2001.
"felsefe, ya da güç ve ciddi başka bir şeyin incelemesine kendini veren şu kuru, kederli ve tasalı kimselere bakın; türlü türlü bir sürü düşüncelerle durmadan çalkanan ruhları mizaçları üzerinde etki yapar; vücutlarındaki ruhların çoğu uçar gider, nemli kökleri kurur, ve genel olarak, gençliği görmeden ihtiyarlarlar."
-desiderius erasmus
devamını gör...
2002.
korku yaratmak sevgi uyandırmaktan daha güvenlidir çünkü sevgi duygusu minnete bağlıdır, ve insanlar zavallı bir tür olduklarından bu bağ kişisel çıkarın bitmesiyle anında kopar ancak korku, yumruğunu bir an olsun gevşetmeyen ceza hissiyle bağlıdır.
devamını gör...
2003.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2004.
aklın aşağılık saydığında kalp çoğu zaman güzellik buluyor.


karamazov kardeşler
devamını gör...
2005.
“bir romantik olsaydım ‘yollarımızın ayrıldığını hissediyorum’ derdim ama değilim, o yüzden sana birbirimizden bıktığımızı söylüyorum.”

babalar ve oğullar
devamını gör...
2006.
insanlar dahil evrendeki her şeyin fiziksel sistemler olduğunu, fiziksel sistemlerin makro düzeydeki davranışlarının onları oluşturan parçacıkların basit yasalarca yönetilen mikro düzeydeki davranışlarına bağlı olduğunu, bu mikro alemin yasalarının da hesaplanabilir şeyler olduğunu kabul ettiğinizde, bir hesap makinesi çok ulvi bir nitelik kazanıyor.


50 soruda yapay zeka - cem say
devamını gör...
2007.
demek ki ölüm mutlak bir susma hali değildi, hatta ölüm bir yaşamama hali bile değildi.
"ölümden sonra bir hayat olması gerekmiyor ki, ölüm kendince bir hayatmış zaten. ölüm hayatın tersi değil, mezuniyet merasimi" diye mırıldandı. mırıltısı bir buğu gibi, buzun üzerinden yukarı, lacivert derinliğe doğru nazlı nazlı süzülürken
faruk ferzan ürperdi. gerçekten öldüyse ve yok olmadıysa büyük bir sınavın eşiğindeydi. hiç dua bilmiyordu. gerçi kimsenin canını yakmamıştı ama ilahi ve beşeri düzeni reddetmişti. cennete gidemezdi. aslında buna gerek de yoktu. ölüm cennetin ta kendisiydi galiba, tasalanmaya gerek yoktu. aklını susturmalıydı artık. hayattaki alışkanlıklarından kurtulmalıydı. çok işi vardı. önce ölü olmayı öğrenmek zorundaydı. insan doğduktan hemen sonra kalkıp işine gidemiyor, evlenip çocuk yapmıyor, emekli olamıyordu. hepsi uzun bir yolculuğun duraklarıydı. zaman hayatın sayfalarıydı. okunduğu anda silinip giden satırlardı ömür. ölüm de öyle olmalıydı. "öldükten sonra" diye özetlediğimiz o muammalı eşiği geçince başlayacaktı asıl hikâye. o da ömür kadar çalkantılı ve görünüşe göre eğlenceli bir yolculuk olacaktı. önce adabıyla ölü gibi durmayı öğrenmeliydi. kıpırtısız ve sessiz...

değmez/ismail güzelsoy
devamını gör...
2008.
"ben" diyor deli, senin söylemek isteyipte söyleyemediğin sözleri söyledim.
yapmak isteyipte, kendini tuttuğun şeyleri yaptım.
sen akıllı olduğun için yavaş yavaş kendini öldürürken, ben hayatı dolu dolu yaşadım. sence ben deliyim..!
ama bence de sen bir ölüsün."

dostoyevski
devamını gör...
2009.


boş, insanın kafası boş olmalı. kafan boş oldu mu rahat uyursun, rahat uyanırsın ve bu ikisi arasında da rahat şeyler olur. tahrik... tahrik fena şey. bizi uyutmayacak şeyleri bile merak ederiz. bakmak, görmek isteriz. izleriz, dikizleriz, tanık olmak isteriz.
sayfa 19

kuklacı
emre timur



devamını gör...
2010.
masalda da, gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı gökçen'dir...

(bkz: nihal atsız)(bkz: deli kurt)
devamını gör...
2011.
"her şeyi birden görmeye kalkarsak hiçbir şey göremeyiz."

aylak adam ~ yusuf atılgan
devamını gör...
2012.

adil ortam ben değil, biz diyebilen bir ortamdır. biz ortamında mevki, makam, cinsiyet, yaş ne olursa olsun her insan bir can olarak değerlendirilir ve yaşamın bir ekip işi olduğu anlaşılmıştır.
devamını gör...
2013.
yanılıyorsun. "siz" anlanamaz, "sen" anlanır. bazı kitaplarda "sizi seviyorum"u okuyunca gülerim. sanki "siz" sevilirmiş! "sen" sevilir, değil mi?


aylak adam ~ yusuf atılgan
devamını gör...
2014.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
alo harika hanım nasılsınız
devamını gör...
2015.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2016.
bugün annem öldü, belki de dün bilmiyorum.

albert camus- yabancı

bu kitap nihilizmin ta kendisidir. hatta kitabın orijinalinde annem yerine "anne" ibaresi kullanılır aradaki mesafeyi daha iyi hissettirmek için
devamını gör...
2017.
okunmayası bir eserdir
devamını gör...
2018.
anne babayla ilişkiler hiç adil değil. onlar en iyi durumlarında, en enerjik hallerinde, en yaşam ve sevgi dolu zamanlarındayken tanıyamıyoruz. ya da o kadar ufağız ki onların farkına varamıyoruz. sonra büyümeye ve bazı şeyleri anlamaya başlıyoruz ama onlar yaşlanmış, önceden sahip oldukları enerjiyi yitirmiş oluyorlar. gençken oldukları kadar yaşam tutkusuyla dolup taşmıyorlar. birçok yönden hayal kırıklığına uğramış, başarısızlığı tatmış oluyorlar. yeterince acı çekmiş oluyorlar.

- kieslowski kieslowski'yi anlatıyor
devamını gör...
2019.
"her şeyde senin hayaline tesadüf ediyorum.

sana bir de üç dört sene evvel aydın'da iken çektirdiğim resmimi yolluyorum.
o zaman daha zayıftım.
"

canım aliye ruhum filiz
syf 35
devamını gör...
2020.

unuttum diyemem, fakat üzerimde bir tesiri kalmamış


(bkz: içimizdeki şeytan) (bkz: sabahattin ali)
syf 166
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim