bıçaklı saldırıya karşı yapılacaklar
yaşadığımız dönem gereği gerçekten bu konuda neler yapılabilir diye araştırmaya başladım. izmir'de ikamet etmekteyim. şehrin git gide apaçiler ile dolması her an bıçaklı saldırı ile karşılaşabileceğimi bana düşündürdü. birtakım araştırmalar sonucu kayda değer pek bir şey bulamadım. savunma sanatları uzmanları bile bunca yıllık deneyime rağmen bıçaktan çok korkarım diyor. konuya ilgili birtakım videolar mevcut, fakat hangimiz bıçaklı eli tutabilecek onu ters döndürecek yapıdayız bilemiyorum. en azından ben beceremem. ayrıca savunma tavsiyelerinin çoğunda saldırganın bıçağı kılıç gibi savurması gerekiyor bu da pek gerçek hayata uymuyor diye düşünüyorum. yapılacak en mantıklı şey, ceket veya gömleği bir kolumuza sarıp, saldırgana yaklaşmadan (bir kol mesafesi kadar), bıçak müdahalesini kolumuz ile bertaraf etmek ve fırsatını bulduğumuzda yüz, göz veya dize etkili bir darbe ile saldırganı sendeletmek ve kaçmak.
olayı sadece itişmek ve yumruklaşmak sanıp fazla yakınlaştığımızda ise karın bölgesine girecek olan bıçağa karşı ise yapabileceğimiz şey kocaman bir hiç.
o yüzden ne olursa olsun tipini uygun bulmadığımız sorun çıkartma potansiyeli yüksek olan bireylere yakınlaşmamak.
ben bunları bir erkek olarak yazıyorum, kadınların ne yapabileceğini ise hiç kestiremiyorum.
önerilere açığım, herkes birgün bu durumu yaşayabilir, insanlara faydası olsun.
olayı sadece itişmek ve yumruklaşmak sanıp fazla yakınlaştığımızda ise karın bölgesine girecek olan bıçağa karşı ise yapabileceğimiz şey kocaman bir hiç.
o yüzden ne olursa olsun tipini uygun bulmadığımız sorun çıkartma potansiyeli yüksek olan bireylere yakınlaşmamak.
ben bunları bir erkek olarak yazıyorum, kadınların ne yapabileceğini ise hiç kestiremiyorum.
önerilere açığım, herkes birgün bu durumu yaşayabilir, insanlara faydası olsun.
devamını gör...
bir apartmanda yaşanabilecek zorluklar
asansörün olmadığı binada 5.katta oturmak.
devamını gör...
çay sevenler lobisi
az önce koca bir demliği bitirdim,buradayım.çay seven insanları da sevmişimdir hep.
devamını gör...
11 ekim dünya kız çocukları günü
öncelikle kız çocuğu olan yazarlarımızın bu güzel gününü kutlarım. kız çocukları günü denince gözümün önüne çiçekler, dağlar, yeşillikler geliyor. o kadar umut dolu ve rengarenk.
umuyorum ki bugünün kız çocuklarının yolları gelecekte dikenli değil çiçek dolu olsun. özgüvenli, sevgi ile yetiştirilmiş, güçlü birer kadın olarak hayatlarına ister tek başına ister bir aile kurarak devam etsinler. karanlıktan korkmayacakları bir toplum onların olsun. kutlu olsun.
umuyorum ki bugünün kız çocuklarının yolları gelecekte dikenli değil çiçek dolu olsun. özgüvenli, sevgi ile yetiştirilmiş, güçlü birer kadın olarak hayatlarına ister tek başına ister bir aile kurarak devam etsinler. karanlıktan korkmayacakları bir toplum onların olsun. kutlu olsun.
devamını gör...
sözlükteki kürt ve arap nefreti
lutfen artik 'biz cocukken sokakta turku, kurdu, lazi, arabi, alevisi, sunnisi beraber oynardik' yazmayin. kalbinizi kirarim.
hic biriniz 6-7 eylul]u yasamadi ve o 6-7 eylul'u yapanlar, sizden cok daha kozmoplit bir toplumda yasiyorlardi. daha cok rum vardi istanbul'da,daha cok ermeni yasardi kurtulus'ta, daha cok yahudi yasardi balat'ta. ona ragmen onca olay oldu, insanlar her seyi yagmaladi. bu bir.
ikincisi, azinlik olarak gorulen tipler gercekten azinliksa onemsenmez, ustune gidilmez zaten. mahallese iki tane roman varsa sorun olmaz, iki rum cocuk tabii ki problem olmaz ama sayilari artarsa problem olur. bunun en canli ornegini araplarla yasiyorsunuz, farkinda degil misiniz hala? bu kadar cok suriyeli yokken kimsenin araplarla problemi yoktu. ben kuzey afrika'yi arap'tan saymiyorum aslinda ama onlar bile artik arap nefretinden pay alir oldular.
turkiye'de yasayan insanlar dunyanin en ama en irkci toplumlarindan biridir. agir aksak da olsa yuruyen kamu duzeni olmasa herkes birbirini keser, emin olun. daha once olmamis sey de degil, seksen oncesi var, sivas madimak var, cemevi hadiseleri var. varoglu var.
ben sunni turkum. pembe gotlu cihangir solcusu degilim, solcu hic degilim zaten ama rica ediyorum turkiye'yi dunyanin en seker insanlarinin yasadig yer olarak gormekten vazgecin. irkciyiz, kabul edin. 'turk'e turk'ten baska yoktur dost millet' diye sarkiyi hem de seksenlerde turk bayragina sarili bir sekilde soyluyordu kadinin biri devlet televizyonunda. ulan daha darbe olali birkac sene olms, herkes birbirini kesmis, utanmadan bu millet birbirini seviyor diyordu. bunu da bizans saray musikisinin bozulmus hali olan turk sanat musikisi formunda soyluyordu, fonda bizans kilise mimarisinin taklidi camiler esliginde.
bir sektirin gidin rica ederim.
'
hic biriniz 6-7 eylul]u yasamadi ve o 6-7 eylul'u yapanlar, sizden cok daha kozmoplit bir toplumda yasiyorlardi. daha cok rum vardi istanbul'da,daha cok ermeni yasardi kurtulus'ta, daha cok yahudi yasardi balat'ta. ona ragmen onca olay oldu, insanlar her seyi yagmaladi. bu bir.
ikincisi, azinlik olarak gorulen tipler gercekten azinliksa onemsenmez, ustune gidilmez zaten. mahallese iki tane roman varsa sorun olmaz, iki rum cocuk tabii ki problem olmaz ama sayilari artarsa problem olur. bunun en canli ornegini araplarla yasiyorsunuz, farkinda degil misiniz hala? bu kadar cok suriyeli yokken kimsenin araplarla problemi yoktu. ben kuzey afrika'yi arap'tan saymiyorum aslinda ama onlar bile artik arap nefretinden pay alir oldular.
turkiye'de yasayan insanlar dunyanin en ama en irkci toplumlarindan biridir. agir aksak da olsa yuruyen kamu duzeni olmasa herkes birbirini keser, emin olun. daha once olmamis sey de degil, seksen oncesi var, sivas madimak var, cemevi hadiseleri var. varoglu var.
ben sunni turkum. pembe gotlu cihangir solcusu degilim, solcu hic degilim zaten ama rica ediyorum turkiye'yi dunyanin en seker insanlarinin yasadig yer olarak gormekten vazgecin. irkciyiz, kabul edin. 'turk'e turk'ten baska yoktur dost millet' diye sarkiyi hem de seksenlerde turk bayragina sarili bir sekilde soyluyordu kadinin biri devlet televizyonunda. ulan daha darbe olali birkac sene olms, herkes birbirini kesmis, utanmadan bu millet birbirini seviyor diyordu. bunu da bizans saray musikisinin bozulmus hali olan turk sanat musikisi formunda soyluyordu, fonda bizans kilise mimarisinin taklidi camiler esliginde.
bir sektirin gidin rica ederim.
'
devamını gör...
sevda
"sevgi" sözcüğüyle alakası yokmuş gibi görünen sözcük.
arapçada sawdā kara "safra", "melankoli", "akıl dışı arzu", "tutku"; āswad ya da esved "siyah", "kara" anlamında.
hipokrat'a göre melanḥolia/sevda/kara safra, vücudumuzdaki 4 sıvıdan biri idi, bir karaciğer salgısı idi çünkü; o zamanlar karaciğerin duyguları yöneten organ olduğu düşünülürdü.
arapçada sawdā kara "safra", "melankoli", "akıl dışı arzu", "tutku"; āswad ya da esved "siyah", "kara" anlamında.
hipokrat'a göre melanḥolia/sevda/kara safra, vücudumuzdaki 4 sıvıdan biri idi, bir karaciğer salgısı idi çünkü; o zamanlar karaciğerin duyguları yöneten organ olduğu düşünülürdü.
devamını gör...
derin bir insan olmak
bazı insanlardır.
bazı insanların gözünün içine bakınca bu insan derin bir insan dersiniz hissettirir onu size konuşmasından gülüşünden yüzünden.
yaşamış tecrübe etmiş acı çekmiş öğrenmiş insan olmaktır. normal insanlardan ayrı bir mertebede durmaktır.
bazı insanların gözünün içine bakınca bu insan derin bir insan dersiniz hissettirir onu size konuşmasından gülüşünden yüzünden.
yaşamış tecrübe etmiş acı çekmiş öğrenmiş insan olmaktır. normal insanlardan ayrı bir mertebede durmaktır.
devamını gör...
mükemmeliyetçilik
david burns (bkz: iyi hissetmek) mükemmeliyetçiliği:
”ulaşılabilir olanın ötesinde yüksek standartlara sahip olma, imkansız hedeflere ulaşabilme uğruna takıntılı ve sürekli bir şekilde çabalama, yalnızca üretkenlik ve kazanılan başarılar doğrultusunda kendine değer biçme” olarak tanımlıyor.
kendinden çok dışa yönelik mükemmeliyetçi tavır geliştiren kişi, esasen barındırdığı -inandığı- kusurları(!) ve özgüvensizliği örtme çabası, mükemmelin nasıl olacağına dair şüpheli ve çelişkili kavram kargaşaları içinde debelenecek tavrı ve bu tavrın altında da çeşitli travmaları barındırıyor olabilir.
”ulaşılabilir olanın ötesinde yüksek standartlara sahip olma, imkansız hedeflere ulaşabilme uğruna takıntılı ve sürekli bir şekilde çabalama, yalnızca üretkenlik ve kazanılan başarılar doğrultusunda kendine değer biçme” olarak tanımlıyor.
kendinden çok dışa yönelik mükemmeliyetçi tavır geliştiren kişi, esasen barındırdığı -inandığı- kusurları(!) ve özgüvensizliği örtme çabası, mükemmelin nasıl olacağına dair şüpheli ve çelişkili kavram kargaşaları içinde debelenecek tavrı ve bu tavrın altında da çeşitli travmaları barındırıyor olabilir.
devamını gör...
sabah sefası bulutları
avustralya’nın kuzeyinde burketown adlı küçük kasabada sonbaharda görülen sabah sefası bulutları - morning glory cloud dünyada en nadir görülen bulutlar arasındadır.
kilometrelerce uzunluğundaki rulo şeklindeki sabah sefası bulutları sabahın ilk saatlerinde ortaya çıkıp çocukları sevindirdikten sonra kısa sürede gözden kaybolurlar.
mercan denizi’nden ve carpentaria körfezi’nden esen meltemlerin, yarımadanın üstünde karşılaşmasıyla bu bulutların ortaya çıktığı; carpentaria körfezi’nin bitişiğindeki cape york yarımadası’nın şeklinin, büyüklüğünün ve konumunun bu bulutların meydana gelmesinde rol oynadığı açıklanmıştır.
prof. roger smith: “bulutlara baktığınızda geriye doğru yuvarlanıyormuş gibi görünüyorlar. aslında, ön tarafta devamlı bulut oluşurken, arkada da devamlı aşınma olması yuvarlanıyormuş gibi görünmelerine neden oluyor.” bilimsel açıklamaların yer aldığı 25 sayfalık pdf formatındaki kaynağı bu linkten indirebilirsiniz .
“bulut mu olsam, gemi mi yoksa? balık mı olsam, yosun mu yoksa? ne o, ne o, ne o. deniz olunmalı, oğlum, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla” - nazım hikmet.
kilometrelerce uzunluğundaki rulo şeklindeki sabah sefası bulutları sabahın ilk saatlerinde ortaya çıkıp çocukları sevindirdikten sonra kısa sürede gözden kaybolurlar.
mercan denizi’nden ve carpentaria körfezi’nden esen meltemlerin, yarımadanın üstünde karşılaşmasıyla bu bulutların ortaya çıktığı; carpentaria körfezi’nin bitişiğindeki cape york yarımadası’nın şeklinin, büyüklüğünün ve konumunun bu bulutların meydana gelmesinde rol oynadığı açıklanmıştır.
prof. roger smith: “bulutlara baktığınızda geriye doğru yuvarlanıyormuş gibi görünüyorlar. aslında, ön tarafta devamlı bulut oluşurken, arkada da devamlı aşınma olması yuvarlanıyormuş gibi görünmelerine neden oluyor.” bilimsel açıklamaların yer aldığı 25 sayfalık pdf formatındaki kaynağı bu linkten indirebilirsiniz .
“bulut mu olsam, gemi mi yoksa? balık mı olsam, yosun mu yoksa? ne o, ne o, ne o. deniz olunmalı, oğlum, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla” - nazım hikmet.
devamını gör...
freud purosu
rivayete göre freud, arkadaşlarına sigaranın bilinçaltında farklı bir şeyi sembolize ettiğini anlatmış. bir arkadaşı da “sen sigaranın büyüğü olan puro içiyorsun” deyince; freud “bazen bir puro sadece bir purodur” diyerek cevabı yapıştırmış. en yalın ve en anlamlı sözleri sembolize eder freud purosu.
bazen bir puroyu başka bir şey zannetmekte ısrar etmek daha büyük yanılgıların kapısını açar.
aklı, zekayı, bilgeliği çağrıştıran yazıları ile kafa sözlük'e damgasını vurmuş sağlam bir reformcudur. ilham verici yazıları ile hayatın gerçeklerini anlatan takip edilesi bir yazardır. “her şeye illa bir anlam atfetmeyin” der, sözlükteki hastaları sözleri ile tedavi eder, olgunluğu ile anlayış ve hoşgörüyü yayar.
bazen bir puroyu başka bir şey zannetmekte ısrar etmek daha büyük yanılgıların kapısını açar.
aklı, zekayı, bilgeliği çağrıştıran yazıları ile kafa sözlük'e damgasını vurmuş sağlam bir reformcudur. ilham verici yazıları ile hayatın gerçeklerini anlatan takip edilesi bir yazardır. “her şeye illa bir anlam atfetmeyin” der, sözlükteki hastaları sözleri ile tedavi eder, olgunluğu ile anlayış ve hoşgörüyü yayar.
devamını gör...
kitap alıntıları
"çoğu insan daha doğarken tasfiye edilir." *
"her insan daima, kendisinin anlamadığı ama ara sıra anlaşılan bir dil konuşuyormuş. bu sayede var oluyor ve hiç olmazsa yanlış anlaşılıyormuşuz. saurau'nun söylediğine göre, anlaşılan bir dil olsaymış, başka hiçbir şeye gerek kalmazmış. 'daima bir sorunda sığınak bulduk,' dedi, 'insanlar birbirleriyle yürüyor ve birbirleriyle konuşuyor ve birbirleriyle yatıyorlar ve birbirlerini tanımıyorlar. insanlar birbirlerini tanısalardı, birbirleriyle yürümez, birbirleriyle konuşmaz, birbirleriyle yatmazlardı." *
"her birimizin, hiç var olmadığı ve sadece var olma numarası yaptığı uzun dönemler vardır. bazen bir insanın gerçek varoluşuyla numaradan varoluşu, onun için ölümcül şekilde birbirine karışır."*
(bkz: thomas bernhard) (bkz: sarsıntı)
"her insan daima, kendisinin anlamadığı ama ara sıra anlaşılan bir dil konuşuyormuş. bu sayede var oluyor ve hiç olmazsa yanlış anlaşılıyormuşuz. saurau'nun söylediğine göre, anlaşılan bir dil olsaymış, başka hiçbir şeye gerek kalmazmış. 'daima bir sorunda sığınak bulduk,' dedi, 'insanlar birbirleriyle yürüyor ve birbirleriyle konuşuyor ve birbirleriyle yatıyorlar ve birbirlerini tanımıyorlar. insanlar birbirlerini tanısalardı, birbirleriyle yürümez, birbirleriyle konuşmaz, birbirleriyle yatmazlardı." *
"her birimizin, hiç var olmadığı ve sadece var olma numarası yaptığı uzun dönemler vardır. bazen bir insanın gerçek varoluşuyla numaradan varoluşu, onun için ölümcül şekilde birbirine karışır."*
(bkz: thomas bernhard) (bkz: sarsıntı)
devamını gör...
ovaryan hiperstimülasyon sendromu
ohss, ovulasyon indüksiyonunun iatrojenik(bilinmeyen) bir komplikasyonudur.intravasküler(damar içi) volüm azalma ve üçüncü boşlukta volüm artışı ile karakterizedir.
risk faktörleri arasında ohss öyküsü,pkos,anti müllerian hormon yüksekliği,genç yaş, zayıflık yer almaktadır.
evreleri:
1-abdominal distansiyon
2-ek olarak bulanti-kusma,ishal
3-ek olarak batında asit varlığı
4-ek olarak hidrotoraks veya solunum sıkıntısı
hiponatermi ve hiperkalemi görülebilir.
bu hastalarda overler aşırı frajil olduklarından pelvik muayene yapılmamalıdır.
hafif orta stimülasyonda ayaktan takip yapılabilirse de şiddetli olgularda hospitalizasyon gerekir.
risk faktörleri arasında ohss öyküsü,pkos,anti müllerian hormon yüksekliği,genç yaş, zayıflık yer almaktadır.
evreleri:
1-abdominal distansiyon
2-ek olarak bulanti-kusma,ishal
3-ek olarak batında asit varlığı
4-ek olarak hidrotoraks veya solunum sıkıntısı
hiponatermi ve hiperkalemi görülebilir.
bu hastalarda overler aşırı frajil olduklarından pelvik muayene yapılmamalıdır.
hafif orta stimülasyonda ayaktan takip yapılabilirse de şiddetli olgularda hospitalizasyon gerekir.
devamını gör...
ren geyiği
noel babanın benzin parasına kıyamadığı için işe aldığı uçan geyiklerdir.
devamını gör...
hiç gelmeyecek birini beklemek
bekle dedi gitti ,
ben beklemedim o da gelmedi,
ölüm gibi bi şey oldu
ama kimse ölmedi...*
ben beklemedim o da gelmedi,
ölüm gibi bi şey oldu
ama kimse ölmedi...*
devamını gör...
sözlüğü protesto etmek
niye sadece 1 ay diye beni merakta bırakan protesto. komple ceketi alıp gidemeyeceksen ne diye giderim bak ha diye tehdit edersin ki? ha bu kadar abartmaya gerek yok, bir kaç gün trip atar yazmaya devam ederim diyorsan da, sorununu dile getir ve at yine tribini. bir ay diye sınır koymak neden? neden 29 gün değil ya da 32 gün değil? takılarım ben böyle şeylere.
devamını gör...
yumurtalı ekmek
bayatlamış ekmekleri değerlendirmenin en güzel yolu. olsa keşke, yerdik.
devamını gör...
ben yandım sen yanma tavsiyeleri
aras kargo ile çalısan birinden siparis verme.
disin agriyorsa gecer diye bekleme hemen git.
renk koruyucu mendil koymadan renkli ve beyazlari ayni anda yikama.
eyyorlamalarim bu kadar.
disin agriyorsa gecer diye bekleme hemen git.
renk koruyucu mendil koymadan renkli ve beyazlari ayni anda yikama.
eyyorlamalarim bu kadar.
devamını gör...
senden nefret ediyor olabilirim
kendi isteği ile uzaklaştırılmak istediği için fake hesap açarak, bu hesapları bildirdikten sonra uzaklaştırılmış yazardır.
devamını gör...
draugr
bunlarla ilgili enteresan bilgiler mevcut. misal draugr'ların yeniden canlanabilmesi bazılarına göre tamamen intikam temelli oluyor. yani yaşarken bu ruhcağızın bir haksızlığa uğramış olması lazım ki, yeniden dirilip, intikamını alabilsin. ha biraz kantarın topuzunu kaçırıyorlarmış orası ayrı mesele. intikam aldıkları kişinin etini misler gibi parçalayıp, kanını içiyorlarmış. et yeme ve kan içme yönünden bizim yalmavuz'a bayağı bir benziyorlar. ha unutmadan bunlarda yalmavuz gibi şekil değiştirebiliyorlar ki, bu kadar benzerlik kadı kızında bile olmaz diyesim geldi. aradaki tek fark; bu abilerin/ablaların zombi olması. aslında bu tarz örnekler mitolojiler arasındaki geçişkenliği de net bir şekilde ortaya koyuyor. draugr ve yalmavuz arasındaki benzerlik gibi tanrılar ve yaratıklar bazında da yığınla benzerlik bulabiliyorsunuz.
draugr'lar kan içtikleri için doğal olarak vampir sınıfına dahil oluyorlar. ha birde kurbanları canlı yedikleri için yamyam oluyorlar. toparlarsak zombi, yamyam, vampir karışımı bir canlı olarak tanımlayabiliriz.. * özetle çok yönlü bir canavar.
ilk tanımda belirtilen diğer husus içinse yine farklı şeyler söyleniyor. bu arkadaşların hazine koruyuculuğu yapması için necromancer'lar tarafından uyandırılıp, kendilerine görev tevdi edilmesi lazım geliyormuş. şu başı boş gezenleri herhalde görev bilincinden uzak sorumsuz draugr'lar olsa gerek. * artı bazıları bu arkadaşların tekrar öldürülemediğini söylese de, parça pinçik edildiklerinde ikinci ölümü tattıklarına dair genel bir kanı mevcut. neyse odin düşmanımın başına vermesin. sıkıntılı durumlar bunlar.
draugr'lar kan içtikleri için doğal olarak vampir sınıfına dahil oluyorlar. ha birde kurbanları canlı yedikleri için yamyam oluyorlar. toparlarsak zombi, yamyam, vampir karışımı bir canlı olarak tanımlayabiliriz.. * özetle çok yönlü bir canavar.
ilk tanımda belirtilen diğer husus içinse yine farklı şeyler söyleniyor. bu arkadaşların hazine koruyuculuğu yapması için necromancer'lar tarafından uyandırılıp, kendilerine görev tevdi edilmesi lazım geliyormuş. şu başı boş gezenleri herhalde görev bilincinden uzak sorumsuz draugr'lar olsa gerek. * artı bazıları bu arkadaşların tekrar öldürülemediğini söylese de, parça pinçik edildiklerinde ikinci ölümü tattıklarına dair genel bir kanı mevcut. neyse odin düşmanımın başına vermesin. sıkıntılı durumlar bunlar.
devamını gör...
