her cümle ayrı bir anlam ve eleştiri dolu şarkı

naif ama bir o kadar da derin eleştiri.

buyrun sizler için biraz araştırdım. internette böyle bir şey çıktı.
" hanimini hüppen dezigi banna rap rap 
tefeşle kayyüş ille de kıtmir rap rap

(şair burada naşit özcan'a sesleniyor. naşit özcan bilindiği gibi türk tiyatrosunun önemli adamlarından. aslında cem karaca da tiyatro geçmişi olan bir amcaydı. babası mehmet karaca önemli tiyatrocuydu. annesi toto karacaise çoğu ermeni gibi doğuştan sanatçı bir insandı. cem baba da sahnede ve önemli tiyatrocuların arasında büyümüş bir çocuk. naşit özcan'ın küfür yerine kullandığı bu uydurma sözleri şarkı da açık açık küfredemeyeceğinden araya serpiştiriyor)

alavere dalavere kim ala da kim vere rap rap
köşeleri möşeleri dön baba dönelim rap rap

(1980 sonrası türkiye'de yaşanan değişim ve küçük amerika olma hayalleriyle başlayan, kısa yoldan köşeyi dönme hayallerine gönderme var. ülkenin yeşilçam romantizminden çıkıp fakir ama gururlu gençlerden sıkıldığı zengin olmak için her yolun mubah olduğu yeni dönemini işaret ediyor)

raptiye rap rap zaptiye zap zap rap rap
n’aber nitekim gene geldi şapka rap rap

(şarkının geneline hakim olan "rap rap" bildiğin asker ayak sesi. 60, 70 ve 80'li yılların başında askerin yönetime el koymasına, ama özellikle 1980'deki müdahaleye gönderme var. nitekim yönetime müdahale ederek devletin başına geçen kenan evrenin çok sık kullandığı ve kendisiyle özdeşleşen bir sözcük. şapkada 1980'li yıllarda müdahaleyle birlikte siyasi yasaklı olan ancak şarkının çıktığı dönemde yasağı sona eren hatta başbakan ardından cumhurbaşkanı olan süleyman demirel'i ifade ediyor. burada kişisel not; her ikisinin de adını yazmış olmayı dahi kendime yakıştıramıyorum. her ikisine de "hanimini hüppen dezigi banna" diye selam iletiyorum)

ben sana hayran
sen cama tırman

(bildiğin orhan veli şiiri ve deyim tabii ki)

yok içmeye bir şişe bile ayran
nene gerek senin taht-ı revan

(deyim. genel olarak lüks tutkusunu eleştiriyor)

maaşla gırtlak gırtlak gırtlağa rap rap
bir de kitap okuyor bakın şu çatlağa rap rap

(açık ve net. geçim sıkıntısı ve eğitim vs)

liberal, miberal malı kap, götür al rap rap
eriyor liralar mark al dolar al rap rap
bul bir kaşalot toriğini işlet rap rap

(özal sonrası liberal ekonominin memleketin çivisi çıkarması, kısa yoldan zengin olma hayalleri, yatırım yapmak yerine serbest kalan dövize hücum ederek türk lirasının değersizleştirilmesi, adamını bulup iş gördürme vs)

bir koy üç al üçünü de beşlet rap rap
raptiye rap rap zaptiye zap zap rap rap

(buradaki hikaye gerçekten ilginç. ırak’a saldıran bir abd başkanı vardı adı bush. bu kısım gençlere tanıdık geliyor. ama bush bildiğiniz bushun babası. yani babadan %oğla geçen bir çeşit hobi ırak’a saldırmak. işte bu baba bush ırak’a gireceğinde kankası özal'ı destek konusunda ikna etmesi gerekiyordu. daha doğrusu kankası özal'ın ülkeyi ikna etmesi gerekiyordu. irak’a abd saldırısının meşruluğu karşısında kendisi zaten çoktan ikna olmuş bir insandı.. işte milleti ikna etmek için bu büyük lafı etmişti. “bir koyup üç alacağız” dedi. yetmedi “kaşıkla verip kepçeyle alacağız” da dedi. bu gibi durumlarda tck’nın ilgili maddesini göz önünde bulundurarak “hanimini hüppen dezigi banna” diyoruz. )

n’aber nitekim gene geldi şapka rap rap
üf baba bu ne be fotoğraf makinesi
u, a, u, a, u, a
lambada markası

(nitekim diye söylenen kişi kenan evren, şapka da süleyman demirel oluyor. sen kalkıp yönetime el koyuyorsun, adama siyasi yasak getiriyorsun ama devran dönüyor adam hop yine çıkıyor. “ne oldu şimdi, ne anladım ben bu öpüşten?” mealli bir bölüm)

ben sana hayran
sen cama tırman

şarkıyı burda yasaklasak da mı saklasak
-oh george
şarkıyı yoksa yasaklamasak da mı saklasak
-oh george

(bildiğin sansür. ama özal’ın kankası baba bush’a –ki kendisinin adı george’tur- danışmadan şuradan şuraya adım atmayışını ifade ediyor.)

boşuna üstad olunmuyor.
devamını gör...

yaş 33. iş yerinde günlük ortalama 11 km yürüyorum. babanızdır yaşlı
devamını gör...

yaşıyoruz be. valla bu devirde o da bir şeydir. hiç küçümsemeyin.
devamını gör...

lisedeyken yurtta kalıyordum, daha ilk senenin ilk aylarındaydık, belletmeni, arkadaşları yeni yeni tanımaya başlamıştık. birinin bir eşyası kaybolmuştu. hepimizi yemekhaneye topladılar, odalarımızda arama yaptılar, yatak, yastık, dolap ne varsa her şeyimizi didiklediler. hırsız kim çıkacak diye çok korkuyorduk çünkü ya birisi çalıp dolabımıza koyarsa yani bir iftiraya maruz kalırsak diye ağlaşıyorduk. nitekim, bir sınıf arkadaşımın yastığının altında o eşyayı buldular. kızcağız "ben çalmadım, birisi çalıp benim yastığımın altına koymuştur" diyerek ağlamaktan helak olsa da belletmen, kızı hırsız ilan etti, okuldan, yurttan attırdı. ama ben kızın masum olduğuna inanıyordum, hislerimde yanılmam genelde..2 sene sonra tüm velilerin şikayeti ile yaptığı bir hareketten dolayı o belletmen de okuldan ve yurttan atıldı. ben de bunu o kızcağızın ahı tuttu ve ilahi adalet olarak yorumluyorum..
devamını gör...

mimar değilim ancak ömrüm inşaat firmalarında çalışmakla geçti. bu nedenle çalıştığım tüm firmalarda mutlaka bulunan ve bulduğumda mutlaka karıştırdığım ilk baskısı 1936 da yapılmış yapı tasarımında mimarın kutsal kitabıdır. ernst neufert adında alman mimar tarafından yazılmıştır.

mühendis veya mimarsanız teknik standartların ne kadar önemli olduğunu bilirsiniz. almanların da mühendislikte ne kadar ileride olduğunu söylemeye zaten gerek yok. eee boşuna doyçlant doyçlant über alles dememişler. yapı tasarımında gerekli olan her türlü standart ve çizimleri bu kitapta bulabilirsiniz. kitabın içinde olanlar:


normlar, çizimler, ölçü ve ağırlıklar, bariyersiz yapı, ölçü esasları ve ölçü oranları, yapı biyolojisi, optik algı, tasarım, sürdürülebilir yapı, tesis yönetimi, eski yapılarda bakım ve onarım, planlama ve inşaat yönetimi, temellendirme, duvarlar, döşemeler, çatılar, pencereler, cam, kapılar, merdivenler, yürüyen merdivenler, yürüyen yollar, asansörler, esaslar, konut yoğunluğu, yönlendirme, mimari nizam, oturum alanları, konut iç mekanları, öğrenci yurtları, yaşlı yurtları, oteller, gastronomi, öğrenci yurtları, tatil evleri, moteller, kamp, çocuk kreşleri, çocuk oyun alanları, okullar, yüksekokullar, müzeler, tiyatrolar, konser salonları, sinemalar, sirk, hayvanat bahçeleri, büro binaları, yüksek yapılar, kütüphane, bankalar, dükkanlar, endüstri, atölyeler, hristiyan kiliseleri, sinagoglar, camiler, hekim muayenehaneleri, hastaneler, stadyumlar, spor tesisleri, spor salonları, yüzme havuzları, spa, oyun salonları, yollar, otoparklar, şehiriçi toplu taşımacılık, demiryolları, havayolu, mezarlıklar, tasarım yaklaşımları ve kavramlar, harfiyat işleri, bahçe çevrelemesi, pergolalar ve bitki sarma sistemleri, yollar, meydanlar, merdivenler, drenaj, bitki örtüsü, biyomühendislik önlemleri, seralar, su tesisleri, dış mekan tesisleri – örnekler, çiftlikler, hayvancılık, yükleme avluları, yükleme rampa ve köprüleri, hidrolik kaldıraç, çöp, acil jenaratör odaları, yenilebilir enerjiler, yapı fiziği, gün ışığı, aydınlatma, yangın güvenliği, yapı tesisatı


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bugün çin'den covid aşısı bekleyen türkiye, 1938 yılında çin'e kolera salgını sebebiyle aşı gönderiyor.

' 83 yıl önce çin'e aşı göndermek başarıydı, 83 yıl sonra çin'den aşı getirmek başarı oldu '

bakın 18 ocak 2021 tarihinde sinan meydan konuyu nasıl aktarmış.
buradan

edit: konu çok açık, bunun altında komplo teorisi aramak veya yok biz ona verdik o da bize veriyor şeklinde bir yaklaşım sergilemek gereksiz.

bu ülke 80 sene önce aşı üretebilirken, bugün aşıya muhtaç duruma nasıl geldi? bütün mesele bu...
devamını gör...

kadınların eşleri, sevgilileri, akrabaları tarafından fiziksel ya da psikolojik şiddet görmesine verilen addır. kadına şiddet durumunda ülkenin yargısı, şiddet uygulayan kişiye ağır cezalar verip sosyolojik manada bunu normalleştirmeden işi bitirir. fakat bazı üçüncü dünya ülkelerinde böyle durumlara göz yumulabilir.
(bkz: anitsayac.com)
devamını gör...

almanya leipzig'de 1879 yılında ilk psikoloji laboratuvarını kurarak deneysel psikolojinin adımlarını atmıştır. zihnin yapısını incelemeye alan yapısalcılık ekolünün kurucusu sayılır. almanya'da leipzig üniversitesi'nde kurulan bu laboratuvar sayesinde insan davranışlarının sebepleri bilimsel ortamda araştırmaya tabi tutulmuştur. wundt özellikle "kby" olarak bilinen "konfüzyonel beden algısı" isimli konuda yaptığı çalışmaları ile kendisinden söz ettirmiştir. şu an bu çalışmaların psikolojik alanda geçerliliği bulunmamaktadır.

kaynak.
devamını gör...

edit: yazar arkadaş ile anlaştık. niyetinin farklı olduğunu anladım. niyetini açıkladığı için teşekkür ederim. ama girdiyi silmeyeceğim çünkü aranızda aşağıda belirttiğim gibi düşünenler olduğunu biliyorum.

başlığı açan yazarımız "her kadın annelik ister" demiş ama yok öyle bir şey. bıkmadınız mı bu genellemelerden? hiçbir kadın anne olmak zorunda değil. karşısında güvendiği biri olsa da bir insan doğurmak istemeyebilir. "bir insan çocuk istemiyorsa mutlaka sorunu vardır" nasıl bir düşünce tarzıdır allah aşkına. 21. yüzyılda uğraştığımız şeylere bakın saçımı başımı yolmak istiyorum artık. yıkın şu "kadın=anne" algınızı.
devamını gör...

gayet normaldir.
belki 5 ressam sayamam ama beş tane badanacı bulabilirim.
badanacı arayanlar eqlesin.
devamını gör...

birileri yalan, uydurma olduğu bariz bir hikaye anlatıp zekanıza da dolaylı hakaret ettiğinde kullanılır. "tamam dediğin gibi olsun, yalancı köpeğin tekisin ama seninle uğraşamayacağım" anlamına gelir.
devamını gör...

ferhan şensoy'un gündeste, gecedeste ve dündeste'den sonraki dördüncü şiir kitabı. bugün itibariyle raflarda yerini almıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

“a world, 1899” -maximillian lenz
devamını gör...

o güzel kadına talibim abi , hem tarifede uyuyorum *
devamını gör...

makro market, zaten bizim gibi fakirlere hitap etmiyor, en azından üst tabaka ne yiyor ne içiyor görüp öğreniyoruz.
ne yapıyoruz ??? cahil kalmıyoruz.
devamını gör...

ağ, bağlantı, çevrimiçi, çıktı, donanım, erişim, geribildirim, girdi, imleç, kullanıcı, sürüm, tarayıcı, veri, yazıcı, yazılım, yonga .
türkçe'ye duyarlı bilişimciler sayesinde bazı yabancı terimlere türkçe karşılık bulunmuş ve sözcükler tam yerine oturmuştur. türkçe sevdalısı bilim insanlarının çabalarıyla bu sözcüklerin dolaşımda olması ve yaygınlık kazanmasındaki emekleri büyük.
devamını gör...

bir iki defa aramama rağmen ulaşamadım sürekli santrala attılar beni açmadılar telefonu. herkes dedi sürekli ara elbet düşecek.telesekreter devreye girdi sonra hat meşgul daha sonra deneyin... telesekretere konuşamayanlardanım.
bir ara biri açtı telefonu ha işte derken söyleyeceklerim boğazıma dizildi.hiç konuşturmadı beni,dinlemedi ne diyeceğimide unuttum hep aynı cümleler tekrarlandı. iletişime geçemedim iyi günler dileyip kapattım. bir hevesle ulaştım ama derdimi anlatamadım.hayatta böyle işte ne sen beni anladın ne de ben seni. kafa sözlüğede şikayet etmediğimiz şey kalmadı çağrı merkezi görevlileri isyanlara girdi hat telesekretere kaldı.kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime.


şikayet hattı bekleme müziği bu olsun da konu kapansın...
devamını gör...

bir grup insan. gerçi o kadar var mı burada onlardan, şüpheliyim.

henüz tam bozmadım. * o yüzden dikkate alamayacağım bu öneriyi *
devamını gör...

poster, ama benimki daha cok koleksiyonumsu.
devamını gör...

annesi ölene öksüz ; babası ölene yetim demişler. ama evladını kaybetmenin acısını ifade etmeye kelime bulunamamış.

“ölümün bile sıralısı” derler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim