sobalı evde büyümek
başlık "ilkokuldamasaaltındaunutulanresimcantasi" tarafından 20.11.2020 00:34 tarihinde açılmıştır.
201.
kimse kızmasın ama bitmiyordu bir türlü şu romantik sobalı ev güzellemeleri.
ne yazık ki o ortamlara epey uzak bir çocuktum. seksenli yıllarda istanbul’un göbeğinde gayet normal, belki lüks sayılabilecek bir evde büyümüştük. kış vakti evde don atlet gezmiş, kalorifer peteklerinde ellerini yakmış, buğulanan pencerelerden akan damlaların yarışlarını izlemiş ve evet pazar akşamı bizimkiler dizisini izledikten sonra küveti doldurup banyo yapmıştık.
biz de böyle büyüdük, sobalı bir evde yaşayamadık ve keyfini(?) hiç tadamadık; ne yapalım...
ne yazık ki o ortamlara epey uzak bir çocuktum. seksenli yıllarda istanbul’un göbeğinde gayet normal, belki lüks sayılabilecek bir evde büyümüştük. kış vakti evde don atlet gezmiş, kalorifer peteklerinde ellerini yakmış, buğulanan pencerelerden akan damlaların yarışlarını izlemiş ve evet pazar akşamı bizimkiler dizisini izledikten sonra küveti doldurup banyo yapmıştık.
biz de böyle büyüdük, sobalı bir evde yaşayamadık ve keyfini(?) hiç tadamadık; ne yapalım...
devamını gör...
202.
yanmakta olan sobanın üstüne kolonya döken toplumsal tehdit unsurları bu başlık altında toplanıyorrr.
ne berbat günlerdi. tek oda alev atıyor, diğerleri antarktika. sabaha karşı is kokuyor. yok boru temizlemesidir, kurumların içeri sızmasıdır, bilmem nedir. sokaklarda viktorya dönemi ingilteresi kokusu. kabus gibi zamanlardı. bizim sokağa yapısal sebeplerden ötürü doğalgaz geç gelmişti. halamlar bize gelirdi arada, soba sıcağı kemiklerimizi ısıtıyor diyorlardı. kemiklerinizi s..yim diyordum içimden. biz burada 19. yüzyıl yaşam koşullarıyla mücadele ediyoruz, duş alırken zatürre oluyoruz gelip soba sıcağı da ayrı güzelmiş mmm diyorlardı. bugün, gerginim.
ne berbat günlerdi. tek oda alev atıyor, diğerleri antarktika. sabaha karşı is kokuyor. yok boru temizlemesidir, kurumların içeri sızmasıdır, bilmem nedir. sokaklarda viktorya dönemi ingilteresi kokusu. kabus gibi zamanlardı. bizim sokağa yapısal sebeplerden ötürü doğalgaz geç gelmişti. halamlar bize gelirdi arada, soba sıcağı kemiklerimizi ısıtıyor diyorlardı. kemiklerinizi s..yim diyordum içimden. biz burada 19. yüzyıl yaşam koşullarıyla mücadele ediyoruz, duş alırken zatürre oluyoruz gelip soba sıcağı da ayrı güzelmiş mmm diyorlardı. bugün, gerginim.
devamını gör...
203.
sobalı evimde değil de hasta olmuşken dedeme gittiğim zamanlarda dedem istisnasız bir şekilde sobaya sırtımı dayatır ve beni saatlerce öyle bekletirdi, tüm hastalıklara şifa olacağına düşündüğüne inanıyorum. mental sağlığımı orada sıkıntıdan yitirmiş olabilirim.
devamını gör...
204.
ananemin mutfağında vardi fırinli falan, sabah kalkardı yakardı. o sıcacık mutfağı kızarmış ekmek kokusu sarardı. keşke o anları bidaha yasayabilsem ama ne ben artık o çocuğum nede o mutfak yerli yerinde.
devamını gör...
205.
şu an bir kuzinenin cayır cayır ısınmış fırınına ayaklarımı uzatıp haşlamak için neler verirdim. soba zor ama keyfi de bambaşka. en zoru kışın kar iki metre yağdığında odunluktan odun kovasını doldurmak için dışarı çıkmaktı.
devamını gör...
206.
bendenizin bir süre yaşadığı durumdur.
bizim evde soba sadece yanmaz, gürlerdi, sobanın gürlemesi huzur verirdi.
soba sadece ısınma aracı değildi, dekoratif yanı da vardı, misafirler kış günleri birbirlerine gelip gittikleri zaman sobanın yakınına oturtulurdu.
sohbet esnasında misafirler sohbete ara verip sobanın yanışını izler, markasını, modelini, ne kadar odun yaktığı gibi sobayla ilgili sorular sorarlardı.
bizim evde soba sadece yanmaz, gürlerdi, sobanın gürlemesi huzur verirdi.
soba sadece ısınma aracı değildi, dekoratif yanı da vardı, misafirler kış günleri birbirlerine gelip gittikleri zaman sobanın yakınına oturtulurdu.
sohbet esnasında misafirler sohbete ara verip sobanın yanışını izler, markasını, modelini, ne kadar odun yaktığı gibi sobayla ilgili sorular sorarlardı.
devamını gör...
207.
eğer sobalı evde büyüdüyseniz bilirsiniz ki kış aylarında geceden soba yakılır öyle uyunur. sabahta erken anne sobayı tekrar yakar.
bu arada uykunuz kaçarsa sobanın küçük ağzından çıkan ateşin ışığı ile gölge oyunu da oynayabilirsiniz.
bu arada uykunuz kaçarsa sobanın küçük ağzından çıkan ateşin ışığı ile gölge oyunu da oynayabilirsiniz.
devamını gör...
208.
premium kalite bir çocukluk geçirdiğine dalalettir.
artırıyorum, pazar akşamı banyo yaptıktan sonra; siz hiç soba kenarında mandalina kokusu eşliğinde anne/babaanneniz saçınızı kurularken şahane pazar seyrettiniz mi?
artırıyorum, pazar akşamı banyo yaptıktan sonra; siz hiç soba kenarında mandalina kokusu eşliğinde anne/babaanneniz saçınızı kurularken şahane pazar seyrettiniz mi?
devamını gör...
209.
büyümedim ama uyumayı tecrübe ettiğim yaşam alanı.
karakışta sabah kalkıp o yorganın altından çıkıp tuvalete gitmek mi, uy anam önce burnu sonra çişi donuyor insanın alimallah. keşke içime işeseydim demiştim.
karakışta sabah kalkıp o yorganın altından çıkıp tuvalete gitmek mi, uy anam önce burnu sonra çişi donuyor insanın alimallah. keşke içime işeseydim demiştim.
devamını gör...
210.
nostalji kokan anlar.
devamını gör...
211.
portakal ve mandalina kokusuyla doku bir odada ailecek oturmak güzeldi. bazen de kestane yapılırdı sobanın üzerinde.
annemin sobanın közünde bize şişe kıyma takıp kebap yaptığı zamanları ise hiiç unutmadım. şansım olsa da geri dönsem o zamanlarıma.
annemin sobanın közünde bize şişe kıyma takıp kebap yaptığı zamanları ise hiiç unutmadım. şansım olsa da geri dönsem o zamanlarıma.
devamını gör...
212.
çok güzeldi. şimdi bir arkadaşım eve çıktı ve ev sobalı. zırt pırt ona gidiyorum, eskisi gibi biraz da karanlık oda. sobanın ışığıyla aydınlanıyor, oturuyorum arkasına. düşünüyorum, düşünüyorum
devamını gör...
213.
odunluk /kömürlük evin dışındadır. izbe bir yerdir. örümcek akrep aklınıza ne gelirse her türlü haşarat bulunur. bazen günde iki defa buraya gidip odun taşımak gerekir. rüzgar tersten tepti mi basar, soba bir türlü yanmaz, evin içini duman basar, duman çıksın diye pencere açarsınız soğuk dolar. evde içinde soba yanan oda dışında kalan yerler buz gibidir. sobalı odadan tuvalete gitmek için astronot gibi giyinirsiniz çünkü o odadan çıktığınızda dışarıda uzay boşluğunun soğuğu vardır. soba yeni doğmuş bebek gibidir. sürekli mama ister. odunu doldurdum dersiniz, biraz başka bir şeyle meşgul olsanız odunu yakar bitirir, köze dönmeye başlar. o sebeple sürekli beslemeniz gerekir. fazla doldurursanız çok sıcak yapar, biraz ihmal ederseniz ateşi geçer, zihninizin bir köşesi hep sobaya atılacak yakıtla meşgul olmak zorundadır.
ancak sobanın angaryasını aymayacak kadar küçük bir çocuksanız sizde nostaljik bir tat bırakır.
ancak sobanın angaryasını aymayacak kadar küçük bir çocuksanız sizde nostaljik bir tat bırakır.
devamını gör...
214.
zor ama eğlencelidir.
çocukluğumla ilgili bir tanım yazacağım zaman ve yazarken nedense kendimi çok mutlu hissediyorum. çok güzel bir çocukluk geçirmiş birisi olarak nasıl böyle bir insana dönüştüğümü ise gerçekten anlamıyorum. çok travma yaşadım elbette çocukken ama çok mutlu günlerdi o günler.
ve yalnız da değildim. yanımda her zaman kardeşim vardı. kendi iddiasına göre benden iki yaş küçük olan ancak bilimsel hesaplamalara göre üç yaş küçük olan kardeşim ile eğlenceli zamanlar geçirdik büyüdüğümüz o sobalı evlerde.
babam sert bir adamdı benim. epey çekinirdik ondan. ama yapmayı düşündüğümüz hiçbir şeyi de yapmakta geri kalmazdık. evin soba yandığı için sıcak olan tek odasında babama ait bir köşe vardı. tam sobanın yanında annemin diktiği minderlerle bir taht gibi duran bir köşe. babam hep orda otururdu kışın. odanın her yeri sıcaktı ama veliahtlar olarak o taht önemli idi bizim için.
gerçi ben o tahtın sıradaki varisi idim büyük olduğum için ama kardeşimin tahtta gözü olduğunu da içten içe hissediyordum. normal şartlarda onun hemen boğdururdum, hatta kendi ellerimle boğardım ama o zamanlar kardeşim benim en yakın arkadaşımdı, hatta arkadaştan da öte, kardeş gibiydik.
babam evde yokken taht o kadar da önemli değildi bizim için ama babam evdeyken orda oturmak büyük bir tehlike ve keyif kaynağı idi. babam odadan çıkınca zaman tutar sırayla otururduk orada. ayakta kalan kimse, o kapıda erkete bekler ve bir yandan da zaman tutardı. zaman dolunca yer değiştirirdik. ben bu zamanlarda bazı hileler yapmış olabilirim ama büyük kardeş olarak o kadarı hakkımdır bence.
sobalı evde büyümek güzeldir, size çokça anı bırakır.
çocukluğumla ilgili bir tanım yazacağım zaman ve yazarken nedense kendimi çok mutlu hissediyorum. çok güzel bir çocukluk geçirmiş birisi olarak nasıl böyle bir insana dönüştüğümü ise gerçekten anlamıyorum. çok travma yaşadım elbette çocukken ama çok mutlu günlerdi o günler.
ve yalnız da değildim. yanımda her zaman kardeşim vardı. kendi iddiasına göre benden iki yaş küçük olan ancak bilimsel hesaplamalara göre üç yaş küçük olan kardeşim ile eğlenceli zamanlar geçirdik büyüdüğümüz o sobalı evlerde.
babam sert bir adamdı benim. epey çekinirdik ondan. ama yapmayı düşündüğümüz hiçbir şeyi de yapmakta geri kalmazdık. evin soba yandığı için sıcak olan tek odasında babama ait bir köşe vardı. tam sobanın yanında annemin diktiği minderlerle bir taht gibi duran bir köşe. babam hep orda otururdu kışın. odanın her yeri sıcaktı ama veliahtlar olarak o taht önemli idi bizim için.
gerçi ben o tahtın sıradaki varisi idim büyük olduğum için ama kardeşimin tahtta gözü olduğunu da içten içe hissediyordum. normal şartlarda onun hemen boğdururdum, hatta kendi ellerimle boğardım ama o zamanlar kardeşim benim en yakın arkadaşımdı, hatta arkadaştan da öte, kardeş gibiydik.
babam evde yokken taht o kadar da önemli değildi bizim için ama babam evdeyken orda oturmak büyük bir tehlike ve keyif kaynağı idi. babam odadan çıkınca zaman tutar sırayla otururduk orada. ayakta kalan kimse, o kapıda erkete bekler ve bir yandan da zaman tutardı. zaman dolunca yer değiştirirdik. ben bu zamanlarda bazı hileler yapmış olabilirim ama büyük kardeş olarak o kadarı hakkımdır bence.
sobalı evde büyümek güzeldir, size çokça anı bırakır.
devamını gör...
215.
ben olmaktir. oyle 1 evin ferdiydim. evet.
devamını gör...
216.
soguk filandi ama cok ozel hissettiriyordu o mustakil ev neden bilmiyorum belki izole oldugundan dunyadan.
devamını gör...
217.
sobanın gümbürtüsü ve ateşin loşluğu bide üstünde kaynayan sıcak suyun sesi, ortamın sıcaklığı.
devamını gör...
218.
güzel müzel değildi. kömürü kamyondan al, depoya stokla, her gün en az iki üç sefer kovayla taşı. tutuşturmak için çırası tahtası bilmemne. her sene bahar zamanı evi boyamak zorunda kal. pisliği, kurumu, rüzgar dönerse zehirlenme riski var. farkında olmazsan götünü başını yakma ihtimalin var. var oğlu var yani.
kalorifer ise bas tuşa çalışsın. senede bir temizlik ile kışa girerken peteklerin havasını almaktan başka yaptığın bir şey yok.
kalorifer ise bas tuşa çalışsın. senede bir temizlik ile kışa girerken peteklerin havasını almaktan başka yaptığın bir şey yok.
devamını gör...
219.
salon gobi çölü sıcak yanaklar al al, mutfak antarktika gibi soğuk eller odun parçası olmuş adeta donmuş ve hissiz. dört bucak, yedi iklim berbat bir durum.
devamını gör...
220.
kışın elektrikler kesildiğinde gece vaktı halıya uzanırsın. sobanın tavanda oluşturduğu desenleri incelersin. odayı ısıtan o ses, tavana yansıyan ışık huzmeleri ve tüm bunlara eşlik eden soba başında sızmış olan babanın horlama sesi, seni güvende hissettiren detaylardır.
ve tüm bu detaylar hayatının her yerinde karşına çıkar. bunun bir örneği de bu başlıktır. artık onlar özlenen günlerdir. ve her birisi, tarifi mümkün olmayan bir huzur içerir.
ve tüm bu detaylar hayatının her yerinde karşına çıkar. bunun bir örneği de bu başlıktır. artık onlar özlenen günlerdir. ve her birisi, tarifi mümkün olmayan bir huzur içerir.
devamını gör...