kitap alıntıları
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
başlık "mesteral" tarafından 08.11.2020 11:05 tarihinde açılmıştır.
1941.
devamını gör...
1942.
sabah uzun, öğle daha uzun, akşam kısa, gece nihayetsizdir. çocukluk kısa, gençlik daha kısa, yetişkinlik uzun, ihtiyarlık bir akşam saatidir.
- şule gürbüz öyle miymiş?
- şule gürbüz öyle miymiş?
devamını gör...
1943.
gelecek ve bugün hiçlikten ibaretse ve geçmiş de bu hiçliğin üretildiği yerse, geriye ne kalıyor diye soruyorum kendi kendime.
juli zeh
sessizliğin gürültüsü bosna günlükleri
juli zeh
sessizliğin gürültüsü bosna günlükleri
devamını gör...
1944.
o lokmayı ağzına koyarken geri dön
o adımını geri al
o sevincini durdur
o çocuğundan geri dur
o kadından geri kal
geç kaldın öl. (cahit zarifoğlu- yaşamak)
o adımını geri al
o sevincini durdur
o çocuğundan geri dur
o kadından geri kal
geç kaldın öl. (cahit zarifoğlu- yaşamak)
devamını gör...
1945.
"yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu, terbiyeli olmaları söz konusu değildir."
otomatik portakal
otomatik portakal
devamını gör...
1946.
"insanları insanlar öldürür, silahlar değil. bu devirde sözler işliyor cinayetleri , katiller değil."
devamını gör...
1947.
"sonuçları son sayfadan kontrol edebilirsiniz"
hayat kitaptaki gibi sağlamalı gitmiyor tabii ki. hatta doğru mu yanlış mı yaptığını bile anlamak için kendin çaba sarfedeceksin. yaptıklarının sonuçları arka sayfada yer almayacak. yıktın mı toparladın mı bazen bilemeyeceksin.
kitaplar doğruyu söylemez, ideali anlatır
hayat kitaptaki gibi sağlamalı gitmiyor tabii ki. hatta doğru mu yanlış mı yaptığını bile anlamak için kendin çaba sarfedeceksin. yaptıklarının sonuçları arka sayfada yer almayacak. yıktın mı toparladın mı bazen bilemeyeceksin.
kitaplar doğruyu söylemez, ideali anlatır
devamını gör...
1948.
"bir hikayenin başı veya sonu yoktur; insan, geriye veya ileriye bakacağı anı kendisi, keyfi olarak seçer."
devamını gör...
1949.
devamını gör...
1950.
"...yorgunsak eğer, bu daha önceden çok uzun bir yolu yürüdüğümüzden değil midir?ve insanın yeryüzünde verilecek bir savaşı olduğu doğruysa, o bezginlik duygusu ve başın yanıp tutuşması, uzun süredir mücadele ettiğimizin bir göstergesi değil midir?"
----teo`ya mektuplar
----teo`ya mektuplar
devamını gör...
1951.
"tanrı aşkına, hep birlikte aynı şeyleri düşünmeye ne kadar da önem veriyorlar."
bulantı---jean-paul sartre
bulantı---jean-paul sartre
devamını gör...
1952.
devamını gör...
1953.
'beni bir gün unutacaksan, bir gün birakıp
gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere
mağaramdan çıkarma beni. alışkanlıklarımı
özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme
boşuna."
gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere
mağaramdan çıkarma beni. alışkanlıklarımı
özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme
boşuna."
devamını gör...
1954.
"öfke ateşi güçlenip alevlendiği zaman kişiyi her türlü öğüde karşı kör ve sağır eder. hatta bazen öğüt verilmesi onu daha da öfkelendirir. çünkü düşünmenin merkezi dimağdır. öfke sırasında kalpteki kanın kaynamasından oluşan karanlık duman dimağa doğru yükselerek düşünme merkezini istila eder.
...
gerçeği söylemek gerekirse fırtınalı bir anda ve azgın dalgalar içinde yol almaya çalışan bir gemi, öfke içerisinde yalpalayıp duran nefisten daha iyi haldedir ve kurtulma şansı ondan daha çoktur. çünkü gemide onu durdurup hareket ettiren, dümeni doğrultup yola sokan bir kaptan vardır. burada ise geminin sahibi kalptir ve tedbir alacak vasıta elinden alınmış, öfke onu kör ve sağır etmiştir."
ibnü'l cevzî-minhâcü'l kâsıdîn ve müfîdü's sâdıkîn
...
gerçeği söylemek gerekirse fırtınalı bir anda ve azgın dalgalar içinde yol almaya çalışan bir gemi, öfke içerisinde yalpalayıp duran nefisten daha iyi haldedir ve kurtulma şansı ondan daha çoktur. çünkü gemide onu durdurup hareket ettiren, dümeni doğrultup yola sokan bir kaptan vardır. burada ise geminin sahibi kalptir ve tedbir alacak vasıta elinden alınmış, öfke onu kör ve sağır etmiştir."
ibnü'l cevzî-minhâcü'l kâsıdîn ve müfîdü's sâdıkîn
devamını gör...
1955.
“her şeyle savaşamazsın. her konuda en iyisini yapamazsın. her zaman mantıklı davranmak mümkün değildir. bazen akışına bırakmak gerekir. bazen savaşmak yerine yenilmek gerekir, huzurlu olabilmek için.”
-mutluluğu kaybettiğin yerde arama-
-mutluluğu kaybettiğin yerde arama-
devamını gör...
1956.
sevgili dost,
neşesi yağmalanmış bir bayramdan geriye ne kalır? ellerden buharlaşıp, uçan limon kolonyaları,yenildikten sonra kağıdı buruşturulup atılan şekerler,caminin avlusunda kalan gazete ve mukavva parçaları, imamın her bayramda tarif edip, cemaatin her bayram şaşırdığı bayram namazı mı? sevgili dost,
bu bayram da kabristana gittin mi? senin de ölülerin vardır, bilirim. üzerindeki otları küflü tenekelerle sulayacağın ölülerin. otlar büyüyecek, sararacaklar sonra. ölülerimizi hep hatırlayacağız, dirilerimizi unutsak da. olsun, onlar da ölecekler. sevgili dost,
bugün bayram… ama parlamıyor gözlerin.
posta kutusundaki mızıka
abdurrahim ali ural
posta kutusundaki mızıka
abdurrahim ali ural
devamını gör...
1957.
1958.
yüce tanrım! ya ona azıcık merhamet ver ya bana çokça dayanma gücü. ya bendeki sevginin birazını ona ver; ya ondaki vurdumduymazlığın birazını bana. tanrım! ya onu bana ver, ya beni ona...
efsane / iskender pala
devamını gör...
1959.
"mutsuzluğunun farkında olmayan bunca insanın mutluluğu beni dehşete düşürüyor."
-fernando pessoa-
-fernando pessoa-
devamını gör...
1960.
"silahsız dövüşmektense, kırık silahla dövüşmek daha iyi."
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103