1461.

hayatının yaşanmaya değer olup olmadığını düşünürken buluyordu kendini, o güne kadar değip değmediğini.


stoner, john williams.
devamını gör...
1462.
"insan en nihayetinde sınırları olan, her şeyi genelleyen, otomatik pilotta yaşayan, zihnindeki dolambaçlı yolları düzleştiren bir yaratıktı ve tabii ki bu yüzden sürekli kaybolup duruyordu."

(bkz: gece yarısı kütüphanesi) - (bkz: matt haig)
devamını gör...
1463.
“bütün yorgunlukları arkasında bırakmış, aşılmaz zannedileni aşmakla onanmış. bir kere değil çok kere, bir şeyle değil çok şeyle sınanmış. bir dünya yolculuğu geçmişti üzerinden adem’in. ama belli ki cennet bir kere yitirilse bile kazanılabilir bir şeydi. baştan ayağı dikkat kesildi adem ve havva’yı bekledi. belliydi havva’nın geleceği, gelmeyecek olan böyle beklenmezdi. bir rayiha gibi içine düşen umutla adem: “bekliyorum öyleyse gelecek” dedi. bu kadar çok çağırdığı için. bir devri kapadığını, bir devri açtığını fark etti. ân geldi; adem, havva ile iki dünyanın birleştiği yerde bir araya geldi. gelen havva değil, yitirilmiş cennetti..”
devamını gör...
1464.

çünkü insanların değerini ölçmekten âciz olan kişiler, onları sınıflandırmak için modanın belirlediği ilkeleri benimserler.


kayıp zamanın izinde, marcel proust.
devamını gör...
1465.
ötede, koca bir alanda yıkık bir ülke uzanıyordu ve vaat ettiği tek şey kederdi. her bir yeşil yaprak, her bir ot ve tahıl parçası en az o zavallı insanlar kadar kuruyup büzülmüştü. her şey boynunu bükmüş, keyifsiz, harap ve yıkıktı. evler, çiftler, evcil hayvanlar, adamlar, kadınlar, çocuklar ve onlara hayat veren toprak hepsi tükenmişti. (bkz: iki şehrin hikâyesi)
devamını gör...
1466.
gelecek sıkıntılı olduğu kadar belirsizdi de ve bütün bu belirsizliğin içinde cahil bir umut vardı.(bkz: iki şehrin hikâyesi)
devamını gör...
1467.
ülkenin genel sorunu bu. her şeyi bilmek ama bilge olamamak.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

monte kristo kontu.
devamını gör...
1468.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1469.
olağanüstü hiçbir şey yoktu ama sen gördüklerine öyleymiş gibi bakıyordun.

cemil kavukçu/ aynadaki zaman/
devamını gör...
1470.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1471.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1472.
spinoza problemi - ırvın d. yalom
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1473.
kalabalığın yapma biçimini benimseyen kişi, kendinden başka herkesin yargicidir.
oguz atay korkuyu beklerken
devamını gör...
1474.
insan ne de olsa daima biraz kabahatlidir.
devamını gör...
1475.

sevdiğimiz insanlar, her zaman açıkça seçemesek de peşinde koştuğumuz bir hayali özlerinde barındırırlar.


syf. 2925
kayıp zamanın izinde, marcel proust.
devamını gör...
1476.
kendi kurduğun labirentin içinde dönüp duruyorsun, çıkış yönünü bir türlü bulamıyor, çünkü yolun bulunduğu yöne hiç kafanı çevirip bakmıyorsun, doğru düşünmüyorsun.
-dinle küçük adam
devamını gör...
1477.
-kendinden mi nefret ediyorsun, kendin olmaktan mı?
-nefret edilecek, kendim diye bir şey yok. yani içime baktığım zaman gerçek bir ben yok. sadece birtakım düşünceler, davranış şekilleri ve durumlar var. düşünmek veyza yapmak istediğim şeyler değil ve ne zaman gerçek ben denilen şeyi arasam bulamıyorum. şu matruşka bebekler vardır ya hani? içleri boş olur, açtığın zaman içinden daha küçük bir bebek çıkar, açmaya devam edersin edersin en sonunda en küçüğüne ulaşırsın. o yekparedir. aama bende öyle yekpare bir şey yok. sadece küçüldükçe düçülüyorlar.
kaplumbağa kabuğunda dünya
devamını gör...
1478.
"güneş battıktan sonra bütün dertler çözülür denmişti bir kez bana...
ne zaman mutsuz olursam akşamı bekliyorum...
havanın kararmasını bekliyorum ki sorunlarım çözülsün...
güneş gider sevdiklerim gelir sandım...
ama öyle işlemiyor işte. giden geri gelmiyor. sorunun içinde insanlar varsa, o sorun çözülüyor. ama senin sorunun gitmiş iki insandan ibaretse, onlar geri gelmiyor. keşke gelseler, keşke bir gün dönseler, keşke yolda görsem, görünce tanısam, kollarından tutsam zorla çeke çeke geri alsam onları hayatıma. ama olmuyor, olmaz. hala hayatındalarken tutacaksın sevdiklerini, bırakmayacaksın. bir kere giderlerse... sonucu söylemeye bir kez daha dayanamam, anla."

çok sevdiğim 3391 kilometre'nin yazarı beyza alkoç'un sınırsız adlı kitabında geçen cümleleri.
devamını gör...
1479.
son sürat sana doğru koşarken beni vurdular.
sen vurdun demiyorum ama beni vurdular.


- alper gencer
devamını gör...
1480.

beni yüzüstü gömün. çünkü yeterince gördüm.

*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim