kitap alıntıları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
başlık "mesteral" tarafından 08.11.2020 11:05 tarihinde açılmıştır.
1601.
kordona köyündeki komşularının bakış açısına göre yaz kış aynı elbiseyle dolaşan toto zauung müthiş bir insandı.toto asla soğuk almaz diyorlardı.toto bir şey demiyordu.soğuk alıyordu.alamadığı tek şey paltoydu.eduarda galeneo (tepetaklak )
devamını gör...
1602.
anadolu’nun toprağı hiç olmadığı kadar hazırdı, bizim gibi asi evlatlarını yutmaya. şimdiye kadar ne kaygusuz abdallar yutmuştu! biz mi dayanacaktık karşısında? bedenlerinden önce ölmeyi kendilerine hayal edinmiş iki yaşlı çocuk mu dayanacaktı anadolu’nun çoraklığına?*
devamını gör...
1603.
"acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. acı çekmek bayılana kadar dayak yemek değildi. ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi."
~şeker portakalı~
devamını gör...
1604.
"sonsuzluk yaşadığınız her an ile benliğinizi nasıl bağdaştırdığınıza bağlıdır. goethe de aynı gerçeği faust'un ağzından duyurur: "böylesine bir hazzın sezgisiyle" der faust, sonsuzluğun şimdiki ana yansıyan varlığını hissederek.
spinoza her zaman insanların sonsuzluğun havasını soluyarak davranmasını savunmaktan hoşlanırdı. "bana göre sonsuzluk var olmak demektir. bir şeyin varlığı, mesela mutlak gerçek, bilinen zaman birimleriyle açıklanamaz." spinoza bir şeyin varlığının o şeyin özüne bağlı olduğunu ifade ederek sözlerini sürdürür. bu tez ilk bakışta göründüğü kadar anlaşılması güç değildir aslında. kişinin benliğine olayı uyarlarsak, birey ancak kendi özünden gelen davranışları gerçekleştirirse sonsuzluğun havasını yakalayabilir. demin bahsettiğimiz yazar gibi, sürekli değişen modadan veya eğilimlerden değil de bizi ayrıcalıklı bir birey yapan kişiliğimizden yola çıkarsak gerçek potansiyelimizi sonsuzluğa taşıyabiliriz."**
devamını gör...
1605.
1606.
kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, evren’in ruhunda bu istek oluşur. bu senin yeryüzündeki özel görevindir.”
"simyacı – paulo coelho"
devamını gör...
1607.
bilge kişiler ne zaman susacaklarını bilirler, sadece ahmaklar bildikleri her şeyi başkalarına anlatırlar.
neil gaiman - odd ve ayaz devleri
devamını gör...
1608.
"...ama nihayetinde sabırlı olmak, zamanı zamana bırakmak gerekir, bunu kesin bir şekilde öğrenmiş olmamız gerekirdi ki, yazgı bir yere varmadan önce çok dönüp dolaşır..."
körlük - jose saramago
devamını gör...
1609.
"hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar zor mu? ille de ben bu hayattan bıktım,türünde sözler mi etmeliyim? yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır!"
serenad- zülfü livaneli
devamını gör...
1610.
dışarıdaki hayvanlar domuzdan insana insandan domuza ve tekrar domuzdan insana baktılar ama şimdiden hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmek imkansızdı
devamını gör...
1611.
tek dizimin üzerine çökmeyeceğim iki dizimin üzerine çökeceğim çünkü sana evlilik teklifi etmeyeceğim, benimle evlenmen için yalvaracağım
devamını gör...
1612.
hiçbir şeye şaşırma,hakikatin de insanların da iki yüzü vardır (amin maalouf/semerkant)
devamını gör...
1613.
gölün kenarına kadar yürüdüm. sonra durdum ve sudaki yansımamı izlemeye başladım. yüzüme baka baka, türkçedeki gölge kelimesini düşündüm. göldeki yansıma anlamına geliyor olmalıydı. öyle değilse bile olmalıydı! çünkü şu duru suda gördüğüm yansımanın topraktaki gölgemden ne farkı vardı? belki de insanın dışı suya, içi de toprağa yansıyordu.*
devamını gör...
1614.
gözlemlerini kendi tutsaklığı sırasında yapan bir insan gerekli mesafeye sahip olabilir mi ?
viktor e. frankl / insanın anlam arayışı
devamını gör...
1615.
"odama kapanıp kendi düşünce dünyamın içine gömülmek her zaman en büyük tutkum oldu"
"imkansızı çıkardığında elinde kalan şey ne kadar inanılmaz görünse de gerçektir."
"kendisine yalan söylenen bir yalan kurbanı,yalanın devam etmesinde menfaati varsa ona inanmış görünür ve yalanı savunur."
"insanları iki şey harekete geçirir; korku veya menfaat"
"imkansızı çıkardığında elinde kalan şey ne kadar inanılmaz görünse de gerçektir."
"kendisine yalan söylenen bir yalan kurbanı,yalanın devam etmesinde menfaati varsa ona inanmış görünür ve yalanı savunur."
"insanları iki şey harekete geçirir; korku veya menfaat"
devamını gör...
1616.
yâr yabancı oldu
yabancılar yâr gibi,
yâr sevmeyi bilmez yâr buz gibi
tel tel döker saçlarımı yâr güz gibi.
yâr görmez
yâr duymaz, bilmez
yâr ağlatır, kanatır, acıtır
yâr yaralarıma bastığım tuz gibi.
yabancılar yâr gibi,
yâr sevmeyi bilmez yâr buz gibi
tel tel döker saçlarımı yâr güz gibi.
yâr görmez
yâr duymaz, bilmez
yâr ağlatır, kanatır, acıtır
yâr yaralarıma bastığım tuz gibi.
devamını gör...
1617.
"özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir. eğer buna izin verilirse gerisi kendiliğinden gelir." - george orwell, 1984
devamını gör...
1618.
gördüğün hiçbir şeyin önemi yok, yaptığın her şey boşuna, aradığın her şey sahte.
devamını gör...
1619.
bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden meydana çıkıyordu.
devamını gör...
1620.
"ama dudağının kenarıyla, öyle bir gülerdi ki, bir daha kimse gülmesin isterdim."
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103