1141.

çünkü onlar annelerini erken, babalarını ölümlerine yakın se­viyor. onlar en çok bunu biliyor. babalarsa sevilmeye gelmiyor. babalar bir kere sevildi mi hemen kısalıp ölüyor.


syf. 26
hah, birgül oğuz.
devamını gör...
1142.
“dünyanın en büyük olayları insan zihninde geçer derler. dünyanın en büyük günahları da insan zihninde işlenir.”
~ oscar wilde ~
devamını gör...
1143.
"baylar, yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır, hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık."
devamını gör...
1144.
insanlardan bazılarının sağlığı korunacak diye, başkalarının ruhuna zarar veremez.. (bkz: kroyçer sonat)
devamını gör...
1145.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

von goethe
devamını gör...
1146.
"hani senin o güzel kelimelerin, çılgınlıkların, şarkıların, davetlileri kahkahalarla boğan şakaların?"
dokuzuncu hariciye koğuşu/ peyami safa
devamını gör...
1147.
”seninle aramızdaki yakınlaşmanın bir sonu olmamasını ne kadar isterdim. beni asıl, bu ümidin boşa çıkması üzüyor. bundan sonra kendimizi aldatmaya lüzum yok. artık eskisi gibi apaçık konuşamayız. bunları ne diye, neyin uğruna feda ettik? hiç!
her şey bitti mi? zannetmem.
yalnız bir müddet dinlenmek ve birbirimizden uzak kalmak lazım. ta birbirimizi tekrar görme ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar. belki tekrar dost olur ve bu sefer daha akıllı davranırız. birbirimizden, verebileceğimizden fazla şeyler beklemeyiz ve istemeyiz.”

kürk mantolu madonna
devamını gör...
1148.
bütün o yıllar boyunca, beni yok etmek için elinden geleni yaptın ama ben hâlâ buradayım. hatalar yaptım, başarısız oldum; ama öğrendim. kendi hatalarım için başkalarını suçlamıyorum. kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum. ve göreceksin, bir gün kendi adıma bir şey başaracağım.
(dave adında bir adam)
devamını gör...
1149.

“sevgili tanrı, şu plastik çiçeklere kafan bozulmuyor mu, eğer gerçeklerini yapan ben olsaydım çıldırırdım."


çocuklardan tanrıya mektuplar/ eric marshall
devamını gör...
1150.
iki çay söylemiştik orda, biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni
devamını gör...
1151.
şövalye notüs gladyüs düşüncesinin burasında birden ferahladı. korkmazlıkla iyilik gibi, korkaklıkla kötülük de kimi kişiler için bir çeşit akrabalıktı.

devlet ana / kemal tahir
devamını gör...
1152.
"biliyorum, yüreğinin derinlerinde gerçekten ne olduğunu ve nasıl olduğunu, sen bilmiyorsun. yüreğinin derinlerinde bir geyik, bir tanrın, şairin, bilgen neyse, sen de osun."

dinle, küçük adam - wilhelm reich
devamını gör...
1153.
bakın burası çokomelli. ben yazmaya üşendim ama siz okumaya üşenmeyin.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ruhun kendi başına bir varlık olarak kabul edilmediği toplumlarda görülür. *.

syf. 197
kurtlarla koşan kadınlar.
devamını gör...
1154.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1155.
acımın yanında diğer tüm acılar yanlış ya da önemsiz görünüyor. onlar mutlu insanların veya şikâyet edecek kadar hayatta olan insanların acılarıdır. benimki, hayata hapsedilmiş birinin acısıdır, yok olsun...(bkz: huzursuzluğun kitabı)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1156.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
alelade bir alıntı yapmak istemiyorum.


bir önceki bölümdeki bir diyalogda(kitabın ana karakterlerinden birisi dahil olmak üzere 3 kişinin arasında geçen muhabbette demek te daha doğru olabilir) yazılı metinlerin, ilk çağlardan beri süregelen granit yapıların yani taş metinlerin(yapıların) önüne geçeceğinin anlatımına gönderme yapan victor hugo, bir sonraki bölümde yaklaşık 20 sayfa boyunca bu iddiasını öyle güzel destekler , mimarlığın ölümünü ve kağıt metinlerin yükselişini öyle güzel betimler ki, her bir sayfayı tekrar tekrar okumak istersin.

notre-dame katedralinin yıkılmak istenilmesi üzerine yazdığı muhteşem ötesi kitapta, sadece okunulan birkaç sayfa üzerine dahi "deha demek ki böyle bir şey." dedirten victor hugo'nun, bunu sayfalar boyu hafif hafif rencide ettiği matbaa çıkışlı yazılı metin üzerinden yapması ve bu inanılmaz çelişki ile beraber okurları mest etmesi insanı tekrar tekrar hayran bırakır. övgüler dizmek istediği yapı mimarlığını överken kendi dehasını sergilemesini sağlayan matbaayı yerebilmesi ve bunu ilmek ilmek işlemesi, onun o dönem sadece bir katedrali kurtarmak için yazdığı bu eserin, bize katedralin yıkılma ihtimaline şükretmemizi sağlaması da(çünkü eserin ortaya çıkmasını sağlamış) harika bir ayrıntıdır.



"... böylece, buraya kadar ister istemez eksik ve noksan olarak söylediklerimizi özetleyecek olursak insan türünün iki kitabı, iki kayık kütüğü, iki vasiyetnamesi vardır: yapı ve baskı metin, taştan kitap ve kağıttan kitap. elbette yüzyıllar boyunca alabildiğince açık olan bu iki kitap, durup seyredildiği zaman, granit yazının; sıra sütunlar, kapı kuleler, dikilitaşlar olarak biçimlendirilmiş şu devasa alfabelerin; piramitten çan kulesine, keops'tan strasbourg'a kadar geçmişi ve yeryüzünü kaplayan, insan elinden çıkma bu dağların gözle görülür ihtişamını özlemek mümkündür. geçmişi bu mermer sayfalardan tekrar okumak lazımdır. mimarlığın yazmış olduğu kitabı hayranlıkla seyretmek ve durmadan karıştırmak lazımdır; ama matbaanın diktiği yapının büyüklüğünü de inkâr etmemek lazımdır..."


bir insan düşünün ki, bir yapının yıkılmaması için fiziki olarak karşı gelmek bir yana, insanları hayran bırakacak kadar güzel metinler yazarak ta bu eylemini destekliyor.


alıntıyı bitirmişken, yakın tarihte yanarak kimi insanları üzen notre-dame katedrali, bunu quasimodo'nun, çatısında koşarak bizlere o anları adeta yaşatmasını sağlatan victor hugo yüzünden yapmalarını, bir nebze de olsa üzülmelerini sağlamıştır hiç şüphesiz...
devamını gör...
1157.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1158.
'ödüllendirmek, övmek, yüceltmek her zaman iyi niyetle yapılmayabilir.'

muz cenneti
devamını gör...
1159.
'üzerindeki zırhı çıkar ki ışık çatlaklarından girip yolunu bulsun.'

bugün kalan hayatımın ilk günü-maud ankaoua.
devamını gör...
1160.
hisseden her şey acı çeker ve zindan içindedir bende: ama benim istemim hep benim kurtarıcım ve sevinç kaynağım olarak gelir bana.
istemek özgürleştirir: budur istemin ve özgürlüğün gerçek öğretisi – böyle öğretiyor size zerdüşt.

artık-istememek, artık-değer-biçmemek ve artık-yaratmamak! ah, bu büyük yorgunluk her daim uzak olsun diye benden!
idrak ederken bile istemimin dölleme ve olma sevincini hissediyorum sadece; ve idrakimde masumiyet varsa, bu onun içinde dölleme istemi olmasındandır.
tanrının ve tanrıların ötesine cezbetti beni bu istem; yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar – var olsaydı?
ama hep yeni baştan, insanlara doğru götürüyor beni kızışmış yaratıcı istemim; böylece itiyor çekicimi taşa.

böyle söyledi zerdüşt - nietzsche
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitap alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim