kitap alıntıları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
başlık "mesteral" tarafından 08.11.2020 11:05 tarihinde açılmıştır.
1241.
"... doğrudur, kitap okumak karın doyurmuyor. ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik."
zülfü livaneli - serenad
zülfü livaneli - serenad
devamını gör...
1242.
1243.
bütünüyle altüst edilmiş bir dünyada; doğru, bir yanlışlık halidir.
-gösteri toplumu, guy debord.
-gösteri toplumu, guy debord.
devamını gör...
1244.
“ellerimin arasına dikkatle başını alıp gözlerinde hayatımızın gittiği yeri korkuyla gördüğümde seni severdim.”
(bkz: kara kitap)
(bkz: kara kitap)
devamını gör...
1245.
devamını gör...
1246.
"harese nedir, bilir misin oğlum? arapça eski bir kelimedir. bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. harese şudur evladım: develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnmeye başlarlar. keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. bunun adı haresedir. demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. bütün ortadoğu’nun adeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. kendi kanının tadında sarhoş olur."
huzursuzluk, zülfü livaneli
huzursuzluk, zülfü livaneli
devamını gör...
1247.
niçin, gün dediğimiz şey, bazen tahammül edemeyeceğimiz kadar uzar? şüphesiz bunun sebeplerini etrafımızda geçen şeylerden ziyade kendi içimizde aramamız icap eder.
syf. 275
sahnenin dışındakiler, ahmet hamdi tanpınar.
syf. 275
sahnenin dışındakiler, ahmet hamdi tanpınar.
devamını gör...
1248.
"çevresine bakındı, yoktu. oturma odasını da aradı, orada da yoktu. bunca lüzumsuz eşya vardı da neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. kadınlar da böyleydi. dünyada gereğinden çok kadın vardı ama yalnız bir teki yoktu."
aylak adam, yusuf atılgan
aylak adam, yusuf atılgan
devamını gör...
1249.
"tek bir kural var aslında: ne kadar kazanırsan kazan, sonunda herkes gibi kaybedeceksin."
-murat menteş, antika titanik
-murat menteş, antika titanik
devamını gör...
1250.
-tüm erdemlerin yüzünden cezalandırırlar seni. içtenlikle bağışladıkları yalnızca hatalarındır.
devamını gör...
1251.
tarih, üzerinde uzlaşılmış bir yalandır.
napoleon bonaparte
napoleon bonaparte
devamını gör...
1252.
sonra, düşüncelerin içinde kelimeler var; tamamlanmamış kelimeler, eksik kalmış cümleler.
bulantı,jean-paul sartre
bulantı,jean-paul sartre
devamını gör...
1253.
"onunla aramızda her şey o kadar bitmişti ki bir kelime bile konuşamıyoruz."
-dokuzuncu hariciye koğuşu-
peyami safa
-dokuzuncu hariciye koğuşu-
peyami safa
devamını gör...
1254.
"evet, bize yük oldukları için onları suçluyoruz, ama karılarımızın çalışmasına izin verir miyiz? vermeyiz. bu gururumuzu kırar. hep onları zengin evlilikler yaptıkları için suçluyoruz ama parasız bir ahmakla evlenen bir kıza ne diyoruz? sadece zavallı budala, o kadar. ve onlar bunu biliyorlar. "
charlotte perkins gılman-sarı duvar kağıdı ve diğer öyküleri
charlotte perkins gılman-sarı duvar kağıdı ve diğer öyküleri
devamını gör...
1255.
"ne kendi gücü ne de dünyanın kudreti hakkında bilgisi vardı, hayatın derinlikleri denilen şey ona göre hayalin enginlikleriydi."
jack london/martin eden
jack london/martin eden
devamını gör...
1256.
bu ebedi tekerrür dünyasında,hızlanmanın hiçbir anlamı olmayacaktır. sadece aynının ebedi tekrarı, eskiden olmuş olanın, ebedi hakikatin yeniden üretimi anlamlıdır. tarihöncesi insan, daimi bir şimdide yaşar.
zamanın kokusu.
syf. 24
zamanın kokusu.
syf. 24
devamını gör...
1257.
her insanın çalabileceği hiç değilse bir kapı olmalıdır. insanın ne yapıp edip başvuracak bir yerinin bulunması gereken zamanlar oluyor..
*suç ve ceza
*suç ve ceza
devamını gör...
1258.
insanlığı seviyorum; ama insanlığı bir bütün olarak ne kadar çok seversem, özellikle insanı o kadar az sevdiğimi şaşkınlıkla anlıyorum.
dostoyevski
karamazov kardeşler
dostoyevski
karamazov kardeşler
devamını gör...
1259.
"sanki o kadının şefkatli ve şakacı bakışları, sevgisi bana dünyanın ne kadar güzel olduğunu öğretecekti."
"ben, beni kimse görmediği zaman en çok kendim oluyorum."

--kırmızı saçlı kadın--
"ben, beni kimse görmediği zaman en çok kendim oluyorum."

--kırmızı saçlı kadın--
devamını gör...
1260.
"zira aşk iktidarı sever. bu sebeptendir ki başkalarına ölümüne âşık olabiliriz ama bize ölümüne âşık olanları içten içe küçümser, öteleriz."
(bkz: baba ve piç)
(bkz: baba ve piç)
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103