mezun tayfa üyesi olarak katılacağım sınav.
devamını gör...

kitap ve hediyeler.
devamını gör...

evli ve 7 çocuklu (evet 7), 37 yaşındaki aslan karakaş. ikinci eş olmayı kabul etmeyen 16 yaşındaki (evet 16) amcasının kızını vurmuş. kız hala yaşam destek ünitesine bağlı yaşıyormuş ama vuran şerefsizi hala bulamamışlar.

aslan karakaş'ın eşi kızın annesine şikayetinden vazgeçmesi için para teklif etmiş.

işin daha da garibi, akrabaları kızı ve annesini suçluyormuş. neden vermediniz kızı diye.

kaynak: onedio.com/haber/16-yasinda...
devamını gör...

* insan mücadeledir. daimi bir mücadeledir. kolay değildir. varlığının üzerine daima inşa etmesi gerekir. öyle özel bir yanı yoktur. o kadar uzun zamandır bu iştedir ki ilk bakışta varlığının özel bir yanı olduğunu düşündürtür. oysaki özel diye nitelendirilen şeyler insana has olsa da özel değildir. yalnızca çok eskidirler, vakti zamanında insanlar tarafından inşa edildikleri unutulacak kadar üstelik. unuttuğumuz fakat aslında kanıksadığımız bu özel şeyler bizim için nefes almak gibi olmazsa olmazımız olduğu için unutuldu ve yine nefes almak gibi olduğu için yani birebir nefes almakla eşdeğer olmadığından biraz huzursuzuz. bize sürekli inşa etmemiz gerektiğini, mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor, içten içe. kolaya kaçıp inşa ettiklerimize bakarak biz özeliz diyoruz. kolaya kaçmak hepten kötü bir şey değil, biraz da dinlendirici bir şey.

mücadeleden kaçıp kendini pohpohluyorsan kötüsün. bundan az ya da çok uzak kalırsan iyisindir.
devamını gör...

1756 - 1763. avrupa'da yaşanan yedi yıl savaşının, kuzey amerika'daki cephesine verilen isim. büyük britanyanın amerika'daki new england kolonileri ve fransa'nın new france kolonileri arasında olan savaştır. ingilizleri, iroquoiler ve fransızları, huron ve algonkin dili konuşan birçok kabile desteklemiştir.
aslında bugün bile o kadar iyi şartlar sunmasına rağmen, kanada nüfus olarak a.b.d'nin 10 katı düşüktür. savaşın başladığı yıllarda ise tam bir felaketti. 2 milyon civarı insan new england'da yaşıyorken, new france bölgesinde sadece 60.000 kişi yaşıyordu. buna rağmen fransa güçleri uzun süre direnebilmiş, ingiliz ordularını yendikleri bile olmuştu ama ingilizlerin devamlı asker ve silah akışı sonunda yenildiler ve kanada toprakları ingilizlerin eline geçti.
bu savaşın sonucu büyük göller bölgesindeki kızılderililer için kötü oldu. çünkü fransızları sadece kürk taciri olarak, arada bir görüyorlardı ama ingilizlerin yüzbinlercesi geliyor ve ormanları kesip tarla yapıyor, av alanlarına yeni kasabalar kuruyorlardı. bu yüzden pontiac, tecumseh, kara şahin ve birçok kızılderili reisi topraklarını korumak için defalarca savaştılar.
bu savaşın, amerikadaki ingiliz kolonilerinde yaşayan beyazlar içinde sonuçları oldu. o güne kadar fransa tarafından saldırıya uğrayacağız korkusuyla yaşayan amerikan kolonileri, bu tehdit ortadan kalkınca, biz niye temsil edilmediğimiz britanya'ya bu kadar vergi veriyoruz demeye başladılar. amerikan bağımsızlık savaşı'na giden yol açılmış oldu.
devamını gör...

son gittiğim sergide çektiğim iki fotoğrafı buraya bırakmak istiyorum.
(link: resimyukle.link/i/zoCW6
resimyukle.link/i/zoKZX )
devamını gör...

sadizmin isim babası.
şımarık, küstah, edepsiz. evlenir. baldızına balta olur. sokak sürtükleriyle hayasız maceraların kahramanı. hapse tıkılır, kaçar, yeni rezaletler icat eder. 1775'te baldızıyla italya'ya gider. dönüşte hapsedilir. bir yolunu bulup hapishaneden tüyer; yeniden kaçar, yeniden enselenir. nihayet charenton tımarhanesine tıkılır (1789). bir yıl sonra tahliye edilir. piyesler yazar. ihtilale katılır. sonra sefalete düşer ve bir aktrisle yaşar. ama bu durgun devir çabuk sona erer. justine romanını kaleme aldı diye tevkif edilir. hapishaneden hapishaneye yollanır. nihayet tekrar tımarhaneyi boylar ve 1814'te charenton'da ölür. eserlerinin çoğunu hapishanede yazmıştır, ömrünün 27 yılından fazlasını yaşadığı hapishanelerde.
eserleri: justine yahut faziletin belaları, juliette yahut hayasızlığın mutlulukları, sodome'da 120 gün, aline ile valcour, halvet odasında felsefe.
sainte- beuve, baudelaire ve swinburne bu müstehcen kitapların geçen asırdaki ünlü hayranları. lamartine, barbey d'auerevilly, apollinaire de o bulanık kaynaktan feyz almış zaman zaman. sürrealistler hazreti üstat tanımışlar. o hayranlıklar sade'a cihanşümül bir ün kazandırmış. çağımız avrupa'sının putlarından biri olmuş "ilahi" marquis.

kaynak: nostaljik bir tad olsun diye; cemil meriç (bkz: bu ülke) kitabının kaneviçesinden aynen alıntı.
devamını gör...

(bkz: tartışma kültürü)
devamını gör...

gençler neden biraz sakin olup sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz bu başlığa kininizi kusmak yerine başkaca ilginizi çekmeyen başlıklarda yaptığınız gibi görmezden gelip sıradakine geçmiyorsunuz tam olarak?
medeni ülkelerin çoğunda burada yazabildiklerinizin çok daha azını dillendirseniz ırkçılık yapmakla aynı kefeye konursunuz.
kimin neye yöneldiği ilginizi çekmiyorsa sözlükte bir sürü başka başlık var, oralara alalım sizi.
devamını gör...

hayatın çok kısa ve boş olduğu gerçeği ile yüzleşip; gereksiz tartışmalardan, ruh emici insanlardan, öfkeden, nefretten ve diğer her türlü vakit ve enerji kaybı yaratan oluşumlardan uzak kalabilmeyi sağlayan her şey.
devamını gör...

diğer ismi ile; kepir evliliği. türkiye topraklarında hala varlığını sürdüren sapıkca ve istismara dayanan onca gelenekten biridir. özellikle hakkari civarlarında görülen bir evlenme biçimidir. aile arası husumetler, yoksulluk ve diğer sebepler ile iki erkek arkadaş, kız kardeşlerini akşam saatlerinde yanlarına alarak ıssız bir alana giderek* kardeşlerini değiştirirler. değişimin ardından korkunç bir tecavüze maruz kalan kadınlar kardeşlerinin arkadaşları ile gitmek zorunda kalır. bir değişim* durumu söz konusu olduğu için aileler bu duruma rıza gösterir ancak kardeşlerinin namusunun kirletilmesine sebep olan erkek çocuk ile bir süre görüşülmez.
devamını gör...

deli eder insanı bu dünya;
bu gece, bu yıldızlar, bu koku,
bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç.
devamını gör...

çocuk bunu nereden biliyor? bu nefreti, şiddeti nereden öğreniyor? tabii ki ailesinden. çocuk bu. doğruyu yanlışı öğretildiği gibi bilir. sen aile olarak doğru düzgün bir eğitim vermekten acizsen olacağı budur. benim de çevremde bir sürü çocuklu aile var. bizzat şahit oluyorum ki tamamen yetiştirmekle alakalı. ne çocuklar var zarar veririm diye böceğe bile dokunamıyor. kısaca ailelerin suçudur efendim. eğitemiyorsan, terbiye edemiyorsan çocuk yapmayacaksın. bu kadar basit.
devamını gör...

paparazziler tarafından köşe bucak aranan yazarımız.

(bkz: günün ünlüsü yazarımız)
devamını gör...

-yurt dışı tatil planım vardı.
- pastacılık kursuna başlayacaktım.


ağlıyorum şu an ne hayallerim vardı oysa.
devamını gör...

günaydın sözlük...

ama öyle, evin küçük oğluymuşsunuz ve her sabah abiniz/ablanız tarafından, türlü mel'unluklarla dürtüle dürtüle uykunuzdan uyandırılıp zorla ekmek almaya yollanmışsınız da; sinirle evden çıkıp ayağınıza hırsla geçirdiğiniz annenizin terliklerine takılıp, merdivenin son basamağında tökezleyip düşmüş, ve bakkala kadar uzanan ömrünüzün o en uzun yolunu, içinize doğru sızan gözyaşları ve sızlayan dizinizin acısı ile yürümüşsünüz gibi bir günaydın değil elbet...

fırın dönüşü sıcak ekmeğin kulağını koparıp, o ekmeği kemire kemire, sallana sallana eve doğru yürümüşsünüz gibi bir günaydın...

sevgilisiyle mesajlaşan abilerinizi ablalarınızı 'babama söylerim' tehdidi ile ( söylemeyeceğinizi o da biliyordur elbet) yüklü bir bahşiş vermeye zorlayarak sabahki yuvarlanışın intikamını almışsınız gibi bir günaydın...

fırsatçı bir günaydın...
kindar bir günaydın...
küçük zaferlerle dolu bir günaydın...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
fotoğrafı çeken: erdal yazıcı/1989 istanbul
devamını gör...

sedir ormanları toros dağlarının yüksek kısımlarında yayılış gösterir,
kızılçam ormanları akdeniz kıyı şeridini tercih etmiştir,
karaçam batı anadolu'da yayılış gösterir,
ladin ormanları serin ve yağışlı doğu karadeniz'de yayılmıştır,
göknar ormanları karadeniz, güney marmara ve batı toroslar'da yayılmıştır.
devamını gör...

haydi gel benimle ol
oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
ordaki sevgililer özenip birer birer
gün olur erişirler ikimize.
*
devamını gör...

badanacı hamdi
devamını gör...

japonya'nın güneyinde, kyushu adası'nın güneybatısında yer alan, 40 yılı aşkın süredir terk edilmiş hayalet bir şehir olan adadır. bu ada japonya'nın büyük savaş gemisine benzediğinden battleship island olarak da anılmaktadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

söylenene göre james bond filminin bir bölümü bu ada üzerinde çekilmiştir. adanın asıl hikayesi 1887 yılında altında kömür madeni bulunmasıyla başlamakta. hashima'dan çıkan kaliteli kömür, adaya yüzen para gözüyle bakılmasını sağlamış ve adanın mitsubishi tarafında satın alınmasını sağlamıştır. ancak daha sonra 1974'te kapatılıyor, bir hayalet şehir olarak kalıyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim