troçki'nin aslında stalin'den daha acımasız olması

aslında üstü örtülemez bir gerçekti. aynı stalin gibi onun da kendince "sovyet vatandaşı" için çizdiği yol haritasının karşısında duranı ölüm bekliyordu. kendisi yahudi olmasına karşın stalinden bile daha fazla anti-semitistti. ki, bu yahudilere karşı bir tutumu olduğundan değil "sovyet vatandaşının dini yoktur" imajı çizdirmek istemesinden kaynaklı.

stalin siparişli katlettirmeseydi büyük ihtimalle 1930-larda başlayan baskıyla her kesi susturma dönemi olduğundan daha kanlı geçecekti. kim bilir, belki toplama kampları yerine bile mezarlıklar dikerdiler.

sadece her şeyde olduğu gibi aktif bir kötünün karşısında duranın daha da kötü olması onu desteklemeye engel olamıyor ve komunizm de bundan kendi payını almıştır.

ki, kalinin mevzusu da buna örnektir. stalinden daha cani olup-olmaması tartışılır, ama stalinle aynı fraksiyondan olduğu için büyük tasfiye(bkz: great purge) döneminden sağ kurtulmayı başarmıştır.

(bkz: eski bolşevik)

1930'lada sovyetler henüz 12 yaşında devletti, organizasyonu tamamlamamış ayrıca içerden ve dışardan silahlı müdahaleler halen sürmekte idi ,,bu halde bile belgeli bir kıyım yoktur.
bu dönemde dünyanın her yerinde kıtlık baş gösterdi ve faşizm tırmanışa geçti...
belgeli katliam ve kıyım mı arıyorsunuz ,abd'de hükümet her türlü dalavere ile abd'de işçi sınıfına ve küçük esnaf , toprağa bağlı küçük üreticiye savaş açtı (süt-et -meyve ve tahıl üreticilerine) ,insanlar pinkerton, fbi,ulusal muhafızlar ,yerel şerif teşkilatları ve paramiliter çeteler tarafından ya öldürüldü yada göçe maruz bırakıldı . 1929-30 sonrada sürdü yavaşlayarak. vergi memurları ve bankalar silah zoru ile haciz yaptılar .
şunu ekleyeyim karşı devrimciler her yerde yok edildi başta beyaz ordu ve anarşistlerden ele geçenler infaz edildi.,isyan ve karşı devrim dağıtıldı, işçi sınıfı-proletarya diktatörlüğünden yana olmayanlar davet yapıldı davete icap etmeyenlere gereken muamele yapıldı.ülkemizde iskilipli iadam edildi diye kıçını yırtan yobazlarla türkçü-kemalist ve ülkücü milliyetçiler hepsi aynı kaba sıçar. çünkü hiçbirinin ulus-devlet bilinci yoktur.

devlet kurmak rejimi idame ettirmek kolay mı..

stalin ve troçki arasındaki gerçek çatışma "bir anlamda" ideolojiktir. (ideolojiyi algılama farklılığı anlamında) tabii partideki adı konulmamış liderlik yarışı da buna eklenince çelişki büyür. lenin kuramcı ve aydın yönü itibariyle troçkiye yakın olmakla birlikte, stalinin askeri disiplin ve yetenekler açısından daha başarılı olabileceğini, köylü ve işçi sıradan insanların, stalin sempatisinin farkındaydı.
troçkinin enternasyonal yaklaşımının, sovyetlerdeki yorgun devrim kadrolarınca benimsenmesindeki zorluk ve sovyet devrimi kazanımlarının korunarak savunulması ve güçlendirilmesini engellemesi ihtimali troçkiyi zayıflatarak güçsüzleştirdi. stalin bu şartları birazda kuralsızca lehine kullanmaya başlayınca da ipler koptu, troçki yalnızlaştırılarak sürgüne zorlandı.
sovyet devrimi, stalinle değil de troçkiyle yola devam etseyi gelişmeler ne olurdu. bu tümüyle spekülatif ve gerçeği asla bilinemeyecek bir konu olarak kalacaktır. çünkü stalin gerçekten de devrimi ulusal sınırlarda koruma ve güçlendirme konusunda büyük yanlışlar yapmamış hatta başarılı olmuştur. ancak, bir parti devleti olmaktan öteye de gidememiştir, troçki bu hataya düşmeyecek bir vizyon ve başarıyı belki gerçekleştirebilirdi ancak sovyetlerdeki devrimin korunmasını stalin kadar başarılabilir miydi bilinmez.( özetle antistalinist veya antitroçkist keskin tezlere kulak asmayın. hele hele hitler benzetmesi saçmalıklara.. damak zevkinize kalmış bir şey gibi aslında. sözgelimi ben troçki sos tercih ederim ama antistalinist değilim, bir stalinizm veya troçkizm yok ki anti tezleri olsun ikisi de teknisyen, troçki entelektüel açıdan daha donanımlı hepsi bu.)