kitap alıntıları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
başlık "mesteral" tarafından 08.11.2020 11:05 tarihinde açılmıştır.
1161.
"kalk haydi, ebediyen uyuyacağız zaten!"
amin maalouf/ semerkant
(ömer hayyam)
amin maalouf/ semerkant
(ömer hayyam)
devamını gör...
1162.
...onu sevenlere huzur verir diyorlar, hepsini kendisi ile birlikte cennetine götürecekmiş; ama şunu da diyorlar, ona inanmayanları cehenneme atacakmış. bu doğruysa, demek o da bizler gibi hem iyi, hem kötü.
biz de sevdiklerimize iyi davranırız, geri kalanın canı çıksın. onun gücü bizde olsaydı, biz de sevmediklerimizi, hiç de emin olmadan, sonuna değin lânetleyecektik belki.
tanrıgelinisibyl
biz de sevdiklerimize iyi davranırız, geri kalanın canı çıksın. onun gücü bizde olsaydı, biz de sevmediklerimizi, hiç de emin olmadan, sonuna değin lânetleyecektik belki.
tanrıgelinisibyl
devamını gör...
1163.
tek başınayken kimin hangi yüzüyle yaşadığını kim biliyor ?
hayır-adalet ağaoğlu
devamını gör...
1164.
birinin bizi evcilleştirmesini kabul edince, biraz da olsa göz yaşı dökmeyi göze almalıyız.
küçük prens - antoine de saint-exupéry
küçük prens - antoine de saint-exupéry
devamını gör...
1165.
" tuttukları dilek için bile para verir insanlar. havuzlara, kuyulara para atarlar. dileğini bile satın almaya alışmış birine de barış hediye edilmez, satılır." / hakan günday- zamir
devamını gör...
1166.
bir çiçeği büyüten sevgi, insanı değiştirmez mi sanıyorsun ?...
küçük prens
küçük prens
devamını gör...
1167.
nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi
-tesla aforizmalar
-tesla aforizmalar
devamını gör...
1168.
bilinçleninceye kadar asla başkaldıramazlar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
george orwell/1984
george orwell/1984
devamını gör...
1169.
düşünceleri darmadağındı. o sırada olup biteni düşünmek çok zordu. unutmak ,her şeyi unutmak , sonra uyuyup yeni baştan başlamak istiyordu.
suç ve ceza
suç ve ceza
devamını gör...
1170.
''...şöyle diyelim; avrupa tanzimat'tan beri aynı emelin kovalayıcısıdır: türk aydınında mukaddesi öldürmek. mukaddesi yâni islâmiyet'i. bu mukaddesin yerine kendi mukaddesini aşılayamazdı. çünkü misyonerin hedefi, devlet-i âliyye'yi hristiyanlığa kazanmak yâni, devlet-i âliyye ile bütünleşmek değil, ezelî düşmanını ''etnik'' bir toz yığını hâline getirmekti, istediği kalıba sokacağı şuursuz ve iradesiz bir toz yığını. kaldı ki islâm'a teklif edeceği bir mukaddesi de yoktu, avrupa'nın. tahrip ameliyesi hiç değilse aydınlar ''kesimi''nde tam bir başarıya ulaştı. batı'nın muharref hristiyanlığa tevcih ettiği tenkitleri kendi dinimiz için de geçerli sandık. ''hür-endiş''likleriyle övünen nesiller türedi. ''hür-endiş''ler ananeye düşmandılar, tek mâbudları vardı: teceddüt; tek mâbedleri: avrupa. celâl nuri, abdullah cevdet, baha tevfik ve sabahattin bey (prens sabahattin)vs... sözde bir isyandı bu... taassuba, istibdâda karşı zekânın direnişiydi. izmihlâlin mes'uliyetini imâna yükleyen bu zavallılar bir asır önceki fransız intelijansiyasının kiliseye karşı savaşını tekrarlayan şuursuz birer aktördüler. zehirli telkinleri mukâvemet kalelerini yok etti. imânsız ve idealsiz nesiller türettik. pusuda bekleyen yabancı ideolojiler setleri yıkılan ırmaklar gibi yayıldılar ülkeye.'' (bu ülke - cemil meriç)
devamını gör...
1171.
1172.
kalbinizde yeşil bir ağaç bulundurun, belki şarkı söyleyen bir kuş gelir, konar.
(bkz: lao tzu)
(bkz: lao tzu)
devamını gör...
1173.
daha iyi bir yaşamın anahtarı daha fazlasına sahip olmaya çabalamak değildir; daha aza önem vermektir, gerçekten doğru ve o anda önemli olana aldırmaktır. (mark manson -ustalik gerektiren kafaya takmama sanatı)
devamını gör...
1174.
1175.
hiçbir sonuç beklemeden,hiçbir umuda kapılmadan yaşamaya alışmamız gerekecek.
george orwell-1984
george orwell-1984
devamını gör...
1176.
"o kızın sert bakan gözlerini gördünüz. kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak olmaz. "
martin eden, jack london.
martin eden, jack london.
devamını gör...
1177.
sevgi , iç çekişlerin buğusuyla yükselen bir dumandır ;
o bu dumandan arındı mı
parlayan bir ateş olur sevenlerin gözünde
bir de kederlenmeye görsün ;
sevenlerin göz yaşıyla beslenen bir denizdir artık.
başka nedir ki o ? en akıllı bir cinnet ,
boğunç bir zehir , kurtarıcı bir tatlılık.
romeo ve julyet / shakespeare
o bu dumandan arındı mı
parlayan bir ateş olur sevenlerin gözünde
bir de kederlenmeye görsün ;
sevenlerin göz yaşıyla beslenen bir denizdir artık.
başka nedir ki o ? en akıllı bir cinnet ,
boğunç bir zehir , kurtarıcı bir tatlılık.
romeo ve julyet / shakespeare
devamını gör...
1178.
belki de aranızdan biri çıkıp, "sokrates, seni böylesine zamansız bir ölümle karşı karşıya getiren bir ömür sürmekten hiç utanmıyor musun?" diye soracak. ona, "yanılıyorsun, dostum," diyeceğim, "kendisine karşı en ufak bir saygısı olan bir adam hayatta kalıp kalmayacağını değil, eylemlerinin doğru mu yanlış mı olduğunu, yaptıklarının iyi bir adama mı yoksa kötü bir adama mı ait olduğunu düşünmelidir."
devamını gör...
1179.
henry king ketcham adında bir adam tanıyor musunuz? ketcham, 1920 doğumlu bir adam. amerikalı. 40’ların başında alice adında bir kadınla evlenir. 44’te bir çocukları olur. kısa adı hank olan henry king, bir çizerdir. çok yetenekli bir çizgi romancı. ama iki büyük sorunu vardır: uyuşturucu bağımlısı karısı ve hiperaktif çocuğu. bir gün, aile hank’in atölyesindedir. bir saniye bir sabit durmayan çocuğa tokat atan alice, dönüp hank’e şöyle der: “senin oğlun tam bir tehdit!” hank, bir hafta sonra beş buçuk yaşındaki bir çocuğun sonsuz yaramazlığı üzerine kurulu bir çizgiroman senaryosu yaratır. kahramanın adı çocuğunkiyle aynıdır: dennis the menace. yani bizde bilindiği adıyla afacan dennis. hank, çocuğunun yaptığı bütün yaramazlıkları, kesinlikle müdahale etmeden izler, kaydeder ve daha sonra hepsini çizgi romana aktarır. 1951’de dennis the menace adındaki çizgi roman ortaya çıkar ve bir gazetede yayımlanır. 1959 yılında alice ketcham –ki çizgi romandaki dennis’in annesinin adı da alice’tir– aşırı dozdan ölür. hank çocuğunu yatılı bir okula terk eder ve cenevre’ye taşınır. dennis’e sadece para yollar ve onunla hiç görüşmez. oysa oğlu, çizgi romandaki adıyla dennis mitchell olarak her zaman karşısındadır. çünkü bu arada çizgi filmleri yapılmaya, çizgi roman albümleri dünya çapında tanınmaya, amerikan televizyonunda dizileri çekilmeye başlanmıştır. geçek dennis ise bu esnada girdiği bütün okullardan atılır ve vietnam savaşı’na katılır. serserinin teki olan dennis ketcham savaştan döner ve sefalet içinde yok olur. 1977’de babası amerika’ya döner. dennis’in annesi dışında iki kadınla evlenmiş olan hank, ölmeden önce sorulduğunda şöyle der: “oğlum mu? bilmem. galiba doğu’da bir yerlerde…” dennis the menace’ın çizgi roman albümleri dünya üzerinde elli milyondan fazla satmıştır ve hank dolar milyoneri olmuştur. kendi yaramaz çocuğu sayesinde. yaramazlığına dayanamadığı için terk ettiği çocuğu sayesinde. işte, zamanında walt disney için bile çalışmış olan henry king ketcham denilen bu adam dünyanın sayılı orospu çocuklarından biridir ve bütün bunları çok az insan bilir.
hakan günday
piç, 2003, sayfa 173-174
hakan günday
piç, 2003, sayfa 173-174
devamını gör...
1180.
ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. hayır! illâ ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları...
peyami safa
peyami safa
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106

