normal sözlük yazarlarının sevmediği özellikleri
başlık "şizofren" tarafından 09.12.2020 18:25 tarihinde açılmıştır.
261.
bazen çenemi tutamamak. patronun kızına tiki misin sen denilir mi?
devamını gör...
262.
her şeyi aşırı kafaya takip takintili düşüncelerde bogulmak
devamını gör...
263.
sinirlenmem.
kül edip, daha sonra telafi için tırmalanmam.
kül edip, daha sonra telafi için tırmalanmam.
devamını gör...
264.
her şeyi o kadar çok boş verdim ki olayları zihnimde tutamıyorum, unutkanlıktan değil bu sadece yeteri kadar ciddiye alamıyorum, sevmiyorum insanları, sevemiyorum. sevmeye denemekten de vazgeçemiyorum. konuşmak istiyorum onlarla, ama anlatmak da istemiyorum. o kadar çok yordu ki beni bu dünya artık sadece hayatta olduğum için yaşıyormuşum gibi hissediyorum, sanki ölmüşüm de gömmeyi unutmuşlar gibi. ama yaşamaktan da vazgeçemiyorum. bazen çokça değersiz olduğunu düşünüyorum yaşamın, yaşamımın. bilemiyorum..
sevmediğim özelliklerimden biri de bu, düşünmek, düşüncelerimi aktarmak istemek ama aktarmamak.
sevmediğim özelliklerimden biri de bu, düşünmek, düşüncelerimi aktarmak istemek ama aktarmamak.
devamını gör...
265.
aşırı hırslı biriyim ama bu böyle insanı başarıya ulaştıran insani, tatlı bir hırs değil. hedeflediğim her neyse ona ulaşana kadar uyutmayan, çalışmaya zorlayan bir hırs. sonu majör depresyona vardığı oldu. ınkâr edemem şu an neye sahipsem bu sayede elde ettim. her ne yapıyorsam asla ortalama yapamam, en iyisini yapana kadar kendimi tüketiyorum başında o işin. kölesiyim resmen hırsımın ve arzularımla arama hiçbir şeyin girmesine izin vermiyorum.
cidden çok zorlaştırıyor hayatımı bir açıdan. canın resim çizmek istiyor diyelim. açar bi sayfa çizer kapatirsin değil mi? normal insan bunu yapar. ben hemen udemy'den vektörel tasarım metodu bakarım çünkü neden? puantilist stilde dünyayı domine edeceğim de ondan. ya aç çiz iki çöp adam siktir git işte. yok illa günde dört saat çalışıp uzmanlaşmam gerek. yapamazsam dellenirim, yemem içmem daha çok çalışırım. yahu resim bu ya. eğlen ulan. yok. en iyi şekilde yapamıyorsam eğlenemiyorum.
o yüzden bir hobi edinmeden önce uzun uzun düşünüyorum. bu beni ne kadar tüketir diye. uzmanlaşmak 1000 saatse misal 6 ayda hallederim kabaca. tamam bu hobi uygundur bana. 3000 civarıysa biliyorum ki beni tüketir, hiç başlamam o işe. benim için her şey cristiano ronaldo tipi bir iş disiplini gerektiriyor.
cidden çok zorlaştırıyor hayatımı bir açıdan. canın resim çizmek istiyor diyelim. açar bi sayfa çizer kapatirsin değil mi? normal insan bunu yapar. ben hemen udemy'den vektörel tasarım metodu bakarım çünkü neden? puantilist stilde dünyayı domine edeceğim de ondan. ya aç çiz iki çöp adam siktir git işte. yok illa günde dört saat çalışıp uzmanlaşmam gerek. yapamazsam dellenirim, yemem içmem daha çok çalışırım. yahu resim bu ya. eğlen ulan. yok. en iyi şekilde yapamıyorsam eğlenemiyorum.
o yüzden bir hobi edinmeden önce uzun uzun düşünüyorum. bu beni ne kadar tüketir diye. uzmanlaşmak 1000 saatse misal 6 ayda hallederim kabaca. tamam bu hobi uygundur bana. 3000 civarıysa biliyorum ki beni tüketir, hiç başlamam o işe. benim için her şey cristiano ronaldo tipi bir iş disiplini gerektiriyor.
devamını gör...
266.
kin tutamamak fakat yaşanan her kötü olayın en ince detayını bile hatırlamak.
yer yön duygumun olmaması, çabucak kaybolmak.
yolculuk yapmaktan kaçınmak, sevmemek.
zayıf hafıza, isim ve olay hatırlamada zorlanma.
en sinir olduğum şey de 5 dk öncesinde beni üzen bir olay yaşayıp kırılıp küsüp sonra nedenini karşımdakine sormak zorunda kalmak. genelde laflara kırılırım, sonra da ne dedi de kırıldım tam anımsayamam. fazla sinir hafızamı siliyor.
birileriyle tanışmayı, tanıdık görmeyi sevmem. o kişiyi çok sevsem bile muhakkak kaçarım, görmezden gelirim. anlık iletişime kapalıyım. plansız görüşmeler sevmem. daha normal davranabilsem keşke.
alıngan değilim ama hassasım. buna rağmen aşırı sert biri gibi durduğumdan insanlar gelişine kolayca kırıyor. görünüşüm ve tavrımın, kalbim ile farklılığı can sıkıyor.
sessiz olmam da kötü. çoğu zaman tepki vermem gereken yerde vermem, son noktayı bekleyecek kadar sabrederim.
yer yön duygumun olmaması, çabucak kaybolmak.
yolculuk yapmaktan kaçınmak, sevmemek.
zayıf hafıza, isim ve olay hatırlamada zorlanma.
en sinir olduğum şey de 5 dk öncesinde beni üzen bir olay yaşayıp kırılıp küsüp sonra nedenini karşımdakine sormak zorunda kalmak. genelde laflara kırılırım, sonra da ne dedi de kırıldım tam anımsayamam. fazla sinir hafızamı siliyor.
birileriyle tanışmayı, tanıdık görmeyi sevmem. o kişiyi çok sevsem bile muhakkak kaçarım, görmezden gelirim. anlık iletişime kapalıyım. plansız görüşmeler sevmem. daha normal davranabilsem keşke.
alıngan değilim ama hassasım. buna rağmen aşırı sert biri gibi durduğumdan insanlar gelişine kolayca kırıyor. görünüşüm ve tavrımın, kalbim ile farklılığı can sıkıyor.
sessiz olmam da kötü. çoğu zaman tepki vermem gereken yerde vermem, son noktayı bekleyecek kadar sabrederim.
devamını gör...
267.
dışarda insanlarla yaptığım konuşmaları sonrasında analiz etmek. eve geldiğimde başlıyor mesai. diyaloglar tekrar tekrar kafamda dönüyor. yok onu söylemese miydim yok şunu yanlış anlamış mıdır ya da şurda şunu söylemek istemişti de ben mi farklı anladım acaba gibi şeyler. sonra yaptığım işin saçmalığını fark edince yeter yeterr bırak şu işleri deyip işime yönelmeye çalışıyorum.
devamını gör...
268.
en ufak bir tetiklenmeyle patlayan mutsuzluk anları yaşamak, normalde şeker şebelek bir insanken, o anlarda bülent ersoy'muş da elinden yemeğini almışlar gibi asık suratlı gezmek.
sağlık olsun be.
sağlık olsun be.
devamını gör...
269.
kişinin yaşı diyelim ki 44.
soruyorum,
+yaşın kaç?
-42
42 dedi diye hemen soğuyorum.
bu kadar doğrucu olmamalıyım.
soruyorum,
+yaşın kaç?
-42
42 dedi diye hemen soğuyorum.
bu kadar doğrucu olmamalıyım.
devamını gör...
270.
bazen, iyi günümdeysem "fazla" insan seviyorum.
gereğinden fazla değer veriyorum, yardım etmek isteği uyanıyor, böyle alıp içime sokmak istiyorum tanımadığım bir insanı bile...
ama işte hep zarar yazıyor hesaba.
acaba fazla samimi olmamak mı gerekiyor?
değişmeli miyim?
bunları düşünüyorum.
suçu kendimde bulamıyorum.
tek isteğim insanlıktı, olmadı.
demek ki hayvan muamelesi istiyormuş diyorum, eee onu da gidip başka bir hayvanda bulsun.
benden değil.
gereğinden fazla değer veriyorum, yardım etmek isteği uyanıyor, böyle alıp içime sokmak istiyorum tanımadığım bir insanı bile...
ama işte hep zarar yazıyor hesaba.
acaba fazla samimi olmamak mı gerekiyor?
değişmeli miyim?
bunları düşünüyorum.
suçu kendimde bulamıyorum.
tek isteğim insanlıktı, olmadı.
demek ki hayvan muamelesi istiyormuş diyorum, eee onu da gidip başka bir hayvanda bulsun.
benden değil.
devamını gör...
271.
yardım edilmesinden hoşlanmam. biri bana yardım etmeye kalkınca şiddetle karşı çıkarım. gurur meselesi yaparım. inat da ediyorum yardım almama konusunda. benim için yardım almak sanki ben yapamıyorum da onlar yapabiliyora denk düşüyor. yetersiz hissettiriyor. fiziki anlamda özellikle yardım almamak için paralanıyorum.
geçen poşet taşıma konusunda bile tartışma yaşadım. yardım etmek isteyenlere çıkıştım. taşıyabiliyorsam neden yardım alayım ki zaten hep ben taşıyorum noktasına geldim.
bana bir mesaj gelecek olsa manevi anlamda 'yüklerinden arın. bırak, izin ver hepsini sen taşıma' olur. yok ama. cevabım değişmez. 'taşırım.' ne kadar sorumluluk varsa hepsini üstlenmeye kalkarım. bu kadar güçlü biri değilim, farkındayım güçlü olmak zorunda da değilim ama güçlü gözükmek için hoşuma gitsin gitmesin her yükün altında ezilmeye razı gelirim. beni hayatta en çok yoran özellik bu. bırak insanlar senin hayatını kolaylaştırsın yükünü hafifletsin. asla kabul etmem. benim hayatımı iyileştirecek revizyona dahi asla izin vermem. kendimi kendim baltalarım.
geçen poşet taşıma konusunda bile tartışma yaşadım. yardım etmek isteyenlere çıkıştım. taşıyabiliyorsam neden yardım alayım ki zaten hep ben taşıyorum noktasına geldim.
bana bir mesaj gelecek olsa manevi anlamda 'yüklerinden arın. bırak, izin ver hepsini sen taşıma' olur. yok ama. cevabım değişmez. 'taşırım.' ne kadar sorumluluk varsa hepsini üstlenmeye kalkarım. bu kadar güçlü biri değilim, farkındayım güçlü olmak zorunda da değilim ama güçlü gözükmek için hoşuma gitsin gitmesin her yükün altında ezilmeye razı gelirim. beni hayatta en çok yoran özellik bu. bırak insanlar senin hayatını kolaylaştırsın yükünü hafifletsin. asla kabul etmem. benim hayatımı iyileştirecek revizyona dahi asla izin vermem. kendimi kendim baltalarım.
devamını gör...
272.
kabul edememek
acıkınca sinirlenmek
biraz * saf olmak
acıkınca sinirlenmek
biraz * saf olmak
devamını gör...
273.
her şeye, herkese açıklama yapma gereği duymam.
devamını gör...
274.
sürekli düşünüyorum. bazen birini aklamaya çalışıyorum bazen kendimi. kendimle kavga ediyorum. farklı senaryolar üretip ya böyle olsaydı nasıl ilerlerdi gibi. ama pek bir faydası olmuyor.
devamını gör...
275.
sevmediğim birinin her hareketi batıyor gözüme. iphone hediye etse teşekkür etmem aksine "bu ne aw ala ala bu rengi mi almış zevkine tükürdüğüm" derim. sevmiyorsam her ne yaparsa yapsın batıyor.
devamını gör...
276.
birine sırtımı dönmem çok zor ama başarabilirsem bir daha kafamı çevirmem.
devamını gör...
277.
aksi, huysuz, sinirli, alıngan ve çekilmezin karşılığı çirkef olarak gözümde canlandı.
evlerden ırak. hiçbir erkeğin başına böyle şikayet etme aparatı bir kadın gelsin istemem.
vırr vırr.
kendimde sevmediğim özellik yok müdür benim. tapıyorum kendime. oyy.
evlerden ırak. hiçbir erkeğin başına böyle şikayet etme aparatı bir kadın gelsin istemem.
vırr vırr.
kendimde sevmediğim özellik yok müdür benim. tapıyorum kendime. oyy.
devamını gör...
278.
ağlarken burnumun aşırı akmasından nefret ediyorum. bi bırakmıyor rahat rahat ağlayayım
devamını gör...
279.
her konusan birini dinlediğimde söylediği cümlenin travma boyutuna bakiyorum. acaba böyle bi cümle kurmasında yetişme tarzının etkisi nasıl olmuş zart zurt...
devamını gör...
280.
tembellik. şöyle kesip atsam.
devamını gör...