241.
otobüste annesine sorular soran küçük çocuk görünce. (bkz: daha çok yolun var çocuk)
devamını gör...
242.
arabesk şarkıların anlamlı geldiği o andır
devamını gör...
243.
ay sonunu getirme telaşı olduğu zamanlar
kendi ayaklarının üstünde durduğunun belirtisidir.
hayat seni kocaman bir adama dönüştürmüştür.
devamını gör...
244.
kimseye gelirken çikolata al diyemiyorsun. gidip kendin alıyorsun. bence bu iyi bir şey. hatta muazzam.
devamını gör...
245.
annenlerle kavga edince artık eskisi gibi alttan almadıkları an.
devamını gör...
246.
dünyayı asla değiştiremeyeceğini ancak onun seni değiştirdiğini anladığın an.
*
devamını gör...
247.
eskiden tartıştığım konulara artık sadece konu kapansın diye ''tamam'' deyip özür dilediğim anlar.
devamını gör...
248.
umutların bitme noktasına geldiği an. maddi olarak kötü bir ailede büyümüş çocuklar zaten ay sonunu getirmenin telaşını minicik yaştan itibaren bilirler. o yüzden çalışmaya başlayıp kira, fatura ödemek onlar için büyüdüğünü fark ettiren bir eylemden çok sonunda ay sonunu çıkarma konusunda bir şeyler yapabildiğini gösteren ve rahatlatan eylemlerdir.
ancak küçüklük ve hatta ergenlik boyunca 'çalışınca bir şeyler daha iyi olacak, istediklerimi daha rahat alabileceğim' gibi düşünceler içerisindeyken büyüdükçe bu umutlarını yerini acı gerçekler alıyor. ve işte o an hayatının bu şekilde gideceğini *, ölene kadar çalışıp yine de istediğin normal bir hayata sahip olamayacağını fark ediyorsun. ve o an büyüyorsun.
devamını gör...
249.
maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde "saygınlık ihtiyacı" sınıfını tamamlayıp, "kendini gerçekleştirme ihtiyacı" sınıfından gün aldığın andır.

(bkz: maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi)
devamını gör...
250.
artik " ağzımizin tadı bozulmasın "diye göz yumdugum hersey...
devamını gör...
251.
çay saatinde ailenle oturup çay içecek vakit bulamadığın an...
yoğunluktan unutup kaç bardak çay soğuttum kim bilir?
devamını gör...
252.
kendi paramı kazandığım dönem.
devamını gör...
253.
özel bir aydınlanma olmadı. lakin kucuk kız kardeşim evlenip gittiği zaman ruhumdan büyük bir parça koptu da gitti. onun gitmesiyle pek çok şey de değişti.
devamını gör...
254.
ilk kpss me annem, babam ve kardeşimle gitmiştim. 4. sınavda tek başıma girdiğimde anladım
devamını gör...
255.
geçmişe dair anılar çocukken çok uzakta kalmış hissi verir, çoğunlukla bir andan ibarettir ve canlılığını yitirmiş, durağan bir noktadadır. büyümek sınıf geçmek, boy atmak gibi dışarıdan görünen ve size bildirilen bir şeydir. ardından kendi kendinize kaldığınız günler çoğalır; boyunuzun uzaması durmuştur, hiçkimse “kaç oldun şimdi sen”sorusu ile size yaklaşmaz. artık büyümek içsel bir hal almıştır. zamana yetişmek güçleşir, üzerinden yıllar geçmesine rağmen dün yaşanmış gibi gelen hatıraların karşısında hissedilen korkunun kendisidir büyüdüğünü hissetmek.
devamını gör...
256.
babamın eve alacağı şeyleri bana sormaya başladığı an ben büyüdüğümü anladım ve henüz 17 yaşındaydım. bazen çok erken yaşta anne ve babanızın anne ve babası olabiliyorsunuz.
devamını gör...
257.
olaylara eskisi gibi tepki vermediğimi, sustuğumu, içime attığımı, insanları anlamaya çalıştığımı gördüğümde büyüdüğümü fark ettim. kendimi anlatmak yerine, "ne diyeyim ki?" kalıbını dilime pelesenk ettiğimde dedim tamam senden olmuş artık.
devamını gör...
258.
küçüklüğümden beri biraz içli bir çocuktum. kimsenin arkadaşlık yapmak istemediği insanlara kıyamaz oyuna dahil etmek için elimden geleni yapardım.
birinin ağladığını gördüğümde hemen ben de hüzne kapılır iç çekmeye başlardım.
mesela bir gün tv başında haberleri izlerken 9 yaşında bir kız ile 13 yaşındaki ablasının soba gazından zehirlenerek öldüğünü dinlerken annesinin nasıl bir üzüntü içinde olduğunu düşünüp gözümden yaşların akmaya başladığını fark ettim. ve bu 99 depreminde, soma faciasında ve nicelerinde aynı şekilde devam etti.
başkasının derdini taşımak zor gelmese de kendi kırgınlıklarımı tek başıma atlamazdım bir türlü. bu yüzden canım ne zaman yansa koşup annemin kollarına sığınıyordum. ben ağlarken annem bir yandan sakinleştiriyor bir yandan da benimle göz yaşı döküyordu.
işte bir gün yine canım çok yandığında annemi aramak istedim. sonra düşündüm ki her kederim onu benden çok etkliyordu. kıyamadım. oturdum bir kaldırım kenarına, göz yaşlarım tükenene dek bekledim. sonra kalktım, yoluma devam ettim. üzüldüğümde başkalarının canını yakmamayı öğrendiğimde fark ettim ki 'evet, ben artık büyümüş tüm.'
devamını gör...
259.
ayağı takılıp yere düştüğü zaman
ağlamadan
yarasının açısını hissetmeden dik bir şekilde yürüdüğü zaman .
devamını gör...
260.
ilk regl olduğum gün. panikleyip eve gitmiştim annem çok mutlu olmuştu. korkmamam gerektiğini uzun uzun anlattıktan sonra evden çıktı. bir süre sonra elinde ufak bir kutuyla eve geldi. kadınlığa attığım ilk adımın şerefine bana çok zarif bir altın kolye almıştı. o kolyeyi hala saklıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kişinin büyüdüğünü fark ettiği anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim