2081.
falih rıfkı atay'ın zeytindağı eserinden bir pasaj okumuş esg hocamız, çok da güzel okumuş.
tavsiye edilir:
www.youtube.com/shorts/28ls...
devamını gör...
2082.
"pek çok insan yalnızlıktan o kadar çok korkar ki bu yüzden asla kendini keşfedemez" *
devamını gör...
2083.

niye bilmiyorum ama bu kalabalık dünyanın içerisinde bizi ama sadece bizi ilgilendiren konular dışında yazacak bir şey bulamıyorum. bunlardan başka her şey bana yabancı. yanlış! yanlış! ama adeta başımı dizlerine koymuşum ve konuşamıyorum.


-milena'ya mektuplar
devamını gör...
2084.
biraz daha mutsuz olmama sebep olacak bir kitap okumaya basladım
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2085.
"inanca ne kadar uzak olursak olalım, muhatap olarak sadece tanrı'yı kabul ettiğimiz anlar vardır. başka birine başvurmamız bir olanaksızlık ya da bir delilik gibi gelir bize. 'yalnızlık, en uç aşamasında, bir tür sohbet gerektirir, yine uç noktada bir sohbet.'"

"nasıl bir kâbus görmüş olursak olalım, bir rolümüz vardır on-da, başoyuncu da olabiliriz, sıradan biri de. nasipsiz insan gece kazanır zaferi. kötü düşlerimiz yok edilseydi, art arda devrimler olurdu."
devamını gör...
2086.
"insan ırkının çoğu üyesi ressam, şair veya müzisyen olma kapasitelerini yitirmişler ve çevrelerindekileri doğrudan görme ve duyma opsiyonundan mahrum edilmişlerdir; dolayısıyla ne kadar isteseler de bu deneyimleri ikinci elden yaşamak zorundadırlar. bu yeteneğin geri kazanılmasına biz "farkındalık" veya "ayırdında olma" diyoruz."
insanların oynadığı oyunlar' dan. herkese bol farkındalıklı günler diliyorum :)
devamını gör...
2087.
matt haig/rahatlama kitabı
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2088.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
denemeler, montaigne
devamını gör...
2089.
"insanlar, her zaman siyasetteki aldatmaların ve aldanmaların aptal kurbanları olmuşlardır ve bütün ahlaksal, dinsel, siyasal ve toplumsal sözler, bildiriler ve vaatler arkasındaki şu ya da bu sınıfın çıkarlarını aramayı öğrenmedikleri sürece de, böyle kalacaklardır. reform ve ilerleme şampiyonları, ne kadar barbarca ve çürümüş görünürse görünsün, her eski kuruluşun, belirli egemen sınıfların zorlamasıyla ayakta durduğunu görmedikçe, her zaman eski düzenin savunucularının oyununa geleceklerdir."
devamını gör...
2090.

"bazı şeyler unutulmaz. yanınızdayken bile özlediğiniz, yanınızdayken bile hatırladığınız biri gibi... ve bana öyle gelir ki, bütün o dağınıklığa, bütün o bölünmüşlüğe, bütün o hüzne, ayrılışlara, bekleyişlere, bütün o yalnızlıklara ve ne yaparsam yapayım anlatılması, tanımlanması mümkün olmayan özleme rağmen bu, dünyanın en güzel hikayesidir. "


devamını gör...
2091.
insanca özlemler dünyaya uymuyorsa,
bozuk olan dünyadır; insanca özlemler, değil.
devamını gör...
2092.
bazen insan 'ben iyiyim' dediginde gözlerinin içine bakip
'iyi degilsin biliyorum' diyecek birine çok ihtiyaç duyar.
sabahattin ali
devamını gör...
2093.

istisnai insanlar hep aynı kör, sağır döngüyle, aynı âcizlikle, aynı sersem inatçılıkla sınanır çocukluklarında… kimse onlardan biri olduğunu düşünmez... kimse onlara yardım etmez... gündelik yaşam sahiden bu kadar uzağına mı düşer insan ruhunun?
devamını gör...
2094.

sevdiğimle birlikte uzaklarda, kimseciklerin görmemiş olduğu bir ormandaydım. perde kapanınca arkaya dolanıp onunla konuştum. yan yana oturduğumuz sırada onun gözlerinde şimdiye değin hiç görmemiş olduğum bir bakış belirdi. benim dudaklarım da onunkilere doğru uzandı. birbirimizi öptük. o anda neler hissettiğimi anlatamam size. sanki tüm yaşantım kusursuz, gül renkli bir sevinç noktasında toplanmıştı. o da tepeden tırnağa titriyor, beyaz bir nergis çiçeği gibi sarsılıyordu. derken dizüstü çökerek ellerimi öpmeye başladı...
(bkz: dorian gray'in portresi)
devamını gör...
2095.

oturduğum mahalle, oturduğum ev, konuştuğum adamlar çoğu sinirime dokunuyor. o fatih meydanının önünden geçerken meydan kahvelerinde bir sürü işsiz güçsüz, softa makulesi adamlar oturuyorlar. biraz temizce giyindin mi arkasından fena fena bakıyorlar, kimbilir neler söylemiyorlar, insan yolda bile rahat yürüyemiyor. sonra dükkânların hali nedir? adam başına aşçı ve kahve. erkeklerin işi gücü kahvede, caminin önünde oturup sokağı seyretmek. dün tünel'den galatasaray'a kadar dükkânlara baktım. esnaf bile zevk sahibi. insan bir bahçede geziyormuş gibi oluyor. her camekân çiçek gibi. en âdi eşyayı öyle biçime getiriyorlar ki mücevher gibi görünüyor. sonra halkı da bambaşka. dönüp bakmazlar. yürümesini, giyinmesini bilirler. her şeyi bilirler canım... o macit'in ellerine baktım, kadın eli gibi, tertemiz, incecik, tırnakların üzerinde bile çalışmış. şinasi'nin elleri gözümün önüne geldi. tırnağının biri kırık, öbürü batık... ne imiş kemençe çalarmış. böyle elini parçalayan sazı parçalamalı...


peyami safa - fatih harbiye
devamını gör...
2096.
"hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim."
devamını gör...
2097.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2098.

olmam gereken yerden çok uzaktayım,
belki de yoruldum, bilmiyorum.
öyle karışık,
öyle yabancıyım ki,
bu aralar kendime bile gelemiyorum.


*yeraltından notlar
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim