kitap alıntıları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
başlık "mesteral" tarafından 08.11.2020 11:05 tarihinde açılmıştır.
1741.
“acaba bir baştan bir başa hayat, gülünç bir kıssa, inanılmaz ve ahmakça bir masal değil midir? acaba ben kendi masalımı yazmıyor muyum?
fakat masal, her anlatanın, miras aldığı ruh durumunun sınırları içinde, tasarlayıp da eremediği dilekler için bir çözüm, bir kaçış yolu ancak.
ah, cahil çocukluk günlerimdeki gibi mışıl mışıl uyumak! dağdağasız, rahat uyku..!”
kör baykuş~sadık hidayet
fakat masal, her anlatanın, miras aldığı ruh durumunun sınırları içinde, tasarlayıp da eremediği dilekler için bir çözüm, bir kaçış yolu ancak.
ah, cahil çocukluk günlerimdeki gibi mışıl mışıl uyumak! dağdağasız, rahat uyku..!”
kör baykuş~sadık hidayet
devamını gör...
1742.
"hayat tesadüfler kadar güzeldir."*
devamını gör...
1743.
.. yüreğim, tipili bir günde, bir dağını, bir tepeni tırmandığım gibi atıyordu."
*************
"köye doğru inerken yavaş yavaş kendimi buldum.
( herkes "kendine gelmek" der, biliyorum, bense kendimi buluyorum.
yitirdiğim kendimi
zaman zaman yitirdiğim
zaman zaman bulduğum) "
**********
" tümü de yalan olabilir mi halit? diyorum. ne kadar yalan söylersen biraz da gerçeği söylersin. "
***********
"iyi ama her ırmak denize çıkar mı? diyorum. ben denizci değilim, diyor halit. ama her ırmak denize ulaşmaz mı?"
ferit edgü/hakkaride bir mevsim
(bkz: altı çizili satırlar)
*************
"köye doğru inerken yavaş yavaş kendimi buldum.
( herkes "kendine gelmek" der, biliyorum, bense kendimi buluyorum.
yitirdiğim kendimi
zaman zaman yitirdiğim
zaman zaman bulduğum) "
**********
" tümü de yalan olabilir mi halit? diyorum. ne kadar yalan söylersen biraz da gerçeği söylersin. "
***********
"iyi ama her ırmak denize çıkar mı? diyorum. ben denizci değilim, diyor halit. ama her ırmak denize ulaşmaz mı?"
ferit edgü/hakkaride bir mevsim
(bkz: altı çizili satırlar)
devamını gör...
1744.
"hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala, hem de alçaktır. bir adamın “benden başka herkes aldanıyor” demesi güç şüphesiz; ama sahiden herkes aldanıyorsa o ne yapsın?"
(daniel defoe)
bu ülke - cemil meriç
(daniel defoe)
bu ülke - cemil meriç
devamını gör...
1745.
“nasılsın? hâlâ çok içiyor musun?” dedim.
herhangi bir maddeye bağımlı olan ve daha sohbetin ilk basamağında söz konusu maddeyle ilişkisi sorulan her adam gibi nefret etti benden... annem bir alkolikti. ama hiçbir zaman belli etmeyenlerden. içki içerek sadece kendine kötülük yapanlardan. kahve fincanında votka içenlerden. ve ben alkoliklerden nefret ettim...
“fena sayılmaz” dedi dişlerini gıcırdatarak.*
devamını gör...
1746.
oysa bir geçmiş varsa geleceğimizi tayin etmek üzere değil şimdiki halimizi izah etmek üzere vardır.
*
*
devamını gör...
1747.
"ağlamak, esaretin en büyük hakkıdır."
sergüzeşt, samipaşazade sezai
sergüzeşt, samipaşazade sezai
devamını gör...
1748.
ahlâki yaraların gizlenseler de asla kapanmamak gibi bir özellikleri vardır; dokunulduklarında ağrımaya, kanamaya hazırdırlar; yürekte canlı ve açık beklerler.
alexandre dumas monte crısto kontu
alexandre dumas monte crısto kontu
devamını gör...
1749.
"unutma: umut kestiğin şeye karşı özgür, tamah ettiğin şeye karşı tutsaksın."
kervan ~ iskender pala
kervan ~ iskender pala
devamını gör...
1750.
"bir başka dünya kazanmadan eski dünyasını yitirmişti işte"
inci, john steinbeck
inci, john steinbeck
devamını gör...
1751.
" iyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir "
sabahattin ali - içimizdeki şeytan
sabahattin ali - içimizdeki şeytan
devamını gör...
1752.
hayatımızın akışında önemli bir rol üstlenecek, yönümüzü değiştirecek seçimleri etkileyecek ya da belirleyecek insanlarla yollarımızın tesadüf eseri kesiştiğini düşünmek ne garip. karşımızdaki insanın bilinçli ya da bilinçsiz, gitmek istediğimiz yöne bizi itekleyeceğini seziyor olabilir miyiz? belki davete icabet etme sebebimiz budur.
karşımızdaki insanın yürümek istediğimiz yoldan bizi döndüreceğini, karşımıza engeller çıkacağını hissedince onu yeniden görme isteği duymuyor olabilir miyiz?
karşımızdaki insanın yürümek istediğimiz yoldan bizi döndüreceğini, karşımıza engeller çıkacağını hissedince onu yeniden görme isteği duymuyor olabilir miyiz?
devamını gör...
1753.
"savaşta, yoksullar öldürülürler. barışta yoksullar ölürler."
dişi aslanın itirafı - mia couto
dişi aslanın itirafı - mia couto
devamını gör...
1754.
"kalbim çok şey öğrendi ve yaşadı. ve bu sayede bilgeliği, deliliği, akıllılığı öğrendim. fakat anladım ki, bu da zor bir iş; çünkü bilgeliğin olduğu yerde fazlaca üzüntü var. çok öğrenmek isteyen kişinin çok acı çekmesi gerek."
itiraflarım, lev tolstoy
itiraflarım, lev tolstoy
devamını gör...
1755.
bütünüyle altüst edilmiş bir dünyada; doğru, bir yanlışlık halidir.
-gösteri toplumu, guy debord.
-gösteri toplumu, guy debord.
devamını gör...
1756.
kim için yaşayabilirim, hangi gaye için? neyi arayacağım? ne için savaşacağım? neyin rüyasını göreceğim? hayatın çiçekleri döküldü, sade dikenleri kaldı.
devamını gör...
1757.
"kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa bilin ki en namussuzu odur." - niçe
devamını gör...
1758.
"tanrı ve ölüm korkusu olan, insana merhamet etmeyi bilenler de vardı, hatırlamaya bile değmeyecek, köpek gibi olanlar da. fakat en kötüleri, çamurun içinden çıkmasına rağmen prens olmuş gibi davranan, toprak köleleri arasından yükselip amir olanlardı!"
tarihin sayfalarında tozlarla silinip süpürüleceksin. hiç iyi anılmayacaksın. arkandan keşke değil iyi ki diyecekler...
tarihin sayfalarında tozlarla silinip süpürüleceksin. hiç iyi anılmayacaksın. arkandan keşke değil iyi ki diyecekler...
devamını gör...
1759.
"kadere karşı sigortalanamayız. ıstırap bir öğretmen. tahammül ve direnç, insanın erdemleri.
bir ağrıyı bedenimizde gezdirip dinlendirerek de olgunlaşırız.
bir hüzün nöbetinden güçlenerek de çıkabiliriz. ve nihayet hayat, çözülmesi gereken bir sorun değildir." *
bir ağrıyı bedenimizde gezdirip dinlendirerek de olgunlaşırız.
bir hüzün nöbetinden güçlenerek de çıkabiliriz. ve nihayet hayat, çözülmesi gereken bir sorun değildir." *
devamını gör...
1760.
biliyorum kadınlar bu kelimeyi sana, senin gibi hep şımartılan bir erkeğe çok sık söylemişlerdir.fakat inan bana kimse o kız kadar,yani benim kadar, olduğum ve senin için hep öyle kalan ben kadar köle gibi ve bir köpeğin sadakatiyle adayarak sevmedi...
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106