kitap alıntıları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
başlık "mesteral" tarafından 08.11.2020 11:05 tarihinde açılmıştır.
821.
beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.
oğuz atay-tehlikeli oyunlar
oğuz atay-tehlikeli oyunlar
devamını gör...
822.
"kadife bir gece bu: başka türlü anlatamam sana. sımsıkı sarıyor, yumuşacık. yalnızlığın bana, odalara, iş olsun diye boyadığım tırnaklarıma, eşyaya usulca sinişini izliyorum."
"sen uyuyordun, bilemezsin. kaç sigara içiyorum üst üste, kaç eski gazete okuyorum ilânlarına kadar. her sabah kaç bin güçlükle alışıyorum önümdeki güne, getireceklerine."
"seninle konuşmak, gergin bir ipte yürümeye benziyor artık. o kadar sertleşmişsin ki, bir rimelin akmasında bile suçlayıcı ipuçları arıyorsun."
"günlerin tam içinde yaşayamayınca, olanlara akıl erdiremeyince, bunlarla oyalanıyoruz işte, kahve pişirmek, çay demlemek.."
"sen uyuyordun, bilemezsin. kaç sigara içiyorum üst üste, kaç eski gazete okuyorum ilânlarına kadar. her sabah kaç bin güçlükle alışıyorum önümdeki güne, getireceklerine."
"seninle konuşmak, gergin bir ipte yürümeye benziyor artık. o kadar sertleşmişsin ki, bir rimelin akmasında bile suçlayıcı ipuçları arıyorsun."
"günlerin tam içinde yaşayamayınca, olanlara akıl erdiremeyince, bunlarla oyalanıyoruz işte, kahve pişirmek, çay demlemek.."
devamını gör...
823.
"hayatında belirli bir düzeni ne kadar korumaya çalışırsan çalış kendini yanlışlara, kusurlara karşı ne kadar korumak istersen iste her zaman gözden kaçıracağın bir leke, bir hata olacaktır. seni hep bir sürpriz bekleyecektir."
(bkz: cerrah)
(bkz: tess gerrıtsen)
(bkz: cerrah)
(bkz: tess gerrıtsen)
devamını gör...
824.
"cehalet yüzünden lüzumlu şeyleri bilemeyiz,hata yüzünden ise şeyleri yanlış biliriz. cehalet bir mahrumiyettir,hata ise kati bir edimdir"
devamını gör...
825.
insanlar, yalanlara gerçeklerden daha kolay inanırlar.
agatha christie.
agatha christie.
devamını gör...
826.
zihninde bir perde vardı, içini sıkıştıran bir şeyler, bir hüzün vardı. olabilecekken olmamış ve artık asla olmayacak şeylerin hüznü.
(bkz: dune tanrı imparatoru)(bkz: frank herbert)
(bkz: dune tanrı imparatoru)(bkz: frank herbert)
devamını gör...
827.
az, dediğin, küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. (...) biri başlangıç, diğeri son. ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
... az çoktan fazladır. belki de az, hayat ve ölüm kadardır! belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. belki de az, her şey demektir.
hakan günday - az
... az çoktan fazladır. belki de az, hayat ve ölüm kadardır! belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. belki de az, her şey demektir.
hakan günday - az
devamını gör...
828.
özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. buna izin verilirse, arkası gelir.
(bkz: 1984 ~ george orwell)
(bkz: 1984 ~ george orwell)
devamını gör...
829.
paralarını getir. bir adam tanıyorum... yarım yüzyıl önce fakülte dergimizi basıyordu. o yıl yeni sömestrin başında derse girdiğimde, aiskhylos'tan o'neill'a dram dersine tek bir öğrencinin yazılmış olduğunu keşfetmiştim. anlıyor musun? güneşin altında eriyen güzel bir buzdan heykeli andırıyordu. gazetelerin dev gece kelebekleri gibi can verdiğini hatırlıyorum. kimse geri gelmelerini istemiyordu. kimse onları özlemiyordu. ve sonra hükümet, insanların sadece şehvetli dudaklardan ve karna geçirilen yumruklardan bahseden yazılar okumalarının ne kadar avantajlı olduğunu anlayınca, durumu senin ateş yutanlarla çember içine aldı. uzun lafın kısası, işsiz bir matbaacı var montag. birkaç kitapla başlayabiliriz; savaşın çığrından çıkmasını bekleyerek fırsat kollarız. birkaç bomba, bütün evlerin duvarlarındaki, alaca sıçanlara benzeyen "aileleri" susturur! o sessizlikte, sahnedeki fısıltımız duyulabilir.
fahrenheit 451
fahrenheit 451
devamını gör...
830.
yalnız senin ellerin gezinsin ömrümde.
beni yalnız sen mahkum eyle, sen azat.
ve yalnız sen canımı iste benden ki;
nereye saklayacağımı şaşırmadan vereyim...
beni yalnız sen mahkum eyle, sen azat.
ve yalnız sen canımı iste benden ki;
nereye saklayacağımı şaşırmadan vereyim...
devamını gör...
831.
zorluğa sabredince,o zorluğun sonu huzur olur.
arda erel-senin için
arda erel-senin için
devamını gör...
832.
"kimse bu aşktan yoksun kalamazdı. aşk acısı ancak bencillere özgü bir acıydı. herkesin, kendine yakın bir yakını vardır. yanı başında. dolayısıyla, yalnızlığımdan yakınmamı bana yasaklıyordu. yalnızlığım, ancak benliğimin derinliklerinde var olabiliyordu. "benim gibi" sayısız insan görebilmem için çevreme göz gezdirmem yeterliydi. öteki yarımla karşılaşmam için yeterliydi bu.
kimi sevmeli? nasıl sevmeli? boş şeyler bunlar, diyordu.
yanıt yalındır, kaçan kurtulur türünden değildir: "yakınını kendin gibi sev."
hayatımın filozofuna aşk mektupları/ monique charles
kimi sevmeli? nasıl sevmeli? boş şeyler bunlar, diyordu.
yanıt yalındır, kaçan kurtulur türünden değildir: "yakınını kendin gibi sev."
hayatımın filozofuna aşk mektupları/ monique charles
devamını gör...
833.
'monsters are real, and ghosts are real too. they live inside us, and sometimes they win'
stephen king - the shining
stephen king - the shining
devamını gör...
834.
*bugünkü halimi gör işte: kendimle alay ediyor, çevreyi bana nefretle bakmakta haklı görüyorum. çünkü bu kaba saba görünüşümle soğuk hallerimden herkesten önce ben ta öteden beri nefret etmekteyim. beni her şeyi duyduğum gibi açıklamaya alıştırdığın için bu beceriksizce anlatışımı hoş gör. en çok acı gelen, içimi kemiren düşünce - gerçekteki beni değil de, hayalinde yarattığın, bulmayı umduğun adamı sevmen ve bu yüzden, yani benim yüzümden, ötekinin berikinin diline düşmendi. buna dayanamıyorum; ya ölürüm, ya da çıldırırım sonunda!
netoçka nezvanova, fyodor dostoyevski
netoçka nezvanova, fyodor dostoyevski
devamını gör...
835.
bilmem bu gönülle ben nasıl yaşayacağım?
tutunamayanlar.
tutunamayanlar.
devamını gör...
836.
"fakat ben henüz onlara uzağım.
benim düşüncelerim onlara hitap etmiyor.
insanların gözünde ben, deli ile ölü arası bir şeyim." *
benim düşüncelerim onlara hitap etmiyor.
insanların gözünde ben, deli ile ölü arası bir şeyim." *
devamını gör...
837.
ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım.
devamını gör...
838.
"bugün yaşadığımız hayat! hayat değil bu, kokuşmuşluk, hayat içinde ölüm. şu uğursuz evlere bak ve içinde yaşayan anlamsız insanlara bak! bazen hepimizin birer ceset olduğunu düşünüyorum. kokuşmakta olan cesetler..." aspidistra, george orwell
devamını gör...
839.
‘bazı geceler bitmez. bazı geceler yüzünü gömdüğün yastık mezarın olur. bazı geceler yumruğunu sıkıp göğsüne vurduğunda bir silah sesi duyulur. intihar değil belki bir ihtimal...’
beklentiler üzer, ahmet yavuz
beklentiler üzer, ahmet yavuz
devamını gör...
840.
“kaybettiğimiz halde bir gün döneceğine inandığımız insanlar vardır. ansızın kalbimize misafir oluveren ve hiç ummadığımız bir anda içimizden çıkıp giden...” (bkz: simru-kahraman tazeoğlu)
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103