741.
onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
dinledikçe susması, düşündükçe susması...
tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi, heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
özdemir asaf
devamını gör...
742.
"senle ben acıdan bir dağız
sen ve ben, bu dünyada bir daha karşılaşmayacağız."

anna ahmatova
devamını gör...
743.
öyle saçlarım uzun çenem kilitli
niye gün ortasında akşam oluyorum?
atilla ilhan
devamını gör...
744.
şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
o mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
o mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız

bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı

bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara *
devamını gör...
745.
yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek.
yürümek;
dost omuz başlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek.
yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek.
yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek.

(bkz: nazım hikmet)
devamını gör...
746.
bacaklarımı açmak depremlere, saçlarımı açmak fırtınalara
rüzgarlara sebep oluyorsa...
gerdanımdan küçük bir görüntü denizlerin yükselmesine,
sesim toprağın kaymasına sebep oluyorsa...
sütlü koca memelerimin görüntüsü kıtlığa ve sefalete neden oluyorsa, kollarımın açıklığı iklimi ısıtıyorsa...
gülüşüm kainatın dengesini bozup istikrarsızlık yaratıp
tüm ahlaksız içgüdüleri uyandırıyorsa...
tüm doğal felaketlerin ardında ben varsam
o halde benden kork!
çünkü ilahi güç ben,
mutsuz ve ölümlü olan sensin!
taous ait meşihat
(cezayir berberi toplumuna mensup kadın şair)
devamını gör...
747.
ölüme yakın

akşamüstüne doğru, kış vakti;
bir hasta odasının penceresinde;
yalnız bende değil yalnızlık hali;
deniz de karanlık, gökyüzü de;
bir acayip, kuşların hali.

bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
- akşamüstüne doğru, kış vakti -
benim de sevdalar geçti başımdan.
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
zamanla anlıyor insan dünyayı.

ölürüz diye mi üzülüyoruz?
ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
kötülükten gayri?

ölünce kirlerimizden temizlenir,
ölünce biz de iyi adam oluruz;
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
hepsini unuturuz.

orhan veli kanık

seslendirmesi de babadan gelsin.
devamını gör...
748.
önemli değil kaç kez yenildiğin. çünkü asıl önemli olan her yenilgiden sonra kaç kez doğabildiğin.
devamını gör...
749.
insanın başına ne gelirse merakından gelir
demiş eskiler.
baktım olmuyor.
ben seni merak edeyim, sen de geliver.

(bkz: cemal süreya)
devamını gör...
750.
aydınlık neyin oluyor senin
gökyüzü akraban filan mı
beni bulur bulmaz gözlerin
şimşek çakıyorum yalan mı
yüzünde yalazını gezdirdiğin
saçlarından tutuşmuş orman mı
akla ziyan bir şey elektriğin
ayışığı mavisi dudaklarından mı
o ışık zenginliği mi giyindiğin
uzay tozları mı yıldızlardan mı
elime dokunduğu an elin
güneşler açıyorum sahi ondan mı
aydınlık neyin oluyor senin
attila ilhan
devamını gör...
751.
yıllanmış bir ziyaret gün batımından ufacık bir armağan
bir plak çiziği bazen kurcalanan bir şiirin acıttığı
seyyan hanımın dilinde taptaze sevişmeler
dilinde yalnızlıklar
dilince küflü cinnetler
gelip geçen kanatlı hikayeler
devamını gör...
752.
içimden geçenler
inekler otluyor kimene bundan
hasılı kelam ben seni sevdim,
içim içime kalabalık,
bir gün aşımı gelmelisin
yenmelisin ölümü
yaşamak iki kişilik
devamını gör...
753.
bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret,
bilmezler.

orhan veli kanık
devamını gör...
754.
eti geçti, duydun mu?
bıçak kemikte.
duymadınsa duy artık
behey allah’ın kulu,
bıçak kemikte.
duy da silkin n’olursun
bu ne biçim uyku bu.
bıçak kemikte
verilmemiş alınmış hep,
yük vurulmuş dağlar gibi – insanlık bu mu?
çalıyor sömürünün imdat çanları,
kımılda da kurtar şu onurunu
bıçak kemikte.
topraksa paylaşılmış kıyılarsa yağmalanmış,
umut hacizde,
ya bu neyin puştluğu bu
sana yokluk sana yasak sana dam
insan değil – hâşâ – bir yağmacı soyu bu,
bıçak kemikte.
üretensin yaratansın yürütensin dağları,
bakma öyle kilit kilit, duvar duvar.
yetsin artık bu susku
bıçak kemikte.
anasın boynun bükük babasın kolun kırık
oğullar kan içinde.
kaldır artık başını
«kalsın benim dâvam dîvana kalsın» demiş ozan.
o dîvan sensin artık
bıçak kemikte.
hasan hüseyin korkmazgil...
devamını gör...
755.
devamını gör...
756.
öyle bir hayat yaşadım ki
cenneti de gördüm cehennemi de
öyle bir aşk yaşadım ki
tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
bazıları seyrederken hayatı en önden
kendime bir sahne buldum oynadım
öyle bir rol vermişler ki
okudum okudum anlamadım
kendi kendime konuştum bazen evimde
hem kızdım hem güldüm halime
sonra dedim ki "söz ver kendine"
denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin
uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin
öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım
öyle çok değerliymiş ki zaman
hep acele etmem bundan,

anladım...

friedrich nietzsche
devamını gör...
757.
sana gitme demeyeceğim.
üşüyorsun, ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.

sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.

sana gitme demeyeceğim.
ama gitme, lavinia.
adını gizleyeceğim
sen de bilme, lavinia.
özdemir asaf
devamını gör...
758.
boşver be yaşı başı... yüzündeki çizgileri, saçındaki beyazı. kaç bahar daha göreceğin meçhul ömründe fazla kurcalama hayatı.. gül gülebildiğince, sev sevebildiğince, yaşa yaşayabildiğince...!

can yücel
devamını gör...
759.
birgün
apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
bil ki seni düşünüyorum

bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl
örtün karanlıkları masmavi denizlerde
ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
o bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
bil ki seni bekliyorum

bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak
sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
bil ki seni istiyorum

gecelerden bir gece uyanırsın apansız
uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse
bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
bil ki seni seviyorum...


ümit yaşar oğuzcan
devamını gör...
760.
arama artık beni çalmaz telefonum
ben senden geçeli çok oldu
hatıraların da seninle yok oldu
suladığın çiçekler bile soldu

çalma artık kapımı açılmaz
yoluna bir daha güller saçılmaz
öyle bir gittin ki benden
nasıl dönersen dön ayrılıktan kaçılmaz...

s.m.k
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"güne bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim