1361.
“kendi arzuladığımız kişi değiliz. toplumun talep ettiği kişiyiz. anne ve babamızın istediği kişiyiz. kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemeyiz, sevilmeye çok ihtiyacımız vardır. işte bu yüzden en iyi yönlerimizi bastırırız. rüyalarımızın ışığı olarak gördüğümüz şey yavaş yavaş kâbuslarımızın canavarına dönüşür. gerçekleştirmediğimiz şeyler, yaşamadığımız olasılıklardır bunlar.”
aldatmak, paulo coelho
devamını gör...
1362.
"insan sık sık yara izlerini gizlemeye çalışır."
devamını gör...
1363.
"olanı gördüler, sebebini değil."
devamını gör...
1364.
“ aşkı, ayrılığı, sevdayı şairlerden daha kolay anlatıyor çiçekçiler! parasını ödeyin yeter.”
devamını gör...
1365.
düşünceler nedense hayatın düşmanı ama yine de en üstün hayat biçimi.

günlükler, stefan zweig
devamını gör...
1366.
"yaşamı tümüyle anlayıp kavrayan kimse ölümden korkmaz. ölüm korkusu, gereği yerine getirilmemiş bir yaşamın sonucudur yalnızca. vefasızlığın bir dışavurumudur."

franz kafka, kafka'dan ruha dokunan düşünceler
devamını gör...
1367.
sanırım o, yani anne, diye düşündüm onu izlerken, o da hoş bir mahlukmuş bir zamanlar, balık etindeymiş eskiden; ancak o, doğanın gerçekten de olağanüstü bir başarıyla yoğunlaştırılmış bir mahremiyetle donattığı kızına kıyasla, daha sözeldi, fazlasıyla enerji tüketiyordu, fazla gösterişe kaçıyordu. aslında bu konular henüz hak ettikleri olağanüstü ilgiyle incelenmiş değiller. anne, kızının bu konudaki hayvani üstünlüğünü seziyordu ve onu kıskandığı için, kızının unutulmaz derinliklere kadar kendisini düzdürtme ve kıtalar dolusu doyuma ulaşma yöntemiyle ilgili her şeyi içgüdüsel olarak reddediyor, mahkum ediyordu.

-celine, gecenin sonuna yolculuk.
devamını gör...
1368.
"ben de yalnızım..." dedi. bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: "boğulacak kadar yalnızım..." diye devam etti, "hasta bir köpek kadar yalnız..."*
devamını gör...
1369.
şu anda sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı dilerdim gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda ✨
(bkz: tutunamayanlar -oğuz atay)
devamını gör...
1370.
aslında gözlerim kapalıyken iyi bir insan oluyorum ben. hiçbir şeyi fark edemeyen, duygularından yoksun, bitkisel hayatta olan... aralamaya başladığımda göz kapaklarımı, başlıyor cehennem tiyatrosu! oysa otopsisi yapılmış bir bedeninki kadar boş bir beyinle ne kadar mutlu olabilirdim diye düşünüyorum. bir yerlerde ölü doğmuş bir çocuk olduğumu biliyorum. sadece yaşıyormuş gibi yaptığım için iki ayağımın üstünde duruyorum.

kinyas ve kayra- hakan günday
devamını gör...
1371.
an nescis, mi fili, quantilla sapientia regitur orbis?( akıl mı? şu dünyada bilgelik ne denli nadirdir bilmez misin, oğlum?) ah, değerli wandergood, şu yeryüzünde akıldan bahsetmek, asılmış adamın evinde bahsi urgandan açmaktan daha münasebetizdir!
leonid andreyev -şeytanın günlüğü
devamını gör...
1372.
her şey ne kadar da değişti! o zamanlar bilinçsizliğimin verdiği mutlulukla dışarıdaki bilinmeyen dünyaya özlem duyardım, bu dünyanın yüreğimi besleyeceğine, zevk vereceğine, tutkulu, özlem dolu göğsümü dolduracağına ve huzur vereceğine inanırdım. şimdiyse o engin dünyadan geri döndüm.

genç wertherin acıları syf 92
devamını gör...
1373.
"kişinin belirli bir anda yaşadığı hep hayalleridir ya da aldanmaları; gerçeklerini ise hep sonradan, çok sonradan, geçmişi olarak yaşar yani kendisini belirleyen, hep gerçekler olduğu halde, yaşadığı hep hayallerdir."
devamını gör...
1374.
“ kendi kendimi yiyip bitiriyorum, acı çektiriyorum kendime. üstelik ne yaptığımın da farkında değilim…
dün de, önceki gün de, ondan önce de hep kendi kendime işkence ettim.”


suç ve ceza
fyodor dostoyevski
devamını gör...
1375.
"beni dışlayabilirsiniz, ama yüreğimde olanları değiştiremezsiniz."

pal sokağı çocukları, ferrenc molnar.
devamını gör...
1376.
"hale"

akılda kalan tek kişi ve tek kelime.
devamını gör...
1377.
"bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti."
devamını gör...
1378.

insanlar gösterdiğiniz nedenlere, içtenliğinize ve acılarınızın ağırlığına ancak siz öldüğünüzde inanırlar.

*
devamını gör...
1379.
"her yerde ve her şeyde uçlarda gezdim. yaşamım boyunca çizgiyi hep aştım."
kumarbaz, dostoyevski
devamını gör...
1380.
''çelebi mehmet'in çoluk çocuğuyla yattığı türbede, hepimize mukadder olan korkunç akıbet, güzel bir günün sonunda bir akşam bahçesinde koklanan güller gibi hüzünlü bir hasret arasından duyulur; o, burada çinilerin solmaz mevsimi içinde o kadar kaybolmuş, erimiş, havadaki sükûnetle, camlardan dökülen mehtap gölgeli ışığa inkılâp etmiştir, hayat aşkı ve sanat onu o kadar benimsemiştir.

bu türbe ve buna benzer yerlerde yatanlar için perdenin arka tarafı, şüphesiz ki sadece tatlı bir uyuşukluk içinde kaybedilmiş nimetlerin hasreti duyulan bir rüyadan ibârettir. onlar, velveleli bir hayatın sonunda dinlendirici hassaları olan bir suda yıkanır gibi bu mezarlarda uyuyorlar ve şimdi, biz, onların mezarlarını gezerken hayatlarında bir an bile yanlarına uğramamış olan bu sükûnun, büyük bir deniz gibi etrafımızda dalga dalga yükseldiğini hissediyoruz. bize bu sükûn vehmini veren şey, şüphesiz ki sanattır. bütün ömrü boyunca didişen, yabancı şöyle dursun oğul-kardeş kanı dökmekten çekinmeyen insanlar, usta mimarların ve sanatkârların ellerinden sızan hüner ve rahmâniyet sâyesinde bir evliya tâlihini paylaşıyorlar.'' (beş şehir - ahmet hamdi tanpınar)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim