1041.
'özel mülkiyetin kaldırılmasıyla birlikte gerçek, güzel, sağlıklı bireycilik'e sahip olacağız. kimse hayatını bir şeyleri ya da bir şeylerin sembollerini biriktirerek boşa harcamayacak. insan yaşayacak. yaşamak dünyada en nadir rastlanan şeydir. çoğu insan sadece var olur, hepsi bu'
devamını gör...
1042.
acaba leyla'yı çadırında çoban kılığında ziyaret eden mecnun'a gölge mi olacaktım? umutsuz inançsızın ruhundaki karanlığı anlatayım diye gecenin içine mi karışacaktım? bütün cihandan kaçıp denizler aşıp, kuşlar, meyvelerle dolu bir adada huzur bulan iki sevgilinin mutluluğuna eşlik etmek isterdim! diyar-ı hind'i fethederken başına güneş geçip günlerce burnu kanaya kanaya ölen ıskender'in son anlarına gölge olmak isterdim. yoksa oğluna aşk ve hayat nasihatları veren babanın gücünü ve yaşını ima etmeye mi yarayacaktım? hangi hikayeye mana ve zarafet katacaktım?**
devamını gör...
1043.
sen bize güzel bir masal anlatırsan, dedim ona, ben de senin sayende dünyaya belki yeni bir şeyler söylerim.
korkuyu beklerken - oğuz atay
devamını gör...
1044.
"bence günümüzde dünyanın sorunlarından bir de bu: kimse kim olduğunu bilmiyor.
herkes etrafta koştura koştura kimliğini arıyor ya da bir kimlik ödünç almaya çalışıyor ama kimse bunun farkında değil."

"müziğe kulak verdiler ve kafe planlarının üzerinden geçmeye koyuldular ve uyuşturucu kanlarında akıp gitmeye, vü­cutlarında yaşayan her hücreye düşler fısıldamaya devam ediyordu."

"bir rüya için asla bir ağıt olmayacağından şüpheleniyorum, çünkü biz onun için yas tutma fırsatı bulamadan o bizi mahvedecek."

"herkesin yaşamında kader ve acı var; ama arada sırada insanın kalbindeki yalnızlığı eriten bir ışık huzmesi çıkagelir ve sıcak bir çorba gibi, yumuşak bir yatak gibi, huzur verir insana."

"ve unutma sakın ha, güzellik yüzeyseldir ama çirkinlik iliğe kadar işler."

|bir rüya için ağıt - hubert selby jr.
devamını gör...
1045.
"her şeye rağmen sıcacıktı güneş. her şeye rağmen üstesinden geliyordu insan. hayat bir şekilde günleri birbiri ardına eklemenin bir yolunu buluyordu, her şeye rağmen."

| virginia woolf - mrs. dalloway
devamını gör...
1046.
"...entelektüel bir ifaden var, falan filan, ne ki güzellik, gerçek güzellik, entelektüel ifadenin başladığı yerde biter. akıl, başlı başına bir abartı türüdür, girdiği yüzün uyumunu bozar."
dorian gray'in portresi
lord henry harry wotton
devamını gör...
1047.
akılla bir konuşmam oldu, fazıl say, 2018, 22.baskı, sayfa 55.

ece ayhan der ki:
"gerçeklikte gemiler terk etmektedir fareleri!"
güz şarkılarımda bestelediğim; bir zambaklı şarkıdır.
dönelim gemilere!..
ece ayhan'ı gayet net anlıyorum. çünkü benzer şeyleri hep yaşadım.
gemimiz ne zaman açık denizlere açılsa, başlar tekinsiz sessizlikleri ve yeraltından konuşmaları... ama duyarız seslerini.
bu sesler hep terk edilmenin çaresizliğidir.
"açık denizler" ise hep "daha ileri daha ileri" der.
kendi ruhumuza sorsak "fora fora nedir?" diye.
bilginin gücüdür.
sükûnetin tedavisidir.
çalışkanlıktır.
yeniye cesaret etmektir.
üretmektir sonsuza kadar.
devamını gör...
1048.
akılla bir konuşmam oldu, fazıl say, 2018, 22.baskı, sayfa 232-233.

türkiye'de suya sabuna dokunmayan değerli müzisyenler var elbet.
bunlar bu ülkede beethoven eserleri çaldıklarında, beethoven konserleri yaptıklarında dert yoktur. eğer hayyam veya nâzım hikmet ile ilgili bir müzik eseri çalmak isteselerdi; su ve sabun gelir onlara dokunurdu!
burada şöyle bir başka felsefi açmaz doğuyor:
beethoven, hayyam ve nâzım ayrı çağların, ayrı milletlerin sanatçılarıdır.
ama bugün, 2017 yılında, insanlık için "insanistan" ülkesinde ve aklımızın bir köşesinde "akılistan"da; beethoven, hayyam ve nâzım aynı düzlemdedir. biz buna; düşünmek ve anlamak diyoruz.
dönelim felsefi hataya...
açıkçası güzel kardeşim; hayyam'ın yasaklı olması beethoven'i çok üzerdi.
ve yasaklı hayyam sana beethoven'i de yasaklı kılar. eğer "akılistan"da bu sorunu, "kaçmaktan" daha iyi bir cevap ile çözemezsen!!!
devamını gör...
1049.
"hayaller gerçekleri kıskandıracak kadar özgür. her türlü olasılığı içinde barındıran ve tüm bu olasılıklardan senin seçtiğini mümkün kılan... insanın bir kraliyeti varsa o da kesinlikle hayalleridir."

(bkz: çarşamba çikolataları)
devamını gör...
1050.
"yurdumuzun semalarında ağır bir hava esiyor olric. bu lânet hepimize bulaşacak. bunu hissediyorum."
oğuz atay/ tutunamayanlar
devamını gör...
1051.
yani siz ve ben uyurken veya uyku bastırıp içimiz geçtiğinde, boşlukta düşüyor ve tam yere çarpmak üzereyken sıkıntı içinde uyanıyorsak, ağaçlarda yaşayan atalarımızın başına gelenleri ve beyin hücrelerinde meydana gelen değişikliklerle insan ırkının kalıtsal mirasına kazınmış şeyleri hatırlamaktan başka bir şey yapmıyoruz demektir.


syf. 10
ademden önce, jack london.
devamını gör...
1052.
"hırçınlığının nedeninin hassaslığı olduğunu kimse farketmezdi..."

rölyefteki aslan / handan acar yıldız
devamını gör...
1053.
1919 yılı boyunca dört bir yandan düşmanlar tarafından tehdit edilen sovyet hükümeti'nin zayıflığı, onu dış politikada herhangi bir inisiyatif alma gücünden yoksun bıraktı ve hareketlerini hasımlarının peş peşe gelen hamlelerine bağımlı hale getirdi. sovyet rusya ile dış dünya arasındaki ilişkilerin bütünüyle kopmasının dolaysız nedeni, itilaf devletleri hükümetlerinin iç savaşta "beyazlar"ı aktif biçimde destekleme ve sovyet hükümeti'ne asi ve düşman hizip muamelesi yapma kararlarıydı. moskova kendini dünyadan tecrit etmek istemiyordu, onu kasten ve başarılı bir biçimde tecrit etmeye çalışanlar itilaf devletleri hükümetleriydi...

sovyet rusya tarihi ~ e. h. carr
devamını gör...
1054.
yol,geçmişin izlerine dönemeyecek kadar katilastığında, yolculuk da bitiyor. pek çokları bu telafi edilmez yenilginin ağırlığından kurtulmak için, kendilerine bir müze kurmaya girişir: çocukluk ve gençlik müzesi. *
devamını gör...
1055.
karıncalar* kitabının en başından;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


her şeyin özü birdir. (ibrahim hz.)
her şey sevgidir. (isa hz.)
her şey iktisadidir. (karl marx)
her şey cinseldir. (sigmund freud)
her şey görecelidir. (albert einstein)


ya sonra..?
(edmond wells - göreceli ve mutlak bilgi ansiklopedisi)
devamını gör...
1056.
kalabalığa "su olsanız içilmezsiniz!" diye bağırmak istedim ama durdum. toplumsal kurallar geldi aklıma. normal davranışlar sergilemeliydim.

(bkz: tutuşamayanlar)
devamını gör...
1057.
benim bok yemem. ne güzel unutmuştum umut etmeyi. hayata bodoslama dalmıyordum da üstünden ekmekle sıyırıyordum. işte, ben yaşamaya göz dikmeyecektim. nefes alsam yeterdi. umut edince, o canını sürür gibi sabahları terliklerini hastane koridorunda sürüye sürüye yürüyen kadın gidiyor, ruhuma bir şenlik geliyor. umudun kökten kesilince de... ruhuma el fatiha.

(bkz: ülker abla)
devamını gör...
1058.
tanrı biliyor ya! çoğu zaman, bir daha uyanmama isteğiyle, hatta bazen bir daha uyanmama umuduyla yatıyorum yatağıma; sabah gözlerimi açıp da güneşi gördüğümde içerliyorum. ah, keşke huysuz biri olsaydım da suçu havaya, öbür insanlara ya da başarısız girişimlerime atabilseydim, o zaman bu isteksizliğimin dayanılmaz yükü, yarı yarıya hafiflemiş olurdu. vay halime!
- goethe
devamını gör...
1059.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kurtlarla koşan kadınlar
syf. 173.
devamını gör...
1060.
"aklınızı kullanın. hatırlayın. gözlemleyin. başkalarından farklı değilsiniz. onların deneyimlerinin çoğu sizin için de geçerlidir. berrak ve derin bir biçimde düşünün, arzularınızın tüm yapısal niteliğini ve dallanıp budaklanışlarını derinlemesine inceleyin. onlar sizin zihinsel ve duygusal yapınızın en önemli parçalarıdır ve sizin eylemlerinizi kuvvetle etkilerler."

ben o'yum
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim