yüzüklerin efendisi (seri)

orta dünya efsanesinin oldukça küçük bir bölümüne değinen, filmleri izledikten hemen sonra bende kitaplarını okuma isteği uyandıran müthiş seri. çünkü bu tarz fantastik eserlerin sinema uyarlamalarında kitabın görece daha az önemsenen bölümleri istemeden de olsa kesilmiş oluyor. bu durum bana; hikayeye, evrene, kurguya dair atladığım, es geçtiğim bir şeyler varmış gibi hissettiriyor. ki serinin kitaplarını okurken tam olarak hissetiğim şey de buydu. o yüzden film serisini beğenenlerin kitaplarını da okumalarını şiddetle tavsiye ederim.
tabii bunlar serinin filmlerinin kötü olduğu anlamı taşımıyor. bilakis, karakter ve cast tercihleriyle, görsel efekt ve unutulmaz sahneleriyle ve özellikle de müzikleriyle tam bir başyapıt.

filmleri izledikten ya da kitapları okuduktan sonra aklınızda hikayenin içinde anlamlandıramadığınız noktaların olması çok muhtemel. zaten orta dünyayı da salt lord of the rings serisi üzerinden değerlendiremeyiz. eğer merakınız varsa ve bu evren ilginizi çektiyse, bu merakı gidermek için hobbit serisini de okuyup izleyebilir; bu evrenin temellerinin atıldığı silmarillion kitabını kaynak edinebilirsiniz. tabii daha genelgeçer terimler, karakterler ve orta dünyayla ilgili bilgi almak için wiki'ye göz atabilirsiniz, tercih sizin.

muhakak orta dünya ile akalı bir dövme yaptıracağım. fikir alabilirim arkadaşlar sizden.

(bkz: yüzüklerin efendisi)

film nedir nasıl çekilir nasıl bir efsane olur adı altında çekilen bir filmdir.

lotr diyince benim aklıma enya nın o muhtesem soundtrackleri geliyor. 'may it be' ve 'aniron' u uzanıp kulaklıgınızı taktıktan sonra dinleyiniz efendim

film çekimlerinde gandalf'ın hobitlerden büyük görünmesi için ames odaları kullanılmıştır. bu oda sayesinde bir bebeğin bile bir yetişkinle aynı boyda, hatta ondan iri olduğu illüzyonu oluşturulabilir.

ilk olarak ralph bakshi tarafından, 1978 yılında animasyon film olarak gösterime girmiştir. görsel olarak büyük bir fark var doğru, fakat benim için daha büyük fark şu: film müzikleri.

efsane seridir, uyarlamalar içinde en sevdiğimdir. aslında uyarlamasını sevmiyorum ama kitaplardan bağımsız düşününce mükemmel olabilir. özellikle savaş sahneleri bence en iyisidir bu tarz filmler içinde.

şu an tekrar izliyorum iki kule’yi . kaç kez izledim bilmiyorum ama benim içim terapi niteliğinde. samwise gamgee <3

oxford üniversitesi profesörü john ronald reuel tolkienin yazdığı epik fantezi romanıdır.
roman sinema filmi olarak uyarlanmış ve çok ilgi görmüştür.

üstüne bu kadar iyi hikaye görmediğim romandır candır hem kitabı hemde film serisi ilk 10 dadır

tanim. kitaplarinin ayri flmlerinin ayri hayranı olduğum edebi eserdir. filmini izlemis olanlar eger kitapları okumadiysa çok sey kacirmistir diye dusunuyorum. ozellikle silmarillion ' u mutlaka okuyun.

kitaplarını okumadığım, ancak serisini defalarca kez bitirdiğim bir epik fantezi türündeki kitap/film serisi.

evrendeki her detay tüylerimi diken diken yapmaya yetecek kadar özenle düşünülmüştür. öyle bir evren yaratılmıştır ki; bir edebiyatçının kanımca sahip olması gereken en başta özgünlük ilkesi sonuna kadar yerine getirilmiş, bir yaratıcılık harikası ortaya çıkmıştır.

başlığının altında filmleri yorumlanan kitap.
onlar için önerim şu başlıklar:
(bkz: the lord of the rings the fellowship of the ring (film))
(bkz: the lord of the rings the two towers (film))
(bkz: the lord of the rings the return of the king (film))
(bkz: the lord of the rings trilogy (film))

kitaplarına gelirsek; aynı filmler gibi üç kısımdan oluşmakta. yine metis yayınları tarafından tek cilt haline getirilmiş baskısı da var. filmleriyle ise bazı önemli farklılıkları bulunmakta. kitabı okurum diyenlerin spoiler kısmına bakmasını tavsiye etmem.

--! spoiler !--

nedir bu farklılıklar? mesela tom bombadil'i filmde hiç görememiş olmamız. kitap fanlarının bu yöndeki eleştirilerine ise peter jackson, tom bombadil'in hikayenin devamlılığına bir katkısı olmadığı için onu hikayeye dahil etmediği cevabını vermişti.

yine glorfindel'den de filmlerde hiç bahsedilmez. oysa frodo nazgûl efendisi tarafından bıçaklandıktan sonra onu rivendell'e* yetiştiren ilk doğanların en güçlülerinden olan glorfindel'dir.

moria'nın kapısını da kitapta frodo, "dostun elfçesi nedir ya?" diyerek çözdürmez, gandalf kendi kendine çözer bunu. merry'nin söylediği sözler üzerine kendi içinde çıkarımlar yaparak.

sonra benim için belki de en büyük eksiklik, kralların kılıcı narsil'in hak ettiği değeri filmlerde görememiş olmasıdır. zira narsil -aragorn'un yeniden adlandırmasıyla anduril- kitapta büyük olaydır.

daha çok var elbette. miğfer dibi savaşına aslında elflerin gelmemiş olması, gandalf'la birlikte gelenin erkenbrand olması, entlerin isengard'a saldırmayı konseyde kararlaştırması, minas tirith'in işaretçi kulesini yakanın pippin olmaması, ölülerin minas tirith'in önündeki pelennor çayırları savaşı'na katılmadan aragorn'un onları serbest bırakması, elflere ait üç yüzükten ateş yüzüğünün gandalf'ta olması ve bence en en önemlisi samwise gamgee'nin de kitapta yüzüğü takmış olması ve saruman'ın isengard'dan kaçtıktan sonra hobbit diyarında ortalığı karıştırması ve böylece dört hobbitin kitabın son bölümünde son bir maceraya atılması.

bunlar ilk olarak aklıma gelenler oldu; daha da farklılıklar mevcut. yine de film üçlemesi nazarımda yapılan en iyi fantastik film üçlemesidir. çünkü temelini oluşturan bu kitap edebiyat dünyasının yine nazarımda içinde bulunduğu kategorinin en iyi eseridir. hatta bu bir mitolojidir, öyle olması için insanların geçmişte ona din diye inanmış olmalarına gerek duymayan bir mitoloji.

--! spoiler !--

bu seri birçok yazarın hayal dünyasını genişletmiş ve yeni evrenler kurmaya itmiştir. oyun tarihindeki birçok oyun bu serideki karekterleri kullanmış ve bu seri şu ana kadarki fantazi dünyasını geliştirmiştir.

2002'den beri ülkemizde çekilen kâbus gibi film serisi.

kutsal kitap

edebiyat'çılarca dünyanın ilk fantezi roman'ı olarak kabul edilir.

birçok kişi gibi erken yaşlarda filmler ile tanıştığım fantastik kurgu.
filmlerin hayranı olduktan çok zaman sonra okudum ve bu okuma orta dünya'ya olan bilgi açlığımı sadece arttırdı. her şeyden önce harika bir masal, derin karakterler ve olay örgüsüne sahip. tolkien'in her noktanın üzerinden onlarca kez geçtiğini, her şeyi tekrar tekrar yazdığını, düşündüğünü biliyoruz. bunu okurken hissetmemek mümkün değil.
genelde böyle durumlarda film, kitap kadar iyi olmamış demeyi seviyoruz. burada ise, birbirini mükemmel tamamlamışlar demek mümkün. filmler olmasaydı, savaşlar oldu bittiye gelecek gibi bir his bırakıyor kitaplar.

bana göre dublajın zirve noktası olan üçleme. animasyon ve çizgi filmler haricinde yapılan dublajın filmi katlettiğini düşünsem de yüzüklerin efendisi bu durumun istisnasıdır.

"i amar prestar aen. han mathon ne nen. han mathon ne chae. a han noston ned 'wilith."

"dünya değişiyor. bunu suda hissediyorum. toprakta hissediyorum. kokusunu alıyorum."