sahibinin üzerine yatırın, ödeme yaparken mutlaka "kira ödemesi" olarak yatırın ve dekontun açıklamalar bölümüne mutlaka hangi ayın hangi yılın kirası olduğunu yazın/yazdırın örnek; "haziran 2023 kirası" gibi. mülk sahibinin aile fertlerine veya emlakçı gibi aracılara kira ödemesi yapmayın!
9) mülkün demirbaşlarının onarımı ve tamirat masrafları kiracıya değil ev sahibine aittir, örnek su sayacı elektrik sayacı gibi. ev sahibiniz bu demirbaşlar da meydana gelen arızaları görmezden gelip sizin değiştirmenizi istiyorsa eğer dediğini yapın ancak sonraki kira ödemesinde yaptığınız masrafı kiradan kesin ve bunu kira dekontunun açıklamalar bölümüne yazdırın/yazın örnek; diyelim kiranız 5000 tl ancak su sayacını değiştirdiniz ve 500 tl harcadınız kendi cebinizden, dekontun açıklamalar bölümüne "haziran 2023 kirası (500 tl su sayacı değişim bedeli düşülmüştür)" şeklinde yazıp kirayı da 4500 tl olarak yatırırsınız. mülkün demirbaşları için bu şekilde yaptığınız masrafların faturalarını daima saklayın ve kestiğiniz tutarı bu fatura bedellerinden fazla yapmayın, ayrıca yaptığınız kira kesintisini ev sahibine bildirmek zorunda da değilsiniz, kesintinizi elinizdeki fatura/faturaların oranında yapın kirasını yatırın yeter, gerisi sizi bağlamaz.
10) yapmış olduğunuz kira sözleşmesinin süresi devam ederken mülk sahibi tarafından her ne gerekçe olursa olsun tek taraflı olarak fesih edilemez, bunun olabilmesi için 10 yılı doldurmuş olmanız yada mahkeme aracılığı ile kira sözleşmesinin iptaline karar verilmiş olması gerek.
11) uzun süreli kira sözleşmesi yapıyorsanız 5 yıl 10 yıl gibi mutlaka kira şerhi yaptırmaya çalışın bu sizin en doğal hakkınızdır*. bu şekilde mülk satılsa bile yeni mülk sahibi sözleşmeniz bitene kadar sizi tahliye edemez.
12) ev sahibiniz ödediğiniz kirayı kabul etmiyor ve geri çeviriyorsa, ödediğiniz kira ve kira artış oranı yasal zeminde uygunsa, kirasını noter aracılığı ile ev adresine gönderebilirsiniz, alıp almamak ona kalmış, gerisi sizi bağlamaz, yarın dava açıp benim kiramı vermiyor diyemez!
13) ev kiralarken karşınıza çıkan tahliye taahhütnamesi gibi evraklardan uzak durmaya çalışın (bu yasal bir zorunluluk değildir, zorunludur diyen kişilere aldanmayın), özellikle üzerinde tarih olmayanlardan! yargıtay kararına göre sözleşme ile aynı tarihte olan veya öncesinde olan tahliye taahhütnameleri geçersizdir, geçerli olabilmesi için sözleşme tarihinden sonra imzalanması gerekir, işte bunun etrafından dolanmak için genelde boş tahliye taahhütnamesi çıkarırlar önünüze, bunun tek bir amacı vardır, keyfim istediğinde evimden çıkacaksın demektir. ancak boş tarihli tahliye taahhütnamesini illa imzalamak istiyorsanız, imzaladıktan sonra tahliye taahhütnamesinin fotoğrafını çekin daha sonra kiraya veren mülk sahibi tarafından imzalanan sözleşmeyi ve anahtarları da yanınıza alarak aynı gün notere gidin, burada kira ilişkisinin başlangıç tarihine dikkat edin eğer sözleşmenizde bu ibare yoksa sözleşmenin imzanlandığı tarih başlangıç tarihi olarak sayılacaktır. daha sonra noter aracılığı ile mülk sahibinin adresine ihtarname gönderin, bu ihtarname'de "boş tarihli tahliye taahhüdünün barınma ihtiyacınızı karşılamak için size şart koşulduğunu, taahhütnameyi iradeniz dışında kiralananın anahtarını teslim almadan önce imzalamak zorunda bırakıldığınızı dile getirerek imzaladığınız tahliye taahhütnamesinin kanun hükmüne aykırı olarak düzenlendiği" yönünde ihtarname çekin. resmini çektiğiniz boş taahhütnamenin fotoğrafını ihtarname'ye ek yapın. bu şekilde noterden çektiğiniz ihtarnamenin üzerindeki düzenlenme tarihi, taahhütnamenin sözleşmeden önce zoraki olarak kiracıya imzalatıldığı yönünde yazılı delil olarak kalacaktır. böylelikle imzaladığınız boş tahliye taahhütnamesi ileri de kullanılması durumunda geçersiz durumuna düşer. ayrıca bu ihtarname'yi çekmeniz ilk gün ev sahibi ile papaz olmanızın yolunu açar*. bırakın olsun*.
14) depozitolu bir yer kiralıyorsanız, depozitonuzu emlakçı gibi kişilere vermeyin ve mutlaka sözleşmenize vermiş olduğunuz miktarı yazdırın! yasal düzenlemeye göre istenen depozito miktarı mülkün 3 aylık kira bedelini geçemez, alınan depozito bir bankada ortak vadeli hesaba yatırılmak zorundadır, bu şekilde iki tarafta (kiraya veren/kiralayan) depozitoyu amacı dışında kullanamaz, depozitonun ne şekilde kullanılacağını sözleşmenin hususi şartlar bölümüne işletin. ayrıca depozito istenen bir mülkü size tanıtırlarken telefonunuzla odalarının fotoğraflarını çekin bunu yaparken yanınızda bulunan emlakçı yada ev sahibine bunu ileride depozitonun üzerine çökülmesini önlemek amacıyla yaptığınızı belirtin, yarın birgün sizden önce olan bir kusuru sen yapmışsın deyip bahane bulduklarında bu fotoğraflar sizin için güzel bir delil olacaktır.
15) karşınıza kimi yerlede çıkan depozito senedi, kira teminat senedi adı altındaki dolandırıcılıklardan mutlaka kaçının! ancak illa imzalamak zorunda iseniz, imzalayacağınız senedin arka tarafına "---------- adresindeki taşınmaz mülk için alınmış olan kira teminat senedidir, bu senedin ne şekilde kullanılacağı --/--/---- tarihinde imzalanan sözleşmenin hususi şartlar bölümünde belirtilmiş olup bunun dışında kullanılamaz, devredilemez." yazdırın/yazın, bunu yapmaya yanaşmayan yerlerden/kişilerden kesinlikle konut kiralamayın! yarın öbür gün bu imzaladığınız senet çalınırsa, birilerine satılırsa çok fena dolandırılırsınız söyleyeyim size, başınıza umulmadık çorap örerler. ayrıca mutlaka bu senedin ne amaçla kullanılacağını sözleşmenin hususi şartlar bölümüne işletin. karşınızdaki kişiyi ikna edebiliyorsanız senetten vazgeçirin, size güvenmiyorsa güven sağlanması için sözleşmenizin hususi şartlar bölümüne "işbu sözleşmede adı geçen --------- kiracı kirayı iki ay ödemediği takdirde mülkü bir ay içerisinde tahliye edeceğini taahhüt eder." gibi bir madde eklenebilir mesela, bu madde hem sizi hemde karşı tarafı güven altına alır, yine yapmıyorsa karşınızdaki kişi %100 dolandırıcıdır, arkanıza bakmadan kaçın derim böyle kişilerden*.
16) sözleşme süreniz içerisinde oturduğunuz mülkü kendi sebeplerinizden dolayı boşaltma durumu ortaya çıkabilir (tayin gibi), nadir de olsa böyle durumlarda bazı aç gözlü ev sahipleri arkasınızdan dava açabilirler, sözleşme bitim tarihinden önce konutu boşalttığınız ve bu yüzden dolayı zarara uğradıkları gerekçesi ile*, bunun gibi birşeyle karşılaşmamak için sözleşmenizin hususi şartlar bölüme şu maddeyi eklemeniz/ekletmeniz yeterli olacaktır, imzalamadan önce; "işbu sözleşmede adı geçen -------- kiracı bu sözleşme süresi içerisinde 15 gün önceden yazılı olarak bildirmek kaydı ile konutu boşaltabilir, bu durumda bu sözleşme geçersizdir, kullanılamaz." böylelikle konutu sözleşme süreniz içerisinde boşaltacağınız zaman bunu ev sahibinin ev adresine iadeli taahhütlü bir posta yollayarak yasallaştırmış olursunuz ve arkanızdan hiçkimse kalkıpta dava açamaz.
17) imzalayacağınız kira sözleşmesi 1 yıldan fazla ise yıllık artış oranı bölümünü boş bıraktırtmayın, mutlaka bir yüzdelik oran yazılmasını sağlayın (zaten en fazla %25).
18) oturduğunuz ev satılığa çıkmışsa emlakçı yada ev sahibi her istedikleri zaman kapınızı çalıp eve müşteri getirdim aç kapıyı diyemez, yasal olarak bunu deme hakları ayda birkez bunda da kiracının rızasını önceden almak zorundalar, yani isterseniz o kapıyı hiç açmaya bilirsiniz, sonuçta kiraladığınız mülk kirasını ödediğiniz müddetçe sizin özel alanınız durumunda, bu özel alana da kimin girip girmeyeceğine sadece siz karar verebilirsiniz.
19) mülkün satılması durumda yeni ev sahibiniz satış tarihinden itibaren 1 ay içerisinde size ihtarname göndermezse eski sözleşmeniz bir yıl daha otomatik olarak uzar. eğer ihtar gönderirse 4. madde de özetlediğim gibi olacaktır durum korkup sıkılmanıza gerek yok.
20) kiralayacağınız konutun elektrik, su, varsa doğalgaz aboneliklerinin kapalı olmasına dikkat edin, abonelikleri başkasının üzerine olan (ev sahibi bile olsa) evlerden uzak durun, bu tip yerleri kiraya verenler ya vergi kaçırıyor yada ileride birgün kiracı çıkmak istemezse gidip abonelikleri kapatıyorlar, var böyle ahlaksız takımı, o yüzden ileride başınızın ağrımaması için abonelikleri kapalı olan yerleri tercih edin.
sözlerimi noktalamadan önce tüm kiracılara sabır diliyorum, ev sahibiniz iyi vicdanlı biriyse kalbini kırmayın arada sırada oluruna götürün işi, ancak aç gözlünün teki ise mal benim değil mi istediğim gibi fiyat biçerim ister otur ister oturma zorla mı? diyen biriyse gözünün yaşına bakmayın inadına düşük kira bedelinde %25 ile oturmaya devam edin.
bu kadar zam geliyor herşeye kiracılar bedavaya otuyor benim evimde ühü ühü... bir kere insanların maaşına istediğiniz %300 %400'ler de zam gelmiyor, bazı kendini bilmez ev sahiplerinin istemiş olduğu bu oranlar vicdansızlıktan başka birşey değildir, kiracılık bu kadar güzelse sende kiracı olsana o zaman ev sahibi*. yada bunların o sığ mantığıyla bir soru sorayım bu tiplere, enflasyon düştüğü zaman sen niye kiranı indirmiyorsun o zaman? hani herşeyiniz enflasyona bağlı ya o yüzden soruyorum...
birde son zamanlarda karşılaştığım şöyle ironik bir durum var bu aç gözlüler ile ilgili, evinden bir şekilde kirasını düzgün ödeyen kiracıyı çıkarıyorlar sonra gidip 15.000 tl - 20.000 tl gibi rakamlarla kiraya veriyorlar, ondan sonra bu kiracılar 3 yada 4 ay sonra kira ödemeyi kesiyorlar*, sonra bu aç gözlüler yine kiracı çıkarmaya çalışıyor, sonra yine aynı şeyi yapıyorlar... böyle bir kısır döngü var bunların arasında son bir yıldan beri yukarıda nokta içerisinde dedim ya avukatlar sayenizde köşeyi döndü diye, aferim böyle devam, pek bir akıllısınız*.
bunları bir ev sahibi olarak söylüyorum, hayır kirada evim filan yok oturduğum ev bana ait o anlamda, ancak sonradan görme, taşradan şehire inip parasını betona gömen, hayatında yapmış olduğu tek şey kira geliri toplamak olan insanların bu tavırlarını gördükçe kiracılara cidden acıyorum işiniz çok zor bu tiplerle siz yine de eğilip bükülmeyin bunların karşısında haklarınızı bilin sonuna kadar da savunun...
kiracılara kolaylıklar diliyorum çünkü piyasada gereğinden fazla azıtmış "ev sahibi" kılıklı kan emici var. özellikle bu yasanın ikinci kez uzatılmasından sonra sosyal medya platformlarında ağlak ağlak dolaşıyorlar, dolaşanların hepside kan emici sıfatında olanlar, yoksa yasaya uyup düzgün bir şekilde kirasını alan karşısındaki kiracıyı da insan yerine koyan ev sahiplerinin ağladığı filan yok, nerede yan gelip aldığı kredi parasının taksidini kiracısına ödeten varsa yada enflasyondan banane kiracı karşılasın benim enflasyon zararımı gerisi beni bağlamaz diyen varsa hepsi birden ağlamaya başlamış. ağlayın anam ağlayın açılırsınız.**
lakin burada ufak bir parantez açmak gerek, bu "kan emici" sıfatında olan ev sahiplerini en fazla azıtan yine kiracılar, yasa %25 diyor, kiracı ev sahibinden tırsıp kalkıyor el altından %75, %150 artış yapıyor, yetmiyor sözleşmenin yarısında yine artış yapıyor ev sahibinin gözüne girmek için. yapmayın! sizler bunları yaptıkça onlar daha fazla azıtacak, sonra ağlayan siz olacaksınız, çanak tutmayın şunların aç gözlülüğüne! kiranızı düzgün zamanın da ödüyorsanız, varsa aidatını geciktirmiyorsanız, yasal zeminde artış yapıyorsanız sizi çıkaratamaz! yapacakları en fazla şey avukatları zengin etmektir fazlası değil.*
ev sahiplerinin argümanı ise genelde şu, herşeye bu kadar zam geliyor ben neden kendi malıma o kadar zam yapamıyorum. birincisi bunu demek için gerçekten vicdansız olmak gerek, yangına benzin dökmekten başka birşey değil bu, bunun meali nedir biliyor musunuz kiracı enflasyon karşısında benim çıkarlarımı korusun demektir fazla birşey değil, size kim dedi "temel barınma" hakkının ticari olarak kullanılabileceğini? en önemlisi hangi yatırım dünya'da risksiz olarak nitelendirilir? bitcoin'e yatırım yapanlar gibi bunlar, sonra kısa yoldan köşeyi dönme hayalleri buhar olup uçunca yandım anam... birkaç yıl önce 300.000 tl aldığı ev şu zamanlarda olmuş en aşağı 2.000.000 tl hala daha yakınmalar öldük bittik demeler, sat o zaman? bak ona hiçbirisi yanaşmaz, neden? çünkü emlak piyasasının şişmesi işlerine geliyor çoğunun, yabancılara evlerini kiraya vermek işlerine geliyor, yeter ki para gelsin gerisi önemli değil bu gebeşler için.
ev sahiplerinin anlayamadığı konu ise enflasyon kendilerine bir defa giriyorsa kiracıya iki defa giriyor, sonuçta kiracıların çoğu da sizin nazınızı çekmeye hevesli değil, heralde maddi imkanı olsa o insanlar ev alıp kurtulurlar sizden... yani onlarda çok heves değil sizin o en aşağı 15-20 yıllık hamamböcekli evlerinize!
neyse, gelelim bu yasanın baştan savmalığına, her zaman ki gibi akp'nin oldu bitti, yaptım ettim kafasında ortaya çıkardığı bir yasa bu, yoksa piyasayı dizginlediği filan yok yani, fahiş fiyatlar üzerinden yine kiralar devam ediyor, kam emici sıfatındaki bir takım ev sahipleri ise yasanın etrafından dolanmaya çoktan alıştılar, adliyelerdeki kiracı-ev sahibi dosyaları aldı başını gitti yani gerisini siz anlayın.
akp gerçekten emlak piyasasının şişmesini engellemek istese idi böyle ucube kılıklı bir yasayı zaten çıkarmazdı, yaptığı tek şey kiracılarla evsahiplerini karşı karşıya getirmek oldu, gerçekten bu kira konusuna bir çözüm getirmek istese idi yapabileceği şeyler belli idi;
1) kredi ile alınan taşınmazlara "kredisi bitene kadar kiraya verilemez" ibaresi getirmek,
2) tıpkı fransa'da olduğu gibi üçten fazla mülke sahip olan kişilerin emlak vergilerini üç katına çıkarmak ve satın aldıkları her taşınmazda bu oranı daha da artırmak,
3) dar gelirli ve orta sınıf vatandaşlara devlet güvencesi ile konut kredisi çekebilmelerinin önünü açmak,
4) emlakçıları piyasadan silmek, yerine işini profesyonellikle yapan şirketlere devretmek ve sadece bu şirketler üzerinden kiralama/satış yapılmasını sağlamak, bu şirketler dışında yapılan her türlü kira/satış işinin yasal zeminde herhangi bir karşılığının bulunmamasını sağlamak,
5) max kira oranlarına rayiç bedeller üzerinden sınırlandırma getirmek,
şu yukarıda ki 5 madde türkiye'deki emlak balonunu fazlası ile ortadan kaldırır, zamanında ona buna peynir ekmek gibi dağıttıkları krediler şimdi akp'yi tırmalıyor, o kredileri alıp ev sahibi olanların, daha da fazla ev alanların birçoğu zaten ülkedeki zengin kesimdi, bankaların kredi verirken istedikleri teminatı gösterebilen kişilerdi, asgari ücret alan, fakir olan yada orta gelirli olan kesim ise teminat gösteremediği için ortada kaldı zamanında, şimdi de bir grup kan emici kılıklı ev sahiplerinin insafına kaldı bu insanlar, aferin akp mükemmel bir yasa çıkardın gerçekten, tebrikler(!)
şimdi kiracı olan yazarlar varsa biraz bilgilendirmek isterim bazı konularda;
1) yasal artış oranı %25'tir bunun üzerinde artış yapmayın, isterse ev sahibiniz sinirden evinin tuğlalarını kemirsin, siz yasal artışınızı sözleşmenizin bir yılı dolduğunda yapın gerisine karışmayın.
2) sözleşmenizin yarı zamanın da artış yapmayın! bunun hiçbir yasal dayanağı yok, ayrıca yasal yaptırımı da yok, sonra birgün şikayetci olursanız hiçbirşey elde edemezsiniz! sonuçta artışı yapan sizsiniz, ev sahibiniz kıvırtır aradan sıyrılır, sizde ödediğiniz ekstra parayla kalırsınız.
3) oturmuş olduğunuz mülkte beş yılınız dolmadan kira tespit davası açamaz, sizi bu şekilde korkutmaya çalışan ev sahiplerine pabuç bırakmayın, ancak çok fazla düşük miktarda kira veriyorsanız beşinci yılınız sona ermeden başka bir yere taşının çünkü kira tespit davasının cebinizi yakma ihtimali oldukça fazla.
4) evde ben oturacağım çık diyen ev sahibinin karşısında ezilip büzülmeyin, özellikle de sözleşmeniz devam ediyorsa, size ihtarname göndermesini isteyin işi yasallaştırın! sözle haraket etmeyin, şunu unutmayın, söz uçar yazı kalır... noter'den ihtarname geldiği zaman 6 ay boyunca size dava açamaz! yasal zeminde kiracıya belirli süre tanınması gerekiyor tahliye isteği karşısında, daha sonra tahliye davası açma hakkı var, o dava da da eve kesin olarak ihtiyacı olduğunu ispat etmesi gerek! örnek kirada olan taşınmaz mülkünün bulunduğu il/ilçe sınırları içerisinde başka mülkünün olmaması, acil barınma ihtiyacının olması v.b. ben ev sahibiyim keyfim öyle istedi diye bir savunması olamaz.
5) ev sahibiniz ile kira yüzünden anlaşmazlık durumuna düştü iseniz sadece mahkeme yoluyla tahliyeyi kabul edin, bu şekilde hem o evi üç yıl kiraya veremez, hem de eğer verirse hakkında tazminat davası açma hakkınız olur. mahkeme kararı olmadan evi boşaltırsanız "kendi rızanızla" çıktığınız için hiçbir yasal hak elde edemezsiniz.
6) evde tamirat yapacağım çık laflarına kanmayın! bunun olabilmesi için oturduğunuz mülkün üzerinde kalıcı değişiklikler yapılmasını gerektirecek bir durum olması lazım, imar v.b. tamirat bahanesi kiracıyı tahliye etmek için yeterli değildir, hele hele yok su/elektrik tesisatını yenilemek, yok yerlere tahta döşeme yaptırmak, badana yaptırmak v.b. sizi tahliye etmek için yeterli sebep değildir bunlar. ayrıca bunun gibi tamiratlar tek taraflı olarak mülk sahibi tarafından belirlenemez kiracınında rızasının alınması şarttır!
7) aç kapıyı evime bakmaya geldim diyen ev sahibine kapıyı açmak zorunda değilsiniz! mülkü sözleşme ile kiraladığınız anda kullanım hakkı kirayı ödediğiniz müddetçe size aittir, sizi bu şekilde rahatsız eden ev sahibinizi özel hayatınıza müdahale ettiği gerekçesi ile savcılığa suç duyurusu vererek şikayet edebilirsiniz.
8) kiranızı herzaman banka aracılığı ile yatırın dekontlarınızı kaybetmeyin, hiçbir zaman elden kira ödemesini kabul etmeyin, kiranızı herzaman sözleşmede adı geçen ev sahibinin üzerine yatırın, ödeme yaparken mutlaka "kira ödemesi" olarak yatırın ve dekontun açıklamalar bölümüne mutlaka hangi ayın hangi yılın kirası olduğunu yazın/yazdırın örnek; "haziran 2023 kirası" gibi. mülk sahibinin aile fertlerine veya emlakçı gibi aracılara kira ödemesi yapmayın!
9) mülkün demirbaşlarının onarımı ve tamirat masrafları kiracıya değil ev sahibine aittir, örnek su sayacı elektrik sayacı gibi. ev sahibiniz bu demirbaşlar da meydana gelen arızaları görmezden gelip sizin değiştirmenizi istiyorsa eğer dediğini yapın ancak sonraki kira ödemesinde yaptığınız masrafı kiradan kesin ve bunu kira dekontunun açıklamalar bölümüne yazdırın/yazın örnek; diyelim kiranız 5000 tl ancak su sayacını değiştirdiniz ve 500 tl harcadınız kendi cebinizden, dekontun açıklamalar bölümüne "haziran 2023 kirası (500 tl su sayacı değişim bedeli düşülmüştür)" şeklinde yazıp kirayı da 4500 tl olarak yatırırsınız. mülkün demirbaşları için bu şekilde yaptığınız masrafların faturalarını daima saklayın ve kestiğiniz tutarı bu fatura bedellerinden fazla yapmayın, ayrıca yaptığınız kira kesintisini ev sahibine bildirmek zorunda da değilsiniz, kesintinizi elinizdeki fatura/faturaların oranında yapın kirasını yatırın yeter, gerisi sizi bağlamaz.
10) yapmış olduğunuz kira sözleşmesinin süresi devam ederken mülk sahibi tarafından her ne gerekçe olursa olsun tek taraflı olarak fesih edilemez, bunun olabilmesi için 10 yılı doldurmuş olmanız yada mahkeme aracılığı ile kira sözleşmesinin iptaline karar verilmiş olması gerek.
11) uzun süreli kira sözleşmesi yapıyorsanız 5 yıl 10 yıl gibi mutlaka kira şerhi yaptırmaya çalışın bu sizin en doğal hakkınızdır*. bu şekilde mülk satılsa bile yeni mülk sahibi sözleşmeniz bitene kadar sizi tahliye edemez.
12) ev sahibiniz ödediğiniz kirayı kabul etmiyor ve geri çeviriyorsa, ödediğiniz kira ve kira artış oranı yasal zeminde uygunsa, kirasını noter aracılığı ile ev adresine gönderebilirsiniz, alıp almamak ona kalmış, gerisi sizi bağlamaz, yarın dava açıp benim kiramı vermiyor diyemez!
13) ev kiralarken karşınıza çıkan tahliye taahhütnamesi gibi evraklardan uzak durmaya çalışın (bu yasal bir zorunluluk değildir, zorunludur diyen kişilere aldanmayın), özellikle üzerinde tarih olmayanlardan! yargıtay kararına göre sözleşme ile aynı tarihte olan veya öncesinde olan tahliye taahhütnameleri geçersizdir, geçerli olabilmesi için sözleşme tarihinden sonra imzalanması gerekir, işte bunun etrafından dolanmak için genelde boş tahliye taahhütnamesi çıkarırlar önünüze, bunun tek bir amacı vardır, keyfim istediğinde evimden çıkacaksın demektir. ancak boş tarihli tahliye taahhütnamesini illa imzalamak istiyorsanız, imzaladıktan sonra tahliye taahhütnamesinin fotoğrafını çekin daha sonra kiraya veren mülk sahibi tarafından imzalanan sözleşmeyi ve anahtarları da yanınıza alarak aynı gün notere gidin, burada kira ilişkisinin başlangıç tarihine dikkat edin eğer sözleşmenizde bu ibare yoksa sözleşmenin imzanlandığı tarih başlangıç tarihi olarak sayılacaktır. daha sonra noter aracılığı ile mülk sahibinin adresine ihtarname gönderin, bu ihtarname'de "boş tarihli tahliye taahhüdünün barınma ihtiyacınızı karşılamak için size şart koşulduğunu, taahhütnameyi iradeniz dışında kiralananın anahtarını teslim almadan önce imzalamak zorunda bırakıldığınızı dile getirerek imzaladığınız tahliye taahhütnamesinin kanun hükmüne aykırı olarak düzenlendiği" yönünde ihtarname çekin. resmini çektiğiniz boş taahhütnamenin fotoğrafını ihtarname'ye ek yapın. bu şekilde noterden çektiğiniz ihtarnamenin üzerindeki düzenlenme tarihi, taahhütnamenin sözleşmeden önce zoraki olarak kiracıya imzalatıldığı yönünde yazılı delil olarak kalacaktır. böylelikle imzaladığınız boş tahliye taahhütnamesi ileri de kullanılması durumunda geçersiz durumuna düşer. ayrıca bu ihtarname'yi çekmeniz ilk gün ev sahibi ile papaz olmanızın yolunu açar*. bırakın olsun*.
14) depozitolu bir yer kiralıyorsanız, depozitonuzu emlakçı gibi kişilere vermeyin ve mutlaka sözleşmenize vermiş olduğunuz miktarı yazdırın! yasal düzenlemeye göre istenen depozito miktarı mülkün 3 aylık kira bedelini geçemez, alınan depozito bir bankada ortak vadeli hesaba yatırılmak zorundadır, bu şekilde iki tarafta (kiraya veren/kiralayan) depozitoyu amacı dışında kullanamaz, depozitonun ne şekilde kullanılacağını sözleşmenin hususi şartlar bölümüne işletin. ayrıca depozito istenen bir mülkü size tanıtırlarken telefonunuzla odalarının fotoğraflarını çekin bunu yaparken yanınızda bulunan emlakçı yada ev sahibine bunu ileride depozitonun üzerine çökülmesini önlemek amacıyla yaptığınızı belirtin, yarın birgün sizden önce olan bir kusuru sen yapmışsın deyip bahane bulduklarında bu fotoğraflar sizin için güzel bir delil olacaktır.
15) karşınıza kimi yerlede çıkan depozito senedi, kira teminat senedi adı altındaki dolandırıcılıklardan mutlaka kaçının! ancak illa imzalamak zorunda iseniz, imzalayacağınız senedin arka tarafına "---------- adresindeki taşınmaz mülk için alınmış olan kira teminat senedidir, bu senedin ne şekilde kullanılacağı --/--/---- tarihinde imzalanan sözleşmenin hususi şartlar bölümünde belirtilmiş olup bunun dışında kullanılamaz, devredilemez." yazdırın/yazın, bunu yapmaya yanaşmayan yerlerden/kişilerden kesinlikle konut kiralamayın! yarın öbür gün bu imzaladığınız senet çalınırsa, birilerine satılırsa çok fena dolandırılırsınız söyleyeyim size, başınıza umulmadık çorap örerler. ayrıca mutlaka bu senedin ne amaçla kullanılacağını sözleşmenin hususi şartlar bölümüne işletin. karşınızdaki kişiyi ikna edebiliyorsanız senetten vazgeçirin, size güvenmiyorsa güven sağlanması için sözleşmenizin hususi şartlar bölümüne "işbu sözleşmede adı geçen --------- kiracı kirayı iki ay ödemediği takdirde mülkü bir ay içerisinde tahliye edeceğini taahhüt eder." gibi bir madde eklenebilir mesela, bu madde hem sizi hemde karşı tarafı güven altına alır, yine yapmıyorsa karşınızdaki kişi %100 dolandırıcıdır, arkanıza bakmadan kaçın derim böyle kişilerden*.
16) sözleşme süreniz içerisinde oturduğunuz mülkü kendi sebeplerinizden dolayı boşaltma durumu ortaya çıkabilir (tayin gibi), nadir de olsa böyle durumlarda bazı aç gözlü ev sahipleri arkasınızdan dava açabilirler, sözleşme bitim tarihinden önce konutu boşalttığınız ve bu yüzden dolayı zarara uğradıkları gerekçesi ile*, bunun gibi birşeyle karşılaşmamak için sözleşmenizin hususi şartlar bölüme şu maddeyi eklemeniz/ekletmeniz yeterli olacaktır, imzalamadan önce; "işbu sözleşmede adı geçen -------- kiracı bu sözleşme süresi içerisinde 15 gün önceden yazılı olarak bildirmek kaydı ile konutu boşaltabilir, bu durumda bu sözleşme geçersizdir, kullanılamaz." böylelikle konutu sözleşme süreniz içerisinde boşaltacağınız zaman bunu ev sahibinin ev adresine iadeli taahhütlü bir posta yollayarak yasallaştırmış olursunuz ve arkanızdan hiçkimse kalkıpta dava açamaz.
17) imzalayacağınız kira sözleşmesi 1 yıldan fazla ise yıllık artış oranı bölümünü boş bıraktırtmayın, mutlaka bir yüzdelik oran yazılmasını sağlayın (zaten en fazla %25).
18) oturduğunuz ev satılığa çıkmışsa emlakçı yada ev sahibi her istedikleri zaman kapınızı çalıp eve müşteri getirdim aç kapıyı diyemez, yasal olarak bunu deme hakları ayda birkez bunda da kiracının rızasını önceden almak zorundalar, yani isterseniz o kapıyı hiç açmaya bilirsiniz, sonuçta kiraladığınız mülk kirasını ödediğiniz müddetçe sizin özel alanınız durumunda, bu özel alana da kimin girip girmeyeceğine sadece siz karar verebilirsiniz.
19) mülkün satılması durumda yeni ev sahibiniz satış tarihinden itibaren 1 ay içerisinde size ihtarname göndermezse eski sözleşmeniz bir yıl daha otomatik olarak uzar. eğer ihtar gönderirse 4. madde de özetlediğim gibi olacaktır durum korkup sıkılmanıza gerek yok.
20) kiralayacağınız konutun elektrik, su, varsa doğalgaz aboneliklerinin kapalı olmasına dikkat edin, abonelikleri başkasının üzerine olan (ev sahibi bile olsa) evlerden uzak durun, bu tip yerleri kiraya verenler ya vergi kaçırıyor yada ileride birgün kiracı çıkmak istemezse gidip abonelikleri kapatıyorlar, var böyle ahlaksız takımı, o yüzden ileride başınızın ağrımaması için abonelikleri kapalı olan yerleri tercih edin.
sözlerimi noktalamadan önce tüm kiracılara sabır diliyorum, ev sahibiniz iyi vicdanlı biriyse kalbini kırmayın arada sırada oluruna götürün işi, ancak aç gözlünün teki ise mal benim değil mi istediğim gibi fiyat biçerim ister otur ister oturma zorla mı? diyen biriyse gözünün yaşına bakmayın inadına düşük kira bedelinde %25 ile oturmaya devam edin.
bu kadar zam geliyor herşeye kiracılar bedavaya otuyor benim evimde ühü ühü... bir kere insanların maaşına istediğiniz %300 %400'ler de zam gelmiyor, bazı kendini bilmez ev sahiplerinin istemiş olduğu bu oranlar vicdansızlıktan başka birşey değildir, kiracılık bu kadar güzelse sende kiracı olsana o zaman ev sahibi*. yada bunların o sığ mantığıyla bir soru sorayım bu tiplere, enflasyon düştüğü zaman sen niye kiranı indirmiyorsun o zaman? hani herşeyiniz enflasyona bağlı ya o yüzden soruyorum...
birde son zamanlarda karşılaştığım şöyle ironik bir durum var bu aç gözlüler ile ilgili, evinden bir şekilde kirasını düzgün ödeyen kiracıyı çıkarıyorlar sonra gidip 15.000 tl - 20.000 tl gibi rakamlarla kiraya veriyorlar, ondan sonra bu kiracılar 3 yada 4 ay sonra kira ödemeyi kesiyorlar*, sonra bu aç gözlüler yine kiracı çıkarmaya çalışıyor, sonra yine aynı şeyi yapıyorlar... böyle bir kısır döngü var bunların arasında son bir yıldan beri yukarıda nokta içerisinde dedim ya avukatlar sayenizde köşeyi döndü diye, aferim böyle devam, pek bir akıllısınız*.
bunları bir ev sahibi olarak söylüyorum, hayır kirada evim filan yok oturduğum ev bana ait o anlamda, ancak sonradan görme, taşradan şehire inip parasını betona gömen, hayatında yapmış olduğu tek şey kira geliri toplamak olan insanların bu tavırlarını gördükçe kiracılara cidden acıyorum işiniz çok zor bu tiplerle siz yine de eğilip bükülmeyin bunların karşısında haklarınızı bilin sonuna kadar da savunun...
devamını gör...
13.
bu işin sonu çok kötü olur. bakalım nereye kadar dayanacak. ev sahipleri oy için çok mağdur ediliyor şu an.
devamını gör...
14.
ev sahiplerine büyük haksızlıktır.
gel evimde bedava otur demektir bu.
afganistan yönetimi bile böyle yapmaz ya.
gel evimde bedava otur demektir bu.
afganistan yönetimi bile böyle yapmaz ya.
devamını gör...
15.
eşimin ev sahibi 2.400 olan kirayı bu ay 9000 yaptı. yapacak hiçbir şeyimiz yok, mahkeme falan desek en fazla 1 yıl oturabilir, onda da sinir stres. ben çıksam 15 e rahat verir diyor. (4+1) el mahkum kabul ettik. bu kanun hikaye yani, kavga döğüş, hır gür otururum dersen oturursun ama o da 1 sene.
devamını gör...
16.
ev kirası ile geçinen insanlar var.hükumet birşey yapıyor ama ne yaptığını bilmeden yapıyor.hiçbir şeyi tam yapamıyor.
büyük sorun var şu an adli makamlar davalarla dolu.
bu işin sonu iyi değil.
büyük sorun var şu an adli makamlar davalarla dolu.
bu işin sonu iyi değil.
devamını gör...
17.
pandemi döneminde devlet bankaları eliyle verilen bedava kredilerin yükünün, bu kredilerden yararlanmış olma ihtimali olan herkese yükletilmesidir.
bu düzenlemenin mantığı şu;
konut fiyatları son 2-3 senede dolar bazında dahi ciddi oranda arttı. ucuz krediyle ev alan kişilerin kredi borcu, kira gelirlerinin altında kaldı. biz bu ranta ufak bir kloz koyalım.
bu kapsamda düşünülürse düzenleme yanlış değil.
ama evini dişinden tırnağından biriktirip, nakit parayla alan ya da tek bir evi olmasına rağmen içinde kiracı olan kimselere, özetle ucuz kredi avantasından yararlanmamış kimselere bu düzenlemeler zulüm.
yanlış baştan yapıldı. şimdi yara bandıyla kapatılmaya çalışılıyor. kaldı ki bu yara bandı daha düzgün bir şekilde de yapıştırılabilir.
yapılması gereken belli. öncelikle kira sözleşmeleri yazılı olmak ve vergi dairesine onaylatılmış olmak zorunda olmalı. aksi durum, ev sahibi aleyhine sözleşmenin geçersizliğiyle tecziye edilmeli.
yine kira bedelinin bankadan yatırılması şartı ile, elden kira almanın vergi ziyaı cezalarıyla tecziye edilmesi, bu cezaların da yıllık kira bedeli üzerinden belirlenmesi de gerekir.
bir diğer husus mernis meselesi. oturduğu adresi bildirmemenin tck anlamında suç teşkil etmesi, yanlış bildirmenin ağırlaştırıcı sebep olması şart. kontrolü de gerekir bu durumun.
madem konut kirası kamu düzenine ilişkin, öyleyse "ihtiyaç" nedeniyle tahliye sebeplerinin de daraltılması gerekir, bunu yaparken de samimi ihtiyaçlar için daha hızlı ve etkin bir yargı yolu oluşturmak şart.
ihtiyaç iddiasına bağlı tahliye kararlarında da, ihtiyaç iddiasında bulunanın gidip başkasına kiraya vermesinin, konutun müsaderesine kadar sert yaptırımları olması gerekiyor. aksi halde kanun çok açıkça kötü niyetli davranışı koruyor.
yani istense, tüm bu sıkıntıların önüne geçilebilir.
devlet bunu neden istemiyor?
devlet istiyor ki iki kelimeyi bir araya getiremeyen, dağ ayısı kılıklı vatandaşları bile parasını yatırım diye betona gömsün, sonra ne olursa olsun istiyor.
doğru dürüst düzenleme olsa, gayrimenkul de bir yatırım enstrümanı olur ve bu işin ticaretini yapan dışında kimse bulaşmaz. alan veren memnun olur.
sorun yüzde 25 kısıtı değil ki.
ev sahiplerinin çoğu 12 aylık tüfe ortalamasından memnun mu oluyor? fazlasının peşinde her zaman.
bu durumu engellemeden, mazbut ve kanuna uygun davranan ev sahiplerini daha da zora sokmanın hiçbir anlamı yok.
bu düzenlemenin mantığı şu;
konut fiyatları son 2-3 senede dolar bazında dahi ciddi oranda arttı. ucuz krediyle ev alan kişilerin kredi borcu, kira gelirlerinin altında kaldı. biz bu ranta ufak bir kloz koyalım.
bu kapsamda düşünülürse düzenleme yanlış değil.
ama evini dişinden tırnağından biriktirip, nakit parayla alan ya da tek bir evi olmasına rağmen içinde kiracı olan kimselere, özetle ucuz kredi avantasından yararlanmamış kimselere bu düzenlemeler zulüm.
yanlış baştan yapıldı. şimdi yara bandıyla kapatılmaya çalışılıyor. kaldı ki bu yara bandı daha düzgün bir şekilde de yapıştırılabilir.
yapılması gereken belli. öncelikle kira sözleşmeleri yazılı olmak ve vergi dairesine onaylatılmış olmak zorunda olmalı. aksi durum, ev sahibi aleyhine sözleşmenin geçersizliğiyle tecziye edilmeli.
yine kira bedelinin bankadan yatırılması şartı ile, elden kira almanın vergi ziyaı cezalarıyla tecziye edilmesi, bu cezaların da yıllık kira bedeli üzerinden belirlenmesi de gerekir.
bir diğer husus mernis meselesi. oturduğu adresi bildirmemenin tck anlamında suç teşkil etmesi, yanlış bildirmenin ağırlaştırıcı sebep olması şart. kontrolü de gerekir bu durumun.
madem konut kirası kamu düzenine ilişkin, öyleyse "ihtiyaç" nedeniyle tahliye sebeplerinin de daraltılması gerekir, bunu yaparken de samimi ihtiyaçlar için daha hızlı ve etkin bir yargı yolu oluşturmak şart.
ihtiyaç iddiasına bağlı tahliye kararlarında da, ihtiyaç iddiasında bulunanın gidip başkasına kiraya vermesinin, konutun müsaderesine kadar sert yaptırımları olması gerekiyor. aksi halde kanun çok açıkça kötü niyetli davranışı koruyor.
yani istense, tüm bu sıkıntıların önüne geçilebilir.
devlet bunu neden istemiyor?
devlet istiyor ki iki kelimeyi bir araya getiremeyen, dağ ayısı kılıklı vatandaşları bile parasını yatırım diye betona gömsün, sonra ne olursa olsun istiyor.
doğru dürüst düzenleme olsa, gayrimenkul de bir yatırım enstrümanı olur ve bu işin ticaretini yapan dışında kimse bulaşmaz. alan veren memnun olur.
sorun yüzde 25 kısıtı değil ki.
ev sahiplerinin çoğu 12 aylık tüfe ortalamasından memnun mu oluyor? fazlasının peşinde her zaman.
bu durumu engellemeden, mazbut ve kanuna uygun davranan ev sahiplerini daha da zora sokmanın hiçbir anlamı yok.
devamını gör...
18.
ülkede bir taraf mağdur edilmeden diğer tarafın hakkı korunamıyor gerçekten fıkra gibi bir ülkede yaşıyoruz.
devamını gör...
19.
ülkedeki yıllık enflasyon %200
son 3 senedir bu böyle!
3 sene evvel 1000 liraya oturan kiracı yasaya göre yaptığı zam her sene %25 olsa
kaba hesap
ilk sene için 1250
ikinci sene için 1565
üçüncü sene için 1950
boş evim olsa kiracıya ev vermem!
hem evimi s.kecek, hasar verecek. ki kiracılar genelde böyledir bu memlekette.
hem de bedavaya oturacak.
hadi oradan! yallah!
son 3 senedir bu böyle!
3 sene evvel 1000 liraya oturan kiracı yasaya göre yaptığı zam her sene %25 olsa
kaba hesap
ilk sene için 1250
ikinci sene için 1565
üçüncü sene için 1950
boş evim olsa kiracıya ev vermem!
hem evimi s.kecek, hasar verecek. ki kiracılar genelde böyledir bu memlekette.
hem de bedavaya oturacak.
hadi oradan! yallah!
devamını gör...
20.
kira fiyatlarına hiçbir fayda sağlamadığı gibi tam tersi kira - evsahibi arasında gerginliği artıran ve aynı zamanda yeni kiraya çıkacak olanlarında kiralık ev bulamamasına neden olan uygulama.
1 sene sonrasında 1 sene daha uzatıldı.
bu fikri kim vermişse arz talepten zerre kadar anladığı yok.
sen evi kiraya vermeyi daha az cazip hale getiriyorsun, o zaman arz düşüyor. arz düşünce kira fiyatları (yeni kiralayacak olanlar için) daha çok artıyor.
hemen size anlatayım, bizim oturduğumuz mahalle mamak'ta bulunan kiraların yüksek olmadığı bir yer. 2020'de asgari ücret 2300 lira iken 1000 liraya çok rahat 3+1, 100m2, orta kat ev bulunabiliyordu. (görece evler yeni olduğu için balkon ve mutfakları geniş ve sağlam)
2023 yılı, asgari ücret daha yeni 11500 oldu. eğer aynı oranı koruyor olsaydık 5000'e aynı evi bulabilecektik. fakat şu an 8-9 binden aşağı kiralık ev yok. eee hani bu %25 kısıtlaması fayda getirecekti. hiçbir fayda sağlamadığı gibi %60-80 artmış.
kanunlar tamamen kiracıdan yana.
kiralık eve girdiğin zaman 10 sene boyunca sen istemediğin sürece o evden çıkamıyorsun.
bu zaten başlıbaşına saçma iken bu uygulama özellikle yeni kiracılar için çok kötü.
bu sistem evi düşük kiraya vermektense boş durması daha iyi cazip hale getiriyor.
önümüzdeki ay evleneceğim.
1 tane kiracımız var. ocak ayında ihtar çektik. ihtiyacım var ben oturacağım diye.
pandemide kira artışı yapmamıştık 2 sene, sonra da %25 arttı.
şeref yoksunu adam evden çıkmıyor, benim hakkım olduğu halde mahkemeye verin çıkartın diyor.
çankaya'nın göbeğinde 1500 liraya oturuyor.
kendim aynı semtten ev tutsam 10 bine tutamam.
şimdi bu sistemin nesi doğru?
kendi evime "yasal" yollarla yerleşmek için 30k harcamak durumunda kalıyorum. (mahkeme ücreti vs)
adamın kafası rahat, mahkeme ne kadar sürse benim için kar diyor.
şimdi ben bu adamın kafasını gözünü yarsam, hastanelik etsem hakkım değil mi?
100 tane evim olsa hiçbirini kiraya vermem şu dönemde, boş kalsın daha iyi.
çözüm her semtte tavan fiyat belirlersin,
kira artış oranı max enflasyon kadar olsun, (ki tüik'in enflasyonu nasıl düşük gösterdiğini biliyoruz.)
eğer kiracı düzenli ödeme yapıyorsa, ev sahibi kiracıyı çıkarmak isterse eşya taşıma ücretini de ödesin.
vesaire,
vesaire,
bunun gibi kurallar piyasayı rahatlatır. öbür türlü hiçbir halt olmaz.
1 sene sonrasında 1 sene daha uzatıldı.
bu fikri kim vermişse arz talepten zerre kadar anladığı yok.
sen evi kiraya vermeyi daha az cazip hale getiriyorsun, o zaman arz düşüyor. arz düşünce kira fiyatları (yeni kiralayacak olanlar için) daha çok artıyor.
hemen size anlatayım, bizim oturduğumuz mahalle mamak'ta bulunan kiraların yüksek olmadığı bir yer. 2020'de asgari ücret 2300 lira iken 1000 liraya çok rahat 3+1, 100m2, orta kat ev bulunabiliyordu. (görece evler yeni olduğu için balkon ve mutfakları geniş ve sağlam)
2023 yılı, asgari ücret daha yeni 11500 oldu. eğer aynı oranı koruyor olsaydık 5000'e aynı evi bulabilecektik. fakat şu an 8-9 binden aşağı kiralık ev yok. eee hani bu %25 kısıtlaması fayda getirecekti. hiçbir fayda sağlamadığı gibi %60-80 artmış.
kanunlar tamamen kiracıdan yana.
kiralık eve girdiğin zaman 10 sene boyunca sen istemediğin sürece o evden çıkamıyorsun.
bu zaten başlıbaşına saçma iken bu uygulama özellikle yeni kiracılar için çok kötü.
bu sistem evi düşük kiraya vermektense boş durması daha iyi cazip hale getiriyor.
önümüzdeki ay evleneceğim.
1 tane kiracımız var. ocak ayında ihtar çektik. ihtiyacım var ben oturacağım diye.
pandemide kira artışı yapmamıştık 2 sene, sonra da %25 arttı.
şeref yoksunu adam evden çıkmıyor, benim hakkım olduğu halde mahkemeye verin çıkartın diyor.
çankaya'nın göbeğinde 1500 liraya oturuyor.
kendim aynı semtten ev tutsam 10 bine tutamam.
şimdi bu sistemin nesi doğru?
kendi evime "yasal" yollarla yerleşmek için 30k harcamak durumunda kalıyorum. (mahkeme ücreti vs)
adamın kafası rahat, mahkeme ne kadar sürse benim için kar diyor.
şimdi ben bu adamın kafasını gözünü yarsam, hastanelik etsem hakkım değil mi?
100 tane evim olsa hiçbirini kiraya vermem şu dönemde, boş kalsın daha iyi.
çözüm her semtte tavan fiyat belirlersin,
kira artış oranı max enflasyon kadar olsun, (ki tüik'in enflasyonu nasıl düşük gösterdiğini biliyoruz.)
eğer kiracı düzenli ödeme yapıyorsa, ev sahibi kiracıyı çıkarmak isterse eşya taşıma ücretini de ödesin.
vesaire,
vesaire,
bunun gibi kurallar piyasayı rahatlatır. öbür türlü hiçbir halt olmaz.
devamını gör...
21.
bu ülkede bir taraf mağdur edilmeden diğer tarafın hakkı korunamıyor mu arkadaş?
kendi rezilliklerinin faturasını mal sahiplerine kesiyor bunu da hizmet olarak kiracılara pazarlıyorlar.
allah'a şükürler olsun ki iyi kötü bir evim var kira falan ödeseydik evde çoluk çocuk gazete yerdi herhalde.
kendi rezilliklerinin faturasını mal sahiplerine kesiyor bunu da hizmet olarak kiracılara pazarlıyorlar.
allah'a şükürler olsun ki iyi kötü bir evim var kira falan ödeseydik evde çoluk çocuk gazete yerdi herhalde.
devamını gör...