benden beklenen başlıktır.
burç dediğin az biraz ciddiye alınması gereken, daha çok keyif için bakılacak bir durumdur. yani burç yorumu iyi olmayanlar boşversin. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

anonsumun olmadığı ve dinleyemediğim o meşhur ilk yayının tekrarını dinlediğimiz radyo yayını*.

tam kabus görüyordum, nefes nefese uyandım hem ses olsun hem de o sırada toparlanayım derken radyoyu açtım. bir de baktım ki o da ne, en sevdiğim yazarın anonsu*.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sağlam kurgu yalnız ben uzaylıları fakir ama gururlu canlılar olarak hayal ederim.
devamını gör...

doğurmak değildir. doyurmak da değildir. koşulsuz şartsız sevmektir. dünyada sevginin koşulsuzluğunu mümkün kılan tek varlık olmaktır. tam da bu yüzden dünya, çocukları olan ve yapması gerekeni görünürde yaptığı halde anne olmayı beceremeyen insanlarla dolu. ve aynı zamanda çocuk doğurmamış olsa da anne olabilmiş insanlarla.

ne mutlu anne olabilen kadın ve erkeklere! tabi onların evlatlarına!
devamını gör...

ben medeni bir insan değilmişim onu fark ettim. ben bu adamların baştan indirilmesini falan değil, acı çekmesini istiyorum. yeter ulan yurt dışına teşvik versen bu kadar genç çıkmaz, ailesini kessen bu kadar insan intihar etmez.
utanmadan bir de ateistlere
"allah yoksa sorun yok ama varsa ben her türlü garantideyim." diyorlar ya. ulan... değil ateist 40 ömür ateist yaşasa senin 1 günde yaşadığın günahı işleyemez be ahlak yoksunları.
bunlara oy veren kim varsa oy sandığında elleri kırılsın. her kim bunların müslüman olduğunu düşünüyorsa allah onun bir türlü belasını versin. dininize tüküreyim sizin arap köpekleri. bir gün mutlu uyanamayacak mıyız ulan biz?
devamını gör...

ertem eğilmez'in 1965 ve 1970 yıllarında birebir aynı senaryo aynı replikler ile çektiği az bilinen bir yeşilçam şaheseri.
1965 yılı kadrosu: türkan şoray, cüneyt arkın, ekrem bora
1970 yılı kadrosu: hülya koçyiğit, göksel arsoy, ve ve ve yine ekrem bora *

ama izlemek isterseniz 1965 yapımı olan daha güzeldir.

filmin konusuna gelecek olursak:

sokaklarda şarkı söylerken bir gazinocu tarafından keşfedilip sınıf atlayan bir şarkıcıyla, aşık olduğu piyano hocasının öyküsüdür kısaca ama daha derinlemesine inceleyecek olursak . sokaklarda ikinci sınıf meyhanelerde şarkı söyleyen bir sürtükken toplumsal sınıf atlayıp yani bir sürtükten hanımefendiye dönüşme hikayesi. ama bunlara rağmen kendisini adam eden kişiye değil de gerçekten aşık olduğu kişiye gitmesi öyküsüdür. filmin son sahnesinde anlarız ki gerçekten seven kişi sevdiği kişiye kötülük yapamıyordur. bu son sahnede ekrem bora'nın bir ağlama sahnesi vardır ki değme aktörler yapamaz. bu konu ile ilgili ot dergisinden;

ertem eğilmez, sürtük filminde ekrem bora'ya o kadar ilginç bir kötü adam rolü oynatır ki, ekrem bora, sanki o filmde fransız bir kötü adamdır. ahmet tarık tekçe'yi bıçaklamak isteyen, erol taş'ın kafasında odun kıran ve tecavüzcü coşkun, daha mahalleden geçerken kapılarını pencerelerini kapatan seyirci kadınlar, belki de ilk kez bir kötü adama aşık olurlar


benim şahsi fikrim bu filmde gerçekten aşık olunacak kişi filmin ikinci adamıdır.

son sahneyi izlemek için:

izlemek için efendim.
devamını gör...

benimle aynı kafada olan hemcins.

düğün;

- en az yarısını tanımadığınız insanların ve büyük ihtimalle cırtlak olan çocuklarının ortalıkta cirit attığı,

- takı merasiminin daha sonradan "o bizim oğlana şunu takmıştı, daha fazlasını takmayalım" gibi küçük hesaplara dönüştüğü,

- "bilmem kim düğünüme bile gelmedi" ile başlayıp "beni kıskanıyor"a kadar varabilecek bir düşünce yelpazesine yol açan,

- gelini ve damadı, kendi yaygın ifadeleriyle "en mutlu günlerinde" strese sokan,

- yapsanız da yapmasanız da, akrabalar tarafından hakkında dedikodu yapılacağı belli olan,

- bazı durumlarda gelinin kaprisi ile ayyuka çıkan ve kendinizden çok başkalarının yiyip içip eğlenmesine neden olan, bana göre gereksiz, tüm bunlara rağmen bazılarına göre çok gerekli bir aktivite.

hayata ilişkin öncelikli hedeflerim arasında hiçbir zaman evlenmek bulunmadığından, eğer sizin yerinizde olsaydım bunu yapmazdım diyebilirim sadece. yok o ne demiş, yok bu dedikodu yapmış... bırakın o işleri. dedikodunuzu yapacak kişilere zaten asla yaranamayacaksınız.

aile arasında, belki çok yakın 1-2 arkadaşı da çağırarak yiyeceğiniz bir yemekle yapacağınız kutlamada daha çok eğleneceğinizden emin olun.
devamını gör...

eskişehir'de, kızılay'ın mülkünde kiracı olan esnafın , kirasını ödeyemediği için icraya verildiği durum.

eskişehir’de yaşayan ömer kaya, kızılay’a ait iş merkezinde bir dükkan kiraladı. corona virüsü salgını nedeniyle iş yapamayan kaya, 3 bin 500 tl’lik kirasını ödeyemedi. evli ve üç çocuk babası esnaf, kızılay’a olan birikmiş kira borçları nedeniyle icraya verildi.

covid sebebiyle yaklaşık bir yıldır doğru düzgün iş yapamayan, günde sadece 1 çay satıp, 1 lira kazanan esnafa bunu buradan yapan kızılay,

yılbaşı hediyesi olarak medya kuruluşlarına koli koli soda gönderiyor .buradan .
devamını gör...

netflix belgesel serisi olan perde arkasının ilk bölümüdür.
az önce izleyip bitirdim. yeni bölüm 17 ağustosta gelecekmiş.
ne zaman netflix ve belgesel tanımı girsem bu cümleyi kullanıyorum ve yine kullanacağım. belgesel işi netflixin yaptığı en iyi iş. belgesel işini çok iyi beceriyorlar. harika bir belgesel izledim.

belgeselin konusu bir nba maçında çıkan kavgayı anlatıyor.
indiana ve detroit maçında yaşanan kavganın perde arkasını ve yaşananları ele alıyor. bir kavganın ve bir anlık öfkenin nelere sebep olacağını çok güzel anlatmış ve çok güzel ele almış.
biraz izleyip sızmak için açmıştım ama dayanamadım bitirdim. çok güzeldi.

o kavga için yazılan yazılarda ve nba tarihinde hanedanlığı bitiren kavga olarak aktarılıyor.
mükemmel bir takım olan indiana şampiyonluğa giderken o kavgaya karışıyor ve hem şampiyonluğu kaçırıyor hem harika bir kadroyu bozmuş oluyor.
kavga çıkıyor seyirciler sahaya giriyor ve kavga büyüyor.
oyuncular taraftarla ve birbirleriyle kavga ediyorlar. acayip bir durum. özellikle amerika ve nba o dönem çok büyük tepkiler alıyor.
basketbolculara eşkiya deniyor ve hemen hemen hepsinin kariyeri mahvoluyor.

nba izleyenler ve sıkı takip edenler mutlaka kavgadan ve oyunculardan haberdarlardırlar ama bu belgesel perde arkasını çok güzel ve çok açık şekilde anlatıyor.

o dönem oyuncular 25 küsür maç ceza alıyorlar ve toplam 10 milyon dolar para cezası ödüyorlar.

olayda adı geçen baş oyuncular tinsley, jackson, artest ve o’neal bir daha asla eskisi gibi olamadılar ve istenilen seviyeye gelemediler. sadece 1 saniyelik bir sinir ve öfke hem kariyerlerine hem de bir takımın hanedanlığının yıkılmasına sebep oldu.

o sezon nba severler ve yorumcular için indiana takımı 4-5 seneyi domine edecek deniyordu. tahminler bu yöndeydi ama hafızalara kazınan bu kavga her şeyi yerle bir etti.

kesinlikle tavsiye edebileceğim harika bir belgesel. iyi seyirler dilerim.
devamını gör...

(bkz: kadın dediğin kadındır erkek dediğin erkektir) diye haykırma isteği uyandıran cümleler.
devamını gör...

heves ettiğim her şey kursağımda kalıyordur, o sırada ben:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"gelecekse beklenen beklemek güzeldir. özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. ve sevecekse sevilen, o hayat her şeye bedeldir."
devamını gör...

bizim var ya yatacak yerimiz yok. ne oluyoruz yahu? toplumumuzun geldiği noktaya bakın. lanet okuyup geçiyoruz. artık anne baba bile çocuklarını koruyamıyor ya da korumuyor, bilemem. ama bu nasıl bir sapkınlık, nasıl bir vicdansızlık? kim bilir bu küçük çocuğa gelene kadar kimlere, ne zararlar da vermiştir bu adam. ben ciddi anlamda korkuyorum artık.
devamını gör...

"güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin." diyerek uyandırılması gereken insandır.
devamını gör...

abraham lincoln'ün bitirmek için çok uğraşıp uğrunda canından olduğu savaş.
devamını gör...

nubian veya meravi piramitleri, günümüz sudan sınırlarında kalan; bir zamanlar deniz kavimlerinin göçü ile mısır'dan ayrılmış kuş krallığı'nın başkenti olan meroe antik kentinde bulunan piramitlerdir. kent ismini, pers kralı cambyses'in kız kardeşini onurlandırmak adına şehre ismini vermesi ile almıştır. bir zamanlar çevresinde bir nehir de olduğu için ada diyebileceğimiz meroe, siyahi firavunlar olarak adlandırılan kuş krallığı hükumdarlarının son başkanti idi. milattan sonra dördüncü yüzyıla doğru aksum krallığı tarafından yıkıldı. piramitler, farklı zamanlarda farklı bölgelerde inşa edilmiştir ve günümüzde unesco dünya miras listesi'nde yer almaktadırlar.

nil vadisinde yaklaşık 1100 yıl hüküm sürmüş kuş veya kuşit krallığının yöneticileri tarafından yapılan bu piramitlerin sayısı 255'tir. yani sudan, piramitleri ile ünlü mısır'dan daha çok piramit bulundurur. ve ilginçtir ki mısırlılar'ın mezarlarını anıtsal piramitler şeklinde yapmaktan vazgeçtikleri zamanlarda, onların kültürlerinden etkilenerek bu piramitleri inşa etmeye başlamışlardır. fakat meravi piramitlerinin, mısır'dakilerden daha eski olduğunu söyleyen tarihçiler de vardır.

kullanım amaçları mısır'dakiler ile aynıdır. mezarlık olarak kullanılan bu piramitlerde oklar, yaylar, at koşum takımları, çömlekler, camlar da bulunmuştur. çevresindeki uygarlıklar ile ticaret yaptıkları doğrulanmıştır. roma imparatorluğunun etkisi de bu kazılarda bulunan imparator augustus büstü ile hissedilebilir.

güneşin doğuşunu karşılarına alarak doğuya yönelen kapıları ile piramitler boyut olarak mısır'dakilerden küçüktür. ilk kez milattan önce sekizinci yüzyıl civarlarında inşa edilmiş piramitlerden ayakta kalanların sayısı, mısır'dakilerin iki katıdır. fiziksel ve mimari olarak da farklılık gösterirler.

ne yazık ki zaman, hiçbir esere iyi davranmadığı gibi bu piramitleri de yıpratmıştır. afrika'nın ücra bir köşesinde kalmış olsa da özellikle napolyon'un mısır seferinden sonra bu tarafa ilgiler arttıkça, senelerce gizli kalmış bu piramitler de dikkat çekmeye başlamıştır. zamanın etkisi ile yıprananlar yanında piramitlerin bazıları da hazine avcılığı amacı ile soyulmuş ve yıkılmıştır.
devamını gör...

türkiye'dir. transferwise üzerinden yurt dışına 4750 dolar para gönderecektim. bunun için hesabımdan döviz satışını yaptım. gönderilecek ücreti türk lirası olarak yazdım. tam o sırda telefon çaldı. 10 dakika civarı görüşme yaptım. sonra para gönderme işlemine devam edecekken rakama 6 lira daha eklemek istedim çünkü masrafı 6 lira eksik hesaplamışım. tabi rakamı değiştirince yeni kur üzerinden hesaplama yaptı sistem. sonra gidecek ülkenin kurunu xe üzerinden dolara çevirdiğimde yazmış olduğum türk lirası karşılığının 15 dolar daha aşağı olduğunu farkettim. sonra kurlara baktım, dolar bu sürede 2-3 kuruş yükselmiş. dolayısıyla 15 dolar civarı zarar ettim. bu aslında yaşanılan ülke için büyük bir para. kendimi geçtim işi dolar kuru üzerine kurulmuş pek çok sektör var. şimdi gelde bu ülkeye güvenip ticaret yap, yatırım yap.
devamını gör...

bir kilosu 10 kilo nardan ancak elde edilebiliyor. has olanı her yerde bulunamıyor. o yüzden nar ekşisi, her türlü hileye açık olabiliyor. dünya çapında karşısına çıkacak en büyük rakibi de italyanların ünlü balzamik sirkesidir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim