elektrikli otomobil

doğayı koruma amaçlı olarak fosil yakıttan kurtulma amacıyla üretilmiş yeni nesil hareketli bilgisayar.

trafiğe girse de henüz test aşamasında olduğunu düşünüyorum. trafikteki seyri de zaten test amaçlı. bazı handikapları ise hoşgörü sınırlarının dışında maalesef!

- kocaman bir batarya taşıyorlar. bu bataryaların geri dönüşümü nasıl olacak? bir videoda izlemiştim. aslında 18650 mimarisine sahip pilleri kullanıyor bu araçlar. fakat bu pillerden yüzlercesi sıralı halde yerleştirilmiş ve tek bir batarya haline getirilmiş.

- ihtiyaç duyulan elektrik nasıl üretilecek? fosil yakıt, doğal gaz, hidroelektrik santral, rüzgar gülleri, ... nasıl? fosil yakıt kullanılacaksa örneğin; elektrikli aracın ne anlamı kalır?

- bu araçların saçmalama riskleri mevcut. geçmişte bir tesla delirmişti mesela. link.

- aşırı sıcakta soğutma sistemleri arıza sonucu devre dışı kalırsa nasıl olacak? her arızada yangın riski mi olmalı?

- ve şarj! uzun yolda özellikle şarj olayı. maksimum 3 dakikada bir depo dolabilirken 500-600 km. menzilli bir batarya ne kadar sürede dolacak? "sistem hızlı dolduruyor" diyelim; o zaman bataryanın ömrü kısalacak. abd ve ab gibi coğrafyalarda bu sorun olmayabilir fakat türkiye'de ikinci elin bile zar zor alındığı bir ortamda batarya testi mi yapılması gerekecek?

"doğayı koruma" dedim ama gerçek sebep gezegendeki fosil yakıt seviyesinin kırmızıya düşmesi söz konusu da bizim haberimiz mi yok!

moronluğun zirvesi olduğunu düşündüğüm saçmalık.

iddialar şöyle;

1 - elektrikli bi kere, temiz enerji bu

şarj edilen elektrik nerede üretiliyor ey pr'cı ?
sen %55 verimle hareket enerjisi sağladığın ve daha az nox gazı ürettiğin içten yanmalı motorları çöpe atıyosun ve "daha temiz" diye %25-%30 civarı verim ile kömür ile çalışan termik santrallerde elektrik üretiyosun, bi de o elektriği şarj istasyonlarına taşırken yarısına yakın enerjiyi kaybediyosun.

bu mu senin temiz enerjin ? zaten kısacık bi mesafe alabiliyor arabalar bir dolu bataryayla.

hem sen overal efficiency hesabını yaptın mı ? hangi metodoloji ile yaptın ? çalışmanı görebilir miyim ?
"ehe, elektrikler kesildi primo abi, yapamadık onu."

senden mantıklı çalışma bekleyende kabahat zaten!
neyse, o zaman o batarya paketlerini nasıl ürettiğini anlat bana.
onlar temiz mi bari ?

"ehe... şeyyy...."

2 - sessiz sessiz gidiyo ama ne güzel değil miiii???

değil kardeşim. güzel falan değil.
geldiğinizi yaya duymuyor, arabadan ses gelmediği için nasıl bi hızla gittiğini tam anlamıyla kavrayamıyosunuz.

hem madem sessiz çok iyiydi, niye son modellere motor sesi çıkarsın diye hoparlör koydunuz ?
tam olarak nasıl bi malsınız siz ev pr'cıları ?

3 - ya senin sürmene gerek yok ki ? o gps'le istediğin yere gidiyo zaten.

market poşeti miyiz olm biz ?
senin ilerleme gelişme dediğin şey insanları npc'ye çevirmek mi ?
gerçek anlamda sadece oturuyosun oto pilotta. öyle dolmuşla bi yere gider gibi en fazla sağa sola bakabiliyosun. madem öyle istiyosun alma araba falan, toplu taşıma kullan ? hem bak elektrik de harcamazsın, çevreyi de kirletmemiş olursun ?

4 - devlet eliyle zorlarım bak seni ! ev alıp bineceksin! bizim yazılım her şeyi senin yerine yapar!

heh.. sadede gel bakiyim sen şöyle.
sen beni ne kadar zorlarsan ben de o kadar karşı durucam ey şımarık şirketin moron pr'cısı !
napıcan ?
elektrikli polis arabalarıyla mı düşücen peşime ?
bana uyar valla.

2-3 gün önce bi haber gördüm.
tesla'nın birine bir bisiklet çarpmış. arabada fiziki olarak bi hazar yok, minicik bi çizik var.
ama tesla'nın sensörlerinden birisi arızalanmış.
o çok güvendiğiniz zeki, akıllı yazılımlı tesla da "canııığğm, ama sensörümüz bozuldu, bu şekilde trafiğe çıkmıyoruz değil mi ? ne konuşmuştuk ? eveeett, o yüzden bozuk sensörle hareket edemeyiz diiğğğ miii" diyerek kendisini kilitlemiş ve kapatmış.

yani düşününce, köyde oynadığımız eski tip bir sapan ve küp şeker kadar bir taşla geleceğin teknolojisi teslayı hareket edemez hale getirebilirsiniz.

o yüzden sizin ev dayatmanıza direndiğimizde, bizi elektrikli polis arabalarıyla kovalayacaksanız sizi temin ederim biz kazanırız. hem de çok zorlanmadan.


-----------

sözün özü;
gücüm kuvvetim oldukça, yola şoför olarak çıkmaya devam ettikçe petrol yaktlı arabalardan vazgeçmeyeceğim ve elektrikli otomobil saçmalığının var gücümle karşısında duracağım.

regülasyonlarla ve yasal yollarla insanları zorlamayı deneyerek o kadar saçma bi işe o kadar salakça kalkıştınız ki; eko-terörizme yakınsamış çevrecilerin argümanlarına ve karbon ayak izi safsatasına bile zarar verdiniz.

o yüzden zaten "biz petrol yakıtlı motorları tamamen bırakıyoz yeaaaaa" diye yavşak yavşak reklamlar yapan büyük araba firmalar sonradan geri vites yapıp "ehe, şaka yaptık şaka. uzaklaşır mıyız hiç" diye sevgi pıtırcığı triplerine girdi.

çevreci meselesi gerek temiz elektrik meselenin eksikliğinden gerekse de akü/batarya atıkları meselesinden dolayı tartışmalı durumdadır. son olarak da ab'li üreticilerin çinli üreticilerle maliyet ve zaman zamanda teknoloji anlamında rekâbet edememesinden dolayı ab'nin zorunlu geçiş tarihleri ileri atıldı. yani ab'ye göre 2030'da bir çok zorunluluklara tabi olan markalar e-otomobil meselesinde muaf tutuldular, tarihler 2035 ve/veya belirsiz tarihlere atıldı...

gelelim faydalarına bir çok ülkede görece teşvikleri azalsa da hâlâ içten yanmalılara kıyasla teşvikler sürüyor yani görece "ucuz" ve görece "teknolojik" modeller. dahası ncap testlerine göre görece "üst güvenlik"teler. buralar işin cennet tarafı...

gelelim cehenneme: araçlarda başta kaza olmak üzere batarya yandığında neredeyse kurtuluş yok. yani bu araçlarla hız yaparken görece daha da dikkat etmek gerekiyor, aracın bataryası darbe aldığında ve/veya yandığında "iskeleti de efsane darbe emiyor" ya da "hava yastıkları efsane!!" demenin anlamı kalmıyor. alttaki batarya alev alınca 1.000-3.000 c arasında sıcaklık ortaya çıkıyor.. hızlı-ani. itfaiyelerin müdahale hakkında yeterli araçları-bilgileri yok. sadece tr'de de değil...

diğer noktada şuan piyasa cehennem... ister 12312 tane marka-modelli çinliler bi yana ab'liler diğer yana..amerikalılar da keza... her ay neredeyse: yeni bir marka-model duyuyorum ve piyasanın bunu karşılayabilecek talebi yok. yani aynı çinliler'in akıllı telefon işine girmeleri gibi menşei ne olursa olsun bir çok firma batmak ya da birleşmek zorunda kalacak...

son noktada bana kalırsa sarj-alt yapı meselesi.. tersine ölçek ekonomisi var burada. yani normalde ölçek ekonomisi talep arttıkça, yatırım arttıkça, maliyet düşer burada ise tersine sarj sıraları artacak, sarj kw fiyatları da görece artacak diye düşünüyorum.

şunu da atlamamak lazım, teknoloji, çip, özellik artması iyi bir şey gibi dursa da gerek uzaktan erişim gerekse de karışıklık etkisinden dolayı ben olabildiğince içten yanmalıda kalma taraftarıyım. bilerek/bilmeyerek güncelleme hatası-yazılım hatası almak istemiyorum... bazı şeyler mekanik kalmalı bana göre... ha cep telefonu da mekânik kalmalıydı ama banka/otobüs uygulamaları <3 ben.. ^^

altyapı meselelerinde de bana kalırsa er-geç (hidrojen gibi), gel-al bataryalara döneceğini düşünüyorum. yani ister sen sarj et istersen de bataryanı sök-tak istasyonu ile zaman kaybetmeden yoluna devam et gibi bir yapı kurmak zorunda kalacaklarını sanıyorum.

alınır-alınmaz: bilemem. ben "akıllı telefonu insanlar niye alsın ki?" ya da "sosyal medya neden kullansınlar ki?" dedim de sonuç ortada... yani teknolojik tahminlerimde tek rakibim einstein :)

elektrikli otomobiller üzerine henüz yeterli istatistiki veri yok.
bu demek değil ki teknolojiden geri kalacağız; ama kısıtlı bütçesi olanlar bu işlerden uzak durmalı bence.
bu üreticileri ayrı bir oluşum kurmalı ve araçları buralarda test etmeliler.
ayrıca;
dünden bugüne her şeyin değişebildiği bi dünyada tüm yatırımını petrol üzerine yapan ve ekonomisi petrol üzerinden dönen bi amerika var.
musk'ın amerikalı olması ise hiçbir şeyi değiştirmez.

moruk bunların bataryaları 4-5 sene sonra perte çıkmıyor mu? e peki normal ufacık pilleri bile sorun eden ibne kapitalizm bu kadar bataryayı neresine sokacak?

#3760517 o pillerin içinde lityum var @iki kişinin bildiği sırrı. lityum değerli bir maden. özel, havasız kutuların içinde kesip lityum filmleri çıkarıp alacaklar. alıyorlar. sonra yeniden dönüşüm. madenden lityum çıkarmanın %20'si kadar bir maliyeti oluyormuş.
ayrıca: çevreye duyarlılık sadece biz ezikler için. erkek civcivlerin canlı canlı preslendiği, dişilerin 65 günlük yaşamlarını bir dosya kağıdı boyunda bir kafeste geçirdiği tavuk çiftliğinin sahibinin "daha yeşil bir gelecek için muammer tavukları yiyin" demesidir kapitalistlerin çevre duyarlığı.

saçma sapan araç türü.

hayatta evime sokmam. o derece.

bu sene eski arabamızı sattık, üzerine birikimleri de ekledik urban paket sıfır egea cross aldık. 5 yıl garantisi var, kısmet olursa en az 10 yıl kullanmayı düşünüyoruz.

bundan sebep yakın zamanda elektrikli araç alma gibi bir düşüncem ve imkanım yok. ancak ben çok para verecek olsam kesinlikle benzin yerine elektrikli alırım.

batarya eskiyecek argümanı çok saçma. benzinli arabanın da 300-500 binde zaten motoru pert oluyor. 300 bin üzeri bir araba sanayiden çıkmaz. (tersine örnekleri var ancak bu örnekler çok çok az, sürücünün gerçekten düzgün bakmış olması lazım)

2 hafta önce babam arabayı sanayiye götürdü, motor contası ve birkaç hortum falan değişti. 26 senelik araba, normal bir durum ancak usta 18 bin lira almış. bu normal değil. malzeme taş çatlasa 4-5 bin eder, belki o kadar bile değil. 2-3 saatlik iş için usta en az 10 bin lira işçilik parası alıyor. motoru açtım diye ayaküstü sağlam geçiriyorlar. bujisi yağı suyu mekaniği hortumu borusu derken adam profesör doktordan daha yüksek bir saatlik ücreti geçiriyor.

işin daha kötüsü, arabada başka sorunlar var, ustaya diyorum ki bak arabada şu sorun var, adam diyor ki normal. çünkü uğraşmak istemiyor. hem çoğu usta işini düzgün yapmıyor, hem de geçiriyorlar.

elektrikli arabalar çoğalsın da tamirci tayfa bir ağlasın.

diğer yandan elektrikli araçlar o kadar yakıt konusunda avantajlı değiller. misal benim araba atmosferik olduğu için az yakmıyor, ortalamam şu an 7.5lt/100km.
yılda 10-12 bin km yapıyorum. hadi diyelim 15 bin km olsun. ben elektrikli araba alsam yıllık tasarrufum 30 bin lira ancak oluyor. yıllık bakım masrafı da 10 bin desen. yıllık max 40 bin tasarruf ederim. ben 40 bin tasarruf için 400-500 bin fazla para veremem.

ama ilerde (min 5-6 sene sonra) nasip olursa bunu satıp elektrikli almak isterim. veya belki şehiriçi için ufak bir elektirikli alırım, bu da durur. özellikle ufak araçlara ben bayılıyorum. fakat fiyat konusunda o kadar da mantıklı değil. ilerde 5-10 sene sonra bu araçların ikinci eli elbette ucuzlar. menzil de o kadar mühim değil. şehiriçi 200-250 km yeter. (biz şehiriçi 500-600 km ancak gidiyoruz aylık)

mevcut fosil yakıtlı araçların tamamı elektrikli araca dönüştürülse dünya üzerinde bir damla içecek su bulamayız. sanki elektrik havadan geliyor. gerçekten havadan geldiği gün ve bataryalar daha güvenli olduğu gün elektrikli düşünülebilir.

kullanana saygım yok.

evin 2. arabası olarak dünyanın en mantıklı işlerinden biridir.
evin tek arabası buysa, dünyanın en saçma işlerinden biri.
öyle bir iş bu elektrikli araç işi. bilerek otomobil demiyorum çünkü bunun suv'si var minibüsü var var oğlu var

hafta içi işe git gel, ne bileyim 2-3 kere yemeğe falan çık olarak kullanırsanız zaten batarya ömrünü kilometre bazında düşünmenizin manası yok.
hele ki küçük bir şehirde yaşıyorsanız, saniye düşünmeden alın. 10 yılda 150bin km falan yaparsınız, zaten satıp yükseltmiş olursunuz o zamana kadar.
aracınızı çok yüksek kw almamaya özen gösterin sadece, yoksa yakıttan yaptığınız tasarrufu cart diye mtv öderken acı acı çıkartırlar*
al bir tane düşük kw, şöyle 300-400km menzilli tıngır tıngır giden bir elektrikli.
keyfine bak bebeğim.

gelelim diğer tarafa : tek aracınız var ve bu elektrikliyse, sizlere hem sabır hem de akıl diliyorum.
tabi ki bu tarz meselesi ama uzun yolda kamyoncularla dost olup, onlarla birlikte 90-100 gitmekten (menzil düşmesin diye) keyif alacaksanız ne mutlu size.
sadece koskoca otobanda orta şeritte 100le giderek kimsenin hayatını riske atmanızı istemem çünkü arkanızdaki araçlar ortalama 130-140km hızla geliyorlar. sizin yüzünüzden trafik sol şeritte sıkışma yaşıyor ya da araçlar sizin sağınızdan geçerek kural hatası yapmak durumunda kalıyorlar. sağ şeritten gidin bebeğim, lütfen.
he bir de her 300 km yolda 1 saatten fazla* şarj molası var, çok mola vermeyi seven ben için bile uzun bir süre.
artı olarak, artık bayramlarda öyle memleket ya da tatil falan düşünmüyorsunuz.
yoksa geçen bayram her yerde kilit olmuş onlarca araç şarj sırası beklerken yaşlanırsınız.

www.youtube.com/shorts/L44k...

düşünün, kaç şarj istasyonu var bilmiyorum ama her giren 1 saat duracak.
artık en arkadaki 4-5 saat sonra halleder işini.

çocukluğumuzun pille çalışan, kumandalı oyuncak arabaların gelişmiş versiyonları.